Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2023/979 E. 2023/1031 K. 11.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2023/979 (DİRENME KARARI)
KARAR NO : 2023/1031
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/05/2018
ESAS NO : 2014/546 E 2018/403 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 11/07/2023
YAZILDIĞI TARİH : 17/07/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş, Dairece verilen kararın temyiz incelemesi sonucu bozulması üzerine 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 373. maddesi uyarınca, incelemenin duruşmalı yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkilinin satım sözleşmesini konu alan faturalardan kaynaklanan alacağının tahsili amacıyla Konya 7. İcra Müdürlüğü’nün 2013/10574 E. Sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi yaptığını, davalının haksız itirazı ile takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, müvekkilinin almış olduğu malların bedelini tediye makbuzu, dekontlar, kredi kartları, çekler yoluyla ödediğini bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, davalı yanca ödeme iddiasının usulüne uygun delillerle ispat edilemediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf eden-davalı vekili tarafından;
Müvekkili tarafından yapılan ödemelerin mahkemece gerekçeli kararda dahi gösterilmediğini, müvekkilinin borcuna karşılık dava dışı, … ve … tarafından ödemeler yapıldığını, ayrıca çek ve kredi kartı ile de ödemeler yapıldığını, ancak yerel mahkemenin bu ödemeleri reddettiğini, taraflar arasındaki ticari ilişkinin kapsamını tayin bakımından davacı şirketin eski çalışanı olan dava dışı …’ın dinlendiğini, ancak mahkemece belgeler altındaki imzalar kabul edilmesine karşın bu ödemelerin kabul edilmemesinin doğru olmadığını, alacağın likit olmadığından icra inkar tazminatına karar verilmesinin de isabetsiz olduğunu, yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık, faturalara dayalı alacağın tahsili için girişilen icra takibine yönelik itirazın iptali davasında davalının ödeme savunmasını usulün uygun delillerle kanıtlayıp kanıtlayamadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, satım sözleşmesini konu alan faturalardan kaynaklanan alacağın tahsili talebi ile başlatılan takibe kısmen itiraz edilmesi üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Aynı davacı tarafından yapılan takibe itiraz üzerine açılan itirazın iptali davası sonucunda verilen kararın istinaf edilmesi üzerine Dairemizin 2017/652 E.,2017/1060 K. ve 18.07.2017 T.sayılı kararı, Yargıtay 19.Hukuk Dairesi 2017/5471 E.,2019/5420 K. ve 04.12.2019 T.sayılı kararı ile …’a fatura tarihlerinden önce yapılan ödemelerin esas alınması gerektiği gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda …’a yapılan ödemeler dikkate alınarak davalı tarafından yapılan bu ödemeler davacının başka bir alacağı olmadığından herhangi bir mahsup işlemine tabi tutulmamış hatta inkar edilmiş olduğu gerekçesiyle bozma ilamı kapsamında karar verilmiş ve bu karar kesinleşmiştir.
Somut olayda da davalının cevap dilekçesi ekinde yer alan 08.01.2012 tarihli 36.000,00 TL bedelli, 08.01.2013 tarihli 36.000,00 TL bedelli, 08.01.2013 tarihli 36.000,00 TL bedelli09.01.2013 tarihli 37.472,00 TL bedelli tahsilat makbuzu üzerindeki imzanın davacıya ait fatura konusu malların satıldığı petrol istasyonu müdürüne ait olup bu kişi ticari vekil olduğundan bu ödemelerin dikkate alınması gerekir. Davacı bu ödemelerin kendisini bağlamadığını ve davalı adına yapılmadığını beyan etmiştir. Bu beyan yerinde olmadığı gibi davacının bu ödemeleri defterlerine kaydetmediği de anlaşılmıştır. Davalının bu dört ödeme miktarında davacıdan alacağı bulunmaktadır. O halde davalı alacağının takip dayanağı faturalardan kaynaklanan davacı alacağından mahsubu gerekir. Zira davalı tarafından yapılan bu ödemeler davacının başka bir alacağı olmadığından herhangi bir mahsup işlemine tabi tutulmamış hatta inkar edilmiş olup, mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde davanın kabulüne karar verilmesi isabetsizdir. Davacı yanca haksız takip yapıldığı gibi ödenen bedellerin tahsili de talep edildiğinden kötüniyetli olduğu kabul edilerek davalı lehine kötüniyet tazminatına karar verilmiştir.
Açıklanan bu nedenlerle davalı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden esas hakkında karar vermek gerekmiştir. Bu açıklamalar kapsamında, Yargıtay bozma ilamına uyulmamasına, Dairemizin 09.06.2021 tarih 2018/2390 Esas, 2021/940 Karar sayılı kararında direnilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 22/02/2023 Tarih ve 2021/6354 Esas 2023/1051 Karar sayılı bozma ilamına uyulmamasına, Dairemizin 09.06.2021 tarih 2018/2390 Esas, 2021/940 Karar sayılı kararında DİRENİLMESİNE,
2-Davalı vekilinin istinaf itirazının KISMEN KABULÜNE,
3-Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 22/05/2018 tarihli 2014/546 Esas 2018/403 Karar sayılı kararın KALDIRILMASINA
4-YENİDEN ESAS HAKKINDA HÜKÜM KURULMASINA,
a)Davanın REDDİNE,
İİK’nun 67.maddesi uyarınca %20’si olan 29.053,64.-TL kötüniyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
b)492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30.-TL harcın peşin alınan (davada peşin olarak alınan 1.754,05.-TL ile icra takibinde peşin alınan 726,30.-TL olmak üzere toplam) 2.480,35.-TL harçtan mahsubu ile bakiye 2.421,05.-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
c)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
d)Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca hesap ve takdir edilen 17.750,48.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
e)HMK’nun 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
İstinaf aşamasında yapılan harç masraf yönünden
5-İstinaf kanun yoluna başvuran davalı tarafından yatırılan istinaf karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde ve istek halinde davalıya iadesine,
6-Davalı tarafından yapılan 53,00 TL istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Bozma sonrası yasal olarak duruşma açıldığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
8-HMK’nun 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
9-Kararın tebliğinin Dairemizce yapılmasına,
Taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK’nin 356 maddesi uyarınca duruşmalı yapılan inceleme sonucunda 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere 11/07/2023 tarihinde oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Başkan…

Üye…

Üye…

Katip…

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”