Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2018/1005 E. 2021/1176 K. 15.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ ….
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(D Ü Z E L T E R E K Y E N İ D E N
E S A S H A K K I N D A K A R A R)

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

….

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 17.10.2017
ESAS-KARAR NUMARASI : ….
Davacı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili, kooperatifin işlettiği site içindeki taşınmazın, davalı … dava dışı … … isimli üyeden 27.04.2011 tarihinde icra dairesinde yapılan gayrimenkul satış ihalesiyle devralındığını ancak, kooperatif üyesi … …’un 29.04.2007-27.04.2011 tarihleri arasında kooperatifte birikmiş aidat borcu olduğunu, daha sonra … taşınmazı diğer davalı … … … 15.05.2012 tarihinde satarak devrettiğini, bu devir esnasında İşbankasının … …’tan kendisine intikal eden kooperatif aidatlarını ödemediğini, diğer davalı …’nın kendisinden önce devir gelen borçları kooperatif üyesi olmasına rağmen ödemediğini, bildirmiş, her iki davalının belirtilen döneme ait aidatlarından sorumlu olduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.

Davalı … … … vekili, taşınmazın mülkiyetinin devredildiğini, kooperatif hissesinin devralınmadığını, 3.300,00 TL için ödeme emri düzenlendiğini, ödenmeyen aidat ve ek aidat ödemesinin kendisinin malik olduğu döneme ait olmadığını, alacağın zamanaşımına uğradığını, kooperatifin işletme kooperatifi niteliğinde olduğunu, henüz ferdi mülkiyete geçilmediğini, konut satın alan kişinin otomatik olarak kooperatif ortağı olmadığını, davalının sorumlu tutulamayacağını, ayrıca alacaklının aktif faiz talebinin de yerinde olmadığını savunarak, davanın usul ve esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … … A.Ş. vekili, Alacağın 5 yıllık zamanaşımına tabi olduğunu ve davanın zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini, dava dışı … …’un malik olduğu döneme ilişkin olmasına rağmen bu kişinin icra takibinde borçlu gösterilmediğini, bankanın kooperatif üyesi olmadığını, ortak giderlere katılmanın her üyenin kendi dönemine ait yükümlülüğü olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece mahkemesi’nce “…davalıların takibe yaptıkları itirazda ileri sürdügü aidata konu taşınmazın üçüncü kişiye satıldığı yönündeki beyanı davacı kooperatif yönünden hissenin devredildiği hususunun kooperatife usulune uygun bildirilmediği sürece hüküm ifade etmeyeceği, aidat borçlarından ve hesaplanan gecikme faizlerinden genel kurul kararları gereği dava dışı … …’un sorumlu olacağı gözönüne alınarak aidatların ait oldukları dönemde site yönetimince site sakinlerine sundukları hizmet karşılığı olup davalılara intikal edebilecek bir yatırım harcaması da olmadığı belirlenmiş, davalılara yöneltilen davanın kanıtlanamadığından reddine…” şeklinde karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İstinaf yasa yoluna başvuran davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: Dava dilekçesindeki hususları tekrar ederek, davalı … … …’nın kendinden önceki devir gelen borçları, kooperatif üyesi olduğu halde ödemediğini, dava dosyası içeriğinde davalı … … …’nın kooperatife üyelik talebine ilişkin dilekçesinin de mevcut olduğunu beyan ederek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, kooperatif aidat alacağının tahsili için başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dava dilekçesindeki anlatıma göre, davacı kooperatifçe 29.05.2007 ila 27.04.2011 tarihleri arası için aidatın tahsiline yönelik olarak 15.06.2016 tarihinde icra takibi başlatılmıştır. Dosya arasında bulunan bilirkişi raporunda yapılan tespite göre de, dava konusu aidat 2010 ila 2011 (en son Mart ayı) yıllarına aittir.
Davalılar tarafından zamanaşımı definde bulunulmuştur. Mahkemece, genel ifadeler kullanılarak alacağın dönemi ve takip tarihi dikkate alınarak alacağın zamanaşımına uğramadığı belirtilmiştir.
Kooperatifler Kanunu’nun 17/2. ve TBK 147/4. maddelerinde kooperatif ile ortağı arasındaki uyuşmazlıklarda zamanaşımı süresi 5 yıl olarak öngörülmüş olup TBK’nın 154/2. maddesinde de alacaklının, icra takibi başlatmasının zamanaşımını kesen sebeplerden olduğu düzenlenmiştir. Davacının alacağı dava dilekçesinde veya bilirkişi raporu ile tespit edilen dönemlere ait olsa bile takip tarihi itibariyle zamanaşımına uğramıştır. Mahkemece, alacağın zamanaşımına uğraması nedeniyle davanın reddedilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
Bu durumda Dairemizce, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüyle, HMK’nın 353/(1)-b.2. maddesi uyarınca, İlk derece Mahkemesi kararının gerekçesi düzeltilerek, esas hakkında yeniden karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile:
HMK m. 353/1,b,2 gereğince, Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce … sayılı dava dosyasında verilen 17/10/2017 tarihli KARARIN DÜZELTİLEREK ESAS HAKKINDA YENİDEN KARAR VERİLMESİNE,
Buna göre:
“1- Davalıların zamanaşımı defilerinin kabulü ile davanın reddine,
2- Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 59,30 TL harçtan davacı yanca peşin yatırılan 56,36 TL harcın mahsubu ile bakiye 2,94 TL’nin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3- Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4- Sarfedilmeyen gider avansının bulunması halinde karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
5-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince takdir ve tespit edilen 1.980,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, “
II- Davacı tarafça yatırılan istinaf karar harcının istek halinde iadesine,
III-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin, kararın niteliğine göre üzerinde bırakılmasına, avansın kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine,
IV-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
15/09/2021 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 362/1,a gereğince miktar veya yetmiş sekiz bin altı yüz otuz (78.630,00) Türk Lirası’nı geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 17/09/2021