Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2023/816 – 2023/1426
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ
ESAS NO : 2023/816 (KABUL KALDIRMA)
KARAR NO : 2023/1426
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/03/2023
ESAS NO : 2023/189 E 2023/176 K
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVANIN KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil
KARAR TARİHİ : 27/10/2023
YAZILDIĞI TARİH : 27/11/2023
Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352.maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, taraflar arasında 01.07.2015 tarihinde Konut Edinimine İlişkin Leasing Sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme ile müvekkilinin … Projesi kapsamında yer alan … ada-pafta 1. parselinde kayıtlı 1. Blok 1. Kat 68 numaralı bağımsız bölümünü satın aldığını, bu ilişkide satıcının … A.Ş. olduğunu, davalının bu konut edinimi için finansman sağladığını, taşınmaz bedelinin satıcıya davalı tarafından ödendiğini, müvekkilinin bu bedeli sözleşmeye göre taksitler halinde davalıya ödeyeceğini, taşınmazın Sinpaş tarafından davalıya verildiğini ve nihayetinde de taşınmazın davalı tarafından müvekkiline verileceğini, müvekkilince bu sözleşme uyarınca gereken ödemelerin zamanında ve tam olarak gerçekleştirilmeye başlandığını, 27.02.2017 tarihinde konutun müvekkilince teslim alındığını, ancak konutun müvekkiline ayıplı olarak teslim edildiğini, ayıplı teslim üzerine müvekkilince davalıya Ankara 24. Noterliği’nden 01.03.2017 tarih ve 7521 yevmiye sayılı bir ihtarnamesinin keşide edildiğini, sözleşmeden dönme iradelerinin bildirildiğini ve müvekkilince ödenen 403.000,000 TL’nin iadesinin talep edildiğini, akabinde müvekkilince önce Ankara 5. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2017/40 D.İş sayılı dosyasından delil tespiti mahiyetinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırıldığını, alınan bilirkişi raporunda teslim edilen taşınmazın ayıplı olduğu da sübuta erdiğini belirterek öncelikle … ada-pafta 1. parselinde kayıtlı 1.Blok 1.Kat 68 numaralı bağımsız bölümün 3. kişilere devir temlikinin tedbiren önlenmesini, davalı adına olan söz konusu tapunun iptali ile müvekkili adına tescilini, söz konusu tapunun davalı adına kayıtlı olmaması halinde ve/veya tapunun iptalini ve müvekkili adına tescili talepleri kabul edilmediği taktirde taşınmazın güncel bedelinin, dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı yana tebligat yapılmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, davacının tüketici olduğu, uyuşmazlığın “Konut Finansmanı Sözleşmesi”nden, dolayısıyla tüketici işleminden kaynaklandığı ve 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 83/2.maddesine göre, taraflardan birinin tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme bulunduğu, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilerek davanın usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf eden-davacı vekili tarafından;
Aynı konut edinimine dair daha önce Ankara 2. Tüketici Mahkemesi’nin 2018/496 E. 2018/567 K. sayılı kararı ile görev yönünden verilen usulden red kararının Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nin kararı ile görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi olduğu şeklinde kaldırıldığı, bu kararın temyiz edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın kesin olduğundan bahisle ilamın düzenlendiği hususları gözetildiğinde ticaret mahkemesinin görevli olduğu bildirilerek başvurulmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık görevli mahkeme noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava; konut edimine ilişkin finansal kiralama sözleşmesi gereğince tapu iptali ve tescil olmadığı takditde ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Bilindiği üzere;
28.11.2013 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un (TKHK) 2. maddesinde bu kanunun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsayacağı;
3/1-(k) maddesinde, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiler, “tüketici”; 3/1-(l) maddesinde ise, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemler, “tüketici işlemi” olarak kabul edilmiş ve Tüketici Kanunu’nun kapsamı esaslı şekilde genişletilmiştir.
Aynı Kanun’un 73/1.maddesinde; “tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda” tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilirken; 83/2. maddesinde de “taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez” hükmüne yer verilmiştir.
Yine 14.02.2011 günlü Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1.maddesinde; “(1) Türk Ticaret Kanunu, 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu’nun ayrılmaz bir parçasıdır. Bu Kanundaki hükümlerle, bir ticari işletmeyi ilgilendiren işlem ve fiillere ilişkin diğer kanunlarda yazılı özel hükümler, ticari hükümlerdir.”;
3.maddesinde; “(1) Bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir.” belirlemesi yapılarak, 4. maddede de mutlak ticari davalar sayılmıştır. Buna göre;
“(1) Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları (Ek ibare: 26/06/2012-6335 S.K./1.md.) ve çekişmesiz yargı işleri…” denilmek suretiyle tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın nelerin de ticaret mahkemesinin görevine giren işlerden olduğunun belirtildiği;
Öte yandan aynı Kanun’un 5.maddesinde; “(1) Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir…” denildikten sonra (3). bentte de ; asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu hususu belirtilmiştir (26/6/2012 gün ve 6335 sayılı Kanun’un 2. m.ile eklenen).
Özetlemek gerekirse; Türk Ticaret Kanunu’nun 4.maddesinde, bu kanunda düzenlenen hususlardan doğan hukuk davalarının ticari dava sayıldığı; aynı Kanunun 5.maddesinin 2. fıkrasında, bir yerde ticaret mahkemesi varsa asliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve bu Kanun’un 4.maddesi hükmünce ticari sayılan “davalara”, ticaret mahkemesinde bakılacağı hususu açıktır.
6102 sayılı TTK’nin 4/a maddesine göre finansal kiralama sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda görevli mahkemenin Ticaret Mahkemeleri olduğu düzenlenmektedir. Bu kuralın istisnalarından biri 6102 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’dur. Bu kanunun 32/1. maddesinde konut alımı sözleşmelerinin finansal kiralama yolu ile sağlanması durumunda da 6502 sayılı Kanunun uygulanacağı düzenlenmiştir. Ancak; somut olayda Dairemizin 2019/77 Esas 2019/281 Karar sayılı 25/02/2019 tarihli ilamı karşısında taraflar arasındaki uyuşmazlığın bu somut olaya mahsus Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerektiği belirlendiğinden davacının finansal kiralama yolu ile 4 adet taşınmaz aldığı dikkate alındığında, davacının 6502 sayılı kanunda yer alan tüketici tanımına giremeyeceği aşikardır. Bu durumda davaya bakmakla görevli mahkeme finansal kiralama sözleşmesi ile satım yapılması ve davanın taraflarından birinin finansal kiralama şirketi olması nedeniyle asliye ticaret mahkemesi olmalıdır.
Açıklanan nedenlerle mahkemece, işin esasına girilerek taraflara tebligat yapılarak tüm delilleri toplanması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile mahkemece davanın reddine dair verilen kararın HMK.353/1-a-3.maddesi gereğince kaldırılmasına, dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile,
Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesinin 17/03/2023 tarih ve 2023/189 Esas, 2023/176 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA
2-HMK.nın 353/1.a.3.maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurma harcı dışında alınan istinaf karar ilam harcının istek halinde davalıya İADESİNE,
4-İstinaf yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
5-Kararın tebliğinin İlk Derece Mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/(1).c.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 27/10/2023 tarihinde kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.
Başkan
e-imzalıdır
Üye
e-imzalıdır
Üye
e-imzalıdır
Katip
e-imzalıdır
NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”