Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2023/635 – 2023/1509
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ
ESAS NO : 2023/635 ( KABUL KALDIRMA)
KARAR NO : 2023/1509
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/12/2022
ESAS-KARAR NO : 2022/484 E 2022/798 K
DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
DAVANIN KONUSU : Alacak
KARAR TARİHİ : 13/11/2023
YAZILDIĞI TARİH : 06/12/2023
Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, 19 Eylül 1996 tarih ve 22762 sayılı Resmi Gazete ile yürürlüğe giren İhracı Yasak ve Ön İzne Bağlı Mallara İlişkin Tebliğ (İhracat 96/31)’in 1’inci maddesi uyarınca, kanun, kararname ve uluslararası anlaşmalarla ihracı yasaklanmış veya belli kamu kurum ve kuruluşlarının ön iznine bağlanmış olan mallar, bu tebliğin ekinde “İhracı yasak mallar listesi” ile “İhracı ön izne bağlı mallar listesi” olmak üzere iki ayrı listede yayınlandığını, 2020 yılında dünyaya yayılan Covid-19 salgını dolayısıyla koruyucu ve tıbbi nitelikteki ürünlerin ihracatının önem kazandığını, bu doğrultuda 4 Mart 2020 tarih ve 31058 sayılı Resmi Gazete’de İhracı Yasak ve Ön İzne Bağlı Mallara İlişkin Tebliğ (İhracat 96/31)’de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (İhracat 2020/4) yayınlandığını, buna göre ihracı ön izne bağlı mallar listesine eklemeler yapıldığını, böylelikle Kişisel Koruyucu Donanım Yönetmeliği kapsamında piyasaya arz edilen “korucuyu maske, tulum, sıvı geçirmez önlük ve koruyucu gözlük” ile Tıbbi Cihaz Yönetmeliği kapsamında piyasaya arz edilen “tıbbi ve cerrahi maske ile tıbbi steril/non-steril eldiven” ürünlerinin ihraç edilebilmesi, T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’nun ön iznine bağlandığını, Kuruma yapılan ihracat ön izin başvurularına ait verilerin … ile paylaşılmasına ilişkin yazılımsal alt yapı çalışmalarının tamamlandığının taraflara duyurulduğunun belirtildiğini, ön izin prosedürü gereğince davalı … tarafından müvekkil şirket ve aynı alanda faaliyet gösteren diğer kuruluşlara yönelik bir “hibe-ihracat uygulaması” başlatıldığını, söz konusu hibe-ihracat uygulaması kapsamında müvekkil ile davalı arasında 21/04/2020 tarihli “Mal Alım Sözleşmesi” akdedildiğini, müvekkili şirketçe davalı …’ya teslim edilen ürünler için TİTCK tarafından ne oranda ihracat izni verileceği hususunun sözleşmenin 7. maddesinde açıklandığını, açıklanan hibe-ihracat uygulaması ve sözleşme kapsamında müvekkili şirketin 26/05/2021 tarihinde davalıya başvurduğunu, davalı Kurumun 28/06/2021 tarihinde e-posta yoluyla ihracat izni verildiğinin müvekkiline bildirildiğini, müvekkili şirketin davalıdan aldığı izinle son kez 25/06/2021 tarihinde 486832 nolu beyanname ile ihracat yaptığını, ancak 28/06/2021’de verilen izni kullanamadığını, nitekim 16/07/2021’de izin prosedürüne son verildiğini, davalı tarafın 08/07/2021 tarihli yazısı ile verilecek ihracat ön izinlerine ilişkin protokolün 16/07/2021 tarihili itibariyle sonlandırılmasına karar verildiği ve bu çerçevede sözleşmenin Genel Müdürlükçe feshedildiğinin bildirildiğini, izin prosedüründen yararlanacağı inancıyla davalı kuruma ürün tedarik eden ancak öngörülemez bir süre içerisinde prosedürün sonlandırıldığını öğrenen müvekkilinin ihracat izni alma amacıyla gönderdiği ürünlerin iadesini veya ücretinin verilmesi için öncelikle TİTCK’ya başvurduğunu, ancak TİTCK tarafından 18/08/2022’de gönderilen yazıda ilgilinin … olduğunun ifade edildiğini, …’ne yapılan başvurudan olumlu cevap alınamadığını belirterek davalı uhdesinde müvekkili şirkete ait ne kadar ürün kaldığının tespiti için bilirkişi incelemesi yapılmasını, bilirkişi incelemesi sonucunda yapılan tespit ile davalıda kalan ürünlerin müvekkile iadesini, ürünlerin iadesinin mümkün olmaması halinde bedellerinin müvekkile iadesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, Covid-19 pandemisi nedeniyle tıbbi-cerrahi maske ve diğer koruyucu ekipman temini yönünden 04/03/2020 tarih ve 31058 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren İhracat 2020/4 Tebliğ ile İhracı Yasak Ön İzne Bağlı Mallara İlişkin Tebliğ (İhracat:96/31)’de değişiklik yapılmasına dair tebliğ ile Kişisel Koruyucu Ekipman Yönetmeliği kapsamında piyasaya arz edilen koruyucu maske ve tulum ihracatı TİTCK’nın ön iznine bağlandığını, konuyu düzenleyen diğer bir mevzuatın 14/04/2020 tarih ve 31099 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 2399 Sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile 28/01/2002 tarihli ve 2002/3654 Sayılı Bakanlar Kurulu Kararı’nın eki karara eklenen düzenleme olduğunu, düzenlemelerde müvekkili …’ni kişisel koruyucu ekipmanların ihracına ilişkin olarak izin/onay mercii olduğuna dair bir düzenlemenin yer almadığını, Genel Müdürlükleri ile Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu arasında 27/04/2020 tarihli İhracı Yasak Ve Ön İzne Bağlı Mallara İlişkin Tebliğ uyarınca verilecek ihracat ön izinlerine ilişkin protokol imzalandığını, söz konusu protokol kapsamında TİTCK tarafından elektronik başvuru sisteminin (EBS) oluşturulduğunu, firmalar tarafından sistem üzerinden TİTCK’ya yapılan ihracat başvuruları üzerine talep edilen ihracat miktarının Genel Müdürlüklerinin depolarına hibe olarak teslim edilen kişisel koruyucu ekipman miktarı ile karşılaştırılarak EBS üzerinden TİTCK’ya bildirildiğini, taraflar arasında imzalanan 21/04/2020 tarihli sözleşmede müvekkilinin yükümlülüklerinin davacı tarafından teslim edilen kişisel koruyucu ekipmanı teslim almak ve sözleşmeye uygun olarak teslim edilen ürün sayısının TİTCK’ya bildirilmesinden ibaret olduğunu, dolayısıyla müvekkilinin sözleşme ile düzenlenmiş ne ihracat izin başvurularını almak ne de ihracat izni vermek gibi bir yetki ve yükümlülüğünün bulunmadığını, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, müvekkili açısından ticari iş olmadığı için görev itirazında bulunduklarını, ihracat izinlerini, ihracat ön izin şartının kaldırıldığı 06/08/2021 tarihine kadar kullanılması gerektiğini bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında ihracat ön izin prosedürü ve hibe/ihracat uygulaması kapsamında Mal Alım Sözleşmesi akdedildiği, sözleşmenin Ticaret Bakanlığı’nın 4 Mart 2020 tarih ve 31058 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan tebliğ ve Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’nun 2020/10-11 sayılı duyurularına dayandığı, Ticaret Bakanlığı tarafından yayımlanan ve hükümlerinin Ticaret Bakanı tarafından yürütüldüğü tebliğ kapsamında Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’nun 2020/10 ve 11 sayılı duyuruları doğrultusunda … ile TİTCK arasında imzalanan protokol kapsamında elektronik başvuru sistemi oluşturulduğu, kişisel koruyucu ekipmanların ihracı ile iştigal eden firmalar tarafından sistem üzerinden TİTCK’ya yapılan ihracat başvuruları üzerine talep edilen ihracat miktarının … depolarına hibe olarak teslim edilmesi yönünde taraflar arasında sözleşme akdedildiği, 6 Ağustos 2021 tarih 31560 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan tebliğ ile ihracı ön izne bağlı mallar listesinde 27-32 sıraların yürürlükten kaldırıldığı, tebliğlerin Ticaret Bakanlığı tarafından yayımlanıp hükümlerinin Bakanlıkça yürütüldüğü, davalının ihracat izin başvurularını almak veya ihracat izni vermeye yetki ve yükümlülüğü bulunmadığı, ülke içinde dağıtım yapılması için akdedilen sözleşmeye istinaden bila bedel teslim edilen malzeme bedelinin tahsili isteminin davalıya yöneltilemeyeceği belirtilerek davanın sıfat yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf eden-davacı vekili tarafından;
İhracaat izinlerine ilişkin protokolün sonlandırılması neticesinde ihracat izni alınamayan ve gönderilme amacının artık hukuki bir zemini kalmayan ürünlerin öncelikle iadesinin sağlanması, bunun mümkün olmaması halinde teslim edilen ürünün ücretinin iş bu dava konusu olduğu, hukuki zemini kalmayan sözleşmenin feshinde … ne kadar haklı ise müvekkili tarafından da feshedilen sözleşmeye bağlı olarak …’ya daha önceden gönderilen ve sözleşmenin karşı ediminin yerine getirilemeyeceği ve ihracat izmi alınamayacağından iade talep etmesinde haklı olduğu, TİTCK’ e müracaat sonunda verilen cevabi yazıda muhatabın … olduğunun bildirildiği, ürünlerin …’ya teslim edildiği, işin esasına girilmesi gerektiği bildirilerek başvurulmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık taraf sıfatı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, ihracat ön izin prosedürü ve hibe-ihracat uygulaması kapsamında davalı kuruma hibe edilen malların sözleşmenin ortadan kalktığı iddiası ile iadesi veya bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
04 Mart 2020 tarih ve 31058 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan İhracı Yasak Ve Ön İzne Bağlı Mallara İlişkin Tebliğ (İhracat:96/31)’de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (İhracat:2020/4) ile Ticaret Bakanlığı tarafından 19/09/1996 tarihli ve 22762 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan İhracı Yasak ve Ön İzne Bağlı Mallara İlişkin Tebliğ (İhracat:96/31)’in ekinde yer alan ihracı ön izne bağlı mallar listesine tebliğde belirtilen 27-32 sıralar olarak maddelerin eklendiği, tebliğ hükümlerinin Ticaret Bakanı tarafından yürütüldüğü, 06 Ağustos 2021 tarih ve 31560 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan İhracı Yasak ve Ön İzne Bağlı Mallara İlişkin Tebliğ (İhracat:96/31)’de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (İhracat:2021/6) ile Ticaret Bakanlığı tarafından 19/09/1996 tarihli ve 22762 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan İhracı Yasak ve Ön İzne Bağlı Mallara İlişkin Tebliğ (İhracat:96/31)’in ekinde yer alan ihracı ön izne bağlı mallar listesinin 27-32. sıralarının yürürlükten kaldırıldığı, tebliğ hükümlerinin Ticaret Bakanı tarafından yürütüldüğü Resmi Gazete örneklerinin incelenmesinden anlaşılmıştır.
İhracatında ve İthalatında “İhracı Yasak ve Ön İzne Bağlı Mallara İlişkin Tebliğ (İhracat:96/31) uyarınca ön izne tabi ürünler hakkında 29/05/2020 tarih Tıbbi Cihaz ve Kozmetik Ürünler Başkan Yardımcılığı’nın 2020/10 ve 11 sayılı duyurularında, tedavide kullanılan kritik ürünlerin stok ve tedarik yönetiminin etkin bir şekilde yapılması, sağlık hizmeti sunumunun aksamaması ve kamu sağlığının korunması hususları doğrultusunda … (…) ile Kurumlarına yapılan ihracat ön izin başvurularına ilişkin verilerin paylaşılması ile ilgili yazılımsal altyapı çalışmalarının tamamlanarak gerekli işlemlerin tesis edildiği yer almaktadır.
Taraflar arasında akdedilen “Mal Alım Sözleşmesi” örneğinin incelenmesinden; sözleşmenin konusunun yüklenici tarafından üretilen/tedarik edilen cerrahi maske ve koruyucu tulumun …’ne teslim edilmesi ve yüklenici tarafından sözleşme şartlarına uygun olarak teslim edilen ürün sayısının … tarafından Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’na (TİTCK) bildirilmesi ile tarafların karşılıklı hak ve yükümlülüklerinin düzenlemesine ilişkin olduğu, yüklenici sıfatındaki davacının yükümlülüklerini düzenleyen 3/d maddesinde yüklenicinin sözleşme kapsamında ürettiği/tedarik ettiği ürünler karşılığında herhangi bir bedel talep etmeyeceğinin, 7. maddesinde ise yüklenicinin sözleşme şartlarına uygun olarak teslim ettiği ve kabulü yapılan ürün sayısının haftalık olarak … tarafından TİTCK’ya yazılı olarak bildirileceğinin kararlaştırıldığı, sözleşme eki olarak maske ve koruyucu tulumun teknik şartnamesinin yer aldığı anlaşılmaktadır.
Taraflar arasındaki “Mal Alım Sözleşmesi” kapsamında davacı tarafından ürünlerin davalı depolarına teslim edildiği, yukarıda bahsi geçen Tebliğ ve değişiklikler sonrasında sözleşmenin sona erdiği, ancak anılan sözleşme kapsamında davacı tarafından davalı depolarına teslim edilen bir kısım malların bulunduğu anlaşılmış olup, sözleşme ilişkisi davacı ile davalı arasında bulunduğundan ve malların davalıya teslim edildiği, halen de davalıda bulunduğu tarafların kabulünde olduğundan mahkemece işin esasına girerek tarafların iddia ve savunmaları üzerinde durularak delilleri toplanarak varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken davanın sıfat yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi doğru değildir.
Açıklanan nedenlerle mahkemece, işin esasına girilerek delilleri toplanması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile mahkemece dava dilekçesinin davanın reddine dair verilen kararın HMK.353/1-a-6.maddesi gereğince kaldırılmasına, dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 29.12.2022 tarih ve 2022/484 Esas, 2022/798 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-HMK.’nin 353/1-a-6.maddesi uyarınca davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurma harcı dışında alınan istinaf karar ilam harcının istek halinde davacıya İADESİNE,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf kanun yoluna başvuran lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1-g maddesi gereğince kesin olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu 13/11/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Başkan
e-imzalıdır
Üye
e-imzalıdır
Üye
e-imzalıdır
Katip
e-imzalıdır
NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”