Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2023/345 E. 2023/941 K. 20.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2023/345 (ESASTAN RET )
KARAR NO : 2023/941

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/12/2022
ESAS-KARAR NO : 2021/543 E – 2022/806 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 20/06/2023
YAZILDIĞI TARİH : 03/07/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili; müvekkilinin Almanya da bulunan … Firması tarafından imal edilen asfalt serme makinesini edinmek amacıyla dava dışı … Şirketi ile bir finansal kiralama sözleşmesi imzaladığını, davalı tarafından malın teslim edildiğini, kurulumunun yapılmasının sözleşme gereği davalıya ait olduğunu, makinenin işletmeye kurulumu yapılırken de monte makinenin üç no lu aksesuar sandığının bulunamadığını, bu nedenle makinenin kurulumunun da yapılamadığını, makinenin zamanında işletmeye alınamaması sebebiyle müvekkilinin zarara uğradığını belirterek dava dışı finanasal kiralama şirketinin verdiği yetkiye dayanarak ayıba karşı tekeffül hükümleri gereğince uğranılan zararın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili; müvekkili şirketin sözleşmeye taraf olmadığını, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, müvekkilinin makineyi satmadığı gibi, makinenin üretimi, ithalatı, teslimi işlerinin de müvekkili şirket tarafından yapılmadığını, makinenin kurulumu için davet üzerine gittiğini parçaların eksik olması nedeni ile makinenin tamamlanamadığını, bildirerek davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece; finansal kiralamaya konu asfalt serme makinesinin üreticisi, satıcısı ve göndericisi Almanya’da mukim … şirketi olup satışı yapan, proforma faturayı/faturayı kesen ve hesabına ödemenin yapıldığı şirketin yine anılan bu şirket olduğu, davalının ise Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre Türkiye’de kurulmuş ayrı bir tüzel kişiliği bulunan farklı bir şirket olduğu, davalı şirketin, satıcı ile satıştan sorumlu tutulmayı gerektirir hukuki bir irtibatı kurulamadığı, davalının kurucularının Alman uyruklu ve isminin önünde “…” yazıyor olmasının davalının davada husumet ehliyetine sahip olacağı anlamına gelmeyeceği, davacının davasını satışı yapan Almanya’da mukim … Grup/…’ye yöneltmesi gerekirken husumet ehliyetine sahip olmayan davalıya yönelttiği gerekçesiyle davanın husumet yokluğundan usulden reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili; mahkeme tarafından verilen kararın hukuki dayanaktan yoksun olması, gerek istinaf dilekçemizde yazılı olan hususlar ve gerekse yapılan bilirkişi incelemesi ile yapılan tespitler doğrultusunda davalı yana husumet yöneltilebileceği açık olması karşısında verilen husumet yokluğu nedeni ile usulden ret kararının hatalı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak işin esasına girişilmesini ve talepleri gibi davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık; davalıya karşı açılan davada sıfatının bulunup bulunmadığı hususuna ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, davacıya satılıp teslim edilen finansal kiralamaya konu makinenin ayıplı teslimi nedeniyle davacı kiracının uğradığı zararın tazmini istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, davalının yurt dışında mukim akdi ilişkiye taraf şirketi ile bir bağlantısının bulunmadığının anlaşılmasına ve özellikle davalı şirketin akdi ilişkiye taraf ile bağlantısının tespit edilememesine göre ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına göre davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin Dairemizce yapılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere, 20/06/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Katip…
e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”