Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2023/288 E. 2023/408 K. 21.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2023/288 – 2023/408

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2023/288 ( KABUL KALDIRMA)
KARAR NO : 2023/408

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/12/2022
ESAS-KARAR NO : 2022/277 E 2022/871 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 21/03/2023
YAZILDIĞI TARİH : 18/04/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkilinin satım sözleşmesini konu alan faturadan bakiye kalan alacağının tahsili amacıyla Ankara 16. İcra Müdürlüğü’nün 2015/8898 E. Sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi yaptığını, davalının haksız itirazı ile takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına ve müvekkili lehine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı yanca süresi içerisinde cevap verilmemiştir. Davalı vekili sonraki dilekçesinde, davacı yanca, davaya konu yapılan icra dosyasına alacak dayanağı olan 31.03.2015 tarihli … no.lu fatura için herhangi bir irsaliye ve irsaliyeli fatura düzenlenmediğini, malın teslim edildiğinin ispatının davacı yana ait olduğunu, davacının müvekkiline olan borcundan dolayı böyle bir yola başvurup borçtan kurtulma çabası olan davacı yanın 901.357,98 TL borcunun bulunduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, davacı yanca sunulan ve teslim alan kısmında imza bulunan buzhane çıkış fişleri ayrıştırılmış bu şekilde fişe bağlanan toplam ürün bedelinin 104.859,94 TL olduğu, davalı yanca bu belgelerin kötüniyetli olarak sonradan düzenlendiği yönündeki iddiası sübut bulmadığından bu malların teslim edildiğinin kabulü gerektiği belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf eden-davacı vekili tarafından;
Müvekkilin faturalara konu malları teslime ilişkin belgeleri ibraz etmesine karşın mahkemece kısmen kabul kararı verilmesinin doğru olmadığı, malların teslimine ilişkin tanık dinlenmemesinin hatalı olduğu, mahkemece buzhane teslim fişleri dışında diğer ticari kayıtların değerlendirilmediği, mahkemece icra inkar tazminatı talebinin reddi kararının da doğru olmadığı,
İstinaf eden davalı vekili tarafından;
Mahkemece davanın tümden reddi gerekirken kısmen kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı, müvekkiline ait ticari defter ve kayıtların usulüne uygun tutulduğu, somut olayda teslim olgusunun yazılı delillerle ispat edilmesi gerektiği, dosya kapsamına sunulan buzhane fişlerinin teslim olgusunu ispat etmeye yarar nitelikte belgeler olmadığı, zira sonradan her zaman düzenlenebileceği, somut olayda da müvekkili yanında çalışan ve müvekkili şirket ile ortakları arasında gerek iş ile gerekse de özel hayat ile ilgili hukuk ve ceza davaları bulunan … tarafından müvekkilinin aleyhine sonradan oluşturulduğu, bu kişi tarafından imzalanan belgelerin müvekkili nezdinde geçerliliği bulunmadığı, sonradan sahte olarak düzenlendiği iddiasıyla ilgili olarak Ankara C. Başsavcılığı’nın 2023/4190 soruşturma dosyası ile soruşturmanın devam ettiği bildirilerek başvurulmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık taraflar arasındaki satım sözleşmesine konu emtiaların teslimi ve bedelinin ödenmesi noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, satım sözleşmesini konu alan faturadan bakiye kalan alacağın tahsili talebi ile başlatılan takibe itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Ankara 16. İcra Müdürlüğü’nün 2015/8898 Esas sayılı dosyasının incelenmesinden, alacaklısının davacı …, borçlusunun ise davalı…… Ltd. Şti. olduğu, alacak döneminde, 262.888,04 TL (Fatura Alacağı), 103,32 TL (01.04.2015 tarihli İhtarname Masrafı), 81,49 TL (12.02.2015 tarihli İhtarname Masrafı), 263.072,82 TL toplam alacağın asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yasal ticari temerrüt faizi, icra harç ve giderler ile avukatlık ücretinin tahsili için 22.04.2015 tarihinde takibe geçildiği, takibe konu borcun sebebinin 31.03.2015 tarihli … ve 195882 no.lu toplam 691.086,31 TL fatura gösterildiği, borçluya tebligatın 24.04.2015 tarihinde ulaştığı ve borçlunun da 28.04.2015 tarihinde borca ve ferilerine itiraz ederek takibi durdurduğu anlaşılmıştır.
Davacı yanca faturalardan bakiye kalan alacağın tahsili talebi ile icra takibi yapılmış olup, itiraz üzerine süresi içerisinde iş bu itirazın iptali davası açılmıştır. Davalı yanca süresi içerisinde cevap verilmemiş ise de takip konusu faturanın müvekkilinin kayıtlarında yer almadığı ve faturaya konu emtiaların teslim edilmediği belirtilmiştir. Her ne kadar takip dayanağı iki adet fatura gösterilmiş ise de aslında 31/03/2015 tarihli …/… fatura nolu ve 691.086,31 TL bedelli tek bir fatura olduğu ve bu faturadan bakiye kalan alacağın tahsilinin talep edildiği dosya kapsamında yapılan incelemelerden anlaşılmış olup, bu yöne ilişkin davacının bir itirazının da olmadığı tespit edilmiştir. Davalı yan bu fatura konusu malların teslim edilmediği savunmasında bulunurken davacı ise tarafların vergi avantajından yararlanmak üzere 2013-2014 yılları arasında fatura düzenlenmeksizin mal teslimlerinin yapıldığı, bu teslimlere dair satış fişleri/buzhane çıkış fişlerinin bulunduğu, bu fişlerde … isim ve imzasının yer aldığı, dava konusu takibe dayanak faturanın ise teslim edilen bu mallara ilişkin sonradan düzenlenen fatura olduğu iddia edilmiştir. Gerçekten de dosya kapsamında bulunan buzhane çıkış fişlerinin incelenmesinden bir kısmının teslim alan kısmının imzasız, bir kısmının … ismi, bir kısmının ise … isim ve imzasını taşıdığı anlaşılmıştır. Davalı yanca söz konusu belgelerde imzasız bulunan …’ın davalı şirketin eski çalışanı olduğu, irsaliyeli mal teslim almaya para tahsil etmeye yetkili olduğu, ancak bir takım iç ilişkideki nedenlerle işine 2016 yılında son verildiği belirtilerek teslim belgeleri kabul edilmemiştir.
Mahkemece davanın reddine dair verilen Dairemizin 04/04/2022 tarih 2020/343 E. 2022/466 K. sayılı kararı ile harç eksikliğinin tamamlanması, bir süre davalı yanında çalışan ve davalı ile husumetli olduğu anlaşılan … imzalı belgelerin karar yerinde tartışılması ile davacı yanın yemin hakkının hatırlatılması gerekçeleri ile kaldırılmıştır.
Mahkemece … isim ve imzalı belgelerin davacı yanca sunulan ve teslim alan kısmında imza bulunan buzhane çıkış fişleri ayrıştırıldığı, bu şekilde fişe bağlanan toplam ürün bedelinin 104.859,94 TL olduğu kabul edilmiştir. Mahkemece her ne kadar 28/10/2019 tarihli bilirkişi raporunun 10 ve 11. sayfasındaki görüşten hareket edilerek bu rakamın belirlendiği anlaşılmış ise de raporun ekinde yer alan buzhane fişlerine ilişkin excel tablosu ile dosya kapsamında bulunan buzhane fişlerinin karşılaştırılması sonrasında raporun hüküm kurmaya elverişli olmadığı, davalı yanında çalışan ve davalı ile aralarında husumet bulunan … imzası bulunan belgelerin üzerinde durulması gerektiği halde imzasız belgelerin de hesaplamaya dahil edilip edilmediği hususunun tetkike elverişli bir şekilde ortaya konulmadığı anlaşılmıştır. Söz konusu belgelerin sonradan düzenlendiğine yönelik davalı yanın şikayeti üzerine başlatılan Ankara C. Başsavcılığı’nın 2023/4190 soruşturma sayılı dosyası da getirtilip incelenerek … imzası bulunan belgeler denetime ve hüküm kurmaya elverişli bir bilirkişi raporu ile tetkike elverişli bir şekilde ayrıştırılarak bu belgelerin davalı yönünden geçerli olup olmadığı saptandıktan sonra karar yerinde tartışılarak hüküm kurulması gerekirken mahkemece eksik inceleme ve araştırma ile hüküm tesis edilmesi doğru değildir.
Bu durumda dava dosyasının kapsamı ile mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri birlikte değerlendirildiğinde; mahkemenin hüküm kurmasını sağlayacak olan tüm esaslı delillerin toplanmamış, mahkemece değerlendirilmemiş olması nedeniyle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun açıklanan nedenlerden ötürü kabulüne, yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nun 353/1-a-6.maddesi uyarınca kaldırılmasına ve dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekilinin istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi, 2022/277Esas, 2022/871Karar ve 08/12/2022 tarihli kararının KALDIRILMASINA,
2-HMK.’nin 353/1-a-6.maddesi uyarınca davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurma harcı dışında alınan istinaf karar ilam harcının istek halinde yatıranlara İADESİNE,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf kanun yoluna başvuran lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1.g maddesi gereğince kesin olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu 21/03/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan
e-imzalıdır

Üye
e-imzalıdır

Üye
e-imzalıdır

Katip
e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”