Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2023/1547 E. 2023/1382 K. 23.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2023/1547 – 2023/1382

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2023/1547 ( KABUL KALDIRMA)
KARAR NO : 2023/1382

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/01/2023
ESAS-KARAR NO : 2022/955 E 2023/41 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 23/10/2023
YAZILDIĞI TARİH : 21/11/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, taraflar arasında devam eden ticari ilişkinin söz konusu olduğunu, bu ticari ilişki çerçevesinde 19.07.2022 tarih 438,727,16 TL’lik GIB2022000000007 nolu faturayı tahsil edememeleri nedeniyle Eskişehir 8. İcra Müdürlüğü’nün 2022/6310 E. sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi yaptığını, davalının haksız itirazı ile takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına ve müvekkili lehine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, davacının asıl alacak ve ferilerine yönelik herhangi bir hak ve alacağının bulunmadığını, davacı tarafından temlik edilmiş olan bir alacak sebebiyle müvekkilinden yeniden alacak talebinde bulunmasının iyi niyet ve dürüstlük kurallarına aykırı olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, davacı şirketin, davalıdan olan alacağını, dava dışı …’a temlik ettiği ve temlik alacaklısının alacağının halen devam ettiği, bu durumda, davacının temlik sebebiyle alacaklı sıfatının kalmadığı belirtilerek davacının aktif dava ehliyetinin bulunmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf eden-davacı vekili tarafından;
Mahkemece eksik araştırma ve inceleme ile hüküm tesis edildiği, müvekkili tarafından dava dışı banka arasındaki temlikname incelendiğinde temlik edilen alacak ile ilgili olarak dava dışı bankanın ödenmemesi ya da geç ödenmesi halinde üzerine düşen bir yükümlülüğünün bulunmadığını, müvekkili tarafından kredi taksitlerinde temerrüde düşmemek için fatura tarihinde davalı tarafından ödeme yapılmaması nedeniyle dava dışı bankaya ödeme yapıldığını, müvekkilinin fatura nedeniyle alacaklı olduğunu, yargılama sırasında da davalı tarafından fatura bedelinin ödendiğini bildirerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık aktif husumet ehliyeti noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, faturadan kaynaklanan alacağın tahsili talebi ile başlatılan takibe kısmen itiraz edilmesi üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Eskişehir 8. İcra Müdürlüğü’nün 2022/6310 E. sayılı dosyasının UYAP üzerinde bulunan bir örneğinin incelenmesinden 19/07/2022 tarihli 438.727,16 TL bedelli faturaya istinaden davacı tarafından davalıya ödeme emrinin tebliğ edildiği, süresi içerisinde itiraz edilmesi üzerine iş bu itirazın iptali davasının süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Yargılama sırasında davalı tarafından davacı hesabına 21/11/2022 tarihinde 438.727,16 TL’nin ödendiği, bu ödemenin anılan faturaya ilişkin olduğu hususu tarafların kabulünde olduğu anlaşılmıştır.
Dosya kapsamında bulunan temlikname fotokopisinin incelenmesinden …. Şti. ‘nin Ges’i kurarken imzaladığı, 27.12.2017 tarihli 650.000 TL’lik Genel Kredi Sözleşmesine ve 14.04.2017 tarihli 6.350.000 TL’lik Genel Kredi Sözleşmesine istinaden, “….’nin merkez ve şubeleri ile özellikle … tarafından kullandırılacak krediler sebebi ile doğmuş ve doğacak borçları ve riskleri ile fer’ilerinin teminatını teşkil etmek üzere, … Şirketinin kurmuş olduğu GES’ten kaynaklı ürettiği/üreteceği elektrik enerjisinin ve/veya kapasitesinin devredilen alacağın borçlusana satışı nedeniyle devredilen alacağın borçlusundan doğmuş/ doğacak alacaklarını, elektrik satışına ilişkin devredilen alacağın borçlusuna hitaben düzenlenmiş/düzenlenecek tüm faturalardan her ne nam ve ad altında olursa olsun lehine doğmuş ve/veya doğacak olan tüm hak ve alacaklarını, gelir ve ücretlerini ve her ne nam altında olursa olsun GES nedeniyle üretilen/üretilecek enerjinin satışı nedeniyle devredilen alacağın borçlusu tarafından tarafına ödenmesi gereken doğmuş ve doğacak tüm para, gelir ve alacakları, fekki devir alan tarafından bildirilinceye dek devir alana (….’ye)” temlik edildiği anlaşılmıştır.
Alacak devir sözleşmesinin 9. Maddesi incelendiğinde, “Devir Alan … nin, bu isle ilgili olarak yapilan ödemeleri izleyebilmesi igin gerekli her türlü bilgi, belge, hesap ve kaytian takip etmeye ve incelemeye yetkili olduğunu ancak yapilan ödemelerin yeterliligi konusunda araştırma yapmaya mecbur olmadığını devredilen alacaklarla ilgili islemlerin yürütülmesinden de sorumlu olmayacağı, devredilen alacağın tahsilini saglamak için her hangi bir islem yapmak, kamuni takibe geçmek gibi mecburiyetlerinin bulanmadığı ve vaki olabilecek her türlü gecikmelerden sorumlu tutulmayacağını Devir Eden kabul eder” şeklinde düzenlenmiştir.
Mahkemece yargılama sırasında davalı tarafından dava konusu faturaya istinaden ödeme yapıldığı hususu tarafların kabulünde olduğu anlaşıldığından, dava dışı temlik alan Bankaya müzekkere yazılarak dava konusu faturanın temlikname kapsamında devredilip devredilmediği, bu fatura kapsamında temlik alanın alacaklı olup olmadığı hususu araştırılmaksızın mahkemece aktif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.
Bu durumda, dava dosyasının kapsamı ile mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri birlikte değerlendirildiğinde; mahkemenin hüküm kurmasını sağlayacak olan tüm esaslı delillerin toplanmamış, mahkemece değerlendirilmemiş olması nedeniyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun açıklanan nedenlerden ötürü kabulüne, yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nun 353/1-a-6.maddesi uyarınca kaldırılmasına ve dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesinin 17/01/2023 tarih ve 2022/955 Esas, 2023/41 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-HMK.’nin 353/1-a-6.maddesi uyarınca davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurma harcı dışında alınan istinaf karar ilam harcının istek halinde davacıya İADESİNE,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf kanun yoluna başvuran lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1-g maddesi gereğince kesin olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu 23/10/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan
e-imzalıdır
Üye
e-imzalıdır
Üye
e-imzalıdır
Katip
e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”