Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2023/80 E. 2023/686 K. 08.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2023/80 – 2023/686

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2023/80 (ESASTAN RET )
KARAR NO : 2023/686

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/10/2022
ESAS-KARAR NO : 2022/87 E – 2022/740 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 08/05/2023
YAZILDIĞI TARİH : 31/05/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, davalıdan alınan ve bedeli ödenmiş cam cephe kaplama malzemelerinden arta kalanların, karşılıklı mutabakatla 01.10.2013 tarihinde … plakalı araçla davalının çalışanı … tarafından teslim alındığını, bu mallar için düzenlenen açık faturanın davalının kabul etmemesi üzerine ihtarname ekinde, gönderildiğini ancak faturanın iade edildiğini, alacağın tahsili için girişilen icra takibine davalının itiraz ettiğini belirterek davalının itirazının iptaline, takibin devamına, %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, davacının herhangi bir satış sözleşmesine dayanmayan, kendisine satılmış olan ve elinde kalmış malları tek taraflı iade faturasıyla iade etmeye çalıştığını, kabul etmediklerini, davacının kendilerinden spesifik ürünler aldığını, basiretli davranmayarak ihtiyacından fazla aldığı malları hileli yollarla iade etmek istediğini, taraflar arasında ürün iadesi konusunda imzalanmış belge olmadığı halde 147 parça ürün içeren kolinin Kargo aracılığı ile kendilerine gönderildiğini, koli içeriği bilinmeyerek çalışanlarca teslim alınmış olduğunu, davalının kendilerinin rıza ve kabulüne ihtiyaç duymadan iade faturası düzenlediğini, faturanın ihtarnameyle faturanın iade edildiğini, gönderilen kolilerin 7 gün içinde alınmasının ihtar edildiği halde alınmadığını bundan sorumlu olamayacaklarını bildirerek davanın reddine, davacının kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece; Ankara BAM 22. Hukuk Dairesi’nin 30/12/2021 tarih, 2019/522 esas 2021/2267 karar sayılı kabul kaldırma kararı doğrultusunda; somut olayda davalının ispat külfeti altında bulunduğu, 147 koli malın bedeli mukabili iade amacıyla teslim almadığını ispatlaması gerektiği, taraflar arasındaki satım sözleşmesi kapsamında davacının elindeki malları davalıya bedeli mukabili iade edip etmediği, davalı savunması kapsamında depo hizmeti sunup sunmadığının tespitiyle durumunun belirlenmesi, davalının tüm delillerinin toplanması gerektiği, davalının dayanıp da sunmadığı delilleri olup olmadığı tespit edilerek, davalının yemin deliline dayandığı ve BAM kaldırma kararının okunduğu 26.05.2022 tarihli celsede davalı vekilince yemin deliline dayanıp dayanmayacakları hususunda beyanda bulunmak üzere süre istendiği, davalı yanca verilen kesin sürede yemin deliline dayanılmadığı, Ankara BAM 22. Hukuk Dairesi’nin 30/12/2021 tarih, 2019/522 esas 2021/2267 karar sayılı kararı ile ispat yükünün üzerine düştüğü tespit edilen davalı yan malların bedelsiz iade edildiği, depolarında bulundurulmasının ihtiyaç halinde sipariş üzerine gönderilmesi, kullanılamayacak durumda olanların da hurdaya ayrılması için malların teslim alındığı, savunmasıyla malların bedelsiz olarak iade alındığı, depolama hizmeti verdiğini ispat edilemediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hükme karşı davalı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili; müvekkil şirket tarafından, içinde ne olduğu bilinmeyen kolilerin müvekkil şirketin deposuna gönderilmiş olması nedeniyle müvekkili şirketin davacıya ihtarname keşide ederek bu kolileri almasını aksi taktirde sorumluluk kabul etmeyeceğini ihtarname ile bildirdiğini, ortada susmak, zımnen/örtülü davranış ya da eylemsizlik diye bir durumun söz konusu olmadığını, keza davacının alacaklı olmadığına hükmedilmesi halinde müvekkil deposuna gönderilen kolilerin de talebi halinde davacıya iadesine hükmedilmesi gerektiğini, bu durumda da müvekkilinin kabul etmediğini bildirdiği koliler nedeniyle sebepsiz zenginleşme tespitinin hukuki zorlama olduğunu, ayrıca müvekkili şirket tarafından kolilerin iade alınmasının ihtar edildiğini, kolilerin saklama masrafını ödeyerek kolilerini her zaman geri alabileceğini, ortada fakirleşilecek bir durumun söz konusu olmadığını, bildirerek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık; davacıya, davalı tarafından satılıp teslim edilen kullanıldıktan sonra artan malların iadesi hususunda anlaşma olup olmadığı, taraflar arasında iade konusunda yeni bir sözleşme kurulup kurulmadığı, davalının teslim aldığı malların bedelini ödeme borcunun doğup doğmadığı hususuna ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, satım sözleşmesini konu olan bir kısım malların davalıya iadesi üzerine düzenlenen iade faturasından kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Ankara 19. İcra Müdürlüğünün 2013/17504 E. Sayılı Dosyasının incelenmesinde, davacı …. AŞ. 03.12.2013 tarihinde davalı …. Şti. aleyhine 73.599,37TL asıl alacak ve 133,08 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 73.732,45 TL tutarındaki alacağın tahsili için ilamsız icra takibi başladığı, davalı …. Şti. vekilinin takibe itiraz etmesi nedeniyle 19.12.2013 tarihinde icra takibinin durdurulmasına karar verilmiştir.
Taraflar arasındaki 21.11.2012 tarihli satış sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşme gereği edimlerin karşılıklı olarak yerine getirildiği ve davacının, satın aldığı malzemelerden bir kısmını davalı çalışanına iade ettiği hususlarında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Uyuşmazlık taraflar arasında artan malların iadesi hususunda anlaşma olup olmadığı, taraflar arasında yeni bir sözleşme kurulup kurulmadığı, davalının teslim aldığı malların bedelini ödeme borcunun doğup doğmadığı hususlarında toplanmaktadır.
Davalı davaya konu 147 koli malzemeyi 03.10.2013 tarihinde teslim almıştır. Davalı yan teslim alınan bu malların davacı tarafça inşaat şantiyesinden arta kalan mallar olarak gönderildiği, depoda bulundurulmasını istedikleri ve yeniden ihtiyaç olduğunda işe yarayanların gönderilmesini kalanların hurdaya ayrılmasını istediklerini sözlü olarak beyan ettiklerini savunmuştur.
Taraflar arasındaki 21.11.2012 tarihli satış sözleşmesi gerekleri yerine getirilmekle sözleşme ilişkisi tamamlanmıştır. Bu sözleşmede artan malların iadesine ilişkin hüküm bulunmamaktadır. Bu nedenle taraflar arasında bu malzemelerin iadesi hususunda yeni bir sözleşme kurulup kurulmadığının irdelenmesi gerekmektedir.
Dairemizin; 30/12/2021 tarih, 2019/522 esas 2021/2267 karar sayılı kabul kaldırma kararı “Taraflar arasındaki 21.11.2012 tarihli satış sözleşmesi gerekleri yerine getirilmekle sözleşme ilişkisi tamamlanmıştır. Bu sözleşmede artan malların iadesine ilişkin hüküm bulunmamaktadır. Bu nedenle taraflar arasında bu malzemelerin iadesi hususunda yeni bir sözleşme kurulup kurulmadığının irdelenmesi gerekmektedir. Davalı yan davacı tarafça gönderilen malları teslim alıp iade etmemekle ve teslimden sonra uzunca süre sessiz kalmakla taraflar arasında yeni bir sözleşmenin kurulduğunun kabulü gerekmiştir. Davalı bu artık malların depoda bulundurulmak ve gerektiğinde gönderilmek üzere gönderildiğini ama çok uzun depoda tutamayacaklarını söyleyerek malları kabul ettiklerini beyanla yeni sözleşme ilişkisini kabul etmektedir. İadeye konu mallar davalıya 01.10.2013 tarihinde 147 Koli olarak davalının çalışanına teslim edilerek, 26.11.2013 tarihinde ise fatura düzenlenerek davalıya 27.11.2013 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davacı 04.12.2013 tarihinde yaklaşık bir buçuk ay sonra icra takibine girişmiştir. Takipten sonra davalı 08.01.2014 tarihli ihtarnameyle fatura içeriğini kabul etmediğini, içeriği bilinmeyen kolillerin teslim alınmasını istemiştir. Davalıya iadeye konu mallar 01.10.2013 tarihinde teslim edildiği, 27.11.2013 tarihinde de fatura tebliğ edildiğine göre davalının bir buçuk ay sessiz kalarak, davacının talebi üzerine malların bedelsiz iade edildiği, depolarında bulundurulması ihtiyaç halinde sipariş üzerine gönderilmesi, kullanılamayacak durumda olanların da hurdaya ayrılması için malların teslim alındığı, savunmasıyla malların bedelsiz olarak iade alındığı, depolama hizmeti verdiğini artık ispatla yükümlü olduğunun gözetilmemesi doğru görülmemiştir…’’ gerekçesiyle verilen kabul kaldırma kararımız doğrultusunda davalıya kanıt yükü yüklenerek delilleri toplanarak yemin teklifinin hatırlatılması suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına ve özellikle Dairemizin kabul kaldırma kararı doğrultusunda değerlendirme yapılmasına göre davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.

HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 5.027,57TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 1.257,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.769,87 TL harcın istinaf eden davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 08/05/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”