Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2023/550 E. 2023/1682 K. 08.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2023/550 – 2023/1682

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2023/550 ( KABUL KALDIRMA)
KARAR NO : 2023/1682

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/11/2022
ESAS-KARAR NO : 2021/805 E 2022/814 K
ASIL DAVADA
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVANIN KONUSU : Alacak
KARAR TARİHİ : 08/12/2023
YAZILDIĞI TARİH : 03/01/2024

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi asıl dava davacı birleşen dava davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Asıl davada davacı vekili, davalı ile müvekkili arasında 350 adet filtre press plakası alımına ilişkin sözleşme imzalandığını, verilen malzemelerin davalı tarafça kendilerine 04/12/2011 tarihinde gönderilen yazı ile uygun olmayanlarının uygun malzeme ile değiştirilmesini talep ettiklerini, kendilerinin ise vermiş oldukları cevabi yazıda davalı tarafça yapılan tespitlerin hatalı yapıldığını, uzman bir kuruluş nezdinde muayene ve analiz işlemlerinin tekrar yapılması gerektiğini, malzemenin değiştirilmesine ilişkin talebin sözleşme ve yasa hükümlerine aykırı olduğunu, verilen kesin teminat mektuplarının nakte dönüştürülmemesi için tedbir kararı verilmesini, sözleşme konusu malların bulunduğu yerde tespit ve inceleme yapılmasını, sözleşmeden doğan 300.000 USD + KDV’nin TCMB Döviz Satışı Kuru karşılığı davalıdan faizi ile birlikte alınarak müvekkiline verilmesini dava ve talep etmiştir.
Yargılama sırasında verilen teminat mektubunun nakde çevrilmesi nedeniyle 03.12.2012 tarihli dilekçe ile 18.000 USD kesin teminatın irat kaydedildiği, 13.03.2012 tarihinden itibaren değişen oranlarda işletilecek avans faiz ile birlikte fiili ödeme tarihindeki TCMB döviz satış kuru karşılığı TL üzerinden davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Yargılama sırasında davacı vekili tarafında 23.01.2015 tarihli dilekçe ile dava dilekçesinde 300.000 USD+KDV talebinde bulunduklarını, ancak harç miktarını eksik gösterdiklerini belirterek bilirkişi raporunda belirlenen %18 KDV üzerinden hesaplanan eksik harcı ikmal ettiklerini belirterek tamamlama harcı yatırılmıştır.
Birleşen davada davacı vekili, davalı firma ile yapmış oldukları sözleşmenin feshedildiğini, yeniden yapılan ihalede daha yüksek miktarda ödeme yaptıklarını, oluşan 152.407,23 TL fiyat farkının temerrüt tarihi olan 14/02/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı firmadan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Asıl davada davalı vekili, davacının kendilerine teslim ettiği malların ihale, döküman ve sözleşmeye uygun olmadığını, …’na davacı firma tarafından teslim edilen plakaların ürün cinsi ve miktarı yönünden yapılan ilk kontrolde uygun olmadıklarını, … Fabrikası’nda yapılan analizlerde Membran ve basınç plakalarının işin teknik resimdeki ölçülere ve teknik şartnamedeki toleranslara uygun olmadığını, bunun üzerine red tutanağı düzenlediklerini, press filtre iletişim yazılım programında hidrolik, pnömatik, elektrik, elektronik ve mekanik tesisatında bir hata olmamasına rağmen Çin menşeili plakaların orjinal plakalara göre farklı renkte ve daha sert olduğunu, bu nedenle membran plakalardaki membranın yeterli oranda esnemediğini, müvekkilinin tüm teknik detay ve özelliklerini belirterek açmış olduğu ihaleye istenilen tüm teknik hususları bilerek ve kabul ederek ihaleye katılan ve neticesinde istenilen özelliklerde mal teslimi taahhüdü altına giren davacının ayıplı mal yükümleri çerçevesinde ileri sürdüğü iddiasının hukuken geçerli olmadığını, reddedilen mallar için davacı şirketin herhangi bir alacağının olmayacağını bu nedenle açılan davanın reddedilmesini istemiştir.
Birleşen davada davalı vekili, asıl davadaki dava dilekçesindeki beyanlarını tekrarla davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, davacı tarafından sözleşme kapsamında davalıya teslim edilen plakaların taraflar arasında imzalanan sözleşme eki teknik şartnamedeki ölçü ve boyutlarda olmadığı, ayrıca dış etkilerden etkilenmeyecek şekilde yazılı olması gereken kalite kontrol üretim tarihi, seri no ve firma ismi gibi bilgilerin olmadığı, bu şekilde davacı tarafından teslim edilen malların sözleşme ve eklerine uygun olmadığı ve ayıplı olduğu, davacı tarafından davalıya teslim edilen plakaların muayene kabul işlemleri sırasında kabul edilmeyerek reddedildiği, sözleşmenin 16. maddesi ile 4 yıllık garanti süresinin malların kabulünden sonra başlayacağı, bu nedenle garantiye ilişkin hükmün iş bu uyuşmazlığa uygulanamayacağı, sözleşmenin 29.1.1 maddesinde şartname hükümlerine uyulmadığı takdirde protesto keşidesine hüküm istihsaline veya herhangi bir yasal girişime gerek duyulmaksızın idarece sözleşmenin tek taraflı olarak feshedileceği, sözleşmenin asıl dava davalısı birleşen dosya davacısı tarafından haklı nedenle feshedildiğinden yine sözleşmenin 29.1.1 maddesi gereğince ihale konusu malın alımının yüklenici nam ve hesabına 3. kişi veya kişilere yaptırılacağı ve doğacak fiyat farkı ile hür türlü zarar ve ziyan faiziyle birlikte yükleniciden talep ve tahsil edebileceği, bilirkişi tarafından iki ihale arasındaki fark nedeniyle birleşen dosya davacısı tarafından talep edebilecek alacak miktarının 146.561,34 TL olduğu, bu miktarın ödenmesinden birleşen dosya davalısının sözleşmenin 29.1.1 maddesi gereğince sorumlu olduğu belirtilerek asıl davanın reddine, birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf eden-asıl dava davacı birleşen dosya davalı vekili tarafından;
Dosya kapsamında hükme esas alınan bilirkişi raporunda feshe dayanak oluşturulan plakalar üzerinde herhangi bir teknik inceleme yapılmaksızın itiraza uğramış davalı yan analiz raporları esas alınarak değerlendirmelerde bulunulduğunu, rapora karşı süresi içerisinde itirazların ileri sürüldüğünü, düzenlenen ek rapor ile kök rapor arasında çelişkiler bulunduğunu, dosya kapsamında alınan raporlar arasındaki çelişki giderilmeksizin mahkemece hüküm tesis edildiğini, sözleşme konusu plakaların akıbetinin davanın esasına etkili olduğu halde mahkemece plakaların akıbetinin araştırılmadığını, fesih öncesinde ve mahkemece yapılan inceleme sırasında tüm plakalar üzerinde inceleme yapılmadığını, hükme esas alınan bilirkişi raporunda ayıp iddiasının satım akdine dair yasa maddeleri esas alınarak incelendiğini, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin niteliğinin ortaya konulmadığını ve bu sebeple uygulanacak maddelerin tespitinin hatalı olduğunu, taraflar arasındaki ilişkinin eser sözleşmesi olduğunu ve bu kapsamda değerlendirme yapılması gerektiğini, uyuşmazlığın satım akdi niteliğinde olmadığını, muayene işleminin hatalı ve eksik ifa edildiğini, dava konusu plakaların iadesine karar verilmediğini, akıbetinin mahkemece değerlendirilmediğini, birleşen davanın hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu belirterek başvurulmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık taraflar arasındaki filtre pres plakaları alımına ilişkin sözleşmenin ayıplı ifası nedeniyle sözleşmenin haklı nedenlerle fesh edilip edilmediği, sözleşme bedeline davacının hak kazanıp kazanmadığı, teminat mektubunun irat kaydedilmesinin uygun olup olmadığı, birleşen dosyada ise feshin haklı olması halinde iki ihale arasındaki farkın talep edilip edilemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Asıl dava, filtre pres plakaları alımına ilişkin sözleşmenin haksız olarak feshedildiğinden bahisle sözleşme ile irat kaydedilen teminat mektubu bedelinin tahsili, birleşen dava ise feshin haklı olduğundan bahisle iki ihale arasındaki farkın tahsili istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Davacı tarafından davalı … A.Ş.’ye satılan plakaların teknik şartnamedeki ölçülere uygun olmadığı, teknik şartnamede aranan İSO-2768-m standardındaki tolerans sınırlarını sağlamadığı, teslim edilen plakaların üzerinde ürünü açıklayıcı etiketlerin olmadığı, plakaların üzerinde zımba ile yapıştırılmış açıklayıcı olmayan bilgilerin yapıştırıldığı, plakalarda ürünün kalite kontrol üretim tarihi, seri no ve firma ismi gibi bilgilerinin bulunmaması işletme aşamasında meydana gelecek bir zararın ortaya çıkabilecek bir çatlama, kırılma ve patlama gibi sorunlarda sorunun sistem teknisyeni tarafından net olarak rapor edilmesinin zor olacağı, enjeksiyon ve yolluk izlerinin bulunduğu, hem davacının hem de dava dışı … firması tarafından satılan plakaların teknik şartnamede verilen ağırlıkları sağlayamadığı ancak dava dışı … firmasının satmış olduğu plakalar ağırlık itibariyle standartlara daha yakın olduğunu tespit etmişlerdir. Plakaların İSO -2768 m grubu toleransı sağlanmamış olsa da görevlerini yerine getirmelerine herhangi bir engel teşkil etmeyeceği dosya kapsamında alınan bilirkişi raporları ile bildirilmiştir.
Davacı ile davalı arasında 09.06.2011 tarihli sözleşme imzalanmış olup, sözleşme kapsamında 15.11.2011 tarihinde davacı tarafından plakaların davalıya teslim edildiği, 18.11.2011 tarihli tutanak ile plakaların teknik şartnameye ve şartname ekinde verilen plakalara ait teknik resimlere uygun olmadığının tespit edildiği, 29.11.2011 tarihli ret/kabul tutanağı ile red işlemlerinin başlatıldığı, bu yazının ise 01.12.2011 tarihinde faks ile davacı yana bildirildiği, red sebebi olarak ise teknik resim ve ölçülere ve şartnamedeki toleranslara uygun olmaması, mebran ve basınç plakalarının teknik resimde belirtilen ağırlıkta olmaması, teknik şartnamenin 3.10. maddesi gereği plakaların üzerinde okunaklı ve dış etkenlerden etkilenerek silinmeyecek şekilde yazılı olması gereken firma adı ve üretim tarihinin olmaması gerekçelerinin gösterildiği anlaşılmıştır.
Dava, satış sözleşmesinde ayıplı olduğu iddia edilen malın ayıplı olmadığından bahisle bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Ticari satımlarda muayene ve ihbar külfeti TTK 23/c. maddede düzenlenmiştir. Bu hükme göre “ Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmeye mecburdur. Açıkça belli değilse alıcı emtiayı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde muayene etmeye veya ettirmeye ve bu muayene neticesinde emtianın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür.” Ancak ayıp ihbarının bu süre içinde satıcıya ulaşması şart değildir. Bu süre içinde satıcıya ulaşmasa bile alıcı haklarını korumuş olur. TTK 23/c. maddede gizli ayıbın sonradan ortaya çıkması halinde Borçlar Kanunun 223. maddesinin uygulanacağı belirtilmiştir. Borçlar Kanunun 223/2. maddesinde ayıbın sonradan ortaya çıkması halinde bildirimin derhal yapılması aksi halde alıcı malı ayıp ile beraber kabul edilmiş sayılacaktır.
Açıklanan nedenlerle somut olayda TTK’nin 23.maddesine göre alıcı malı teslim aldıktan sonra 2 ve 8 gün içinde incelemek veya incelettirmek ile ve bu inceleme sonucu malın ayıplı çıkması halinde durumu satıcıya bildirmekle yükümlü olduğu, 2 ve 8 günlük muayene ve ihbar yükümlülüğüne uymayan alıcının malı o hali ile kabul etmiş sayılacağı, ayıplar için kanunun kendisine tanıdığı hakları kaybedeceği, süresinde ayıp ihbarında bulunmayan davacının TBK’nun 227/1 maddesinden de yararlanamayacağı gözetilmeksizin asıl davanın reddine ve birleşen davanın kabulüne karar verilmesi doğru değildir. Mahkemece dosya kapsamında davacı yanın talebi üzerine davalı tarafından iade edilen 10 adet plaka bedelinin bedeli hesaplanarak hükmedilmesi gereken bedelden düşülmediği ve davalı yanın bu yöndeki itirazlarının karşılanmadığı anlaşılmıştır.
Dava dosyasının kapsamı ile mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri birlikte değerlendirildiğinde; mahkemenin hüküm kurmasını sağlayacak olan tüm esaslı delillerin toplanmamış, mahkemece değerlendirilmemiş olması nedeniyle, asıl dava davacı birleşen dosyada davalı yanın istinaf başvurusunun açıklanan nedenlerden ötürü kabulüne, yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nun 353/1-a-6.maddesi uyarınca kaldırılmasına ve dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Asıl dava davacı, birleşen dava davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 30/11/2022 tarih ve 2021/805 Esas, 2022/814 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-HMK.’nin 353/1-a-6.maddesi uyarınca davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurma harcı dışında alınan istinaf karar ilam harcının istek halinde asıl dava davacı birleşen dava davalıya İADESİNE,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf kanun yoluna başvuran lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Asıl dava davacı birleşen dava davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1-g maddesi gereğince kesin olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu 08/12/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan
e-imzalıdır
Üye
e-imzalıdır
Üye
e-imzalıdır
Katip
e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”