Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2023/51 E. 2023/232 K. 23.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2023/42 (ESASTAN RET )
KARAR NO : 2023/64
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/06/2019
ESAS-KARAR NO : 2018/127 E 2019/483 K

DAVACI : …
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 06/02/2023
YAZILDIĞI TARİH : 06/03/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalılar vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkili ile davalılardan…. Şti arasında 07/08/2017 tarihli hazır beton satımına ilişkin sözleşme bulunduğunu, diğer davalının da bu sözleşmeyi garantör sıfatıyla imzaladığını, müvekkilinin sözleşme gereğince hazır beton teslimatı yaptığını, ancak bakiye bedelin ödenmediğini, alacağın tahsili talebi ile Ankara 15. İcra Müdürlüğü’nün 2017/22249 E.sayılı dosyası ile davalılar hakkında icra takibi yapıldığını, davalıların haksız itirazı ile takibin durmasına karar verildiğini belirterek itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalılar, yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Mahkemeleri olduğunu, müvekkili …’nın sözleşmeyi garantör sıfatıyla imzaladığı ve tacir sıfatına sahip olmadığı için onun yönünden görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemeleri olduğunu, davaya konu icra takibinde cari hesap ve faturadan bahsedilmekle birlikte taraflarına herhangi bir ekin tebliğ edilmediğini, bu nedenle icra takibinde yer almayan hususların iş bu davada dinlenemeyeceğini, dava dilekçesinde yer alan %36 oranındaki faizin fahiş olduğunu, yine hazır beton teslimatının yapıldığı iddia edilmiş olsa da müvekkili şirkete bahse konu teslimatın yapılmadığını, teslim iddiasını ispat yükünün davacıda olduğunu, ancak buna ilişkin bir delil bulunmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, davaya konu faturaların her iki taraf şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, tarafların cari hesap kayıtlarının birbirini teyit ettiği, buna göre davacının 10.856,00 TL alacaklı olduğu, davalı firmanın faturaları itiraz etmeksizin defterine kaydetmiş olmasının malın teslim edildiğinin göstergesi olduğu, davalı tarafın malın teslim edilmediğini ispatlayamadığı ve açıkça yemin deliline dayanmadığı, tarafların tacir olması ve aralarında ticari ilişki bulunması sebebiyle kararlaştırılan faiz oranının yerinde olduğu, davalı …’nın garantör sıfatıyla sözleşmeye dayalı sorumluluğunun bulunduğu belirtilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf eden davalılar vekili;
Müvekkili şirket hakkında 21/01/2019 tarihinde iflas kararı verildiğini, iflas kararının istinaf aşamasında olduğunu, bu sebeple gerekçeli karar evrakının tebligatını iade ve tebligatın iflas idaresine yapılması yönündeki talepleri hakkında ilk derece mahkemesince herhangi bir işlem yapılmadığını, yine yetki ve görev itirazlarının kabul edilmediğini, mahkemece öncelikle davalı taraf ticari defterlerinin incelenmesi yönündeki ara karardan rücu edilmesi talepleri hakkında herhangi bir karar verilmediğini, bilirkişi raporuna karşı savunmaları değerlendirilmediğinden eksik inceleme yapıldığını, bilirkişinin borcun devam ettiği sonucuna “faturaların davalı şirket defterlerine işlenmesi”nden hareketle ulaşmasının yanlış olduğunu, hükme esas alınan raporda davalı …’in garantör sıfatıyla imzasının tespit edilemediğinin belirtiğini, ayrıca kendisinin şirketin münferit imza yetkilisi de olmadığını, bu nedenle müvekkili Yunus’un sorumluluğuna TBK’da düzenlenen kefalet sözleşmesi hükümlerinin uygulanması gerektiğini, %36 oranındaki faizin fahiş olduğunu bildirerek kararın kaldırılmasını istemiştir
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık, taraflar arasındaki satım sözleşmesine dayalı faturalara konu hazır betonun davalıya teslim edilip edilmediği ve davalıların ödeme yükümlülüğü altında olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, fatura alacağından kaynaklı alacağın tahsili amacıyla girişilen icra takibine karşı itirazın iptali davasıdır.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı ancak kamu düzenine ilişkin nedenler re’sen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Ankara 15. İcra Müdürlüğü’nün 2017/22249 E. sayılı dosyasının incelenmesinden; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 10.856,00 TL asıl alacak ve 214,00 TL ferileri (sözleşme gereği yıllık %36 oranında işlemiş faiz) olmak üzere toplam 11.070,00 TL bedelli ilamsız icra takibi yapıldığı, davalıların süresi içerisinde itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın ve itirazın iptali davasının süresinde olduğu anlaşılmıştır.
Mahkemece davalı şirketin defterleri üzerinde talimat yoluyla yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda hazırlanan raporda; defterlerin tasdiklerinin yasal süreler içinde yapıldığı, davalının ticari defterlerinin lehine delil teşkil edebilecek nitelikte olduğu, davalının, davacıyla olan ticari ilişkiye dair kayıtları “Satıcılar/ …. AŞ.” adına açılan hesaba kaydettiği, 10/08/2017- 15/09/2017 tarihine kadar toplam 10.856,00 TL’lik 7 faturanın davalının kayıtlarına intikal ettirildiği, bu faturalara istinaden herhangi bir ödemeye rastlanılmadığı, 31/12/2017 tarihi itibarıyla davalının, defter kayıtlarına göre davacıya 10.856,00 TL borçlu olduğu yönünde değerlendirme yapıldığı, ayrıca dava dilekçesi ekinde sunulan sözleşmede davalı şirketin kaşesinin bulunduğu, giriş kısmında firma temsilcisi olarak …’nın adının geçtiği, garantör ve müşteri imza kısmında aynı imzanın bulunduğu bildirilmiştir.
Mahkemece davacının ticari defterlerinin incelenmesin sonucunda düzenlenen bilirkişi raporunun incelenmesinden, ticari defterlerin usulüne uygun tutulup tasdik ettirildiği ve sahibi lehine delil teşkil edecek nitelikte olduğu, takip tarihi itibarıyla davacının ticari defterlerinde davalıdan 10.856,00 TL alacaklı göründüğü, aynı şekilde dava konusu faturaların davalı tarafça kabul edilerek kendi ticari defterlerine işlendiği, davalı tarafın usulüne uygun defterlerine göre takip tarihi itibarıyla davacıya 10.856,00 TL borçlu görünmesi sebebiyle taraf defterlerinin birbirini teyit ettiği, sözleşmede aylık faiz oranının %3, vadenin “faturanın düzenlenme tarihi” olarak kararlaştırıldığı, davalı şirket temsilcisi …’nın sözleşmeye garantör sıfatıyla imza atmış olduğu ve sorumluluğuna ilişkin takdirin mahkemede olduğu yönünde görüş bildirilmiştir.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına ve özellikle dava konusu faturaların davalı şirket defterlerinde kayıtlı olmasına, …’nın sözleşmeyi garantör sıfatı ile imzalamış olmasına göre davalılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalılar vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 756,19TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 189,05TL harcın mahsubu ile bakiye 567,14TL harcın istinaf eden davalılardan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 06/02/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Başkan…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Katip…
e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”