Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2018/125 E. 2021/1042 K. 30.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(D Ü Z E L T E R E K Y E N İ D E N
E S A S H A K K I N D A K A R A R)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

MAHKEMESİ : Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 16/02/2017
ESAS-KARAR NUMARASI : ….
Davacılar vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacılar vekili; davacılarının murisi …’un 05.07.2006 tarihinde vefat ettiğini, geriye mirasçı olarak davacılar ve eşi …’un kaldığını, mirasçılar arasında yapılan protokol uyarınca miras’ın paylaşıldığını, belirtilen kooperatif üyeliğinin davacılara düştüğünü, müteveffanın kooperatifin 65 ve 66 numaralı üyesi olduğunu, kooperatife üyelik edimlerini ölüm tarihine kadar yerine getirdiğini, davacıların babaları öldükten sonra kooperatif üyeliğini tesadüfen öğrendiklerini, kooperatifin yaptığı tebligatların usulsüz olduğunu, ihraca ilişkin tebligatların da usulsüz gerçekleştiğini ileri sürerek, müteveffa …’un kooperatif üyeliğinden çıkartılmasına ilişkin Genel Kurul ve Yönetim Kurulu kararlarının iptali ile biriken üyelik aidat borçlarını ve gecikme cezalarının davacılar tarafından ödenmesi suretiyle muris hisselerinin davacılar adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili; kooperatif ortağı …’un aidat borçlarını ödememesi nedeniyle 16.02.2010 gün ve …. yevmiye nolu ilk ihtar yollandığını, verilen sürede ödeme yapılmaması nedeniyle 26.10.2011 gün ve … sayılı ikinci ihtarname gönderildiğini, üyenin vefat ettiğinin öğrenilmesi üzerine kooperatif tarafından mirasçılara 12.12.2013 tarihli uyarı yazısının gönderildiğini, bu yazıya da cevap alınamadığını, kooperatif sözleşmesinin 16. maddesi uyarınca 10.03.2014 gün ve 3 sayılı Yönetim Kurulu kararı ile müteveffanın hissesinin tasfiyesine karar verildiğini, bu durumun mirasçılara bildirildiğini, Kooperatifin 25.06.2014 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında konunun görüşüldüğünü ve müteveffanın alacak borç ilişkisinin tasfiyesine ve alacaklı çıkması halinde paranın mirasçılar adına bankaya depo edilmesine karar verildiğini, bu kararın üzerine 11.07.2014 gün ve 15 sayılı yönetim kurulu kararı ile genel kurul kararı çerçevesinde işlem yapılmasına karar verildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ :
İlk derece mahkemesince “… davacıların ortak miras bırakanın …’un 05/07/2006 tarihinde vefat ettiği, KK’nın 14. maddesi ve Kooperatif Ana Sözleşmesinin 16. maddesinde üyenin ölüm halinin açık şekilde düzenlendiği, söz konusu düzenlemelere göre ölüm tarihinden itibaren 3 aylık süre içerisinde mirasçıların üyeliklerin devamı için kooperatife müracaat etmeleri gerektiği, davacıların bu edimi yerine getirmedikleri, kooperatifin almış olduğu, Genel Kurul ve Yönetim Kurulu kararının KK’nın 14. maddesine ve ana sözleşmenin 16. maddesine uygun kararlar olduğu, alınan kararların müteveffa üyenin hakkını da korumayı içerir şekilde bu üyelikten doğan hakların tespiti ile tasfiyesi için karar alındığı, bu nedenle alınan kararların iptalini gerektirir bir neden bulunmadığı anlaşılmakla davanın reddine… “şeklinde karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle: …. …’un 05.07.2006 tarihinde vefat ettiğini, müvekkillerinin bu hisseden haberdar olmadıkları için davalı kooperatife hiçbir bildirimde bulunamadıklarını, 12.12.2013 tarihli yazı ile mirasçıların 3 ay içerisinde temsilci tayin etmeleri hususunda bir yazı yazdıklarını ancak bu yazının kooperatif merkezinde yapılan incelemede bulunamadığının belirtildiğini çünkü müvekkillerine de tebliğ edilen böyle bir yazının bulunmadığını, davalı vekili tarafından 01.10.2013 tarihli ve “….” adına yazılan bir yazı dosyaya ibraz edilmişse de… adında bir mirasçı olmadığı gibi… isimli bir kişinin de bulunmadığını, mahkemece verilen kararda, davalı kooperatif tarafından alınan kararların KK. 14 maddesine uygun ve müteveffanın haklarını koruyan kararlar olduğu belirtilmişse de alınan tasfiye kararının açıkça hukuka aykırı olduğunu beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılarak davalarının kabulüne karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep etmektedir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, kooperatif üyesi olan …’un ölümü sonrasında üyeliğin tasfiyesine dair alınan genel kurul ve yönetim kurulu kararlarının iptali, aidat borçlarının ve gecikme cezalarının ödenmesi suretiyle üyeliğin davacılar adına tescili ilişkindir.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu ve kooperatif anasözleşmesi hükümlerine göre, ortaklardan sadece bir kısmı hakkında şahsi nitelik taşıyan kararların tebliği gerekmektedir. Somut olayda, 25.06.2014 tarihli genel ve 10.03.2014 ve 11.07.2014 tarihli yönetim kurulunda alınan kararların … mirasçılarına tebliğinin gerektiği kuşkusuzdur. Zira murisin ölüm tarihi olan 05.07.2006 sonra muris adına başlatılan ihraç prosedürü de hükümsüz kalmıştır.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 14. maddesinin 1. ve 2. fıkrasında “Ortağın ölümü ile ortaklık sıfatı sona erer. Anasözleşmede gösterilecek şartlarla, ölen ortağın mirasçılarının kooperatifte ortak olarak kalmaları sağlanabilir.” hükmüne; kooperatif anasözleşmesinin 16.maddesinde ise “Ölen ortağın kanuni mirasçılarının üç ay içinde temsilci tayin ederek kooperatife bildirmeleri halinde, ortaklık hak ve yükümlülükleri kanuni mirasçıları lehine devam eder. Mirasçıların temsilci tayin etmemeleri veya ortaklığa devam etmek istememeleri halinde, ölen ortağın alacak ve borçları 15. madde hükümlerine göre tasfiye edilir.” hükmüne yer verilmiştir.
Davalı kooperatifçe … mirasçılarının anılan prosedüre göre davet edildiği, 25.06.2014 tarihli genel ve 10.03.2014 ve 11.07.2014 tarihli yönetim kurulunda alınan kararların mirasçılara tebliğ edildiğine dair dosya kapsamında bir delil bulunmamaktadır. Davalı kooperatifin sunduğu davet belgesi, davacıların ortak adresine tebliğ edilmişse de, davacılar ve … ile ilgisi ispat edilemeyen… isimli kişi adına çıkarılmıştır.
Yukarıda anılan yasa ve anasözleşme hükümleri ile getirilen düzenlemenin amacı ve özü gözetildiğinde ölen ortağın mirasçıları ortaklığa devam edip etmeyecekleri konusunda uyarılmaları gerektiğinden, mirasçıların kendiliklerinden harekete geçmedikleri gerekçesiyle, ortaklık sıfatının düştüğü kabul edilemez. Mahkemece davalı kooperatifçe tüm mirasçılara başvuru için süre tanıyan tebliğ yapılmadığı gözönünde bulundurulup davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde yanılgılı gerekçeyle hüküm kurulması doğru olmamıştır.
Bu nedenlerle, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulüyle, HMK m. 353/1,b,2 uyarınca kararı düzelterek esas hakkında yeniden hüküm kurulmuş; yönetim ve genel kurul kararlarının iptali yönünden davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş; murisin borçlarının ödenmesi ile üyeliğin davacılar adına tescili talebi yönünden ise yukarıda anılan prosedürün sonucuna göre hukuki durum değişeceğinden erken talepte bulunulması nedeniyle davanın bu yönden reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile:
HMK m. 353/1,b,2 gereğince, Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce….. sayılı dava dosyasında verilen 16/02/2017 tarihli KARAR DÜZELTİLEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE,
Buna göre:
“1-Davanın kısmen kabulü ile; davalı kooperatifin 25.06.2014 tarihli genel kurul toplantısında alınan 9 nolu , 10.03.2014 tarihli yönetim kurulu toplantısında alınan 3 nolu ve 11.07.2014 tarihli yönetim kurulu toplantısında alınan 11 nolu kararların iptaline,
Davacıların diğer taleplerinin reddine,
2- Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 59.30 TL karar ve ilam harcından başta yatan 25,20 TL nin mahsubu ile bakiye 31,10 TL nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3- Davacılar tarafından yapılan 54,20 TL dava açılış masrafı,85,70 TL istinaf başvuru masrafı, 181,50 TL posta masrafı, 500,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 821,40 TL yargılama giderinin yarısı olan 410,70 TL nin davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine, bakiyenin davacılar üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4- Artan gider/delil avansının karar kesinleştiğinde talep halinde taraflarına iadesine
5- Davacılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT gereği belirlenen 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine,
6-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT gereği belirlenen 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile davalıya verilmesine, “
II- Peşin alınan istinaf karar harcının iadesine,
III- HMK m. 359/4 gereğince kararın taraflara resen tebliğine; tebliğ, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemlerinin Dairemiz tarafından yapılmasına,

30/06/2021 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda,
HMK m. 361 gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde, kararı veren bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine yahut temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilebilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.