Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2023/646 E. 2023/769 K. 25.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2023/646 – 2023/769

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2023/646 ( KABUL KALDIRMA)
KARAR NO : 2023/769

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/11/2019
ESAS-KARAR NO : 2018/650 E 2019/794 K

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 25/05/2023
YAZILDIĞI TARİH : 23/06/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, davalı şirketin müvekkilinin ticaretini yaptığı ürünlerin üretimini yaptığını, davalı ile… gövde, … kapağı, yağ tutma bileziği satın alma sözleşmesi yapıldığını, sözleşme tarihinin 25.08.2017 olduğunu, teslim süresinin 12 hafta (84 gün) olarak belirlendiğini, buna göre 29.01.2018 günü teslimi kararlaştırılan ürünlerin müvekkiline teslim edilmediğini, teslim edilen bir kısım ürünlerde tespit edilen kalite sorunlarının da davalı tarafça giderilmediğini, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin gecikme halinde alınacak cezalar başlıklı bölümünde teyit edilen teslimat süresine uyulmaması durumunda geçen her takvim günü için toplam malzeme bedeli üzerinden %0,5 oranında gecikme cezası kesilir şeklinde hüküm olduğunu, sözleşmede kararlaştırılan bedellerin… gövde 121,84 Euro, … kapağı 13,30 Euro, yağ tutma bilezğinin 11,76 Euro olduğunu, buna göre 147 Euro olan malzeme değerinin 4000 adet belirlenmesi nedeni ile toplam 588.000,00 Euro olduğunu, sözleşme gereği %0,5 olan gecikme cezasının günlük 2.940,00 Euro olduğunu, sözleşme gereği davalının bu bedeli ödeme yükümlülüğünün olduğunu, davalının ödemekle yükümlü olduğu bedelin davalı taraftan noter ihtarı ile ve mail yoluyla talep edilmesine rağmen ödenmediğini, bu alacağın tahsili amacıyla Eskişehir 6. İcra Müdürlüğü’nün 2018/5206 E. sayılı dosya ile davalı aleyhine icra takibi yaptığını, davalının haksız itirazı ile takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına ve müvekkili lehine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, taraflar arasında yazılı bir sözleşme olmadığını, taraflar arasında hukuki bağlayıcılığı olmayan ve tamamen muhatap şirketçe hazırlanan sipariş formunda yazılı gecikme halinde alınacak cezalar adı altında bir beyan gereğince muhatap şirketçe müvekkili şirketten fahiş bir gecikme bedelini talep etmesinin hukuken mümkün olmadığını, davacının cezai şartı isteyebilmesi için geç teslim edildiğini iddia ettiği ürünleri teslim alırken bu konuda cezai şart talep hakkının saklı tuttuğunu beyan etmesi gerektiğini, böyle bir ihtirazi kaydın ileri sürülmediğini, müvekkilinin süresinde malzemeleri gönderdiğini, istenen cezai şartın da fahiş olduğunu, davacı tarafın kalite sorunları yaşadığını iddia ettiği malzemelerin Anadolu Üniversitesi Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi Uçak Yapıları ve Malzemeleri Laboratuarı ve HRA kalite deney laboratuarından alınan deney raporlarında teslim olunan malzemelerde kalite sorununun olmadığının görüleceğini, müvekkilinin davacı şirketle olan ticari ilişkisinden dolayı hali hazırda 248.747,19 Euro alacaklı olduğunu, bu bedelin müvekkili tarafından Eskişehir 1. Noterliği’nin 27.04.2018 tarih ve 8063 yevmiye nou ihtarnamesi ile talep edildiğini, bu bedelin bu güne kadar davacı tarafça ödenmediğini bildirerek davanın reddine, mahkeme aksi kanaatte ise cezai şartın indirimi ile takdir edilecek cezai şartın müvekkili şirketin davacı şirketten olan alacağı ile takas defi talepleri nazara alınarak takas ve mahsubun yapılmasına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, davacı tarafın davalı tarafından faturalandırılıp teslim edilen malları teslim alırken ihtirazi kayıt koymadığı, bu nedenle ifaya ekli cezai şart isteme hakkını kaybettiği belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf eden-davalı vekili tarafından;
Müvekkili tarafından malın teslimi süresinin geçmesinden sonra ve tesliminden önce gecikme cezalarının talep edildiği, davalıya bu yönde fatura tanzim edildiği, ayrıca noter ihtarı ile gecikme cezasının talep edildiği, tüm bunların ihtirazi kayıt olarak kabul edilmesi gerektiği, her bir kalemin teslimi sırasında teslim tesellüm belgelerine ihtirazi kayıt konulmasının zorunlu olmadığı, ihtirazi kayıt hakkının kullanılmasına ilişkin süre alacağın ifasının sayıldığı ana kadar yapılabileceği bildirilerek başvurulmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık taraflar arasındaki satım sözleşmesine konu emtiaların teslimi ve bedelinin ödenmesi ile kötüniyet ve icra inkar tazminatı talepleri noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, taraflar arasında satın alma sözleşmesinin geç ifasından kaynaklanan ifaya eklenen cezai şart alacağının tahsili talebi ile başlatılan takibe itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; taraflar arasında yapılan satın alma-sipariş formu gereğince davalı satıcının ürün teslim borcunu zamanında ve eksiksiz yerine getirip getirmediği, geç teslim söz konusu ise davacının cezai şart alacağı olup olmadığı, varsa icra takip tarihi itibarıyla ne kadar olduğu, icra inkar tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Davalı şirketin defterleri üzerinde inceleme yapılması sonucunda düzenlenen 13.06.2019 tarihli bilirkişi raporunda, davalı şirketin 2017-2018 yıllarına ait defterlerinin açılış onaylarının bulunduğunu, usulüne uygun olarak tutulduğunu, taraflar arasında 25.08.2017 tarih P.O.08-0426 sayı ile toplam 2 sayfa ve ekleri teknik şartnamaden oluşan satın alma sipariş formu adı altında sözleşme imzalandığını, davacının süre bitimi olarak 29.01.2018 tarihini baz aldığını, buna göre 29.01.2018 tarihine kadar davalının davacıya teslim ettiği malzemelerin raporda belirtildiği ürün teslimlerinin süresinde davalı tarafından yerine getirilemediğini, davacının 13.02.2018 tarihli 15 günlük gecikme bedeli açıklamasıyla 44.099,99 Euro 206.026,33 TL fatura kestiğini, davalının 13.02.2018 tarihinde 2082 yevmiye kaydı ile ticari defterlerine bu faturayı kaydettiğini, 14.02.2018 tarihinde 130 nolu e fatura ile 44.100,00 Euro 206.026,38 TL iade faturası kestiğini, bu faturayı 2127 yevmiye maddesi ile kayıtlarına aldığını, davacının 06.04.2018 tarih Karşıyaka 5. Noterliği’nin 10931 yevmiye numarası ile ihtarname gönderdiğini, bu ihtarnamenin davalı şirkete tebliği üzerine davalı şirketin 27.04.2018 tarihinde ihtara cevap verdiğini, davacı şirketin 21 Mayıs 2018 tarih ve 32 nolu fatura ile 112 günlük gecikme bedeli açıklamasıyla toplam 329.280 Euro 1.734.449,47 TL’lik fatura kestiğini, davalı şirketin bu faturayı 6173 yevmiye maddesi ile kayıtlarına aldığını, 25 Mayıs 2018 tarih ve 382 nolu fatura ile aynı bedeli 329.280 Euro 1.734.449,47 TL iade faturası keserek 6367 yevmiye maddesi ile ticari defterlerine kaydedip iade ettiğini, davacının gönderdiği ihtarnamede eksik olan malzemelerin teslimiyle gecikmeye son verilmesini, sözleşmede belirtilen gecikme cezasının ödenmesini talep ederek bu talebinden vazgeçmediğini, ihtar gönderildiğinde davalının sözleşmeye istinaden teslim etmesi gereken imalatların bir kısmını teslim edemediğini, dolayısıyla davacı tarafından gönderilen ve davalı tarafından tebliğ edildiği bildirilen ihtarnamenin ihtirazi kayıt olarak kabul edilmesi gerektiğini, davacı şirketin teslim edilen malzemelerde kalite sorunları yaşandığının belirtildiğini, ancak bu sorunların ne olduğu konusunda dosyada somut bilgi ve belge bulunmadığını, davalı şirketin malzemeleri zamanında teslim edemediği geç teslim olayının söz konusu olduğunu, sözleşmeye göre teyit edilen teslimat süresine uyulmaması durumunda geçen her takvim günü için toplam malzeme bedeli üzerinden %0,5 oranında gecikme zammı kesilecektir dendiğini, davacının takip tarihi itibarıyla 101.867,35 Euro takip başlattığını, davalının kayıtlarında takip tarihi itibarıyla 268.747,19 Euro davacıdan alacağının bulunduğunu, davacının ödeme ediminin bir kısmını süresinde davalının da mal teslim ediminin bir kısmını süresinde yerine getirmediği yönünde görüş bildirmiştir.
Davacı şirketin defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda düzenlenen 20.08.2019 tarihli bilirkişi raporunda, davacı tarafın 2017-2018 yıllarına ait defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğunu, davacı defterlerinde taraflar arasındaki ticari ilişkinin cari hesap şeklinde yürütülmüş olduğunu, davalı tarafından davacı tarafa düzenlenmiş olan faturaların davalı tarafın cari hesabında kayıtlı olduğunu, taraflar arasında yapılan satın alma-sipariş formu gereğince davalı satıcının ürün teslim borcunu zamanında ve eksiksiz olarak yerine getirmediğini, geç teslimin söz konusu olduğunu, davacı tarafından düzenlenmiş olan 25.08.2017 tarihli satın alma sipariş formunun hukuki değerlendirilmesinin mahkemeye ait olmak üzere sipariş formundaki hükümlere göre davacı tarafın cezai şart alacağı olduğunu, icra takip tarihi itibarıyla 1.856.169,00 TL (338.100 euro) tutarında gecikme bedeli olacağını, dava tarihi olan 10.07.2018 tarihinden sonra 611.803,60 TL tutarındaki cari hesap bakiye alacağının 159-nolu verilen sipariş avansları hesabına virman yapılmak suretiyle davalı şirketin alacaklandırıldığını, lehteki döviz kur farkı olarak 72.953,62 TL tutarında borçlandırıldığını ve 31.12.2018 tarihi itibarıyla davalı tarafın cari hesabının sıfırlanarak kapatılmış olduğunu, her iki tarafın defter kayıtlarının karşılaştırılmasında, davalı tarafından davacı tarafa düzenlenen 1 adet 15 günlük 206.026,33 TL tutarındaki gecikme bedeli iade faturasının davacı tarafın defterlerinde 206.026,35 TL olarak kayıtlı olduğu halde davalı tarafın defterlerinde 206.026,38 TL olarak kayıtlı olduğunu, tarafların ticari defter kayıtları arasındaki 0.03 TL’lik farkın olması nedeniyle bu tutarın davalının borcuna ilave edilmesi gerektiğini, davalı defterlerinde 105.133,24 TL tutarında lehte kur değerlemesinin kayıtlı olduğu halde davacı tarafın defterlerinde ise 39.541,00 TL tutarında aleyhte kur değerlemesinin kayıtlı olduğunu, tarafların ticari defter kayıtları arasındaki davalı tarafın lehine 65.592,24 TL tutarındaki lehte kur değerlemesi farkının davalı tarafından izah edilmesi gerektiğini, aksi halde bu tutarın davacıya olan borcuna ilave edilmesi gerekeceğini, davacı defterlerinde 70.521,96 TL tutarında lehte kur değerlemesinin kayıtlı olduğu halde, davalı defterlerinde ise 92.158,17 TL tutarında aleyhte kur değerlemesinin kayıtlı olduğunu, taraf defter kayıtları arasındaki davalı tarafın aleyhine 21.636,21 TL tutarındaki aleyhte kur değerlemesi farkının davalı tarafından izah edilmesi gerektiğini, aksi halde bu tutarın davacıya olan borcundan düşülmesi gerekeceğini, tarafların defter kayıtlarına göre icra takip tarihi olan 24.05.2018 tarihi itibarıyla davacı tarafın davalı taraftan 559.688,41 TL tutarında alacaklı olacağını, davalı tarafın davacı tarafa 515.732,38 TL tutarında borçlu olacağını, her iki tarafın kayıtları arasındaki 43.956,03 TL tutarındaki kur değerlemesinden kaynaklanmış olan farklılık ile ilgili olarak davalı tarafından gerekli izahatın yapılması halinde davalı kayıtlarının borç kısmında bulunan 65.592,24 TL tutarındaki kur değerlemesinin davacı taraın alacağından düşülmesi, alacak kısmında fazla bulunan 21.636,26 TL tutarındaki kur değerlemesinin davacı tarafın alacağına ilave edilmesi halinde davacı tarafın davalı taraftan 515.732,38 TL tutarında alacaklı alacak ve davalı tarafın davacı tarafa olan 515.732,38 TL tutarındaki borcu ile aynı tutarda olacağını, aksi halde davalı tarafından kur değerlemesi ile ilgili gerekli izahatın yapılmaması halinde ise davacı tarafın davalı taraftan 559.688,41 TL tutarında alacaklı olacağını, davalı tarafından mal teslimine ilişkin olarak düzenlenmiş olan sevk irsaliyelerinde mal teslim alınırken davacı tarafından sevk irsaliyelerine herhangi bir ihtirazi kayıt konulmadığı yönünde görüş bildirmiştir.
Davacı tarafından delil olarak dayanılan satın alma sipariş formunun ikinci sayfasının son satırında gecikme halinde alınacak cezaların düzenlendiği, bu maddeye göre teyit edilen teslimat süresine uyulmaması durumunda geçen her takvim günü için toplam malzeme bedeli üzerinden %0,5 oranında gecikme cezası kesileceği öngörülmüştür. Gecikme cezası ile ilgili bu düzenlemeden başka söz konusu belgede başka düzenleme öngörülmemiştir.
Davacının delil olarak dayandığı yukarıda belirtilen belgede öngörülen cezai şart niteliği itibarıyla TBK’nın 179/2 maddesinde düzenlenen ifaya ekli cezadır. Bu cezanın istenebilmesi için ürünlerin teslim alınırken anılan cezayı isteme hakkının saklı tutulması veya sözleşmede ihtirazi kayda gerek olmaksızın cezai şart istenebileceğine dair bir hüküm bulunması gerekir. Aksi takdirde ihtirazi kayıt konulmaksızın malın teslim alınması durumunda ceza düşer.
Somut olayda 29.01.2018 tarihine kadar davalı yanca mal teslim edilmesi gerekmektedir. Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporları incelendiğinde bu tarihine kadar bir kısım malların teslim edildiği anlaşılmıştır. 13.02.2018 tarihli davacı tarafından düzenlenen gecikmeden kaynaklanan fatura davalı ticari defterlerine işlenmiş, 14.02.2018 tarihli iade faturası ile davacı yana iade edilmiştir. İhtarname tarihine kadar gönderilen malzeme miktarları da yine bilirkişiler tarafından tespit edilmiştir. 06.04.2018 tarihli ihtarname ile cezai şart alacağı talep edilmiştir. Ayrıca davacı yanca gecikme cezasına ilişkin düzenlenen 21.05.2018 tarihli fatura davalı yan ticari defterlerine işlenmiş, davacı yanca 24.05.2018 tarihinde takibe başlanılmış, davalı yanca 25.05.2018 tarihinde iade faturası düzenlenerek davacıya gönderilmiştir. Davacı yan bu iade faturasını ticari defterlerine işlememiştir. Taraflar arasındaki en son mal teslimi ihtarname tarihinden sonra 10.04.2018 olup sözleşmede teslimin partiler halinde yapılacağı belirtilmiştir. Uyuşmazlığın sözleşme ile birlikte bu anlatılanlar ışığında değerlendirilmesi gerekmekte olup, somut olayda davacı yanca her ne kadar sevk irsaliyelerine ihtirazi kayıt konulmamış ise de teslime ihtirazi kayıt konulduğu ve davacı yanın cezai şart alacağının bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Mahkemece davalı yanın mahsup ve cezai şartın tenkisine yönelik iddiaları ile takipten sonra davacı yan ticari defterlerindeki alacağın sıfırlanmasına ilişkin denetimi içeren ek rapor alınması ya da yeni bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir.
Bu durumda, dava dosyasının kapsamı ile mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri birlikte değerlendirildiğinde; mahkemenin hüküm kurmasını sağlayacak olan tüm esaslı delillerin toplanmamış, mahkemece değerlendirilmemiş olması nedeniyle, tarafların istinaf başvurusunun açıklanan nedenlerden ötürü kabulüne, yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nun 353/1-a-6.maddesi uyarınca kaldırılmasına ve dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi, 2018/650Esas, 2019/794Karar ve 06/11/2019 tarihli kararının KALDIRILMASINA,
2-HMK.’nin 353/1-a-6.maddesi uyarınca davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurma harcı dışında alınan istinaf karar ilam harcının istek halinde davalıya İADESİNE,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf kanun yoluna başvuran lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1-g maddesi gereğince kesin olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu 25/05/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan
¸e-imza

Üye
¸e-imza

Üye
¸e-imza

Katip
¸e-imza

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”