Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2023/176 E. 2023/460 K. 31.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2023/176 ( KABUL DÜZELTİLEREK YENİDEN
KARAR NO : 2023/460 ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİ)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : DR. … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/12/2022 (Ara Karar)
ESAS-KARAR NO : 2022/165 E
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR :
VEKİLİ :
DAVA : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 31/03/2023
YAZILDIĞI TARİH : 28/04/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalı … vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Birleşen davada davalı … vekili; iş bu dosya ile birleşen Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/210 Esas sayılı dosyasında 24.03.2022 tarihli ara karar ile davacı yanın tedbir talebinin kabulüne karar verildiğini, iş bu karara karşı yasal süresi içerisinde taraflarınca itiraz edildiğini, ancak itirazlarına ilişkin hiçbir inceleme yapılmadığını, davalı tarafından talep edilen ihtiyati tedbir isteminin mesnetsiz ve haksız olduğunu, dava konusu Gölbaşı İcra Dairesi’nin 2018/1488 Esas sayılı dosyasına yönelik açılan Gölbaşı İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2022/26 Esas sayılı dosyasında verilen red kararı ile davalı müvekkilinin mezkur takip dosyasında alacaklı olduğunun sübuta ermiş olması ve bilhassa ihtiyati tedbir kararı verilmesi için yasada yer alan usule ilişkin şartların hiçbirisinin mevcut olmaması nedenleriyle 24.03.2022 tarihli ihtiyati tedbir kararına karşı 05.04.2022 tarihli itirazlarının kabulü ile ihtiyati tedbir kararının HMK 394/4. maddesi uyarınca kaldırılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece; dava dilekçesinin sonuç bölümünde davaya dayanak icra dosyasında alınan satış kararının icrasının teminatsız, mümkün olmadığı takdirde ise belirlenecek teminat karşılığında durdurulmasına karar verilmesinin talep edildiği, dilekçe içeriğinde ve özellikle yedinci sayfanın hukuki nedenler kısmının üst paragrafında ise “icra takip dosyasının kapak hesabı yaptırılarak ve belirli teminat karşılığında davalı alacaklıya ödenmemesi” ibaresini içerir şekilde ihtiyati tedbir talebinin bulunduğu, aşamalarda birleşen dosya davacısı tarafından sunulan dilekçeler ile dava dilekçesi içeriğinde belirtilen ihtiyati tedbire ilişkin taleplerinin icra veznesine giren paranın alacaklıya ödenmemesi hususunu da içerdiğinin açıklandığı, Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 24/03/2022 tarihli ihtiyati tedbire ilişkin ara kararının talep edilmeyen hususa yönelik olmadığı, birleşen dosya davacısının talebine yönelik olduğu, mahkemenin ara karar tarihi itibari ile İİK’nin 72/3. maddesindeki şartların oluştuğu, dosya kapsamı itibari ile HMK’nin 394/4-son cümlesi uyarınca tedbir kararının değiştirilmesini ya da kaldırılmasını gerektiren herhangi bir hususun bulunmadığı, bu hali ile birleşen dosyada davalı … vekilinin birleşen Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin İİK’nin 72/3. maddesi kapsamında vermiş olduğu 24/03/2022 tarihli ihtiyati tedbir kararına yaptığı itirazın yerinde olmadığı belirtilerek itirazın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İhtiyati tedbire itiraz eden davalı … vekili; ihtiyati tedbire itirazın kabulü gerektiği, tedbir koşullarının oluşmadığı davanın esasını çözer mahiyette ihtiyati tedbir talep edilemeyeceği ve davanın esasını çözer mahiyette bir ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği bildirilmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık; somut olayda ihtiyati tedbir koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Talep, ihtiyati tedbire itiraza ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler re’sen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Dava konusu somut olayda, ilk derece mahkemesince verilen 31/05/2022 tarihli ara karar, Dairemizin 31/10/2022 tarih 2022/1106 Esas 2022/1466 K. Sayılı kararı ile HMK 394/4.maddesi uyarınca ihtiyati tedbir kararına karşı itirazda; Mahkemenin, ilgilileri dinlemek üzere davet edeceği, gelmedikleri takdirde dosya üzerinden inceleneceği, ancak mahkemenin tedbire itiraz dilekçesi üzerine derkenar verilip duruşmada değerlendirileceği birleşen davada belirtilmiş, duruşmada ise birleştirme kararı verilmiş olup, asıl davada da duruşma yapılmaksızın itirazın reddine karar verildiği, yine ilk derece mahkemesince HMK 26.maddesi gereği mahkemece talepten başkaya karar verilemeyeceği hükmü göz önünde bulundurulmayarak davacı yanın talebinin İİK72/2 madde kapsamına giren satışın durdurulmasına yönelik olmasına rağmen, ilk derece mahkemesince 72/3 kapsamında değerlendirilerek karar verilmesi kararı doğru bulunmayarak, davalı vekilinin istinaf talebinin kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce yapılan ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılması kararı üzerine, ilk derece mahkemesince tedbir kararına itiraz için 22/12/2022 tarihinde duruşma açılmış olup ihtiyati tedbire itirazın duruşmada dinlenmesi hususundaki eksiklik giderilmiş olmakla birlikte, ilk derece mahkemesince davacı vekilinin satışın durdurulması yönündeki karar ile birlikte yine mahkemece ayrıca İİK 72/3 kapsamında talebin dava dilekçesinde bulunduğu değerlendirilerek itirazın reddine karar verilmesi doğru değildir.
HMK’nın 26. maddesinde taleple bağlılık ilkesinden bahsedilir, bu ilkeye göre hakimin tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olduğunu, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceğinden söz eder. Davacı vekilinin dava dilekçesi incelendiğinde satışın öncelikle bedelsiz bunun mümkün olmadığı durumda ise teminat karşılığı durdurulması talep edilmiştir. Dairemizin 31/10/2022 tarih 2022/1106 Esas 2022/1466 K. Sayılı kararı da bu yönde olup, ilk derece mahkemesince HMK 26.maddesi gereği mahkemece talepten başkaya karar verilemeyeceği hükmü göz önünde bulundurulmayarak davacı yanın talebinin İİK72/2 madde kapsamına giren satışın durdurulmasına yönelik olmasına rağmen, ilk derece mahkemesince 72/3 kapsamında değerlendirilerek karar verilmesi kararı doğru bulunmadığı kesin olarak karara bağlandığı halde mahkemece itirazın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddi kararı yerinde değildir.
Açıklanan bu nedenlerle ihtiyati tedbir talebinin kabulü yönündeki ara kararı yerinde görülmemiş, ihtiyati tedbire itiraz eden davalı vekilinin ihtiyati tedbire itirazının kabulü ile HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İhtiyati tedbire itiraz eden davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi, 2022/165Esas sayılı, 22/12/2022 tarihli ara kararının HMK’nin 353(1).b.2.maddesi gereğince, DÜZELTİLEREK YENİDEN HÜKÜM KURULMASINA,
2-İtiraz eden davalı vekilinin ihtiyati tedbir kararına karşı yaptığı itirazının KABULÜ ile 24.03.202 tarihli ihtiyati tedbir kararının KALDIRILMASINA,
3-İstinaf kanun yoluna başvuran ihtiyati tedbire itiraz eden davalı vekili tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde ilk derece mahkemesi tarafından itiraz edene iadesine,
4-İhtiyati tedbire itiraz eden vekili tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince nihai kararda nazara alınmasına,
5-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nun 362/1(f).madde gereğince kesin olmak üzere 31/03/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Katip…
e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”