Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2023/777 E. 2023/860 K. 09.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2023/777 ( KABUL KALDIRMA)
KARAR NO : 2023/860

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : DR…. (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/11/2022
ESAS-KARAR NO : 2022/703 E

İHTİYATİ TEDBİR TALEP EDEN
DAVACILAR
VEKİLİ : Av. …
DAVALI :
TALEBİN KONUSU : İhtiyati Tedbir
KARAR TARİHİ : 09/06/2023
YAZILDIĞI TARİH : 26/06/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacılar vekili, dava konusu …Şubesine ait 2731174 seri numaralı, 24/09/2022 vade tarihli, 475.000,00 TL bedelli çek ile 2731173 seri numaralı, 30/10/2022 vade tarihli, 475.000,00 TL bedelli çek için gerekli 142.500,00 TL bedelli teminatın 04/11/2022 tarihinde yatırıldığı ve ilgili çeklere ödeme yasağı konulmasına karar verildiğini, huzurdaki davanın açıldıktan sonra, kötüniyetli çeki elinde bulunduran davalı tarafından 04/11/2022 tarihinde Ankara 9. İcra Müdürlüğü’nün 2022/17601 esas sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/153 D.İş sayılı dosyasından alınan ihtiyati haciz kararı ile takibe geçildiğini, bu takibe dayanak gösterilen çekin 2731174 seri numaralı 24/09/2022 tarihli 475.000,00 TL bedelli çek olduğunu, davalı yanın dava konusu iki çeki kötüniyetle ele geçirmiş olması ve tarafları ile hiçbir alacak/borç veya ticari alışveriş ilişkisi bulunmaması, kendisinin taraflarınca tanınmaması sebebiyle haksız kazanç sağlama girişiminin cezalandırılması için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı nezdinde 2022/251267 soruşturma dosyası ile şikayette bulunulduğunu, ayrıca dava konusu iki çekin %15’i oranında teminatı yatırdıklarını, huzurdaki menfi tespit davasını açıldıktan sonra başlatılan Ankara 9. İcra Müdürlüğü’nün 2022/17601 esas sayılı icra dosyasının tedbiren durdurulmasına ve uygulanan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, İ.İ.K.nun 72/3 maddesine göre “İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini istiyebilir.” hükmü gereğince, davacı vekilinin takibin durdurulması yönündeki ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş, karara karşı ihtiyati tedbir talep eden davacılar vekili istinaf yasa yoluna başvurmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacılar vekili, tedbir için aranan koşulların oluştuğunu, mahkemenin red kararının yerinde olmadığını, dava tarihinden sonra icra takibinin başlatıldığını, İİK’nın 72/2 maddesine dayanılarak karar verilmesi gerekirken İİK’nın 72/3 maddesine dayanılarak ve adil yargılanma hakkı ihlal edildiğini bildirerek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık, somut olayda ihtiyati tedbir koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Talebe konu uyuşmazlık borçlu olunmadığının tespiti amacıyla açılan menfi tespit davasında, takibin durdurulmasına dair ihtiyati tedbir kararı verilmesi istemine ilişkindir.
İhtiyati tedbir talep eden davacılar vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Menfi tespit davalarında tedbir müessesesi İİK’nın 72. maddesinde düzenlenmiştir.
İİK’nın 72/2. maddesinde icra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkemenin, talep üzerine alacağın % 15’inden az olmamak üzere gösterilecek teminat karşılığında, davaya konu alacağın icra takibine konu edilmemesi hakkında ihtiyati tedbir kararı verebileceği düzenlenmiştir. Bu maddenin düzenleniş biçiminden menfi tespit davasına bakan mahkemece mevcut, delil durumu nazara alınarak tedbire karar verilebileceği, delil durumunun değişmesi durumunda verdiği tedbir kararını kaldırabileceği anlaşılmaktadır. Mahkemenin tedbir verip vermemekte takdir hakkı bulunmaktadır.
İİK’nın 72/3.maddesinde; “İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez.
Ancak borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde on beşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir.” şeklinde yasal düzenleme mevcuttur.
Menfi tespit davası her ne kadar İİK’da düzenlenmiş ise de icra hukukuna özgü bir dava türü olmayıp maddi anlamda kesin hüküm teşkil eden ve HMK’daki genel usul ve yargılama kurallarına tabi olan ve genel mahkemelerde görülen bir dava türüdür.
Dolayısıyla usul kuralları bakımından İİK hükümleri ile yetinilmesi doğru olmayıp HMK’daki usul kurallarının ve yasal düzenlemenin dikkate alınması gerekmektedir.
Yine her ne kadar menfi tespit davası, İİK da özel olarak düzenlenmiş ise de borçlu olmadığı iddiası ile açılan menfi tespit davasında; ödeme borcun sona ermesi, edimin ifa edilmemesi başta olmak üzere pek çok iddia gerek borcun dayanağı olan belgeye ilişkin def’ilerden gerekse kişisel def’ilere ilişkin olabilir.
Diğer yandan takibin durdurulması bakımından HMK’nın ihtiyati tedbirin koşullarına ilişkin genel düzenlemelerinin dikkate alınarak HMK’nun 390/3.maddesinde; “tedbir talep eden taraf dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.” şeklindeki düzenlemede “yaklaşık ispat” ölçüsünde bir kısım delil ve emarelerle haklılığı ihtimal dahilinde gösteren belgelere dayalı olması koşulu da aranmalıdır.
Bu genel açıklamalardan sonra somut olay değerlendirildiğinde; uyuşmazlık dava konusu çek nedeniyle davacının borçlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için davacının iddialarını yaklaşık olarak ispat etmesi gerekmektedir.
Dava konusu 24/09/2022 tarih 475.000,00 TL bedelli çekin Ankara 9. İcra Müdürlüğü’nün 2022/17601 E. sayılı dosyası ile icra takibine davalı tarafından konu edildiği, takibin 04/11/2022 tarihinde başlatıldığı, iş bu davanın ise 03/11/2022 tarihinde açıldığı anlaşılmış olup, somut olayda takipten önce açılan menfi tespit istemli bir dava bulunduğu ve mahkemenin davanın takipten sonra açıldığına ilişkin tespitinin yerinde olmadığı, uyuşmazlığın İİK’nın 72/2 maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmıştır.

Öyle ise mahkemece davacı yanın talebi ile ilgili dava ve icra takip tarihi gözetilerek usulüne uygun yapılan inceleme sonucu bir karar verilmesi gerektiğinden davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nin 353/1.a.6.maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için mahkemesine gönderilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
Ankara 3.Asliye Ticaret Mahkemesinen 2022/703 Esas sayılı 07/11/2022 tarihli ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara kararının KALDIRILMASINA,
2-HMK.’nin 353/1-a-6.maddesi uyarınca davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurma harcı dışında alınan istinaf karar ilam harcının istek halinde davacılara İADESİNE,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf kanun yoluna başvuran lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Davacılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1-g maddesi gereğince kesin olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu 09/06/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan…
¸e-imza

Üye…
¸e-imza

Üye…
¸e-imza

Katip…
¸e-imza

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”