Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2023/283 E. 2023/613 K. 28.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2023/283 – 2023/613

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2023/283 (KABUL DÜZELTEREK YENİDEN
KARAR NO : 2023/613 ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİ)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/11/2022
ESAS NO : 2022/167 D.İş 2022/167 K

İHTİYATİ HACİZ KARARINA
İTİRAZ EDEN :
VEKİLLERİ :
TALEP EDEN :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ : 28/04/2023
YAZILDIĞI TARİH : 22/05/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
İhtiyati haciz talep eden alacaklı vekili 20/10/2022 tarihli talep dilekçesinde özetle; müvekkilinin ciranta, borçlunun keşideci olarak yer aldığı 10/06/2022 keşide tarihli, 05/07/2022 ve 11/07/2022 vade tarihli her biri 1.000.000,00 TL bedelli olan iki adet bonoya dayalı alacak nedeniyle ihtiyati haciz kararı verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece 24/10/2022 tarihli karar ile %15 teminat karşılığında talebin kabulüne karar verilmiştir.
İhtiyati hacze itiraz eden borçlu vekili 27/10/2022 tarihli itiraz dilekçesinde özetle; müvekkilinin konkordato sürecinde olduğunu, 17/02/2021 tarihinde 3 ay süre ile geçici mühlet kararı ile birlikte takip başlatılmaması ve ihtiyati haciz uygulanmaması yönünde ihtiyati tedbir kararı verildiğini, 17/05/2021 tarihinde 1 yıl süre ile kesin mühlet kararı verildiğini, 17/05/2022 tarihinde konkordato projesinin tasdikine ve tedbirlerin kararın kesinleşmesine kadar devamına karar verildiğini, kararın henüz kesinleşmediğini, tedbir kararları devam ettiğinden takip başlatılması ve ihtiyati haciz kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, ihtiyati hacze konu senetlerin kambiyo vasfında olmadığını, senetteki lehtar ve ciranta ile müvekkilinin ticari ilişkisinin bulunmadığını, konkordato projesinde yer almadıklarını, senetteki imzaların şirket yetkilisine ait olmadığını, tasdik kararından sonra senetlerin düzenlendiğini, teminat miktarının düşük olduğunu, İİK 257.maddesindeki şartların bulunmadığını ileri sürerek ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını istemiştir.
Mahkemece, itiraz duruşmalı incelenmiş, 04/11/2022 tarihli ara karar ile, borçlu şirket hakkında 17/05/2022 tarihinde tasdik talebinin kabulüne karar verildiği, Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/121 Esas 2022/437 Karar sayılı kararında tedbirlerin kararın kesinleşmesine kadar devam edileceğinin belirtildiği, bu kararın istinaf aşamasında olduğu ve henüz kesinleşmediği, ihtiyati haciz talep edenin talep ettiği alacağın kesin mühlet içerisinde doğan bir alacak olması sebebiyle tedbirler kapsamında düşünülmesi gerektiği belirtilerek itirazın kabulü ile ihtiyati haczin kaldırılmasına ve teminatın iadesine karar vermiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İhtiyati haciz talep eden alacaklı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; senetlerin kambiyo vasfında olduğunu, senetteki imzaların şirketin yetkilisi olarak vekaleti bulunan … tarafından düzenlenmesi nedeniyle geçerli olduğunu, mühlet kararı içerisinde kambiyo senedi düzenlenmesinde hukuki bir engelin bulunmadığını, müvekkiline alacaklı listesine yazılması için herhangi bir tebligat yapılmadığını, konkordato sürecinin müvekkilinden gizlendiğini ileri sürerek ihtiyati haciz kararı verilmesini istemiştir.
İhtiyati hacze itiraz eden borçlu vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ihtiyati haczin kaldırılmasına ilişkin ilk derece mahkemesi kararının yerinde olduğunu ancak icra takibin konu edilen ihtiyati haciz kararı nedeniyle müvekkillerinin mallarına haciz konulduğunu, müvekkilinin maddi ve manevi zarara uğradığını, alacaklı aleyhine tazminat istemli dava açılacağından teminatın iadesine ilişkin kararın kaldırılması gerektiğini ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının teminatın iadesine ilişkin kısmının kaldırılmasını istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık, ihtiyati hacze itiraz üzerine verilen kararın usul ve yasaya uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, ihtiyati haciz istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
İhtiyati hacze konu senetlerin 10/06/2022 keşide tarihli, 05/07/2022 ve 11/07/2022 vade tarihli, her biri 1.000.000,00 TL bedelli olduğu, keşidecinin …. A.Ş., lehtarının …. Şti, lehtar cirosundan sonra …’ın cirosunun bulunduğu, senetlerin kambiyo vasfında olduğu anlaşılmıştır.
Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/121 Esas, 2022/437 Karar sayılı dosyasında, keşideci …. A.Ş. hakkında 17/02/2021 tarihinde 3 ay süre ile geçici mühlet kararı verildiği, icra takibi başlatılması, ihtiyati haciz uygulanmaması da dahil olmak üzere tedbir kararı verildiği, 17/05/2021 tarihi itibariyle 1 yıl süre ile kesin mühlet kararı verildiği, 17/05/2022 tarihinde konkordato projesinin tasdikine ve tedbirlerin kararın kesinleşmesine kadar devamına karar verildiği, kararın istinaf aşamasından geçmek suretiyle 27/10/2022 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
İİK’nın 257. maddesine göre, ihtiyati haciz istenebilmesi için alacağın vadesinin gelmesi ve rehinle temin edilmemiş olması gerekmektedir. Alacaklı taraf talep ekinde iki adet bonoya dayalı olarak ihtiyati haciz talebinde bulunmuş, bonoların kambiyo vasfında olduğu ve alacağın talep tarihi itibariyle muaccel hale geldiği anlaşılmıştır. Sunulan bonolara göre alacağın varlığı ve muaccel olduğu konusunda İİK 258.maddesi gereğince aranan yaklaşık ispat şartları oluşmuştur.
2004 sayılı İİK 265 maddesine göre ihtiyati hacze itiraz sebepleri sınırlı olarak sayılmış olup buna göre borçlu dinlenilmeden verilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemeni yetkisine ve teminata karşı itirazda bulunabilecektir. İtiraz sebepleri yasada sınırlı olarak sayılmıştır. Mahkemece %15 oranında teminat karşılığında ihtiyati haciz kararı verilmiş olup teminat miktarı yeterlidir. İtiraz eden tarafın teminat miktarına ilişkin itirazı dışında ileri sürdüğü ihtiyati hacze itiraz sebepleri yasanın aradığı sebepler arasında yer almamaktadır. İhtiyati haciz İİK 257.vd maddelerinde düzenlenmiş olup rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş alacaklar konusunda İİK 258 maddesi kapsamında yaklaşık ispat şartlarının bulunması halinde verilebilecek tedbir niteliğinde kararlardır.
Yukarıda açıklandığı üzere bu kararlara karşı 7 günlük süre içeresinde itiraz mümkün olup İİK 265 maddesi gereğince ancak ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisi ve teminata ilişkin itiraz mümkün olup bunların dışında ihtiyati hacze itiraz sebebi bulunmamaktadır. Borçlunun teminata yönelik itirazı yerinde değildir. Borçlunun diğer ileri sürdüğü hususlar ise yasada yer alan sebeplere dayanmamaktadır. Ayrıca ihtiyati haciz kararı İİK 257 vd maddeleri kapsamında yaklaşık ispat çerçevesinde verilir, itiraz üzerine de sadece aynı yasanın 265 maddesinde sınırlı sayıda hallerde gerekirse kaldırılabilecek nitelikte olup borçlu tarafından ileri sürülen teminat dışındaki diğer hususlar ihtiyati hacze itiraz konusunun içeriğine girmeyip takip hukukuna yönelik olup ihtiyati haciz isteminde değerlendirilebilecek konulardan sayılmamaktadır.
Bu durumda borçlu hakkında konkordato talebinde bulunulmuş ve mahkemece geçici mühlet veya kesin mühlet kararı verilmiş olması bonoya dayalı ihtiyati haciz kararı verilmesine engel oluşturmaz. Geçici veya kesin konkordato mühleti verilmesinin sonuçları İİK’nın 294.maddesinde düzenlenmiş olup ilgili borçlu o düzenlemeden yararlanarak, ihtiyati haczin uygulanmasına karşı koyabileceğine göre ve ihtiyati haciz sırasında alınan teminatın yeterli olması, diğer itirazların ise İİK 265.maddesinde yazılı sebeplere dayanmaması nedeniyle mahkemece ihtiyati hacze itiraz eden borçlu vekilinin itirazının reddine karar verilmesi gerekirken itirazın kabulü ile ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmesi yerinde görülmemiş, bu nedenle ihtiyati haciz talep eden alacaklı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile mahkeme ara kararının kaldırılmasına, kaldırma gerekçesine göre ihtiyati hacze itiraz eden borçlu vekilinin istinaf itirazlarının incelenmesine yer olmadığına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İhtiyati haciz talep eden alacaklı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 2022/167 D.İş 2022/167 Karar sayılı 04/11/2022 tarihli ek kararının HMK’nın 353/1-b-2.maddesi gereğince DÜZELTİLEREK YENİDEN HÜKÜM KURULMASINA,
İhtiyati hacze itiraz eden borçlu vekilinin 27/10/2022 tarihli ihtiyati haczin kaldırılması yönündeki İTİRAZININ REDDİNE,
2-İhtiyati hacze itiraz eden borçlu vekilinin teminat iadesine yönelik talebi hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,

3-İstinaf başvurma harcı dışında istinaf peşin karar harcının isteği halinde yatıranlara İADESİNE,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-İstinaf incelemesi aşamasında ihtiyati hacze itiraz eden tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf incelemesi aşamasında ihtiyati haciz talep eden tarafından yapılan 183,50TL yargılama giderinin ihtiyati hacze itiraz eden borçludan alınarak haciz talep eden alacaklıya ödenmesine,
6-Kararın tebliğinin İlk Derece Mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere 27/04/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan
e-imzalıdır
Üye
e-imzalıdır
Üye
e-imzalıdır
Katip
e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”