Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2023/611 E. 2023/1324 K. 12.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2023/611 – 2023/1324

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2023/611 ( KABUL KALDIRMA)
KARAR NO : 2023/1324

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/12/2022
ESAS-KARAR NO : 2021/96 E 2022/1033 K

DAVACI
VEKİLLERİ :
DAVALI
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 12/10/2023
YAZILDIĞI TARİH : 03/11/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkilinin açmayı düşündüğü spor salonunda kullanılacak spor alet ve malzemeleri için davalı ile 413.000 TL karşılığında anlaştığını, mal bedelinin bir kısmını elden bir kısmını ise banka aracılığıyla ödediğini, geri kalan 163.000 TL için 18 adet senet verdiğini, sözleşmeye dayalı malzemelerin geç ve eksik teslim edildiğini, geç teslim edilen malzemelerin ayıplı olduğunu, sonrasında davalı şirketin eksik kalan malzemeleri tamamladığını, ancak bu malzemelerin de ayıplı olduğunu, ayıplı malzemelerin değiştirilmesinin talep edildiğini, ancak bir sonuç alınamadığını, davalıya ayıp ihtarı yapılarak, ayıplı malzemelerin düzeltilmesinin istendiğini, ancak davalı tarafın ayıplı malzemelerin ayıbını gidermediğini, bu nedenle davacının senetlere ilişkin herhangi bir borcunun doğmadığını, davalının toplam 112.000,00 TL bedelli senetleri icra takibine koyarak davacının tüm malları üzerine haciz koydurduğunu belirterek müvekkilinin icra takibine konu senetler nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, talebin kabul edilmemesi halinde sözleşmeden dönülmesi veya malların ayıptan ari misli ile değiştirilmesine, %20 oranında kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, malların ayıplı olarak gönderildiği iddialarının da tamamen asılsız olduğunu, davacının davasını ispat yükümlülüğünü yerine getiremediğini bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, 11.07.2017 ve 15.07.2017 tarihli sevk irsaliyeleri ile teslim edilen ürünler için usulüne uygun bir ayıp ihbarının varlığından söz edilemeyeceği, 07.08.2017 tarihli tutanakta ise 06.08.2017 tarihinde teslim edilen SL 7024 kodlu makinenin parçalarındaki ayıpların tutanak altına alındığı ve bu tutanağın davalı yanı da bağladığı anlaşıldığından anılan makine için usulüne uygun ayıp ihbarında bulunduğunun kabul edilmesi gerektiği, alınan bilirkişi raporları ile SL 7024 kodlu makinenin parçalarındaki ayıpların makinenin bu haliyle kabulüne engel olmadığı, ancak 1212,92 TL nefaset farkının kesilmesinin gerektiği, 07/08/2017 tarihli tutanakta eksik olduğu belirtilen malzeme değerinin ise 424,31 TL olduğu, dolayısıyla davacının, dava konusu satış bedeli bakiyesine ilişkin takip nedeniyle, 424,31+1212,92=1637,23 TL’lik bölümü nedeniyle davacı satıcıya borçlu olmadığı belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf eden-davacı vekili tarafından;
Dava konusu ürünlerin davalı tarafından 26.06.2017 tarihinde teslim edilmesi gerektiği halde gecikmeli olarak 12.07.2017 tarihinde bir kısım emtiaların teslim edildiği, müvekkili tarafından sözleşme ile kararlaştırılan ürünlerin eksik ve ayıplı teslim edilmesi nedeniyle sözlü olarak ve dosya kapsamına sunulan mesajlarla davalının uyarıldığını, 06.08.2017 tarihli teslimde de eksik malların gönderildiği, mahkemece hatalı ve eksik mal teslimine ilişkin değerlendirmelerin yanlış olduğu, dosya kapsamında birbiri ile çelişkili raporlar alınarak kaldırma kararının gereklerinin yerine getirilmediği, eksik teslim edilen ürünlerin müvekkili tarafından başka bir firmadan alınarak tamamlandığı, bu sebeple talimat mahkemesi ile alınan raporda yer aldığı bildirerek başvurulmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık dava konusu emtiaların ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise niteliği ve süresi çerisinde usulüne uygun ayıp ihbarında bulunulup bulunulmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, davalıdan satın alınan spor aletlerinin bir kısmının ayıplı olması ve bir kısım malların teslim edilmemesi nedeniyle verilen senetler hakkında başlatılan takip nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti veya sözleşmeden dönülmesi ya da olmazsa ayıplı ürünlerin ayıpsız misli ile değiştirilmesi talebine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Dosya kapsamında bulunan davacı imzasını taşıyaçn 11.07.2017 ve 15.07.2017 tarihli sevk irsaliyelerinin bulunduğu, taraflar arasındaki sözleşmeye konu emtiaların bu irsaliyeler ile teslim edildiği anlaşılmıştır.
Davalı yanca şirket çalışanı olduğu kabul edilen … isimli kişi tarafından imzalanan 07.08.2017 tarihli tutanakta ise 11.07.2017 tarihli ve 15.07.2017 tarihli sevk irsaliyeleri ile teslim edilen ürünlerin bir kısmında ayıplar ile 06.08.2017 tarihinde teslim edilen SL 7024 kodlu makinenin parçalarındaki ayıpların tutanak altına alındığı ve taraflar arasındaki sözleşme kapsamında teslim edilmeyen ürünlerinde listelerinin yapıldığı anlaşılmıştır.
Her ne kadar davalı yanca tutanak altında imzası bulunan … isimli kişinin kasıtlı hareketleri nedeniyle davalıya zarar verdiğinden bahisle teslimden sonra işten ayrıldığı ifade edilmiş ise de bu kişinin mal teslimine ve imzasına inkar edilmediği tutanak içerisindeki tespitlerin davalı yanı bağlayacağı anlaşılmıştır.
Dava, ticari satımdan kaynaklanan ayıplı mal nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. T.T.K.’nun 23/c maddesi hükmü uyarınca, malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise, alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbarla yükümlüdür. Dosya içerisindeki bilirkişi raporundan davaya konu spor aletlerinin açık ayıplı olduğu anlaşılmış olup, bu durumda davacı alıcı malın ayıplı olduğunu teslim tarihinden itibaren 2 gün içinde ihbar etmekle zorunludur. Davacı yanca sözlü şekilde ayıp ihbarında bulunulduğu iddia edilmiş ise de usulüne uygun delillerle bu husus ispat edilememiş olduğundan 11.07.2017 ve 15.07.2017 tarihli sevk irsaliyeleri teslim edilen ürünler için usulüne uygun bir ayıp ihbarının varlığından söz edilemeyecektir.
07.08.2017 tarihli tutanakta ise 06.08.2017 tarihinde teslim edilen SL 7024 kodlu makinenin parçalarındaki ayıpların tutanak altına alındığı ve bu tutanağın davalı yanı da bağladığı anlaşıldığından anılan makine için usulüne uygun ayıp ihbarında bulunduğunun kabul edilmesi gerekmektedir.
Davacı yanca sözleşme kapsamında bir kısım malların ise teslim edilmediği iddia edilmiş olup bu husus 07.08.2017 tarihli tutanakta belirtilmiştir. Sözleşme kapsamında bir kısım malların teslim edilmemesi halinde teslim edilmeyen mallar için ayıp ihbarında bulunulmasına gerek bulunmamaktadır.
Dairemizin 24/12/2020 tarih 220/912 E. 2020/1573 K. sayılı kararı ile yukarıda belirtilen değerlendirmeler ile birlikte “Mahkemece davacının sadece ayıplı olduğunu iddia ettiği mallara yönelik inceleme yaptığı, ancak teslim edilmediğini iddia ettiği mallar ile ilgili kalem kalem bir inceleme ve değerlendirmede bulunmadığı anlaşılmıştır.” gerekçesiyle hükmün kaldırılmasına karar verilmiştir.
Mahkemece kaldırma kararına istinaden bilirkişi raporu ve birden fazla ek rapor alınmış ise de alınan rapor ve ek raporların birbiri ile çelişkili olduğu denetime ve hüküm kurmaya elverişli olmadığı anlaşılmıştır.
Mahkemece kaldırma kararı sonrasında alınan kök ve ek raporları bağdaştırıcı, tarafların iddia ve savunmaları ile Alanya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2018/38 talimat sayılı dosyası kapsamında alınan raporun bir bütün halinde değerlendirilmesi sonucunda denetime ve tetkike elverişli bir rapor alınmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile hüküm tesis edildiği anlaşılmıştır.
Bu durumda, dava dosyasının kapsamı ile mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri birlikte değerlendirildiğinde; mahkemenin hüküm kurmasını sağlayacak olan tüm esaslı delillerin toplanmamış, mahkemece değerlendirilmemiş olması nedeniyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun açıklanan nedenlerden ötürü kabulüne, yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nun 353/1-a-6.maddesi uyarınca kaldırılmasına ve dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesinin, 2021/96 Esas, 2022/1033 Karar ve 27/12/2022 tarihli kararının KALDIRILMASINA,
2-HMK.’nin 353/1-a-6.maddesi uyarınca davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurma harcı dışında alınan istinaf karar ilam harcının istek halinde davacıya İADESİNE,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf kanun yoluna başvuran lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1-g maddesi gereğince kesin olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu 12/10/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan
e-imzalıdır

Üye
e-imzalıdır

Üye
e-imzalıdır

Katip
e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”