Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2023/499 E. 2023/724 K. 15.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2023/499 ( USULDEN RET )
KARAR NO : 2023/724

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : DR…. (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/01/2023-Ara karar
ESAS NO : 2021/437 E

İHTİYATİ TEDBİR İSTEYEN
ASIL VE BİRLEŞEN DOSYA
DAVACISI :
VEKİLİ :
KARŞI TARAF
ALEYHİNE İHTİYATİ TEDBİR İSTENEN
ASIL VE BİRLEŞEN DOSYA
DAVALILARI :
VEKİLİ :
TALEP : İhtiyati Tedbir
KARAR TARİHİ : 15/05/2023
YAZILDIĞI TARİH : 09/06/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi asıl ve birleşen dosya davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Asıl ve birleşen dosyanın davacısı, davalı … tarafından Ankara 20. İcra Müdürlüğü’nün 2021/7559 esas sayılı dosyasından 22/06/2021 tarihinde birleşen dosyanın davalısı …’ın alacaklı, kendisinin borçlu olarak düzenlenen ve asıl dosyanın davasına ciro edilen senede dayalı olarak başlatılan takiple ilgili davalılara herhangi bir borcu olmadığını, hile ile bu senedin alındığını, gerekli şikayetlerin yapıldığını belirterek takibin tedbir yoluyla durdurulması yönünde talepte bulunmuştur.

İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, İcra İflas Kanunu’nun 72/2. maddesine ve HMK’nın 389 ve devamı maddelerine göre ihtiyati tedbir talebini şartları oluştuğundan icra veznesine girecek paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde 26/07/2021 tarihli ihtiyati tedbir kararı verildiği, takibin durmasına ilişkin talebin reddine karar verildiği, bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu, istinaf incelemesinin devam ettiği, davacı tarafından 25/01/2023 tarihinde aynı mahiyette ihtiyati tedbir talep edildiği, yeni delil ve belgelere göre davacının iddiasını yaklaşık olarak ispat edemediği belirtilerek ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf eden asıl ve birleşen dosya davacı vekili,
Davalılar aleyhine çok sayıda dava, soruşturma ve şikayetleri olduğunu, neredeyse kesin olarak davadaki haklılıklarını ispat ettiğini, müvekkilinin dolandırıcılıkla karşı karşıya kaldığını, bu sebeple borçlu olmadığını ve ihtiyati tedbir kararının hayati elzem taşıdığını bildirerek ilk derece mahkemesinin kaldırılmasını talep ederek başvuruda bulunmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık ihtiyati tedbire ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava ihtiyati tedbir talepli menfi tespit davasıdır.
İnceleme, 6100 Sayılı HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
İtiraza ilişkin 394 üncü maddenin üçüncü ve dördüncü fıkrası, kıyas yoluyla uygulanır” düzenlemesi bulunmakta, maddede kanun yoluna başvuru imkanını düzenleyen 394. maddenin beşinci fıkrasına atıf yapılmadığı görülmektedir. Hal ve şartların değişmesi nedeni ile verilen kararlar hukukî bir değerlendirmeden daha çok, maddî şartlarla yakından ilgili, nispeten sübjektif ve doğrudan mahkemenin takdirine bağlı kararlar olduğundan ve her değişiklikten sonra verilen kararlara karşı kanun yoluna başvurulması halinde, kanun yolundan beklenilen amaçtan uzaklaşılması sonucunu doğuracağından, bu kararlara karşı kanun yolunun kapalı olması öngörülmüştür.
Dolayısıyla yasanın gerekçesinde açıklandığı ve Yargıtay uygulamalarında da benimsendiği üzere, HMK’nun 396.maddesinde ve HMK’nun 394.maddesinin 3 ve 4.fıkrasına atıf yapılırken kanun yoluna başvuruya ilişkin 5.maddeye atıf yapılmamıştır. Gerek Yargıtay gerekse doktrin tarafından benimsendiği üzere kanun koyucunun bu tercihinin bilinçli bir tercih olduğu, yinelenen tedbir taleplerine karşı durum ve koşulların değişip değişmediği, yargılama aşamasındaki delil durumunu en iyi davaya bakan hakimin değerlendireceği gözetilerek tedbir talebinin reddinin kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesi veya kanun yoluna başvuru üzerine bu talebin reddi halinde yenilenen tedbir taleplerine karşı kanun yoluna başvurmanın mümkün olmadığı, madde gerekçesinde bu hususun açıklandığı gözetilerek, dava konusu uyuşmazlık bakımından da Mahkemece takibin durdurulmasına yönelik ihitiyati tedbir kararının reddine dair kararın istinaf incelemesi sonucunda Dairemizin 17/02/2023 tarih 2023/119 E. 2023/149 K. Sayılı kararı ile esastan reddine karar verildiği anlaşıldığından HMK’nun 396 ve 346.maddesi gereğince istinaf kanun yoluna başvurulması mümkün olmadığından istinaf isteminin usulden reddine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İhtiyati tedbir talep eden asıl ve birleşen dosya davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352.maddesi gereğince USULDEN REDDİNE,
2-İstinafa başvuran tarafından yatırılan istinaf karar ve ilam harcının talep halinde yatırana İADESİNE,
3-İhtiyati tedbir talep eden asıl ve birleşen dosya davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-Kararın tebliğinin ilk derece mahkmesince yapılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK’nun 362/1.(f)maddesi gereğince kesin olmak üzere 15/05/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Katip…
e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”