Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2023/82 E. 2023/433 K. 30.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2023/82 (ESASTAN RET )
KARAR NO : 2023/433

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/10/2022
ESAS-KARAR NO : 2022/245 E – 2022/709 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 30/03/2023
YAZILDIĞI TARİH : 10/04/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkili şirket tarafından davalı şirkete 15/06/2013 vade tarihli 20.000,00-TL bedelli verilen senet karşılığında davalı şirket tarafından müvekkili şirkete herhangi bir malzeme verilmediği gibi senet karşılığı bir meblağ da verilmediğini, buna rağmen davalı tarafından kötü niyetli olarak senedin Ankara 13. İcra Müdürlüğünün 2013/9854 sayılı dosyasıyla icra takibine konulduğunu, takibin haksız olduğunu ileri sürerek, müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine ve %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, davacı şirket ile dava dışı …. Şti.’nin grup şirketler olduğunu, …’ın her iki şirketin yöneticisi ve yetkili müdürü olduğunu, tek başına temsil ettiğini, müvekkili şirketin dava dışı …. Şti.’nden alacaklı bulunduğunu, alacağın bir kısmına karşılık davacı … …Ltd. Şti. yetkilisinin 15/06/2013 vade tarihli 20.000,00-TL tutarındaki bonoyu düzenleyerek müvekkiline teslim ettiğini, davaya konu edilen senedin müvekkili şirketin ticari defterine … Şti.’nin hesabına işlendiğini ve bu senedin vadesinde ödenmemesi üzerine icra takibine konu edildiğini, davacı şirketin senetteki imzaya olan itirazının Ankara 7. İcra Hukuk Mahkemesince 2013/708 esas sayılı dosyada imzanın şirket yetkilisine ait olduğu kabul edilerek reddedildiğini ve kararın onandığını, açılan davanın haksız olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece verilen ilk kararda, “her ne kadar davacı şirket vekili müvekili şirket tarafından 15/06/2013 havale tarihli 20.000,00-TL bedelli senedin davalıya verildiğini ancak senet karşılığında davalının herhangi bir malzeme vermediğini, senedin kötü niyetli olarak davalı tarafından icra takibine konulduğunu ileri sürerek müvekkilinin bu sebepten dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiş ise de davacı şirket ile dava dışı …. Şti.’nin grup şirketler olduğu, her iki şirketin yetkili temsilcisinin şirket müdürü … olduğu, davacı tarafından icra takip dosyasına konu olan senetteki imzaya yönelik itirazın icra mahkemesince yapılan yargılama sonucunda imzanın şirket yetkilisi … eli ürünü olduğu kabul edilerek ret edildiği ve kararın onandığı, davacı vekilinin cevaba cevap dilekçesinde açıkça “Zira söz konusu senet müvekkili şirket ile davalı taraf arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı olarak verilmiş olup bu tür soyut iddiaları kabul etmek mümkün değildir.” demek suretiyle takip konusu senedin davacı ile davalı arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı olarak verildiğinin ikrar edilmek suretiyle kabul edildiği, bu nedenle davacı vekilinin senetten dolayı müvekkilinin borçlu olmadığı yönündeki iddialarının yersiz olduğu anlaşılmakla” davanın reddine ve yasal koşulları oluşmadığından davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine de karar verilmiştir.
Davacı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurması üzerine Dairece; davacı yan dava konusu senedin keşidecisi olup dava dilekçesinde senet karşılığında mal teslim edilmediğini ileri sürdüğü, davalı yanın dava dışı … Şirketinden alacağı olduğundan senedin davacı tarafça verildiğini bildirdiği, ispat yükü kendisinde olan davacının iddiasını yazılı delille kanıtlayamadığı, ancak davacının dava dilekçesinde yemin deliline dayandığı mahkemece yemin delilinin hatırlatılmadığı gerekçesi ile karar kaldırılmıştır.
Mahkemece kaldırma kararı sonrasında yapılan yargılama, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre her ne kadar davacı şirket vekili müvekili şirket tarafından 15/06/2013 havale tarihli 20.000,00-TL bedelli senedin davalıya verildiğini ancak senet karşılığında davalının herhangi bir malzeme vermediğini, senedin kötü niyetli olarak davalı tarafından icra takibine konulduğunu, ileri sürerek müvekkilinin bu sebepten dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiş ise de davacı şirket ile dava dışı … … Ltd. Şti.’nin grup şirketler olduğu, her iki şirketin yetkili temsilcisinin şirket müdürü … olduğu, davacı tarafından icra takip dosyasına konu olan senetteki imzaya yönelik itirazın icra mahkemesince yapılan yargılama sonucunda imzanın şirket yetkilisi … eli ürünü olduğu kabul edilerek ret edildiği ve kararın onandığı, davacı vekilinin cevaba cevap dilekçesinde açıkça “Zira söz konusu senet müvekkili şirket ile davalı taraf arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı olarak verilmiş olup bu tür soyut iddiaları kabul etmek mümkün değildir.” demek suretiyle takip konusu senedin davacı ile davalı arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı olarak verildiğinin ikrar edilmek suretiyle kabul edildiği, davacının yemin teklifinin davalı firma yetkilisince yerine getirilip, davacının borcunun bulunduğunun kesin delille ispatlandığı, bu nedenle davacı vekilinin senetten dolayı müvekkilinin borçlu olmadığı yönündeki iddialarının yersiz olduğu anlaşılmakla DAVANIN REDDİNE ve yasal koşulları oluşmadığından davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.

İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili; Davalı şirketin kayıtlarında dava konusu senede ilişkin herhangi bir kayıt bulunmadığı, bu sebeple de müvekkili şirketin borçlu olmadığının sabit hale geldiği, söz konusu senedin dava dışı şirket hesabına işlenmesinin hukuken geçerli olmayıp davalının lehine herhangi bir sonuç doğurmayacağı, istinaf yargılaması neticesinde ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talebimiz doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği bildirilmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Davacının davaya konu senetten dolayı sorumluluğunun değerlendirilmesi uyuşmazlık konusudur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, senet nedeniyle menfi tespit istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Davaya konu olan Ankara 13. İcra Dairesinin 2013/9854 sayılı icra dosyasında; davalı alacaklı şirket tarafından davacı borçlu şirket aleyhine 15/06/2013 vade tarihli 20.000,00-TL bedelli bonoya dayalı olarak 20.000,00-TL asıl alacak, 180,82-TL işlemiş faiz olmak üzere 20.180,82-TL alacağın tahsili için kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapıldığı, ödeme emrinin davacı borçluya tebliğ edildiği ve takibin kesinleştiği anlaşılmıştır.
Ekli takip talebinden … Şirketi tarafından … Ltd.Şti aleyhine 20.000,0TL asıl alacak, 180,82TL işlemiş faiz olmak üzere 15.06.2013 tarih 20.000,0TL senede dayalı 09.07.2013 tarihinde takip yapıldığı, dayanak senedin … Şirketinin lehdar, … Şirketinin keşideci olduğu, nakten ihdas nedenli 15.06.2013 keşide ve ödeme tarihli olduğu anlaşılmıştır.
Ankara 7. İcra Hukuk Mahkemesinin 2013/708 esas sayılı dosyasında; 15/06/2013 tanzim tarihli ve 20.000,00-TL bedelli davaya konu olan Ankara 13. İcra Dairesinin 2013/9854 sayılı icra dosyasındaki takip dayanağı senetle ilgili yapılan imza incelemesinde senetteki … …. … Ltd. Şti. adına atılı bulunan imzaların … elinden çıktığı yönünde grofoloji ve sahtecilik uzmanı tarafından rapor düzenlendiği görülmüştür. Senetteki imzaya itirazın mahkemece reddedildiği, kararın onanarak kesinleştiği anlaşılmıştır.
Mahkemece Dairenin kaldırma kararı sonrasında davalı şirket yetkilisi Hasan Gençağa yeminin de; “Davaya ve icra takibine konu 15 Haziran 2013 tarihli, 20.000,00 TL bedelli senedin davacı şirket tarafından malzeme (enjektör) alım-satımına karşılık tarafımıza verilmediğine, bu enjektör alım-satım sözleşmesinin davacıya, tarafımca söylenen bir kısım sözler sebebiyle bozulmadığına, sözleşmeye konu enjektörleri davacıya teslim etmediğime, senedin bedelsiz kalmadığına ve davaya ve icraya konu senedin dava dışı … Limited Şirketinin borcuna karşılık davacı tarafça tarafımıza verildiğine dair yemin ediyorum.” şeklinde yemini eda etmiştir.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına ve davacı tarafça iddiaların kesin delille kanıtlanamamasına göre ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık olmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL harcın istinaf eden davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 30/03/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”