Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2023/38 E. 2023/322 K. 13.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2023/38 – 2023/322

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2023/38 (KABUL DÜZELTEREK YENİDEN
KARAR NO : 2023/322 ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİ)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/02/2022
ESAS NO : 2021/619 E 2022/65 K

ASIL DAVADA :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 13/03/2023
YAZILDIĞI TARİH : 15/03/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi asıl ve birleşen davada davalı tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352.maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının … AVM’deki … Şubesini içindeki malzemeler ile devraldığını, 37.271,89 TL’lik fatura düzenlendiğini, müvekkilinin davalıya aldığı malların bedelinin çok üzerinde ödeme yaptığını, müvekkilin bedelini ödediği malları ise göndermediğini, müvekkilinin uyarılarına rağmen davalının düzenlediği faturaları geçmiş tarihlerde alınan mallardan dolayı düzenlendiği şeklinde açıklamaya devam ettiğini, davaya konu keşidecisinin müvekkili şirket, lehtarının davalı olduğu 30/11/2015 keşide tarihli ve 90.000,00 TL bedelli çek ve 30/11/2015 tarih ve 25.000,00 TL bedelli çekin ödenmesinin tedbiren durdurulmasına, dava konusu çeklerden dolayı müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 31/12/2015 keşide tarihli ve 90.000,00 TL bedeli çekin karşılığının bulunmadığını, bu çek karşılığında teslim edilmesi gereken malların müvekkiline teslim edilmediğini iddia ederek çek karşılığında borcunun bulunmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Asıl davada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu çeklerin avans niteliğinde olmadığını, peşin satışta ödeme aracı olarak müvekkiline verildiğini, ispat yükünün davacıda olduğunu, Temmuz 2014 yılında … AVM’de bulunan işyerini tüm demirbaşlar ve ürünleri ile birlikte devri konusunda tarafların anlaştığını, devir karşılığında mağazada yapılan sayımlar sonucunda 460.997,27 TL bedelli ürün ile 100.000,00 TL bedellli demirbaşın davacı şirkete sayım tutanağı ve vergi dairesi açılışı için davacı şirket tarafından talep edilen fatura ile birlikte devredildiğini, davacının aldığı ürünlerin bedellerini bu çekler ile ödediğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Birleşen davada davalı vekili cevap dilekçesinde aynı beyanlarda bulunarak birleşen davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece 20/11/2017 Tarih, 2015/879 Esas, 2017/711 Karar sayılı ilamı ile asıl davanın kabulüne, birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, kararın davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine Dairemizin 21/06/2021 Tarih, 2018/965 Esas, 2021/1054 Karar sayılı kararı ile, hükmün asıl ve birleşen dava yönünden usulüne uygun hüküm kurulmadığı gerekçesiyle kaldırılmış, kaldırma kararı sonrasında mahkemece yapılan yargılama sonucunda, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, 02/07/2014 tarihinde başlayıp, 1 yıl 5 ay devam eden ve cari hesap şeklinde çalışan ticari ilişkide, davalı şirketin fatura karşılığında davacıya mal verdiği, taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacı şirketin de davalıya vadeli çek vererek ödeme yapıp yapmadığı, dava konusu çekler karşılığında davalı şirketin davacıya mal verip vermediği, davacı şirketin bu çek bedellerince davalı işletmeye ve davalıya borcunun bulunup bulunmadığına ilişkin olduğu, davacının ticari defter ve kayıtlara dayandığı, bilirkişi raporuyla, taraflar arasında büyük çoğunluğu vadeli çeklerle ödenmek kaydıyla, davacının davalıya mal sattığı bu malların bedelinin çeklerle ödendiği, verilen mallar ve çeklerle yapılan ödemeler karşılaştırıldığında davacı şirketin davalıya toplam 174.076,31 TL fazladan çek verdiği ve bu çek bedelinin takas yoluyla bankaya sunulması sonunda ödendiği, bu şekilde davacının cari ilişkide davalıdan toplam 174.076,31 TL alacaklı duruma geldiği hususlarının belirlendiği, bu durumda davacının davalıya mal almadığı halde çek vermek suretiyle fazla ödeme yaptığı, bu miktarda alacaklı olduğu, çeklerin ödenmesi nedeniyle, davanın istirdat davasına dönüştüğü gerekçesiyle asıl davanın kabulüne, birleşen davanın 59.076,31 TL üzerinden kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı istinaf başvuru dilekçesinde özetle; eksik inceleme ile karar verildiğini, işyeri devrinin hangi koşullarda ve nasıl yapıldığının mahkemece değerlendirilmediğini, devir sırasında işyerinde bulunan ürün ve demirbaş bedeli olmak üzere toplam 560.99,27 TL devir bedeli için davacının KDV yükünün fazla çıkmaması için parça parça fatura kesilmesi yönündeki teklifinin kabul edilmesi nedeniyle davacının belirttiği tarihlerde ve tutarlarda fatura kesilerek davacıya gönderildiğini, davacının hem devir sırasındaki ürünler hem de yeni aldığı ürünlere karşılık muhtelif çekleri verdiğini, bilirkişi raporunda iki ayrı muavin defterinin tutulduğunu, birinde müvekkilinin alacaklı göründüğünü, diğerinde borçlu göründüğü hususlarının tespit edildiğini, mahkemece aleyhe olacak şekilde karar verildiğini, davacının kötüniyetli olarak bir kısım faturaları iade ettiğini ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık, asıl ve birleşen davaya konu çeklerin avans çeki olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Asıl dava, iki adet çek nedeniyle menfi tespit, birleşen dava ise bir adet çek nedeniyle menfi tespit istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Davacı, asıl ve birleşen davada çeklerin avans çeki olduğunu, davalının mal teslim etmediğini ileri sürerek menfi tespit isteminde bulunmuş, davalı ise çeklerin avans çeki olmadığını, işyeri devri sırasında işyerinde bulunan ürünler ve davacıya satışı yapılan ürünlere karşılık verildiğini savunmuştur.
Dava konusu çeklerde davacı keşideci, davalı lehtar konumunda bulunmaktadır. Çek ödeme aracı olup çekin avans çeki olduğunu ileri süren davacının iddiasını yazılı delille ispat etmesi gerekir. Tarafların ticari defterlerinde dava konusu çeklerin kayıtlı olduğu, avans çeki olduğuna dair kayıtlarda bilgi bulunmadığı bilirkişi tarafından tespit edilmiş, davalının iki adet muavin defteri tuttuğu, birinci muavin defterinde davacıya borçlu göründüğü, diğer muavin defterinde ise alacaklı göründüğü, aradaki farkın davalı tarafından düzenlenen faturalardan davacı tarafından kabul edilmeyip defterlerine kaydedilmeyenler dışındaki kayıtların birinci muavin defterinde kayıtlı olduğu, davalı tarafından düzenlenen tüm faturaların ise ikinci muavin defterinde kayıtlı olduğu tespit edilmiştir.
Dosya kapsamında dava konusu çeklerin avans çeki olduğuna dair yazılı delil bulunmamaktadır. Davacının asıl ve birleşen davalarda delil olarak yemin deliline de dayanmadığı anlaşılmakla asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, davalının istinaf isteminin kabulü ile HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca yeniden hüküm kurulmak suretiyle aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalının istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/619 Esas, 2022/65 Karar, 07/02/2022 Tarihli kararının HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince DÜZELTİLEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE,
2-A-Asıl dava yönünden;
a- Davanın REDDİNE,
b-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL harcın peşin alınan 1.963,92 TL harçtan mahsubu ile artan 1.784,02 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
c- Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
d-Davalı tarafından yapılan 150,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
e-HMK 333.maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde taraflara iadesine,
B-Birleşen Ankara 5.ATM’nin 2015/896 esas sayılı dosyası yönünden;
a- Davanın REDDİNE,

b-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL harcın peşin alınan 1.536,98 TL harçtan mahsubu ile artan 1.357,08 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
c- Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
d- HMK 333.maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde taraflara iadesine,
İstinaf aşamasında yapılan harç masraf yönünden
3-İstinaf kanun yoluna başvuran davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
4-İstinaf eden davalı tarafından yapılan 191,30 TL istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-HMK’nun 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
7-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince kesin olmak üzere 13/03/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
e-imzalıdır
Üye
e-imzalıdır
Üye
e-imzalıdır
Katip
e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”