Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2023/229 E. 2023/916 K. 16.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2023/229 (ESASTAN RET )
KARAR NO : 2023/916
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/12/2022
ESAS-KARAR NO : 2022/235 E – 2022/865 K
DAVACI : … -TCKN: -…
VEKİLİ :
DAVALI : …
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 16/06/2023
YAZILDIĞI TARİH : 03/07/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili; davacı ile davalının 1 adet … isimli tıbbi malzemenin 23.000,00TL.bedel karşılığında satışı konusunda anlaştıklarını, malın 28.12.2015 tarihli faturayla davalıya teslim edildiğini, fatura bedelinin 7.000,00TL.sinin ödendiğini geriye kalan 16.000,00 TL.sinin ise ödenmediğini, bakiye bedel için girişilen icra takibine davalının itiraz ettiğini, itirazın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu belirterek davalının itirazının iptaline, %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili; davacı tarafın doktor olduğunu, davalı şirketin işyerini davacıdan devraldığını, 23.000,00TL bedelle satın alınan tibbi cihazın 16.000,00TL.lik kısmının satış günü elden, kalan 7.000,00TL.sinin ise 1.000,00 TL.lik çeklerle davacıya çeklerle ödenerek borcun kapatıldığını, davacının kötüniyetli olarak elden teslim aldığı miktarı inkar ettiğini, faturanın kapalı fatura olduğunu, faturanın ödenmediğinin davacı tarafça kanıtlanmasının gerektiğini bildirerek davanın reddine, davalı şirket lehine %40’dan az olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece Dairemizin kabul kaldırma kararı ve benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda; taraflar arasında dava konusu 23.000 TL bedelli faturanın kapalı fatura olarak düzenlendiği konusunda ihtilaf bulunmadığı, kapalı faturanın, ödemenin peşin yapıldığına dair karine teşkil ettiği, dava konusu fatura yönünden ispat yükünün, kural olarak aksini iddia eden davacı üzerinde olduğu, faturanın kapalı fatura olarak düzenlenmiş olması ve davalı borçlunun ödeme itirazında bulunmuş olması karşısında ispat yükü kural olarak davacı alacaklı üzerinde ise de davalı vekilinin dosyaya sunduğu cevap dilekçesiyle davaya konu fatura bedelinin 16.000,00TL’lik kısmının peşin, bakiye 7.000,00TL’lik kısmının ise aylık 1.000’er TL üzerinden taksitler halinde ödeme yapıldığı savunmasında bulunduğu, davalının ticari defterlerindeki kayıtlarından da satış bedelinin peşin olarak ödenmediği faturanın düzenlenme tarihinden sonra nakit ödeme olarak kaydedildiği, hal böyle olunca faturanın peşin satışta bedeli ödenmiş gerçek bir kapalı fatura olmadığı, karinenin aksinin ispat edildiği, davalı borçlunun borcu ödediğini savunması ve ödeme itirazında bulunması nedeniyle ispat yükünün davalı borçlu üzerinde olduğu, davacının da kabulünde olan (ve dolayısıyla dava ve takip konusu olmayan) 7.000 TL’lik ödeme dışında, bakiye fatura bedeli olan 16.000TL ödemeye ilişkin davalının delillerini ibraz etmesi gerektiği, 6100 sayılı HMK m.200 hükmü gereği senetle ispat zorunluluğuna ilişkin parasal sınırın üzerinde bulunan fatura bedeli yönünden davalının tanık dinletme isteminin yerinde olmaması nedeniyle reddine karar verildiği, senet (makbuz) veya buna benzer kesin delillerle ödeme savunmasını ispat edemediği, cevap dilekçesinde yemin deliline dayanan davalıya yemin teklifinin hatırlatıldığı ve fakat davalının yemin teklifinde bulunmadığı, davacının başlatmış olduğu icra takibinin yerinde olduğu; davacının davalı borçluyu takipten önce temerrüde düşürdüğüne dair delil ve belge bulunmaması nedeniyle takip tarihine kadar işlemiş faiz istemi yerinde görülmediği gerekçesiyle, takip konusu asıl alacak üzerinden davanın kısmen kabulüne, itirazın iptali ile takibin devamına şeklinde hüküm kurulmuş, karara karşı davalı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili; davaya konu cihaz satışı davacı tarafından davalı müvekkil şirkete kapalı fatura düzenlendiğini, kapalı faturanın gerek yasal mevzuat gerekse ticari teamül gereğince borcun ödendiğini ispat vasıtası olduğunu, taraflar arasında yapılan alışverişe ilişkin faturanın ticaret mevzuatı ve ticari teamül kapsamında kapalı fatura olduğu bilirkişi raporunda da açıkça belirtildiğini, Dosyada mevcut aşamalarda sunulan Yargıtay içtihatları kapsamında kapalı faturanın borcun ifa edildiğine dair karine teşkil edeceği yönündeki kararlar kapsamında faturanın kapalı fatura olması ve davalı müvekkil şirketin borcunun bulunmadığı dikkate alınarak davanın reddine karar verilmesi gerekirken davanın kısmen kabulüne karar verilmesinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, bilirkişi tarafından yine davalı müvekkil şirket usulüne uygun tasdiklenmiş ticari defterler kapsamında davacı tarafa borçlu bulunduğuna dair bir ibare mevcut olmadığı, ödeme kaydında ödemenin gerçekleştirildiğinin düzenlendiği 98 fiş nolu yevmiye kaydı ile nakden ödeme şeklinde hesabın kapatıldığı ve yapılan işlemlerin muhasebe tekniği açısından doğru olduğunu, davalı müvekkil şirketin herhangi bir borcu bulunmadığı bildirerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık; takibe ve davaya konu fatura nedeniyle davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, faturaya dayalı alacak nedeniyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, özelikle Dairemiz kabul kaldırma kararı gereğince karar verilmiş olmasına göre ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına göre davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.092,96TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 274,00TL TL harcın mahsubu ile bakiye 818,96TL harcın istinaf eden davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 16/06/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Katip…
e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”