Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2023/1869 E. 2023/1806 K. 26.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2023/1869 – 2023/1806

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2023/1869 (ESASTAN RET )
KARAR NO : 2023/1806

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/09/2023
ESAS-KARAR NO : 2023/637 E – 2023/587 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVANIN KONUSU : Çek İstirdatı
KARAR TARİHİ : 26/12/2023
YAZILDIĞI TARİH : 03/01/2024

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkili … A.Ş’nin lehtar olduğu keşidecisi … Tic. A.Ş olan, keşide yeri Ankara, 09/01/2023 keşide tarihli, 250.000,00 TL bedelli, … şubesine ait 0847905 seri numaralı çekin kaybolduğunu, bunun üzerine çek iptali davası açtıklarını, çek için Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından 2022/818 esas sayılı dosyada ödeme yasağı kararı verildiğini, çekin … tarafından bankaya ibraz edildiğini, müvekkili firmanın … ile hiçbir ticari ilişkisi ve alacak borç ilişkisi bulunmadığını, rızası dışında müvekkilinin elinden çıkan çekin davalıdan istirdatını ve müvekkiline iadesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMASNIN ÖZETİ
Dosya üzerinden karar verildiğinden davalı yana tebligat çıkmamıştır.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece 28/09/2023 tarihli kararında, davacı yanca menfi tespit ve istirdat talebinde bulunulduğu, zorunlu arabuluculuğun yürürlüğe girdiği tarihin 01/09/2023 ve dava tarihinin 20/09/2023 olduğu, davacının arabulucuya başvurarak anlaşmaya varılmadığını ilişkin son tutanağın aslını veya onaylanmış örneğini dava dilekçesine eklemek zorunda olduğu bildirerek TTK’nun 5/A ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-2 maddesi yollamasıyla HMK’nun 114/2 ve 115 maddeleri gereğince davanın usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf eden davacı vekili tarafından;
Usule ilişkin olarak mahkemece 22/09/2023 tarihinde taraflarına tebliğ olunan çağrı kağıdıyla arabuluculuk tutanağının mahkemeye sunulması için 1 haftalık kesin süre verildiğini, ara kararın taraflarınca yerine getirilmesi için verilen kesin süre beklenmeden davanın usulden reddine karar verildiğini, 22/09/2023 tarihinde e- tebligat yoluyla çıkarılan çağrı kağıdına göre verilen bir haftalık kesin sürenin son gününün 04/10/2023 olduğunu, mahkemece sehven e- tebligata eklenen 5 gün dikkate alınmamış olsa dahi bu durumda da 29/09/2023 tarihinin son tarih olarak kabul edilmesi gerektiğini, esasa ilişkin olarak çekin istirdatı davasında kanun hükmü ve yüksek mahkemelerin yerleşik içtihatlarıyla arabuluculuğa başvurmanın dava şartı olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık arabulucuk dava şartına ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, TTK’nın 758. maddesi uyarınca çek istirdadı istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
28/03/2023 tarihli ve 7445 sayılı Kanunun 31 inci maddesiyle değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu md.5.A /1 de “Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar para olan alacak, tazminat, itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarında, dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” denilmiştir. Söz konusu kanun hükmü 01.09.2023 tarihinde yürürlüğe girmiş, iş bu dava 20.09.2023 tarihinde açılmıştır.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun ‘Dava Şartı Olarak Arabuluculuk’ başlıklı 18/A maddesinde ise “(1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması, dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya son tutanağın 1 haftalık kesin süre içerisinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” şeklindeki yasal düzenlemeye yer verilmiştir.
28/03/2023 tarihli ve 7445 sayılı Kanunun 31 inci maddesiyle değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu md.5.A /1 uyarınca iş bu çek istirdatı davası, arabuluculuğa tabidir ve bu husus dava şartıdır.
Somut olayda mahkemece çağrı kağıdı ile ihtar yapılarak, davacı vekiline arabuluculuk son tutanağını dosyaya sunması için bir hafta kesin süre verilmiş, davacı vekili 22/09/2023 tarihli dilekçesiyle, Yargıtay kararları ve genel yargılama usulleri kapsamında çek istirdat davasında arabuluculuğa başvurmanın dava şartı olmadığını bu sebeple de arabuluculuğa başvurulmadığını bildirerek mahkemenin ara kararından dönülmesini talep etmiştir.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına göre davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 26/12/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan
e-imzalıdır
Üye
e-imzalıdır
Üye
e-imzalıdır
Katip
e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”