Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2018/1270 E. 2021/1928 K. 15.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)
….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 14.02.2018
ESAS-KARAR NUMARASI : …
Davalı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili; müvekkilinin davalı kooperatifin üyesi iken 18.02.2008 tarihinde ayrıldığını, kendisine çıkma payı alacağının ödenmemesi üzerine Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesinde … esas sayılı kısmi dava açtığını, yapılan yargılama neticesinde, mahkemenin 13.02.2014 tarih.,….., sayılı ilamı ile talebin kabulüne karar verildiğini, hükmün karşı tarafça temyizi neticesinde, inceleme yapan Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin….. sayılı ilamı ile onandığını, yerel mahkemece yapılan yargılama neticesinde, müvekkilinin 93.200,00 TL çıkma payı alacağı olduğunun belirlendiğini, bu alacağın dava konusu edilmeyen 83.200,00 TL’lik kesiminin tahsili için Ankara Batı 7. İcra Müdürlüğü’nün…. esas sayılı dosyasında icra takibi başlattıklarını, davalı/borçlunun itirazı neticesinde takibin durduğunu, karşı tarafın itirazlarının haksız olduğunu, müvekkilinin davalı kooperatif üyesi olduğu, üyelikten ayrıldığı, alacağının muaccel olduğu hususlarının Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin dosyasında belirlendiğini ileri sürerek, itirazının iptaline, takibin devamına ve alacağın %20’sinden az olmamak üzerede icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davacının müvekkilinden herhangi bir alacağının bulunmadığını, dayanak mahkeme ilamının henüz kesinleşmediğini, karar düzeltme istediklerini, davacının müvekkili nezdindeki üyeliğinin muvazaalı olduğunu, kendisinin çıkma payına esas alınabilecek herhangi bir aidat ödemesinde bulunmadığını, üyeliğinin fiktif üyelik şeklinde gerçekleştiğini, eski yöneticilerin haksız menfaat elde etmek amacıyla kurdukları düzen neticesinde kooperatifin konutlarının inşaatını kendi hısım ve akrabalarının oluşturduğu … A.Ş. ünvanlı yüklenici firmaya hileli olarak ihale ettiklerini, devamında kooperatife yine kendi hısım ve akrabalarından oluşan fiktif üyeler kaydettiklerini, davacının da bu nitelikteki bir üye olduğunu, kooperatife aidat ödemesinin bulunmadığını, aidat ödemelerine ilişkin olmak üzere kooperatife senet verdiklerini, bu senetlerinde eski yönetim tarafından yüklenici firmaya sözde iş karşılığı verildiğini, bu senet bedellerinin hiç bir şekilde üyelerden tahsil edilmediğini, davanın öncelikle zamanaşımından reddine, aksi halde ise esastan reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece Mahkemesi’nce “Talep, ilamsız icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı, davalı kooperatifin üyesi iken istifa ederek ortaklıktan ayrıldığını, çıkma payı alacağının kendisine ödenmediğini, bu alacağının tahsili için Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesinde kısmi dava açtığını, yapılan yargılama neticesinde; 93.200,00TL alacağının olduğunun dosyasında belirlendiğini, talebi nazara alınarak 10.000,00TL alacağının hükme bağlandığını, verilen kararın kesinleştiğini, bakiye 83.200,00TL alacağının tahsili için icra takibi başlattığını, davalının itirazı neticesinde takibin durduğunu, kesinleşmiş mahkeme ilamı nazara alınarak davalının takibe itirazının iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalıda savunmasında, davacının üyeliğinin muvazaalı olduğunu, kooperatife aidat ödemesinin söz konusu olmadığını, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
Ankara Batı 7. İcra Müdürlüğünün… esas sayılı takip dosyasında, alacaklı …, borçlu … aleyhinde ilamsız icra takibi başlatmış, 83.200,00TL asıl alacak ile 37.296,39TL işlemiş faiz alacağının (toplam:120.496,39TL) borçludan tahsilini istemiştir. Takibin dayanağı olarak ta Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin…, dosyası kapsamı gösterilmiştir.
Davacı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesinde….esasta iş bu davayı kısmi dava olarak açmıştır.(HMK m.109)
Alacağı tespit eden mahkeme ilamının 10.10.2017 tarihinde kesinleşmesi, iş bu davanın ilamsız icra takibine itarazın giderilmesi için yasal süresinde açılması karşısında davalının zamanaşımı itirazı yerinde görülmemiştir.
Dosyanın dava dilekçesinde, davalı kooperatifin üyesi iken 18.02.2008 tarihinde istifa ederek ayrıldığını, alacağının muaccel olmasına rağmen kendisine ödenmediğini, bu durumda fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak şimdilik 10.000,00TL’sinin hüküm altına alınmasının istediği görülmüştür. Yapılan yargılama neticesinde; 13.04.2014 tarih…, sayılı ilam ile “davanın kabulüne, 10.000,00TL’nin 06.05.2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline” karar verilmiştir. Bu hüküm 10.10.2017 tarihinde kesinleşmiştir. Mahkeme ilamının tetkikinde; davacının, davalı kooperatifin üyesi iken 18.02.2008 tarihinde istifa ederek üyelikten ayrıldığı, 05.04.2009 tarihinde bilançonun onaylanması nedeniyle 06.05.2009 tarihinde çıkma payı alacağının muaccel hale geldiği, kooperatiften toplam:93.200,00TL alacağının bulunduğunun belirlendiği, kısmi dava açılması nedeniyle 10.000,00TL’lik kesimin hükme bağlandığı görülmüştür.
Davacı Ankara Batı 7. İcra Müdürlüğünün …esas sayılı dosyasında 83.200,00TL asıl alacak ile, ilamda alacağın muaccel olduğu belirtilen 06.05.2009 tarihi ile takip tarihi arasında işleyen yasal faiz olan 37.296,39TL alacağın tahsili talep edilmiştir. İlk davanın kısmi dava olarak açıldığı, mahkeme ilamında bildirilen 93.200,00TL’nin hükme bağlanmayan (93.200,00-10.000,00TL) 83.200,00TL’nin talep edildiği görülmüştür. İlk davanın kısmi dava olarak açılmış olması, bu hükmün kesinleşmesi, ilama göre davacının toplam:93.200,00TL çıkma payı alacağının olduğunun belirlenmesi karşısında, davacının bakiye 83.200,00TL çıkma payı alacağının olduğu sabittir. Asıl alacak olarak bu miktarı isteyebileceğinden, davalının asıl alacağı itirazının iptaline karar vermek gerekmiştir.
Davacının çıkma payı alacağının 06.05.2009 tarihinde muaccel olduğu kesinleşen mahkeme ilamı ile sabit hale gelmiştir. Buna göre davacı 06.05.2009 tarihinden itibaren yasal gecikme faizi isteyebilecektir. Davacının icra takibine konu ettiği 83.200,00TL alacağın 06.05.2009 ile takip tarihi olan 02.05.2009 tarihleri arasındaki işlemiş yasıl faizi mahkememizce uyap ekranı üzerinden hesaplanmıştır. Buna göre 83.200,00TL alacağa bu dönemde 37.378,45TL faiz tahakkuk ettiği belirlenmiş, talebin bu miktarın altında olması nazara alınarak 37.296,39TL işlemiş faiz alacağına itirazın iptaline karar verilmiştir.
Dava konusu alacağın likit olması nazara alınarak, asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesi…” şeklinde karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İstinaf yasa yoluna başvuran-davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle: davacı tarafın müvekkili kooperatiften hiçbir hak ve alacağının olmadığını, mahkemece davacı tarafın açmış olduğu ilk davanın sonucunun beklendiğini, savunmalarının dikkate alınmadığını, HMK 27.maddede düzenlenen “hukuki dinlenme hakkının” ihlal edildiğini, savunmalarını ispat hakkı tanınmadığını, davacı ile aynı anda istifa eden 48 kişiden davalı kooperatif aleyhine açılan davalardan ödemelerini senetle yapan kişilerin davalarının reddedildiğini, benzer dosyalar arasında çelişkili kararlar çıktığını, yemin teklif etme haklarının dahi kullandırılmadığını, zamanaşımı savunmalarının davanın açılmamasına göre hatalı değerlendirildiğini, oysa ki kooperatif hukukuna göre değerlendirilmesi gerektiğini, icra inkar tazminatına karar verilmesinin yanlış olduğunu, davacının asıl ve görülen davada dayanak senetlerin ödendiği hususunda somut delil sunmadığını bildirerek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, çıkma payı alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1- HMK m. 353/1,b,1 gereğince; Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. sayılı dava dosyasında verdiği 14.02.2018 tarihli kararına yönelik davalı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 8.231,11 TL’den peşin olarak yatırılan 2.057,78 TL’nin mahsubu ile kalan 6.203,33 TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın taraflara resen tebliğine; tebliğ, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemlerinin Dairemiz tarafından yapılmasına.
15.12.2021 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 361 gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde, kararı veren bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine yahut temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilebilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 15.12.2021

….