Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2023/620 E. 2023/1041 K. 11.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2023/620 (ESASTAN RET )
KARAR NO : 2023/1041

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/03/2023 (Ara Karar)
ESAS-KARAR NO :….
TALEP KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 11/07/2023
YAZILDIĞI TARİH : 17/07/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
İhtiyati haciz kararına itiraz eden vekili, dosya kapsamında sunulan delillerin yaklaşık ölçütte muaccel bir alacağın varlığı konusunda kanaat edinmeye yeterli olmadığını, ayrıca davalı tarafın taahhütlerinden kurtulmak maksadı ile mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kaçmaya hazırlandığına ilişkin yeterli delil sunulmadığını, İİK 257. maddesinde aranan ihtiyati haciz koşullarının gerçekleşmediğini, daha önce talep edilen ihtiyati haciz talebinin reddine karar verildiğini, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi’nin 2022/582E. , 2022/1072 K. Sayılı ilamı ile davacı tarafın istinaf talebinin reddedildiğini, dosyaya ibraz edilen bilirkişi raporu incelendiğinde malların teslim edildiğine dair gerekli belgelerin ibraz edildiğini ispata elverişli delil sunulduğunu gösterir beyanın olmadığını, dosyaya BA/BS formlarının dahi kazandırılmadığını, mevcut delil durumunun davacının iddialarını ispata elverişli olmadığını, bu haliyle ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesinin müvekkilinin savunma hakkının ve hukuki dinlenilme hakkının ihlali niteliğinde olduğunu, tüm bu hususlara rağmen 19.01.2022 tarihli ara karar ile davacının ihtiyati haciz talebinin 2.007.784,03 TL alacak tutarı yönünden kabulüne karar verildiğini, müvekkili şirketin kayıtlı yerleşim yeri bulunduğu ve aktif olarak ticari yaşamda faaliyet gösterdiği gözetildiğinde, mal kaçırma şüphesinin bulunmadığını, müvekkili şirketin kısa bir süre önce sermaye artırımına giderek sermayesini 771.000.000,00 TL’ye çıkardığını, teminat miktarı olarak %15 gibi oldukça düşük bir teminata hükmedilmiş olmasının hukuka aykırı olduğunu belirterek 19.01.2022 tarihli ara karardan rücu edilmesine ve davacının koşulları oluşmayan ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesine, aksi kanaat halinde İİK madde 266 uyarınca uygun görülecek teminat karşılığından ihtiyati haciz talebinin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
İhtiyati haciz talep eden alacaklı vekili, borçlu vekilinin yapmış olduğu itirazların yersiz ve haksız olduğunu bildirerek itirazların reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, İİK 257. maddesinde ihtiyati haciz kararı için aranan koşulların gerçekleşmiş olduğu, 19/01/2023 tarihli haciz kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, davalı vekilinin ihtiyati haciz kararına ve teminatın düşük alındığına ilişkin itirazlarının yerinde olmadığı belirtilerek davalının ihtiyati haciz kararına itirazının reddine karar verilmiş, ek karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf eden ihtiyati hacze itiraz eden davalı vekili,
İhtiyati haciz için aranan koşulların oluşmadığını, daha önce ihtiyati haczin reddine dair verilen kararın istinaf incelemesinden kesin olarak geçmek suretiyle kesinleştiğini, bu sebeple yeniden talep üzerine ihtiyati haciz kararı verilemeyeceğini, alacağın varlığının yaklaşık olarak ispat edilemediğini, müvekkilinin mal kaçırma şüphesinin olmadığını, davacının haklı çıkması halinde alacağına kavuşmama riskinin bulunmadığını, hükmedilen teminat miktarı %15’in düşük olduğunu bildirerek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık, ihtiyati hacze itiraz şartları noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Talep, ihtiyati hacze itiraz istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 257.maddesinde ihtiyati haciz şartları düzenlenmiş olup buna göre; “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.
Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir:
1–Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa;
2–Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlâl eden hileli işlemlerde bulunursa…”
İİK’nin 258.maddesi uyarınca da, alacaklı alacağı ve gerektiğinde haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermek zorundadır. İhtiyati haczin, bir para alacağının ödenmesini güvence altına alan ve borçlunun mallarına önceden geçici olarak el konulmasını ifade eden tedbir niteliğinde bir kurum olması nedeniyle mahkemece, bu yöndeki istem değerlendirilirken gerçeğe benzerlik karinesi ile hareket edilmelidir.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, ilk derece mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön olmamasına ve özellikle İİK’nın 257. maddesi uyarınca ihtiyati haciz için alacaklının alacağını yaklaşık olarak ispat etmiş olmasına ve ileri sürülen itiraz nedenlerinin İİK 265. maddesinde gösterilen nedenlerden olmamasına göre, durum ve koşulların değişmesi halinde yeniden ihtiyati haciz talep edilmesine bir engel bulunmamasına göre ihtiyati hacze itiraz eden vekilinin tüm istinaf itirazları yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İhtiyati hacze itiraz eden davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,80 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 179,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 89,90 TL harcın istinaf eden davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1.f maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 11/07/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”