Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2023/382 E. 2023/651 K. 08.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2023/382 (ESASTAN RET )
KARAR NO : 2023/651

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : DR. … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/01/2023
ESAS-KARAR NO : 2022/666 E – 2023/32 K

DAVACI :
VEKİLİ : Av. … -[elektronik tebligat ]

DAVALI :
VEKİLİ : Av. … -[elektronik tebligat ]

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 08/05/2023
YAZILDIĞI TARİH : 07/06/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkili şirketin plastik hammadde toptancısı olarak faaliyetini sürdürdüğünü, yapılan ticari faaliyet kapsamında davalı/borçlu …’a muhtelif tarihlerde fatura karşılığı mal satımı yapıldığını, davalı tarafından, müvekkili şirkete olan borcun bir kısmı ödenmiş olmakla birlikte 240.000,00TL tutarındaki bakiye borcun ödemesinin yapılmadığını, davalının müvekkili şirkete olan borcunun temini amacıyla … tarafından keşide edilen 240.000,00TL miktarlı 08/02/2021 tanzim tarihli, 31/12/2021 vade tarihli senedin müvekkili şirkete verildiğini, söz konusu senedin tahsili amacıyla senet borçlusu … aleyhinde Ankara 22. İcra Dairesinin 2022/497 E. Sayılı dosyasından takip başlatıldığını ve takibin kesinleştiğini, senet borçlusundan tahsilat yapılamaması nedeniyle davalı aleyhinde söz konusu alacağın tahsili amacıyla tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla Ankara 22. İcra Dairesinin 2022/6387 E. Sayılı dosyasından toplam 230.000,00TL üzerinden icra takibi başlatıldığını ancak davalı tarafından 07.04.2022 tarihli dilekçe ile haksız ve mesnetsiz olarak borca itiraz edilerek takibin durduğunu belirterek davalı/borçlu kötü niyetli olarak takibi durdurmak amacıyla itirazda bulunduğundan %20 icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, davanın zamanaşımına uğradığını, zaman aşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davalı gerçek kişi olup tacir sıfatının bulunmadığını, uyuşmazlığını tarafların ticari işletmesi ile ilgili olmaması nedeniyle görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini, davacı tarafın dava dilekçesinde belirttiği gibi dava dışı … tarafından 240.000,00 TL bedelli senet keşide edilerek takip konusu borcu üstlenmiş olduğunu, borcu üstlenmesi neticesinde önceki borçlu olan davalı müvekkilinin borçtan kurtulacağını, davacı tarafından müvekkiline karşı herhangi bir talebin husumetin yönetilemeyeceği kanaatinde olduklarını ve davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı tarafından dava dışı … hakkında borcu üstlenmesinden dolayı Ankara 22. İcra Dairesinin 2022/497 Esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, buna göre davacı tarafın mükerrer istemde bulunduğunu hukuki yararının bulunmadığını bu nedenle davanın usulden reddi gerektiğini, esasa ilişkin olarak da davacı tarafın iddia ettiği şekilde davalı müvekkili ile arasında bir ticari ilişkinin bulunmadığını, müvekkiline herhangi bir ürün teslimi yapılmadığını, dava dışı … hakkında icra takibi başlatılmakla kısmı tahsilatların sağlanmış olduğunu, alacaklı borcun üstlenmesinden sonra artık önceki borçluya hiçbir talep yönetilemeyeceğini, davalı müvekkilinin borcundan kurtulduğundan bu nedenle huzurdaki davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı taraf … tarafından verilen senedin alacağın teminatı ifadesini kullanmış olmakla birlikte bu yönde bir sözleşme ibraz etmediğini, bono metninden teminatı alınmış olduğunun anlaşılmadığını, teminat olarak verildiği düşünülmesi halinde taraflar arasında adi kefalet ilişkisi kurulmuş olacağından davacı yan tarafından asıl borçlu olduğu iddia edilen müvekkiline başvurmadan … hakkında icra takibi başlatılamayacağını, … hakkında icra takibi başlatılması nedeniyle bononun teminat olarak değil takip konusu borcun üstlenmesi saikiyle keşide edildiğini, davacı tarafından da borcun üstlenmesinin kabul edildiği kanaatinde olduklarını, alacak likit olmadığından yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceğini, belirterek usul ve yasaya aykırı davanın reddine, kötü niyetli davacı hakkında %20 az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece, tüm dosya kapsamı, iddia, savunma ile Ankara 22. İcra Dairesinin 2022/6387 Esas sayılı icra dosyası ile yine davadışı … hakkında kambiyo senedinden dolayı başlatılan Ankara 22. İcra Dairesinin 2022/497 Esas sayılı icra dosyaları ile birlikte değerlendirildiğinde, bu icra dosyasındaki icra takip talebi ve ödeme emri incelendiğinde, asıl dava cari hesap alacağı için başlatılan itirazın iptali davası olup mükerrer olarak davadışı …’dan yine işbu dava konusu takip ile davacı …’dan talep edildiği, oysa borcun davadışı … tarafından üstlenildiği, dava dilekçesinde davacı tarafça da bu durumun açıkça belirtildiği, borcun üstlenilmesinin sonucu olarak, önceki borçlunun borcundan kurtulması, borcu üstlenen kişinin yeni borçlu olarak borç altına girmesi sonucunu doğurmakta olup alacaklı davacı, borcun üstlenilmesinden sonra artık önceki borçlu bu dosyanın davalısına karşı hiçbir talep yöneltemeyeceğinden, dava dışı borçlu … tarafından takip konusu borcun senet keşide edilerek üstlenilmesi sonucunda davalı tarafın, takibe konu borçtan kurtulduğundan davacı tarafından davalı hakkında takip ve dava ikame edilemeyeceğinden, artık borcun dış üstlenilmesi ve alacaklı tarafça kabulü nedeniyle asıl borçluya gidilemeyeceğinden, ( İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin 11/01/2018 tarihli 2017/973 Esas, 2018/10 Kararı) borç üstlenilmek ile davalının taraf sıfatı kalmadığından ve ayrıca kötüniyet tazminatının şartları oluşmadığından davanın pasif husumet yokluğundan REDDİNE karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili tarafından; Uyuşmazlık konusu alacağın dava dışı 3. şahıs tarafından üstlenilmesinin söz konusu olmadığı ,nitekim …’ın vekaletname ile davalı adına mal teslim alması söz konusu şahsın davalı nam ve hesabına çalıştığının ispatı olduğu, dolayısıyla …’ın davalının borcuna istinaden vermiş bulunduğu senedin, borcun üstlenilmesine ilişkin öneri olarak kabul edildiği ve senedin müvekkili şirket tarafından alınmasının borcun üstlenilmesine ilişkin önerinin kabul edildiği anlamını taşımadığı, asıl borçlunun sorumluluktan kurtulmasını açık bir şekilde “alacaklının muvafakatine” bağladığı, Mahkeme kararında, somut uyuşmazlığın çözümü noktasında tek bir açıdan mesele ele alınmış ve borca katılma, kefalet gibi müesseseler hiçbir şekilde irdelenmemiş, asıl borçlu ile dava dışı senet borçlusu arasındaki hukuki münasebet araştırılmamış, buna ilişkin deliller toplanmamış ve eksik inceleme sonucunda, somut gerçeklerden uzak, tamamen varsayıma dayalı hatalı tespitler sonucunda davanın reddine karar verilmiş olmasının hatalı olduğu bildirilmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Dava konusu alacağın kapsam ve miktarı uyuşmazlık konusudur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Davaya konu Ankara 22. İcra Dairesinin 2022/6387 E. sayılı dosyasında; Davacı ….Şti tarafından … aleyhine 230.000,00TL cari hesap alacağı nedeniyle 01.04.2022 tarihinde ilamsız takip yapıldığı, ödeme emrinin 06.04.2022 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından borca ve ferilere itiraz edildiği anlaşılmıştır.Davalı adına faturalar düzenlenmiştir.
Ankara 22. İcra Dairesinin 2022/497 Esas sayılı dosyasında; … Şirketi tarafından … aleyhine 240.000,00TL senet bedeli, işlemiş faiz, komisyon vs olmak üzere 241.874,73TL alacak için kambiyo takibi yapıldığı, dayanak olarak 240.000,00TL tutarlı 08.02.2021 keşide tarihli, 31.12.2021 vade tarihli senede dayalı olduğu anlaşılmaktadır.
Ankara 2.İcra Hukuk Mahkemesinin 2022/83 E, 217 K sayılı 03.03.2022 tarihli kararının incelenmesinde; davacı … tarafından davalı … Şirketi aleyhine açılan borca itiraza dair 240.000,0TL lik senedin verildiği bunun 10.000,0TL’ sinin ödendiğini tahsilat makbuzu verildiğinin bildirildiği,mahsup yapılmadan takibe konulduğu belirtilerek senedin 10.000,0TL kısmına yönelik itirazı kabul edilerek 10.000,0TL yönünden takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Buna göre Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına göre ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık olmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken istinaf karar ve ilam harcın peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 08/05/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”