Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2023/765 E. 2023/877 K. 12.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2023/765 – 2023/877

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2023/765 (ESASTAN RET )
KARAR NO : 2023/877

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/03/2023 Ara karar
ESAS-KARAR NO : 2023/154 E

İHTİYATİ TEDBİR İSTEYEN
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 12/06/2023
YAZILDIĞI TARİH : 26/06/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkili aleyhine davalı …. Şti. tarafından İstanbul 11. İcra Müdürlüğü’nün 2023/4163 E. sayılı dosyasıyla icra takibi yapıldığını, ayrıca İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2023/54 Değişik İş sayılı dosyasıyla ihtiyati haciz kararı verildiğini, bunun üzerine olayın mahiyetini araştıran müvekkilinin esasen kendisine iade edilmesi gereken altı adet bedelsiz ve boş evrakın doldurulup davalı …. Şti’ye teslim edildiğini öğrendiğini, müvekkilinin davalılara herhangi bir borcunun bulunmadığını aksine davalılar … A.Ş. ve …’dan alacaklı olduğunu, bu sebeple diğer söz konusu senetlere dair dava açma hakkını saklı tutarak davalılardan …. Şti.’nin mevcudiyetinde bulunan altı adet senetten biri olan ve henüz icra takibi yapılmamış olan 500.000,00 TL bedelli, 21.06.2022 tanzim tarihli, henüz vadesi gelmemiş 28.02.2023 vade tarihli senet yönünden müvekkilinin davalılara borçlu olmadığının tespiti ile birlikte ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece yapılan değerlendirmeye göre, 6100 Sayılı HMK’nın 389/1. ve 390/3. maddeleri gözetilerek davacı vekili tarafından dosyaya sunulan evraklar kapsamında, ihtiyati tedbir talebi yönünden gerekli koşulların ve yaklaşık ispat şartının sağlanamadığı belirtilerek ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili,
Müvekkili ile davalılar … … A.Ş. ve … arasında yakın bir zamana kadar güven esasına dayalı ticari ilişki mevcut olduğunu, bu ilişki sebebi ile belirtilen davalıların yedinde esasen bedelsiz, iade edilmesi gereken, bono vasıf ve mahiyetini taşımayan senetler bulunduğunu, senetlerin herhangi bir işleme tabi tutulmayacağı sadece tarafların rızası kapsamında üzerinde işlem yapılabileceği noktasında aralarında mutabakata varıldığını, davalılar … Tekstil A.Ş. ve …’nun diğer davalı …. Şti. aleyhine açmış oldukları menfi tespit davası ve başkaca davalar bulunduğunu, böylece dava konusu senetlerin haksız olarak ele geçirildiğinin diğer davalılar tarafından da kabul edilmiş olduğunu, iş bu senetlerin … Limited Şirketi tarafından kötüniyetle ele geçirildiğinin açık olduğunu, ihtiyati tedbir kararı verilmediği durumda bu senetlerin kötüniyetle işleme konulacağını yahut icra takibine konu edileceğini belirterek başvurmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık konusu, ihtiyati tedbir talebinin reddi kararına yöneliktir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Talep, ihtiyati tedbir istemine ilişkindir.
İnceleme 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
HMK’nın 389.maddesinde; ”Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.
HMK’nın 390. maddesinde; Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.” şeklinde ihtiyati tedbirin şartları, 3. fıkrada ihtiyati tedbir talep eden tarafın, “davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda” olduğunu hükme bağlamaktadır.
Somut davada beyanlar ve deliller dikkate alındığında HMK 389. ve devamı maddelerinde belirtilen şartların oluşmadığı anlaşılmıştır.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi,belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düsenlemelere uygun isabetli,yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına göre ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık olmadığından talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1.b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90TL istinaf karar ve ilam harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333. maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1.f maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 12/06/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan
¸e-imza

Üye
¸e-imza

Üye
¸e-imza

Katip
¸e-imza

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”