Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2023/247 E. 2023/855 K. 09.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2023/247 – 2023/855

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2023/247 (KABUL KALDIRMA)
KARAR NO : 2023/855

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/11/2022
ESAS NO : 2022/479 E 2022/973 K

DAVACI :
VEKİLİ
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 09/06/2023
YAZILDIĞI TARİH : 26/06/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkili … ile … arasında … erişim numaralı işletme ruhsatı ile 200710247 ruhsat numaralı, 3154169 erişim numaralı arama ruhsatının (“Ruhsatlar”) … veya …’un bildireceği üçüncü kişiye devredilmesine ilişkin olarak 26/06/2015 tarihli mutabakat metni imzalandığını, borçlu …, mutabakat metni ile kararlaştırılan ve aynı zamanda teminat senedi olarak da keşide edilen 85.000 USD ve 130.000,00 TL bakiye borcunu müvekkiline ödemediğini, bunun üzerine müvekkili tarafından Ankara 2. İcra Müdürlüğü’nün 2021/3843 E. Sayılı 85.000 USD bakiye alacak için faizleriyle birlikte ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının haksız itirazı ile takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına ve müvekkili lehine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, HMK madde 5-19’daki yetki kuralları ile ilgili hükmünde de belirtildiği üzere yetkili mahkemenin davalının yerleşim yeri mahkemeleri olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, bir davanın ticari dava sayılabilmesi için TTK’nun 4. maddesinde sayılan unsurları taşıması, yani bu kanunda yer alması veya TTK’nın 4/1 b,c,d,e,f fıkralarındaki davalardan olması, ya da her iki tarafında ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan dava olması gerektiği, somut olayda bu şartın sağlanmadığı belirtilerek davanın usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf eden-davacı vekili tarafından;
Taraflar arasındaki ihtilafın maden arama ve işletme ruhsat devrine ilişkin mutabakat sözleşmesinden kaynaklandığı, müvekkilinin, şirket davalı yanın da şahıs şirketi olduğu hususunun mahkemece gözden kaçırılarak davanın usulden reddine karar verilmesinin hatalı olduğu bildirilerek başvurulmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık görevli mahkeme noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, maden arama ve işletme ruhsat devrine ilişkin mutabakat sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili talebi ile başlatılan takibe itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1. maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı hüküm altına alınmış, maddenin (a) bendinde bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ile çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve çekişmesiz yargı işi sayılacağı belirtilmiştir. Diğer yandan, aynı Kanunun 778/I-ı. maddesi poliçenin iptale ilişkin 757 ilâ 763. madde hükümlerinin bono yönünden de uygulanacağı yönünde düzenleme sevk etmiş olup, 6102 sayılı TTK’nın 757/I. maddesi ve 30.06.2012 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe giren ve 6102 sayılı TTK’nın 4 ve 5. maddelerinde değişiklik öngörün 6335 sayılı Kanun gereğince açıkça bu tür işlerde ticaret mahkemesi yetkili kılınmıştır.
26.06.2012 tarihinde 6335 Sayılı Kanunun 2.maddesiyle değişen 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 5. maddesinin 3. fıkrasına göre Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu hükme bağlanmış olup görev kamu düzenine ilişkindir.
Somut olayda davacının şirket davalının ise şahıs şirketi olduğu, uyuşmazlığın maden arama ve işletme ruhsat devrine ilişkin mutabakat sözleşmesinden kaynaklandığı anlaşılmış olup, Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle mahkemece, işin esasına girilerek delilleri toplanması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile mahkemece dava dilekçesinin davanın usulden reddine dair verilen kararın HMK.353/1-a-3. maddesi gereğince kaldırılmasına, dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile
Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/479 Esas 2022/973 Karar sayılı 30/11/2022 tarihli kararının KALDIRILMASINA
2-HMK.nın 353/1.a.3 maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE
3-İstinaf başvurma harcı dışında alınan istinaf karar ilam harcının istek halinde davacıya İADESİNE,
4-İstinaf yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
5-Kararın tebliğinin İlk Derece Mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/(1).c. Maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 09/06/2023 tarihinde kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.

Başkan
¸e-imza

Üye
¸e-imza

Üye
¸e-imza

Katip
¸e-imza

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”