Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2017/1943 E. 2021/1482 K. 19.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ ….
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F D İ L E K Ç E S İ N İ N
R E D D İ )
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)
(H Ü K M Ü K A L D I R A R A K
Y E N İ D E N H Ü K Ü M K U R U L M A S I)
….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

….

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 21.12.2016
ESAS-KARAR NUMARASI :….
Davacı vekili ve davalılar vekilleri tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin duruşmalı yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili 12.04.2007 tarihli dava dilekçesinde; ……Projesinin yapım işi ile ilgili olarak, müvekkili ile davalılardan …. Ltd. Şti. arasında 30.01.2002 tarihli anahtar teslim götürü bedelli bir eser sözleşmesi imzalandığını, daha sonra müvekkili ile davalı sigorta şirketi arasında 06.12.2004 tarihli sözleşme ile bu hattın da dahil olduğu … Hattının tamamının … … Sigorta Poliçesiyle 12.12.2004-12.12.2005 tarihleri arası için sigortalandığını, buna göre … Hattının parçaları olan hatların yükleniciler tarafından inşa edilip eserin iş sahibi müvekkili tarafından kabul edildikten sonra gereken primler ödenerek sigorta kapsamına dahil olacağını, projenin 36.652.262 …’lik bölümünü oluşturan … arası yaklaşık 163 km 40”lık doğalgaz boru hattına ilişkin 26.05.2006 (2005 olmalı) itibar tarihli bir Kısmi Geçici Kabul Tutanağı düzenlendiğini, bu kısmi geçici kabul tutanağının sözleşmenin ve projenin gerektirdiği işlere ilişkin eksiklikler giderilinceye kadar … sigorta sorumluluğunun yüklenici şirkete ait olacağı hususunda anlaşmaya varılarak imzalandığını, kısmi geçici kabulün yapılmasından sonra müvekkilince … A.Ş.’den inşa edilmiş bulunan … arası 163 km 40″lık doğal gaz boru hattının sigorta kapsamına alınmasının talep edildiğini, davalı sigorta şirketinin de tanzim ettiği 23.06.2005 tanzim tarihli zeyilname ile 21.06.2005 tarihinden geçerli olmak üzere bahse konu hattı sigorta kapsamına aldığını, keza 41.939.479 …’lik … … Projesinin bitirilmemiş ve 26.05.2006 itibar tarihli Kısmi Geçici Kabule dahil olmayan 5.287.217 …’lik 24″lük Malatya branşman hattının da dahil olduğu projenin tümüne ilişkin 29.08.2005 itibar tarihli Geçici Kabul Tutanağı düzenlendiğini, tutanağın eksiklikler giderilene kadar … sigorta sorumluluğunun yüklenici firmada olduğu karar altına alınarak imzalandığını, daha sonra söz konusu boru hattının da da sigorta kapsamına alınmasının davalı sigorta şirketinden talep edildiğini, davalı sigorta şirketi tarafından 20.12.2005 tarihli zeyilname ile sigortanın başlangıcı 24.11.2005 tarihi olarak kabul edilip bahse konu boru hattının sigorta poliçesi kapsamına alındığını, 29.09.2005 tarihli gaz kaçağı ihbarı üzerine, 40″lık … iletim hattında, 13.10.2005 tarihli gaz kaçağı ihbarı üzerine de … …. hattında hasar meydana geldiği ve gaz kaçağı olduğunun tespit edildiğini, hasar tespiti yapılarak onarımının yapıldığını, hasarın meydana geldiği ilk hattın, 21.06.2005 itibar tarihli zeyilname ile sigorta poliçesi kapsamında, ikinci hattın da 24.11.2005 itibar tarihli zeyilname ile sigorta poliçesi kapsamında olduğunu, ilk gaz kaçağı sonucu oluşan toplam zararlarının 335.980,87 …., ikinci gaz kaçağı sonucu oluşan toplam zararlarının 1.012.547,64 … olduğunu, ekspertiz raporunda boru inşaatının kayalık bölgelerde uygun derinliğe gömülmediği ve gaz kaçağının esas nedeninin yüklenici firmanın sözleşmeye uygun olmayan eksik iş yapması olduğunun belirtildiğini, ayrıca ilk gaz kaçağının zeyilname ile sigorta başlangıcı olarak kabul edilen 21.06.2005 tarihinden önce, ikinci gaz kaçağının zeyilname ile sigorta başlangıcı olarak kabul edilen 24.11.2005 tarihinden önce başladığı, bu sebeple sigorta kapsamı dışında kaldıklarının da belirtildiğini, ancak bu iddianın eksper tarafından hiç bir somut delille kanıtlanamadığını, davalı sigorta şirketinin ekspertiz incelemesini gerekçe göstererek her iki hasarın geçici kabulden önce başladığı ve poliçe teminatına girmediği gerekçesiyle hasar taleplerini reddettiğini, davalı yüklenicinin de hasarın geçici kabul işlemlerinden sonra doğduğu gerekçesiyle zararın giderilmesi taleplerini reddettiğini, eğer eksper raporlarına itibar edilecek olursa söz konusu hasardan BK’nın 356 ve sözleşmenin 17.2. maddeleri uyarınca yüklenicinin, edilmezse sigorta poliçesi uyarınca sigortacının sorumluluğunun gündeme geleceğini, davalıların sorumluluklarının tespiti ve müvekkilinin zararının giderilmesi için iş bu davanın açılmak zorunda kalındığını ileri sürerek, 1.348.528,51 … zararın 335.980,87 …’sinin 29.09.2005, 1.012.547,64 …’sinin 13.10.2005 tarihinden itibaren en yüksek reeskont faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …. vekili cevap dilekçesinde, müvekkili ile davacı arasında imzalanan 30.01.2002 tarihli sözleşmenin 46. maddesinin tahkim şartını içerdiğini, tahkim yoluna gitmesi gerekirken adli yargıda dava açılmasının yapılan sözleşmeye aykırı olduğunu, sözleşme konusu işin, 25.05.2005 tarihli Kısmi Geçici Kabul Tutanağı ve 29.08.2005 tarihli geçici kabul tutanakları ile davacı tarafından kabul edildiğini, 25.05.2005 tarihli Durum Tespit Tutanağında mekanik olarak gaz almaya engel bir durum olmadığının belirtildiğini, sigorta şirketince alınan ekspertiz raporunda, hasarın geçici kabulden önce meydana geldiği, bu nedenle sigorta kapsamında olmadığı, ayrıca hasarın müvekkilinin ayıplı ifası nedeniyle gerçekleştiğinin iddia edildiğini, ancak sigorta uzmanının bu iddialarını herhangi bir delile dayandırmadığını, … Kayseri İşletme Genel Müdürlüğü tarafından yapılan incelemede hasarın yüklenici firmanın eksik ve hatalı çalışmasından kaynaklanmadığı, hasarın geçici kabul işlemlerinden önce seyir ettiği yolundaki sigorta eksperi görüşüne katılmadıkları yönünde görüş beyan edildiğini, dava dilekçesinde de sigorta eksperinin sözü geçen beyanlarının kabul edilmediğinin belirtildiğini, hasar geçici kabulden sonra meydana geldiyse ve sigorta teminatı kapsamında ise artık müvekkilinin sorumluluğundan söz edilemeyeceğini, 29.09.2005 ve 13.10.2005 tarihlerinde meydana gelen risklerin sigorta kapsamında olduğunu, sözleşme konusu işin, büyük ihtimam ve dikkatle, iş sahibi İdarenin görevlendirdiği mühendisin aktif gözetim ve denetimi altında müvekkilince yerine getirildiğini, ayrıca boru hattında yer alan ekipman üzerindeki kaynak işlerinin davacının Kontrol Amirliği tarafından onaylanan sertifikalı kaynakçılar tarafından yapıldığını, davacı yetkili ve uzman birimlerince onaylandığını, sözleşme konusu edimin ifasından tamamlanmasına kadar ifanın sözleşmede belirtilen malzeme ve işçilikle, sözleşmeye uygun şekilde yapılıp yapılmadığını denetlemek konusunda işverene geniş yetkiler verildiğini, olası bir kötü ifa halinde sözleşmede düzenlenen denetim yetki ve yükümlülüğünü yerine getirmeyen iş sahibinin de sorumlu olacağını, işin kabulü aşamasında da İdarenin geniş denetim yetki ve yükümlülüğü bulunduğunu, geçici kabul tarihlerinden sonra, iş sahibine devredilen boru hattının kullanımı ve kullanımdan kaynaklanan sorumluluğun iş sahibine geçtiğini, müvekkilinin sorumluluğunun geçici kabul tutanağındaki eksikliklere münhasır olduğunu, geçici kabul ile birlikte hattın işletmeye alınmasından önceki tüm dönemlerdeki hasar sorumluluğunun müvekkiline ait olduğu kabul edildiğinden, o döneme kadar sigortalatma işleminin müvekkilince gerçekleştirildiğini, geçici kabul belgesi verildikten ve işin tamamı iş sahibi tarafından devralındıktan sonra, yüklenicinin şantiyeye giriş imkânının mühendisin iznine bağlı olduğunu, sigortacının riskin sigorta başlangıcından önceye dayandığı, dolayısıyla sigorta kapsamında olmadığı yolundaki beyanlarının gerçeği yansıtmadığını, üst düzey güvenlik önlemleri ile gözetim ve denetim altında bulunan bir alanda meydana gelen gaz kaçağının beş ay boyunca fark edilemeyeceği olgusunun hayatın olağan akışına, mantık kurallarına aykırı olduğunu, sigortacının rizikonun himaye öncesine dayandığı iddiasını kanıtlar yönde herhangi bir delilinin bulunmadığını, dava dilekçesinde talep edilen müteselsil sorumluluğun hangi hukuki ilişkiden kaynaklandığının anlaşılamadığını, müvekkili ve diğer davalı sigorta şirketi arasında müteselsil sorumluluğa ilişkin akdi ilişki bulunmadığı gibi yasal düzenleme de bulunmadığını, sigorta şirketinin sigorta tazminatını ödemek zorunda kalacağı hallerde müvekkilinin zarardan sorumluluğunun söz konusu olmayacağını savunarak, öncelikle tahkim itirazlarının kabulü ile mahkemenin görevsizliğine, aksi halde davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde; dava konusu hasarlarla ilgili olarak sigorta eksperi tarafından hazırlanan raporda, hasarın sebebinin eksik iş yapılması, tekniğine ve evsafına uygun malzeme kullanılmaması olduğu, gaz kaçaklarının geçici kabul tarihi olan 26.05.2005 tarihinden geriye seyir izlediği ve bu sebeple teminat harici olduğunu tespit ve görüşünün bildirildiğini, sigortalının hasar talebinin ekspertiz raporundaki bu tespitler çerçevesinde, hasarın geçici kabul işleminden önce meydana gelmiş olması sebebiyle reddedildiğini, ayrıca davayı kabul etmek anlamına gelmemek şartıyla talep edilen hasar bedelinin de fahiş olduğunu, müvekkilinin dava tarihinden itibaren faizden sorumlu tutulması gerektiğini savunarak; davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece mahkemesince iddia, savunma, benimsenen 21.01.2014 tarihli rapor ve 23.02.2015 tarihli ek rapor ve tüm dosya kapsamına göre; 24.10.2007 tarihli celsede, davalı … …Ltd. Şti.’nin tahkim itirazının esas hükümle birlikte (aslında temyizi kabil olmak üzere reddine karar verilmiştir) değerlendirilme yapılmasına karar verildiği, taraflar arasında 30.01.2002 tarihinde 41.939.479,00 … bedelli sözleşme yapıldığı, sözleşmeye göre işin bitim tarihinin, süre uzatımı ile birlikte 29.08.2005 tarihi olduğu, davacı ile davalı sigorta şirketi arasında geçici ve davacıya ait veya hukuki sorumluluğu olan teknik şartname ile idari şartnamede belirtilen tüm taşınmaz varlıkların 3.256.811.831,58 … sigorta kıymeti üzerinden …, … sigortasıyla teminat altına alınarak poliçe düzenlenmesi ve sigorta süresi içinde kati teslimlere yapılacak diğer varlıkların sigortalanmasına ilişkin 09.12.2004 tarihli sözleşme yapıldığı, sözleşme süresinin işe başlama tarihinden itibaren 12 ay olduğu (12.12.2004 – 12.12.2005), bu sözleşme gereğince düzenlenen poliçeler gereği … Hattındaki sıvı doğalgaz dahil tüm tesislerdeki taşınır ve taşınmaz varlıkların belirlenen tarihler arasında teminat altına alındığı, taraflar arasında 23-26.05.2005 tarihleri arasında geçici kabulün yapıldığı, durum tespit tutanağının düzenlendiği, yapılan mekanik testlere göre gaz almaya engel bir duruma rastlanılmadığı, eksik hususların tespit edildiği, tamamlanması için davacı yükleniciye 60 günlük süre verildiği, yapılan işin zeyilname ile sigorta poliçesi teminatı kapsamına alındığı, alınan bilirkişi kurulu raporlarının çelişkili olması nedeniyle oluşturulan yeni bir bilirkişi kurulundan rapor alındığı, bu rapora tarafların itirazları üzerine ek rapor alındığı, bilirkişi kurulunun rapor ve ek raporunda, eserin geçici kabulüne müteakip işletilmeye alınacağının ittifak ile kabul edildiği, işletilme sırasında veya kesin kabule kadar eserde eksik veya ayıplı malzeme, eksik veya ayıplı işçilik, eksik veya ayıplı montajdan kaynaklanan her türlü hasar ve zarardan yüklenici olan davalı … Ltd. Şti.’nin sorumlu olacağı, davacı idarenin iddia ettiği hasarlar ve meydana gelen giderin masrafı ile bu hasarlardan dolayı telef olan gaz miktarı ve zarar miktarının sigorta eksperince de aynı kabul edildiği, her iki davalının da bu zarar ve hasar miktarına bir itirazlarının bulunmadığı hususlarının tespit edildiği, davalı sigorta şirketinin … … sigorta poliçesi ile yüklenici şirketin eseri inşaa ederken vuku muhtemel eksik ve ayıplı malzeme, eksik ve ayıplı işçilik, eksik ve ayıplı montajlardan kaynaklanacak hasarlar ile bu hasarların giderim masrafı ile vuku muhtemel hasarlar nedeniyle telef olacak doğalgaz zararını poliçedeki limit ile (poliçe limiti eser bedeli kadardır) sınırlı olmak üzere 25.000 … muafiyet şartı ile kabul edildiği, poliçede, geçici kabulden veya hattın işletilmeye alınmasından sonra meydana gelecek hasar ve zarar şeklinde bir sınırlama klozu bulunmadığı, dolayısıyla meydana gelen zarardan her iki davalının da müştereken ve müteselsilen sorumlu olacağı, ayrıca poliçede yüklenicinin sorumluluklarının da teminat kapsamında olduğunun kararlaştırıldığı, davacı idarenin yaptırdığı bu sigorta poliçesini ihale sözleşmesinin ilgili hükmü gereğince yüklenicinin nam ve hesabına yaptırdığı, sigorta şirketinin yüklenici ile davalı idare arasındaki sözleşmeyi bilmesinin gerektiği, davalı sigorta şirketi yönünden 25.000 …’lik muafiyetin mahsubunun gerektiği belirtilerek, davanın kabulü ile, 1.323.528,51 …’lik kısmının her iki davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsili ile, davalı … …Ltd. Şti. 1.348.528,51 … toplam zarardan sorumlu tutularak, davalı sigorta şirketi yönünden 13.10.2005 tarihinden itibaren, davalı … Ltd. Şti. açısından 12.04.2007 (dava tarihi) tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereğince kamu bankalarının … Doları mevduatına uyguladığı en yüksek faiz oranı ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; taraflar arasında geçerli Sigorta Poliçesinin “Hasarlar İçin Yapılacak Ödemeler” başlıklı 5. maddesinin (e) bendinin, “Hasar halinde ödemenin en kısa sürede yayılması esas olup bu süre …’ın talep tarihinden itibaren 3 ayı geçemez. Bu süre içerisinde hasar ödenmediği takdirde idare hasarın sonuçlandığını kabul ederek varsa ödeyeceği prim tutarından hasarı mahsup eder veya prim ödemesi sona ermiş ise en yüksek reeskont faiziyle birlikte sigortacıdan talep eder.” şeklinde olduğunu, dava konusu hasarlardan, 29.09.2005 tarihinde meydana gelen 335.980,87 …’lik ilk hasarın, davalı şirkete 30.09.2005 tarihinde; 13.10.2005 tarihinde meydana gelen 1.012.547,64 …’lik hasarın ise 13.10.2005 tarihinde ihbar edildiğini, yani 05.02.2009 tarihinde müvekkilinin alacağı muaccel olup, bu tarihten itibaren en yüksek reeskont faiziyle birlikte davalının ödemesi gerektiğini, mahkemenin davalılardan … için faiz başlangıç tarihini kümülatif olarak 13.10.2005 olarak belirlemesinin taraflar arasında yapılan sigorta poliçesine aykırı olduğunu, ilk derece mahkemesi kararında asıl alacak miktarına 3095 sayılı Kanunun 4/A maddesi uyarınca Devlet Bankalarının … para birimi ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranına göre faiz işletilmesine karar verildiğini, dava konusu Sigorta Poliçesinde, ödemelerde gecikme meydana gelmesi durumunda en yüksek reeskont faizi (Ticari temerrüt/avans faizi) uygulanacağı açıkça belirlenmiş olduğundan dava konusu hasara ilişkin olarak gerekçeli kararda bahsi geçen faiz oranının uygulanmasının mümkün olmadığını, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 13.06.2013 tarih ve… sayılı kararlarının da bu yönde olduğunu, ayrıca müvekkili lehine hükmedilen vekalet ücretinin eksik hesaplandığını, vekalet ücretinin müddeabih olan 1.348.528,51 … üzerinden ve karar tarihindeki dolar kuru baz alınarak hesaplanması gerektiğini belirterek, ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak, davanın kabulü ile 335.980,87 …’sinin hasar tarihi olan 29.09.2005 tarihinden itibaren hesaplanacak en yüksek reeskont faizi ile birlikte, davalılardan müteselsilen tahsiline, 1.012.547,64 …’sinin hasar tarihi olan 13.10.2005 tarihinden itibaren hesaplanacak en yüksek reeskont faizi ile birlikte, davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini, eksik hesaplanan vekalet ücretinin düzeltilmesini istemiştir.
Davalı … A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde; davacı …’a ait … hattına ait tesisler ve boru hatlarının kök poliçeler tahtında sigorta örtüsü altına alındığını, bilahare vücut bulan ve geçici kabulü tamamlanan hatların da zeyilnamelerle sigorta kapsamına dahil edildiğini, davacı kurumun 21.06.2005 ve 24.11.2005 tarihli taleplerine istinaden teminata alındığını, sigorta eksperi …’ın gaz kaçaklarının geçici kabul tarihinden önce başladığını ve teminata girmediğini açıkça belirlediğini, hasarın teminat harici olduğu hususunda davacı ile eksperin mutabakata vardığını, bu mutabakat çerçevesinde, … tarafından yapılan yazışmalarda hasarın yüklenici … firması tarafından karşılanması gereğine işaret edildiğini, mahkemece dilekçelerinde ayrıntılı olarak açıkladıkları bu hususları hiç değerlendirmediğini, dava konusu zarara sebebiyet veren gaz kaçağının başlangıç tarihinin ne olabileceği hususunda inceleme yapılmaksızın ve olayın ardından yerinde inceleme yapan ekspertiz tarafından hazırlanan rapor değerlendirilmesizin hazırlanan bilirkişi raporuna göre hüküm kurulduğunu, dava dilekçesindeki, “… 5.287.217 … 24 inçlik boru hattının sigorta kapsamına alınabilmesi için …’dan 24.11.2005 tarihinde talepte bulunmuştur. … 20.12.2005 tarihli zeyilname ile – sigorta başlangıcını 24.11.2005 olarak belirterek- bahse konu boru hattını sigorta kapsamına almıştır….” şeklindeki kabul ve ikrar niteliğindeki açıklamaların yargılamada nazara alınmasının zorunlu olduğunu, buna göre davacının hasarın anlaşıldığı 13.10.2005 tarihinde 5.287.217 … tutarındaki 24 inçlik boru hattının henüz zeyilname düzenlenerek sigorta kapsamına alınmamış olduğunu, zeyilnamenin düzenlenmesinin 24.11.2005 tarihinde (hasarın meydana geldiği öğrenildikten sonra) talep edildiğini, … A.Ş.’nin zeyilnameyi 20.12.2005 tarihinde düzenlediğini, zeyilnameden teminatının başlangıç tarihinin 24.11.2005 olarak öngörüldüğünü açıkça kabul ve ikrar ettiğini, bu durumda davacının ikinci hasara ilişkin olarak sigorta teminatından yararlanamayacağının açık olduğunu, hasar gerçekleştikten sonra o hasarı sigorta teminatına aldırmanın batıl olduğunu (TTK 1279 md.), düzenlenen zeyilnamede başlangıç tarihi olarak 24.11.2005 tarihinin yazılı olduğunu, buna göre ancak bu tarihten sonraki rizikoların sigorta teminatı altına gireceğini, dava konusu gaz hasarının ise 13.10.2005 tarihinde meydana geldiğini, mahkemece muafiyet bedelinin eksik hesaplandığını, poliçede makine kırılması teminatında her bir hasar için 25.000,00 … muafiyet öngörüldüğünü, dava konusu olayda iki ayrı hasar olduğuna göre her bir hasar için 25.000,00’er …’den toplam 50.000,00 … muafiyet tenzili yapılması gerektiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararı bozularak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … … A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde; müvekkilinin dava konusu işin hiç bir aşamasında eksik veya ayıplı malzeme kullanmadığını, eksik veya ayıplı işçilik uygulamadığını, eksik ve ayıplı montaj yapmadığını, işin yapılması sırasında bilim ve fen kurallarına uyduğunu ve bu nedenle herhangi bir sorumluluğu olmadığını, hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemek üzere müvekkilin sorumluluğu sözkonusu olacak ise ancak tamir bedelinden sorumlu olabileceğini, davacının doğalgaz hattına gaz yüklemeden önce hattın doğalgaz yüklemeye uygun olup olmadığını belirleyecek testlerin yapıldığını gösteren bir belge olmadığını, hattın tüm test ve kontrolleri yapılmadan yüksek basınçlı gaz verilmesi nedeniyle hasar oluştuğu sabit olduğundan müvekkilinin kaybedilen gaz bedellerinden sorumlu olmadığını, yine kabul anlamına gelmemek üzere müvekkilinin gaz kaybından da sorumlu olduğu kabul edilse dahi gaz kaybı olmasında ve/veya artmasında davacı şirketin de müterafik kusuru olduğunu, ………. standardına göre de zararın asgariye indirilmesi için tüm önlemlerin alınması, tamirlerin en az zarar verecek şekilde yapılması gerektiğini, ancak davacı tarafından zararın çok fazla arttırıldığının anlaşıldığını, canlı hatlarda gaz akışını kesmeden tamir yapılabilme imkânları mevcutken dava konusu hasarların tamiri için havaya gaz bırakılması(vent edilmesi) işlemi yanlış bir uygulama olup bu işlemin zararı büyük miktarda artırdığını, hasar nedeniyle toprağa sızan gaz miktarı ile hasarın onarımı için havaya bırakılan gaz miktarları arasında büyük fark olduğunu, bu farkın savunmalarının haklılığını ortaya koyduğunu, azot gazı basılarak doğalgazdan arınma sağlanmaya çalışıldığını ancak başarısız olunduğunu ve bu nedenle 31 km. uzunluğundaki boru hattındaki devasa miktardaki gazın havaya bırakıldığını, asıl olanın müvekkilinin kaybedilen gaz bedelinden sorumlu tutulmaması olduğunu, ancak kabul anlamına gelmemek üzere müvekkili şirketin gaz bedelinden sorumluluğu düşünülecek ise havaya bırakılan değil ancak toprağa karışan gazdan sorumluluğunun söz konusu olabileceğini, bu savunmalarının değerlendirilmesi için …….tamiri konusunda uzman bir bilirkişinin de dahil edilerek yeniden rapor alınması taleplerinin mahkemece değerlendirilmediğini, yüksek miktarlardaki gazın havaya bırakılmasının, davacının en yüksek organı olan Yönetim Kurulu tarafından onaylanması gerektiğini belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine, aksi kanaat hasıl olursa, davacının sadece sadece tamir bedelini isteyebileceğine, aksi düşünülürse sadece toprağa karışan gazla ilgili talepte bulunabileceğine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
I-Davacı vekilinin davalı …. ile ilgili hükme yönelik istinaf itirazları yönünden;
Karar tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK’nın 02.12.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 41. maddesi ile değişik 341/(1) maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, 6763 sayılı Kanunun 44. maddesiyle HMK’na eklenen Ek-Madde 1’de öngörülen yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında karar tarihi itibariyle 3.000,00 TL.’dir.
Somut olayda, dava dilekçesinde, 1.348.528,51 … zararın 335.980,87 …’sinin 29.09.2005, 1.012.547,64 …’sinin 13.10.2005 tarihinden itibaren en yüksek reeskont faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesi istenmiş olup, İlk derece Mahkemesince davanın kabulü ile, 1.323.528,51 …’lik kısmının her iki davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsili ile, davalı … … A.Ş. 1.348.528,51 … toplam zarardan sorumlu tutularak, davalı sigorta şirketi yönünden 13.10.2005 tarihinden itibaren, davalı …. A.Ş. açısından 12.04.2007 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereğince kamu bankalarının … Doları mevduatına uyguladığı en yüksek faiz oranı ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
İlk derece Mahkemesince davalı … … A.Ş. yönünden davacı tarafın talebi tamamen kabul edilmiş, davacı tarafça faizin türü ve başlangıç tarihi ile ilgili istinaf itirazları ileri sürülmüştür.
Alacak davalarında istinaf (kesinlik) sınırı belirlenirken, yalnız alacağın aslı (asıl talep) nazara alınır: faiz, icra tazminatı (İİK m. 67, m. 69., m. 72) ve (ihtarname, delil tespiti ve yargılama giderleri gibi) giderler hesaba katılmaz. (Prof. Dr. Baki Kuru, İstinaf Sistemine Göre Yazılmış Medenî Usul Hukuku, Ağustos 2016) Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 09.10.2018 tarih ve 451 E., 17783 K., Yargıtay 22. Hukuk Dairesinin 01.10.2018 tarih ve 12965 E., 20570 K., Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 07.11.2013 tarih ve 10767 E., 18588 K. sayılı ilamları da bu yöndedir.

Temyiz sistemi yönünden de mevcut bulunan, istinaf yoluna başvurulabilmesinin belirli bir miktarla sınırlandırılmasının benzeri hükmün (HUMK m.427) Anayasaya aykırılığı gerekçesiyle açılan davada Anayasa Mahkemesi; 20.01.1986 tarih ve 23/2 sayılı kararında, “..bu sınırın davaların hızlandırılması ve Yargıtay’ın iş yükünün bir ölçüde azaltılmasının amaçlandığı, bu sınırlamanın kamu yararına yönelik olduğu ve hak arama hürriyetinin de kamu yararı dikkate alınarak sınırlanabileceği…” gerekçesiyle, anılan hükmün Anayasaya aykırı olmadığına karar vermiştir.
Davalı … … A.Ş.’ne yönelik talep bakımından talep edilen miktarın tamamına hükmedildiği, reddine karar verilen bir tutar olmadığı anlaşıldığından davacı yönünden karar kesin niteliktedir.
Kesin olan kararlara yönelik istinaf istemleri yönünden HMK’nın 346/(1) maddesi uyarınca mahkemece bir karar verilebileceği gibi, aynı Kanun’un 352. maddesi maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi’nce de karar verilebileceğinden, HMK’nın 346/(1) ve 352/(1)-b. maddeleri uyarınca davacı vekilinin davalı …. A.Ş. ile ilgili istinaf dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
II-Davalılar … A.Ş. ve …. vekillerinin istinaf itirazları yönünden;
1-Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine aykırılığın da tespit edilmemesine göre, İlk derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, HMK.’nın 356/(2). maddesi uyarınca, davalılar … A.Ş. ve …. vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan hususlara ilişkin istinaf başvurularının esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, doğalgaz boru hattında gaz kaçağı meydana gelmesi nedeniyle uğranılan zararın, yüklenici şirket ve … Poliçesi ile sigortalayan sigorta şirketinden tahsili istemine ilişkindir.
Davacı ile davalılardan …. arasında 30.01.2002 tarihli anahtar teslim götürü bedelli bir eser sözleşmesi imzalandığı, daha sonra yine davacı ile davalı sigorta şirketi arasında düzenlenen 06.12.2004 tarihli sözleşme ile … Hattının tamamının … … Sigorta Poliçesiyle 12.12.2004-12.12.2005 tarihleri arası için sigortalandığı uyuşmazlık dışıdır.
Davacı tarafından, dava konusu edilen hasarlardan ilkinin 29.09.2015 tarihli gaz kaçağı ihbarıyla belirlendiği, hasarın meydana geldiği 40”lık doğalgaz boru hattına ilişkin 26.05.2006 (2005 olmalı) itibar tarihli bir Kısmi Geçici Kabul Tutanağı düzenlendiği, bu kısmi geçici kabul tutanağının sözleşmenin ve projenin gerektirdiği işlere ilişkin eksiklikler giderilinceye kadar … sigorta sorumluluğunun yüklenici şirkete ait olacağı hususunda anlaşmaya varılarak imzalandığı, kısmi geçici kabulün yapılmasından sonra müvekkilince … A.Ş.’den inşa edilmiş bulunan … arası 40″lık doğal gaz boru hattının sigorta kapsamı alınmasının talep edildiği, davalı sigorta şirketinin de tanzim ettiği 23.06.2005 tanzim tarihli zeyilname ile 21.06.2005 tarihinden geçerli olmak üzere bahse konu hattı sigorta kapsamına aldığı dava dilekçesinde açıklanmıştır.
Yine davacı tarafından, dava konusu edilen hasarlardan ikincisinin 13.10.2005 tarihli gaz kaçağı ihbarıyla belirlendiği, bu hasarın meydana geldiği … … Projesinin bitirilmemiş ve 26.05.2006 itibar tarihli Kısmi Geçici Kabule dahil olmayan 24″lük Malatya branşman hattının da dahil olduğu projenin tümüne ilişkin 29.08.2005 itibar tarihli Geçici Kabul Tutanağı düzenlendiği, tutanağın eksiklikler giderilene kadar … sigorta sorumluluğunun yüklenici firmada olduğu karar altına alınarak imzalandığı, daha sonra söz konusu boru hattının da da sigorta kapsamına alınmasının davalı sigorta şirketinden talep edildiği, davalı sigorta şirketi tarafından 20.12.2005 tarihli zeyilname ile sigortanın başlangıcı 24.11.2005 tarihi olarak kabul edilip, bahse konu boru hattının sigorta poliçesi kapsamına alındığı açıklanmıştır.
Davacı tarafça dava dilekçesinde; sigorta poliçesine göre … Hattının parçaları olan hatların yükleniciler tarafından inşa edilip eserin iş sahibi müvekkili tarafından kabul edildikten sonra gereken primler ödenerek sigorta kapsamına dahil olacağı, eğer eksper raporlarındaki hasarın geçici kabulden önce meydana geldiği görüşüne itibar edilecek olursa söz konusu hasardan BK’nın 356 ve sözleşmenin 17.2. maddeleri uyarınca yüklenicinin, edilmezse sigorta poliçesi uyarınca sigortacının sorumluluğunun gündeme geleceği ileri sürülmüştür. Davalı …. A.Ş. tarafından bu iddiaya uygun olarak hasarın geçici kabulden sonra meydana gelmesi ve sigorta teminatı kapsamında olması halinde müvekkilinin sorumluluğundan söz edilemeyeceği, geçici kabul ile birlikte hattın işletmeye alınmasından önceki tüm dönemlerdeki hasar sorumluluğunun müvekkiline ait olduğu kabul edildiğinden o döneme kadar sigortalatma işleminin müvekkilince gerçekleştirildiği savunulduğu gibi; davalı … A.Ş. tarafından da yine davacı iddiasına uygun olarak dava konusu edilen gaz kaçaklarının geçici kabul tarihinden önce meydana gelmiş olmaları nedeniyle teminat dışı olduğu, bu nedenle davacının ödeme talebinin reddedildiği savunulmuştur.
Davacı ile davalı … A.Ş. arasında imzalanan … … Sigorta Poliçesinin 1. maddesinde sigortanın konusu, detayları verilen İDARE’ye (…) ait veya hukuki sorumluluğunda bulunan veya hukuki sorumluluğunu kabul ettiği boru hatlarında ve tanklardaki ham petrol ile tüm tesislerdeki taşınır ve taşınmaz varlıkların teminat altına alındığı belirtilmiştir.
İlk derece Mahkemesince tarafların, davalıların sorumluluklarının başlangıç tarihleri ile ilgili birbirini doğrulayan beyanlarına ve sigorta poliçesinin 1. maddesindeki açık düzenlemeye karşın, davalı … … A.Ş.’nin işletilme esnasında veya kesin kabule kadar eserde eksik veya ayıplı malzeme, eksik veya ayıplı işçilik, eksik veya ayıplı montajden kaynaklanan her türlü hasar ve zarardan sorumlu olduğu, davalı sigorta şirketinin yüklenicinin eseri inşa ederken vuku muhtemel hasarlar ile telef olacak doğalgaz zararını poliçedeki limitle sınırlı olmak üzere 25.000 … muafiyet şartı ile üstlendiği, poliçede geçici kabulden veya hattın işletilmeye alınmasından sonra meydana gelecek hasar ve zarar şeklinde bir sınırlama klozu bulunmadığı kabul edilerek, davalı sigorta şirketinin 25.000 …’lik muafiyetin mahsubundan sonra kalan kısmından sorumlu olmak üzere tüm zarar miktarının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
İlk derece Mahkemesince alınan bilirkişi kurulu rapor ve ek raporlarında, tarafların özellikle bu yöne ilişkin bazı itirazlarının cevaplandırılmadığı görülmekle, Dairemizce HMK’nın 356. maddesi uyarınca duruşma açılmasına karar verilmiş, dosyanın re’sen seçilecek uzman bilirkişi kuruluna verilerek iddia, savunma, sigorta poliçe ve zeyilnameleri ve tüm dosya kapsamı incelenerek, talebin kapsamı, taraflar arasında uyuşmazlık konusu olmayan hususlar gözetilmek suretiyle, önceki bilirkişi raporlarının değerlendirildiği, tarafların rapora karşı itirazlarının açıklandığı, dava konusu edilen zararların sigorta teminatı kapsamında olup olmadığı veya hangi bölümünün sigorta teminatı kapsamında olduğu, buna göre her bir davalının ayrı ayrı sorumlulukları ve miktarı konusunda ayrıntılı, gerekçeli, taraflar ile mahkemenin denetimine elverişli olacak şekilde rapor düzenlenmesi istenmiştir. Bilirkişi kurulunca, tazmini talep edilen zarar ve masraf kalemlerinin tarafların TK ve VUK gereğince tutulması zorunlu ticari defterler bakımından da konusunda uzman bir bilirkişi tarafından incelenerek defter belge ve kontrolünün sağlanmasının istenmesi üzerine bilirkişi kuruluna mali müşavir bir bilirkişinin katılımı sağlanmış, dosyadaki geçici kabul tutanakları, zeyilnameler dikkate alınarak, iki ayrı gaz sızıntısı olayının hangi zeyilname kapsamında kaldığı, buna göre poliçe teminatı kapsamında kalıp kalmadığı ve her bir davalının ayrı ayrı sorumluluklarının değerlendirildiği ek rapor düzenlenmesi istenmiştir. Bilirkişi kurulunca tarafların bir kısım itirazlarının cevaplandırılmadığı ve ara kararlarına uygun rapor düzenlenmediği görülerek bir ek rapor daha istenmiş, aynı gerekçeyle ikinci kez oluşturulan uzman bilirkişi kurulundan rapor alınmıştır.
Yukarıda özetlendiği üzere dava konusu edilen ilk hasar 29.09.2005 tarihli gaz kaçağı ihbarı üzerine 40″lık … iletim hattında tespit edilen hasardır. Davacı ile davalı … … A.Ş. arasında … arası yaklaşık 163 km 40”lık doğalgaz boru hattına ilişkin 26.05.2005 itibar tarihli Kısmi Geçici Kabul Tutanağı düzenlenmiş, sözleşmenin ve projenin gerektirdiği işlere ilişkin eksiklikler giderilinceye kadar … sigorta sorumluluğunun yüklenici şirkete ait olacağı hususunda anlaşmaya varılarak geçici kabul tutanağı imzalanmıştır. Kısmi geçici kabulün yapılmasından sonra davacı tarafça davalı … A.Ş.’den inşa edilmiş bulunan … arası 163 km 40″lık doğal gaz boru hattının sigorta kapsamı alınması talep edilmiş, davalı sigorta şirketinin de tanzim ettiği 23.06.2005 tanzim tarihli zeyilname ile 21.06.2005 tarihinden geçerli olmak üzere bahse konu hat sigorta kapsamına alınmıştır.
Dava konusu edilen 29.09.2005 tarihli ilk hasar ile ilgili olarak 30.09.2005 tarihinde davalı sigorta şirketine ihbarda bulunulmuş olup, sigorta şirketince ilk gaz kaçağının zeyilname ile sigorta başlangıcı olarak kabul edilen 21.06.2005 tarihinden önce başladığı ve bu nedenle teminat kapsamı dışında olduğu gerekçesiyle davacının hasar talepleri reddedilmiştir.
Davalı sigorta şirketince hasarın ek zeyilname ile sigorta başlangıcı olarak kabul edilen 21.06.2005 tarihinden önce başladığı savunulmuşsa da, bu savunmasını kanıtlar nitelikte dosyaya delil ve belge sunulmamış, Dairemizce ilk hasarın sigorta teminatı kapsamında kalması nedeniyle davalı … A.Ş.’nin sorumlu olduğu, bu hattın gerekli kontroller yapılarak kabulü ve davacı …’ın sorumluluğuna geçmesinden sonra meydana gelen hasar ile ilgili davalı yüklenici … … A.Ş.’nin sorumlu tutulamayacağı, dava dilekçesindeki açıklamaların da bu yönde olduğu kabul edilmiş; 332.515,00 … gaz zayiatı bedeli ile 3.465,87 … harcırah, konaklama, araç akaryakıt, fazla mesai giderleri toplamı 335.980,87 …’den 25.000,00 … muafiyet bedelinin mahsubundan sonra kalan 310.980,87 …’nin davalı … A.Ş.’den tahsili gerektiği değerlendirilmiştir.
Dava konusu edilen ikinci hasar 13.10.2005 tarihli gaz kaçağı ihbarı üzerine … …. hattında meydana gelen hasardır. Davacı ile davalı yüklenici … … A.Ş. arasında … … Projesinin bitirilmemiş ve 26.05.2006 itibar tarihli Kısmi Geçici Kabule dahil olmayan 24″lük Malatya branşman hattının da dahil olduğu projenin tümüne ilişkin 29.08.2005 itibar tarihli Geçici Kabul Tutanağı düzenlenmiş, tutanağın eksiklikler giderilene kadar … sigorta sorumluluğunun yüklenici firmada olduğu karar altına alınarak imzalanmıştır. Daha sonra davacı tarafça söz konusu boru hattının da da sigorta kapsamına alınması davalı sigorta şirketinden talep edilmiş, davalı sigorta şirketi tarafından 20.12.2005 tarihli zeyilname ile sigortanın başlangıcı 24.11.2005 tarihi olarak kabul edilip, bahse konu boru hattının sigorta poliçesi kapsamına alınmıştır.
Dava konusu edilen 13.10.2005 tarihli ikinci hasar ile ilgili olarak aynı tarihte davalı sigorta şirketine ihbarda bulunulmuş olup, sigorta şirketince ikinci gaz kaçağının zeyilname ile sigorta başlangıcı olarak kabul edilen 24.11.2005 tarihinden önce başladığı ve bu nedenle teminat kapsamı dışında olduğu gerekçesiyle davacının hasar talepleri reddedilmiştir.
Dairemizce, dava konusu edilen ikinci hasarın, hattın kesin kabulünden ve sigorta teminatı kapsamına alınmasından önce, bir başka anlatımla davacı …’ın hukuki sorumluluğuna girmeden önce oluştuğu, bu nedenle davalı … A.Ş.’nin sorumlu olmadığı, ancak yüklenici … … A.Ş.’nin Geçici Kabul Tutanağında kabul edildiği üzere sorumlu olduğu, dava dilekçesindeki anlatımların da bu yönde olduğu kabul edilmiş, davacı …’ın müterafık kusuru olmadığı düşüncesiyle 961.901,10 … gaz zayiatı bedeli, 50.605,89 … harcırah, konaklama, araç akaryakıt, fazla mesai bedeli olmak üzere toplam 1.012.506,99 …’nin davalı … … A.Ş.’nden tahsili gerektiği değerlendirilmiştir.
Bu husus davacı yönünden kesinleşmiş olmakla birlikte, taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunduğundan ve davacı tarafça davalı … … A.Ş.’nin daha önce temerüde düşürüldüğüne dair temerrüt ihtarı bulunduğu iddia edilip sunulmadığından kabulüne karar verilen alacağa dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi ve 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereğince kamu bankalarının … Doları mevduatına uyguladığı en yüksek faiz oranı ile tahsiline karar verilmesi gerektiği kabul edilmiştir.
Bu durumda Dairemizce, davalılar … A.Ş. ve … … A.Ş. vekillerinin istinaf başvurularının kabulü ile, HMK’nın 356/(2). maddesi uyarınca, İlk derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulması gerekmiştir.
III-Davacı vekilinin davalı … A.Ş. ile ilgili kurulan hükme yönelik istinaf itirazları yönünden;
1-Davacı tarafça adı geçen davalı hakkında kabul edilen alacağa uygulanacak faiz türüne ve faizin başlangıç tarihine yönelik istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
Taraflar arasındaki sigorta poliçesinin “Hasarlar İçin Yapılacak Ödemeler” başlıklı 5. maddesinin (e) bendi, “Hasar halinde ödemenin en kısa sürede yapılması esas olup, bu süre …’ın talep tarihinden itibaren 3 ayı geçemez. Bu süre içerisinde hasar ödenmediği takdirde İDARE hasarın sonuçlandığını kabul ederek varsa ödeyeceği prim tutarından hasarı mahsup eder veya prim ödemesi sona ermiş ise en yüksek reeskont faiziyle birlikte sigortacıdan talep eder.” düzenlemesini içermektedir.
Dosya kapsamından, davacı tarafından, 29.09.2005 tarihinde ihbar edilen gaz kaçağı 30.09.2005 tarihinde, 13.10.2005 tarihinde ihbar edilen gaz kaçağı ise 13.10.2005 tarihinde davalı … A.Ş.’ne ihbar edilmiştir.
Buna göre İlk derece Mahkemesince davalı … A.Ş. yönünden kabul edilen alacağa ihbar tarihlerinden üç ay sonrasından faiz işletilmesine karar verilmesi gerekirken davacı … lehine ikinci ihbar tarihi olan 13.10.2005 tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmiştir. Davalı … A.Ş.’nin faizin başlangıç tarihine yönelik istinaf itirazı bulunmamaktadır.
Bu nedenlerle, HMK’nın 356/(2). maddesi uyarınca, davacı … vekilinin faizin başlangıç tarihine yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2-3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerüt Faizine İlişkin Kanunun 4/a maddesinde, “Sözleşmede daha yüksek akdi veya gecikme faizi kararlaştırılmadığı hallerde, yabancı para borcunun faizinde Devlet Bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı uygulanır.” hükmü kabul edilmiştir.
Taraflar arasındaki sigorta poliçesinin 5. maddesinin (e) bendinde ise davacının hasar tutarını en yüksek reeskont faiziyle birlikte talep edebileceği düzenlenmiştir.
Buna göre İlk derece Mahkemesince, tarafların sözleşmede daha yüksek oranda gecikme faizi kararlaştırdıkları gözetilerek, davalı … A.Ş. yönünden kabul edilen tutarın reeskont faizi ile tahsiline karar verilmesi gerekirken, Devlet Bankalarının … ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı ile tahsiline karar verilmesi doğru olmamıştır. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 13.06.2013 tarih ve 2012/14801 E, 2013/121413 K., 20.03.2014 tarih ve 2012/14750 E., 2014/5411K. sayılı kararları da aynı yöndedir.)
Bu durumda Dairemizce, davacı vekilinin davalı … A.Ş. ile ilgili istinaf başvurusunun kabulüyle, HMK’nın 356/(2). maddesi uyarınca İlk derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
IV-Kararın niteliğine göre davacı vekilinin vekalet ücretine ilişkin istinaf itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
HÜKÜM :
I-Yukarıda (I) nolu bentte açıklanan nedenlerle, HMK’nın 346/(1) ve 352/(1)-b. maddeleri uyarınca DAVACI VEKİLİNİN DAVALI …. İLE İLGİLİ İSTİNAF DİLEKÇESİNİN REDDİNE,
II-HMK.’nın 356/(2). maddesi uyarınca, yukarıda (III-1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin, (II-1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar … A.Ş. ve …. vekillerinin diğer hususlara ilişkin İSTİNAF BAŞVURULARININ ESASTAN REDDİNE,
III-HMK.’nın 356/(2). maddesi uyarınca, yukarıda (III-2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin, (II-2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar … A.Ş. ve … İnş. Tic. Turz. A.Ş. vekillerinin istinaf başvurularının kabulü ile, Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 21.12.2016 tarih ve …. K. sayılı KARARI KALDIRILARAK YENİDEN HÜKÜM KURULMASINA,
Buna göre;
“1-Davalı … A.Ş. yönünden;
Davanın KISMEN KABULÜNE, 310.980,87 …’nin 13.10.2005 tarihinden itibaren reeskont faiziyle birlikte davalı … A.Ş.’den alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 29.264,50 TL. karar ve ilam harcından, (… A.Ş. yönünden) peşin alınan 7.725,55 TL.’nin düşümü ile kalan 21.538,95 TL.’nin davalı … A.Ş.’den alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 32.438,51 TL. nispi vekalet ücretinin davalı … A.Ş.’den alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyanınca 82.826,40 TL. nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … A.Ş.’ne verilmesine,
Davacı tarafından yatırılan 24.921,10 TL. peşin harcın davalı … A.Ş.’ne düşen 7.725,55 TL.’sinin davalı … A.Ş.’den alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 40.431,40 TL. toplam yargılama giderinin kabul oranına göre takdiren 12.408,39 TL.’sinin davalı … A.Ş.’den alınarak davacıya verilmesine, fazlasının üzerinde bırakılmasına,
Davalı … A.Ş. tarafından yapılan 5.335,70 TL. yargılama giderinin red oranına göre takdiren 4.108,49 TL’sinin davacıdan alınarak davalı … A.Ş.’ne verilmesine,
2-Davalı …. Turz. A.Ş. yönünden;
Davanın KISMEN KABULÜNE, 1.012.506,99 …’nin 12.04.2007 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereğince kamu bankalarının … Doları mevduatına uyguladığı en yüksek faiz oranı ile davalı …. Turz. A.Ş.’nden alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 95.280,82 TL. karar ve ilam harcından, (… …A.Ş. yönünden) peşin alınan 17.195,55 TL.’nin düşümü ile kalan 78.085,27 TL.’nin davalı …. Turz. A.Ş.’den alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 81.619,00 TL. nispi vekalet ücretinin davalı …. Turz. A.Ş.’den alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyanınca 40.195,17 TL. nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …. Turz. A.Ş.’ne verilmesine,
Davacı tarafından yatırılan 24.921,10 TL. peşin harcın davalı …. Turz. A.Ş.’ne düşen 17.195,55 TL.’sinin davalı …. Turz. A.Ş.’den alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 40.431,40 toplam yargılama giderinin kabul oranına göre takdiren 27.618,69 TL.’sinin davalı …. Turz. A.Ş.’den alınarak davacıya verilmesine, fazlasının üzerinde bırakılmasına,
Davalı …. Turz.A.Ş. tarafından yapılan 10.309,50 TL. yargılama giderinin red oranına göre 2.577,37 TL.’sinin davacıdan alınarak davalı …. Turz. A.Ş.’ne verilmesine,
3-Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden alınarak yatırana iadesine,”
IV-Davacı vekilinin vekalet ücretine ilişkin istinaf itirazlarının incelenmesine yer olmadığına,
V-Taraflarca yatırılan istinaf karar harçlarının istek halinde iadesine,
VI-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 4.080,00’er TL. duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak ayrı ayrı davalılar … A.Ş. ve …. Turz. A.Ş.’ne verilmesine,
VII-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 4.080,00 TL. duruşma vekalet ücretinin davalı … A.Ş.’den alınarak davacıya verilmesine,
VII-Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması, harç ve avans iadesi işlemlerinin Dairemizce yerine getirilmesine,
Dair, davacı … vekili Av. …, davalı …. Tic. ve Tur. A.Ş. vekili Av. …ve … vekili Av. …’ın yüzüne karşı, HMK’nın 361/(1). maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okundu, anlatıldı. 19.10.2021

GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 19.10.2021