Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2018/1203 E. 2021/1720 K. 17.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ (E S A S I İ N C E L E M E D E N
K A R A R I N K A L D I R I L M A S I)


T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 02.10.2017
ESAS-KARAR NUMARASI :…..
Davalı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili; müvekkilinin davalı kooperatif ortaklığından ihraç edildiğini, ihraç kararının kesinleşmesi üzerine kooperatife yaptığı ödemelerin kendisine ödenmediğini, davalı aleyhine icra takibine başlandığını, Kooperatifler Kanununun 17/2 maddesine göre alınmış bir karar olmamasına ve ayrıca yapılacak ödeme kooperatifin varlığını tehlikeye düşürmemesine karşın davalının takibe itiraz ettiğini ileri sürerek, davalının itirazının iptaline, %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili; icra takibine yapılan itirazda davacının ödemiş olduğu üye aidatından genel gider borçlarının düşülmesinden sonra kooperatifi mali yönden sıkıntıya sokmayacak şekilde ödeme yapılacağının belirtildiğini, 2014 hesap yılı genel kurulunda çıkarılan üyelere üye aidatlarının bir takvime bağlanarak ödenmesi hususunda yönetim kurulunun yetkilendirildiğini, yönetim kurulunun Temmuz 2015 tarihinde almış olduğu kararda davacının da içinde bulunduğu üyeliğine son verilmiş üyelerin toplam üye aidatlarının 2015 yılı Kasım ayından itibaren her üye için aylık 3.000,00 TL olarak iade edilmesine karar verdiğini, davacı tarafça banka hesap numarası bildirmesi halinde her ay 3.000,00 TL tutarında olmak üzere genel giderler düşüldükten sonra toplam aidatın aylık taksitlerle ödeneceğini, davacının alacağına itiraz edilmediğini, genel giderlerin hesaplanıp düşülmemesi ve alacak tutarının belirsiz olması nedeniyle davacının haksız ve kötüniyetli olduğunu savunarak, davanın reddine ve kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
Görevsiz Asliye Hukuk Mahkemesince; davanın 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 99. maddesi gereğince ticari bir dava olup, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesinin 3. fıkrası uyarınca iş bu davaya bakma görevinin Asliye Ticaret Mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle, HMK.’nun 114 ve 115/2 maddesi gereğince dava şartı yokluğu nedeni ile davacının davasının görev nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
Dosyanın gönderildiği İlk derece Mahkemesince iddia, savunma, mahkemece belirlenen uyuşmazlık konuları, tarafların sundukları deliller, tüm dosya kapsamı ve bilirkişi raporuyla birlikte incelendiğinde; davacının davalı kooperatifin üyesi iken 22.04.2013 tarihli üyelikten ihracına ilişkin ihtarın tebliği ile ihracın kesinleştiği, davacının bu tarihe kadar üyelik aidatı olarak toplam 39.600,00 TL ödediği, ihracından sonra ihracına ilişkin hesapların görüldüğü ilk genel kurulun 29.06.2014 günü yapıldığı, bu genel kurulda 2013 yılına ilişkin hesapların yapılarak davacıya yapılacak ödemenin belirlenmesi ve takip eden ay içinde ödenmesi gerektiği halde, davacıya ödeme yapılmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, itirazın 37.697,50 TL asıl alacak ve 1.877,65 TL faiz olmak üzere toplam 39.575,15 TL yönünden iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, alacak likit olduğundan 7.915,03 TL icra inkâr tazminatının davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; cevap dilekçesindeki savunmalarını tekrar ederek, davacının iade edilmesi gereken aidat taksitleri için müvekkiline hesap numarası bildirmeyip başlatmış olduğu icra takibi nedeniyle Ankara 28. İcra Müdürlüğünün hesap numarasını vererek bu hesaba yatırılmasını talep ettiğini, bu talebin haksız olduğunu, borca itiraz etmedikleri halde müvekkili aleyhine icra inkâr tazminatına hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, borca itiraz etmeyip sadece ödeme şekline itiraz ettiklerini, ayrıca reddedilen kısım için müvekkili lehine vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiğini belirterek, İlk derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
1-Dava, çıkma payı alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İİK’nın 62/son maddesi, “Borcun bir kısmına itiraz eden borçlunun o kısmın cihet ve miktarını açıkça göstermesi lazımdır. Aksi takdirde itiraz edilmemiş sayılır.” hükmünü içermektedir.
Ankara 28. İcra Müdürlüğünün …..dosyası kapsamından; davacı-alacaklı tarafından 40.000,00 TL. asıl alacak, 4.725,00 TL. işlemiş faiz ve 56,67 ihtarname masrafı olmak üzere toplam 44.781,67 TL.’nin tahsili için ilamsız icra takibine başlandığı, ödeme emrinin 18.02.2015 tarihinde borçlu kooperatife tebliğ edildiği, borçlu tarafından sunulan 25.02.2015 tarihli dilekçede, “Müvekkil kooperatif üyesi iken ihraç edilen alacaklının toplam aidat alacağından mahsup (koop. genel gider borçları) edildikten ve kooperatifi mali yönden sıkıntıya sokmayacak bir şekilde ödeme planı yapıldıktan sonra ödeme yapılması gerektiğinden iş bu borca itiraz ediyoruz.” denildiği, İcra Müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Görüldüğü üzere davalı-borçlu vekilince icra dosyasına sunulan dilekçede, genel gider borçları yönünden icra takibindeki tutara itiraz edilmiş, kalan kısmın ödeneceği bildirilmiştir. Davalı-borçlu kooperatifçe itiraz edilen tutar bildirilmediğinden dilekçesinin itiraz dilekçesi olarak kabulü doğru olmamış, icra takibinin kesinleşmiş olduğu değerlendirilmiştir. Davacı-alacaklının kesinleşmiş icra takibine devam ederek alacağının tahsili için gerekli icra işlemlerine devam etmesi mümkün olup, iş bu itirazın iptali davasını açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır.
Buna göre İlk derece Mahkemesince, davanın HMK’nın 114/(1)-h ve 115/(2). maddeleri uyarınca hukuki yarara ilişkin dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken, uyuşmazlığın esası incelenerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
Bu durumda Dairemizce, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK’nın 353/(1)-a.4. maddesi uyarınca esası incelemeden İlk derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
2-Kararın kaldırılması nedenine göre davalı vekilinin diğer hususlara ilişkin istinaf itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
HÜKÜM :
1-Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK’nın 353/(1)-a.4. maddesi uyarınca esası incelemeden Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 02.10.2017 tarih ve….. sayılı KARARININ KALDIRILMASINA ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
2-Yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer hususlara ilişkin istinaf itirazlarının incelenmesine yer olmadığına,
3-Davalı tarafça yatırılan istinaf karar harcının istek halinde iadesine,
4-Davalı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin İlk derece Mahkemesince esas hükümle birlikte değerlendirilmesine,
5-Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
17.11.2021 tarihinde, HMK’nın 352/(1)-a. maddesi uyarınca, KESİN olmak üzere, oybirliği ile karar verildi.

GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 18.11.2021

Başkan … Üye … Üye … Katip …