Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2023/1760 E. 2023/1656 K. 07.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2023/1760 – 2023/1656

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2023/1760 (KABUL KALDIRMA)
KARAR NO : 2023/1656

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/01/2023
ESAS-KARAR NO : 2022/785 E – 2023/13 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 07/12/2023
YAZILDIĞI TARİH : 03/01/2024

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı arasında lisanssız elektrik üretim yönetmeliği kapsamında üretici-perakende satış şirketi ilişkisi bulunduğunu, haziran 2022 döneminde müvekkili şirket tarafından 15.06.2022 tarih ve UZM2022000000059 sayılı faturanın keşide edilerek davalıya gönderilmişse de elektrik piyasasında lisanssız elektrik üretimine dair yönetmeliğin 25. maddesinde düzenlenmiş bulunan süre içerisinde ödeme yapılmaması üzerine Eskişehir 5. İcra Müdürlüğü’nün 2022/5717 esas sayılı dosyası ile takip başlattıklarını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek Eskişehir 5. İcra Müdürlüğü’nün 2022/5717 esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin ödenmeyen alacak miktarı üzerinden devamına, davalının asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, müvekkili şirket tarafından takip konusu asıl alacak ve fer’isi niteliğindeki faizi davacıya ödendiğini, davacının asıl alacak ve fer’ilerine yönelik olarak herhangi bir hak ve alacağının bulunmadığını, davacı tarafından temlik edilmiş olan bir alacak sebebiyle müvekkilinden yeniden alacak talebinde bulunmasının iyi niyet ve dürüstlük kurallarına aykırı olduğunu ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece, davacı şirketin, davalıdan olan alacağını, dava dışı … Bankasına temlik ettiği ve temlik alacaklısının alacağının halen devam ettiği, bu durumda, davacının temlik sebebiyle alacaklı sıfatının kalmadığı, temlik alan tarafından davanın açılmasına muvafakat edilmesinin, davacının alacaklı olmadığı durumunu etkilemediği, bu nedenle alacaklı sıfatı bulunmayan davacının aktif dava ehliyetinin bulunmaması nedeniyle davanın REDDİNE karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili tarafından; Mahkemece eksik araştırma ve inceleme ile hüküm tesis edildiği, dava açma sıfatının bulunduğu, davanın kabulü gerektiği bildirilmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık aktif husumet ehliyeti noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, faturadan kaynaklanan alacağın tahsili talebi ile başlatılan takibe kısmen itiraz edilmesi üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Davaya konu Eskişehir 5. İcra Müdürlüğü’nün 2022/5717 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı… Anonim Şirketi tarafından davalı … Anonim Şirketi aleyhine 309.614,94 TL faturaya istinaden ilamsız takip yapıldığı dayanak faturanın 15.06.2022 tarihli Domaniç GES elektrik üretimi satış bedeli olduğu, takibin 08.07.2022 tarihinde yapıldığı, davalı şirketçe itiraz edildiği dosyaya hesap mutabakatının da eklendiği görülmüştür.
Davacı … AŞ 11.08.2020 tarihli temlik sözleşmesi ile … Bankası ile imzaladığı genel kredi sözleşmesi kapsamında kullandığı/ kullanacağı münhasıran krediden doğmuş ve doğacak her türlü kredi borçlarının teminatı olarak; temlik veren … Şirketinin 26.03.2018 tarihli devir sözleşmesi ile devraldığı lisanssız elektrik üreticileri için dağıtım sistemine bağlantı anlaşması ve sistem kullanım anlaşması kapsamında GES’ten kaynaklı yaptığı ya da yapacağı elektrik üretimleri nedeniyle muhataplar nezdinde doğmuş ve doğacak alacakları, gelirleri veya bağlantı anlaşmaları ve sistem kullanım anlaşmaları tahtında muhataplar ile temlik veren arasında imzalanmış veya imzalanacak olan elektrik enerjisi üretimi ve kapasitesinin perakende satışı veya perakende satış hizmeti konulu sözleşme ve bu sözleşmeye ekli belgeler kapsamında temlik verenin muhataplar nezdinde doğmuş ve doğacak gelirleri ile birlikte her türlü hak ve alacağı ile… tüm para, gelir ve alacakları, fekki devir alan tarafından bildirilinceye dek devir alana (….’ye)10 yıl süreyle temlik edildiği” anlaşılmıştır.
Davalı vekili tarafından duruşmada sunulan beyanda takip konusu asıl alacak ve ferisi olan faizin davacıya ödendiği, davacının asıl alacak ve ferilere yönelik olarak herhangi bir alacağının bulunmadığı bildirilmiştir.
Mahkemece davacının alacağını temlik ettiği bu nedenle aktif husumeti bulunmadığından davanın reddine karar verilmişse de; taraflar arasında düzenlenen 11.08.2020 tarihli temlik sözleşmesinin 9. maddesinde; “…Temlik alan banka temlik konusu alacakla ilgili her türlü bilgi, belge hesap ve kayıtları takip etmeye ve incelemeye yetkilidir. Alacak hakkını devralanın bu alacağı ve alacakla birlikte kendine intikal eden hakları ile feri hakları muhataplara karşı ileri sürüp ondan başarılı bir şekilde tahsil edebilmesi için bu alacağı ve buna bağlı haklara ilişkin ispat vasıtalarının ve diğer bilgi ve belgelerin temlik veren tarafından temlik olan bankaya verilmesi yükümlülüğü söz konusu olur. Bu yükümlülük temlik veren tarafından temlik anından sonra öğrenilen bilgileri de kapsar. Bağımsız nitelikteki bu yan yükümlülüklerin asli borçtan ayrı olarak yerine getirilmesi masraflar temlik verene ait olmak üzere dava yoluyla istenebileceği gibi bunların yerine getirilmemesi halinde temlik veren borç ilişkisinin ihlali nedeniyle tazminat ödemekle de yükümlü olacaktır.
9.maddenin ikinci paragrafında ise “Temlik alan banka ödemelerin yeterliliği konusunda araştırma yapmaya mecbur olmadığı gibi temlik edilen alacaklarla ilgili işlemlerin yürütülmesinde de sorumlu değildir. Temlik edilen alacağın tahsilini sağlamak üzere herhangi bir hukuki işlem yapma mecburiyeti bulunmadığından temlik edilen alacağın muhataplardan tahsilindeki gecikmelerden de sorumlu tutulmayacaktır.” hükmü düzenlenmiştir.
Buna göre, davadan önce davalı tarafından dava konusu faturaya istinaden bir ödeme de yapıldığı hususu tarafların kabulünde olduğu anlaşıldığından mahkemece, dava dışı temlik alan bankaya müzekkere yazılarak dava konusu faturanın temlikname kapsamında devredilip devredilmediği, bu fatura kapsamında temlik alanın alacaklı olup olmadığı hususu araştırılmaksızın mahkemece aktif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
Bu durumda, dava dosyasının kapsamı ile mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri birlikte değerlendirildiğinde; mahkemenin hüküm kurmasını sağlayacak olan tüm esaslı delillerin toplanmamış, mahkemece değerlendirilmemiş olması nedeniyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun açıklanan nedenlerden ötürü kabulüne, yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nun 353/1-a-6. maddesi uyarınca kaldırılmasına ve dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/785Esas, 2023/13Karar ve 10/01/2023 tarihli kararının KALDIRILMASINA,
2-HMK.’nin 353/1-a-6.maddesi uyarınca davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurma harcı dışında alınan istinaf karar ilam harcının istek halinde davacıya İADESİNE,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf kanun yoluna başvuran lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1-g maddesi gereğince kesin olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu 07/12/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan
¸e-imza

Üye
¸e-imza

Üye
¸e-imza

Katip
¸e-imza

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”