Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2023/1539 E. 2023/1396 K. 24.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2021/407 (ESASTAN RET )
KARAR NO : 2023/1177

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/10/2020
ESAS-KARAR NO : 2018/883 E – 2020/586 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :

DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 25/09/2023
YAZILDIĞI TARİH : 24/10/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkilinin kendi adına borsa işleten ve işi gereği konusunda ehil biri olduğunu, önceleri sadece kendisi için borsa hesabı işleten müvekkilinin sonradan birkaç arkadaşının da yoğun isteği üzerine herhangi bir sözleşme olmaksızın ve kar amacı gütmeden, herhangi bir kar vaadinde bulunmadan, borsada kar elde edilebileceği gibi zarar da edilebileceği hakkında bilgi vererek arkadaşlarının da portföyünü kendi adına işlettiğini, birçoğunun da bundan kar elde etmesini sağladığını, bu konu ile ilgili olarak, bu davaya konu senedin hamili, Ankara 13. İcra Dairesinin 2018/12873 sayılı icra dosyasının alacaklısı, aynı zamanda yakın arkadaşı …’in eniştesi olan … de hiç bir menfaati olmadan, herhangi bir sözleşme, vaat bulunmaksızın, borsa piyasasında değerlendirmek üzere, … aracılığı ile “borç” adı altında, 08.12.2016 tarihinde 20.000,00 TL;17.03.2017 tarihinde 30.000,00 TL 02.06.2017 tarihinde 40.000,00 TL, ve 27.10.2017 tarihinde 6.150,00 TL olmak üzere toplamda 96.150,00 TL ödeme aldığını, kendisine kar edebileceği gibi zarar da edebileceğinin açıkça anlatıldığını, davalı … Kandemir, bu riski göze almış ancak; yine de alacağını garanti altına almak için müvekkilden sadece imzası müvekkile ait olan senetleri aldığını, bu senetlerden ilki olan 30.01.2017 tarih ve 20.000,0TL’lik senet hariç diğer senetlerde imza dışında hiç bir yazının müvekkiline ait olmadığını,… aracılığıyla 08.01.2017 tarihinde 2.192,00 TL, 08.02.2017 tarihinde 2.368,00 TL, 09.03.2017 tarihinde 2.333,00 TL, 10.04.2017 tarihinde 2.400,00 TL, 17.04.2017 tarihinde 3.199,00 TL, 08.05.2017 tarihinde 2.248,00 TL, 17.05.2017 tarihinde 3.027,00 TL, 08.06.2017 tarihinde 2.336,00 TL, 19.06.2017 tarihinde 2.975,10 TL, 03.07.2017 tarihinde 3.913,86 TL, 10.07.2017 tarihinde 2.254,88 TL, 17.07.2017 tarihinde 2.950,83 TL, 31.07.2017 tarihinde 3.040,70 TL, 01.08.2017 tarihinde 4.023,30 TL, 08.08.2017 tarihinde 2.291,42 TL, 17.08.2017 tarihinde 3.074,41 TL, 31.08.2017 tarihinde 3.076,78 TL, 05.09.2017 tarihinde 4.134,73 TL, 08.09.2017 tarihinde 2.376,00 TL, 18.09.2017 tarihinde 3.090,75 TL, 02.10.2017 tarihinde 3.094,90 TL, 02.10.2017 tarihinde 4.107,00 TL, 09.10.2017 tarihinde 2.494,80 TL, 17.10.2017 tarihinde 3.204,54 TL, 31.10.2017 tarihinde 3.277,55 TL, 01.11.2017 tarihinde 4.406,78 TL, 09.11.2017 tarihinde 2.568,00 TL, 17.11.2017 tarihinde 3.395,00 TL, 04.12.2017 tarihinde 8.002,90 TL, 08.12.2017 tarihinde 2.488,50 TL, 18.12.2017 tarihinde 3.297,80 TL, 02.01.2018 tarihinde 7.823,00 TL, 08.01.2018 tarihinde 2.550,00 TL, 18.01.2018 tarihinde 3.472,00 TL, 01.02.2018 tarihinde 7.989,00 TL, 08.02.2018 tarihinde 2.583,00 TL, 19.02.2018 tarihinde 3.440,00 TL, 26.02.2018 tarihinde 3.437,00 TL, 02.03.2018 tarihinde 4.523,00 TL, 08.03.2018 tarihinde 2.607,00 TL, 19.03.2018 tarihinde 3.514,00 TL, 25.03.2018 tarihinde 3.654,00 TL, 03.04.2018 tarihinde 4.815,00 TL, 12.04.2018 tarihinde 2.880,00 TL, 19.04.2018 tarihinde 3.755,00 TL, 30.04.2018 tarihinde 3.640,00 TL olmak üzere toplamda, 158.325,53 TL geri ödeme yaptığını, senetlerin hamili davalı da borç kalmadığından bahisle senedi, yırtıp attığını müvekkiline bildirdiğini, davalı … Kandemir’e, aldığı parayı fazlası ile ödediğini ancak davalı yanın borcu kalmayan bonoları kafasına göre rakamlarla doldurup icra takibe koyduğunu, müvekkilinin davalı ile başka hiçbir alacak-verecek ilişkisi olmadığından, bu borcu da peyderpey ödediğinin banka dekontlarında açık olduğunu bildirerek borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, davacının portföyünü kendi adına işletmesi hususunu kabul etse bile borsa işleminde kullanmak üzere belli miktarda para alması karşılığında senet verilmesi hususunun nasıl açıklanacağını kar ve zarar edilebileceği bilinen bir hususta senet vermesinin mantık dışı olduğunu, tarafından davacının hesabına toplam 96.150,00 TL paranın borç olarak verilen para açıklamasıyla gönderildiğini, ayrıca davacının 23.850,00 TL parayı da elden aldığını, akabinde de bu paralara karşılık gelecek şekilde toplam 120.000,00 TL tutarlı takibe konu bonoları imzalayarak kendisine teslim ettiği konuların ödenmemesi üzerine takibe konulduğunu borç olarak gönderilen paranın güvence altına alınmak amacıyla senetlerin alınmış olduğu iddiasının gerçek dışı olduğunu senetlerin düzenleme tarihi ile paraların gönderme tarihi arasında zaman farkının bulunduğunu, ispat yükünün davacı da olduğunu bildirmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece, davacı tarafından davalının kendisine borsada işlem yapmak üzere para verildiği, kendisinin de söz konusu paralar karşılığında senet düzenleyerek verdiğini, borcun büyük bir kısmının ödenmiş olmasına karşın davalı tarafından senetlerin imha edilmeyerek takibe konulduğu belirtilmiş olmakla, davacı tarafından sunulan ödeme belgelerinde 2017-2018 yılları içerisinde yapılan 50 adet ödeme ile toplam 158.325,53-TL davalıya para gönderildiği, ancak mahkemeye sunulan dekontlardan da anlaşılacağı üzere gönderilen paranın ne amaçla ve neye ilişkin olduğunun belirtilmediği, bu itibarla yapılan ödemelerin davacının borcuna istinaden gönderildiğinin kabul edilebileceği, ancak davacı tarafından iddia edildiği üzere söz konusu senetlere istinaden ödendiğine dair gerek dosya içerisinde gerekse ödeme belgelerinde herhangi bir kaydın bulunmadığı, takibe konu senetler üzerinde de senedin düzenlenme amacının ayrıca belirtilmediği her ne kadar mahkememizce takibe ve davaya konu senetler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve bilirkişi raporu uyarınca senetler üzerindeki imzaların davacı elinden çıktığı 01/01/2017 tanzim, 30/01/2017 ödeme tarihli 20.000,00-TL’lik senet, 01/02/2017 tanzim 28/02/2017 ödeme tarihli, 30.000,00-TL’lik senet ile 01/04/2017 tanzim, 30/04/2017 ödeme tarihli, 30.000,00-TL’lik senetlerdeki ödeyecek bölümlerindeki yazıların davacının elinden çıktığı, 01/03/2017 tanzim, 30/03/2017 ödeme tarihli, 40.000,00-TL bedelli senet üzerindeki yazıların ve diğer senetler üzerindeki ödeyecek bölümlerdeki yazılar haricindeki yazıların davacının elinden çıkmadığı belirtilmesine karşı açığa senet düzenlenmesi hukuk sistemimizde mümkün olup, ilgili belgede boş bırakılan kısımların sonradan anlaşmaya aykırı doldurulduğunu iddia eden tarafın bu iddiasını kesin delillerle kanıtlamakla yükümlü olduğu, karşı tarafa güvene dayalı olarak imzalı boş belgeyi veren kimsenin, bu belge üzerine kendisi aleyhine düzenlemeler, eklemeler yapılabileceğini öngörmesi gerektiği, bu nedenle doğacak tehlike ve rizikoları ilk başta kabul etmiş sayıldığı, açığa imza atılmak suretiyle düzenlenen belgelerin anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu kanıtlanmadıkça geçerli olduğu, senedin hüküm ve gücünü ortadan kaldıracak veya azaltacak nitelikte bulunan hukuki işlemlerin HMK’nun 201.maddesine göre yazılı belgeyle kanıtlaması gerektiği, davaya konu senetler hukuken geçerli olmakla davacı tarafından söz konusu senetlerin ödendiğine dair geçerli herhangi bir delil sunulmadığı, davacı tarafından yemin deliline de başvurulmadığından davanın REDDİNE, Kötüniyet tazminatı talebinin REDDİNE karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili tarafından; dava dilekçesindeki iddiaları tekrarla müvekkilinin borcuna sadık kalarak davalıdan aldığı 126.150,00 TL’ye karşılık çok kısa bir sürede 158.325,53 TL ödeme yaptığı, senetlerin hamili davalı da borç kalmadığından bahisle senedi, yırtıp attığını müvekkile bildirdiği, yırtılıp atıldığı sanılan, borcu kalmayan bonoları kafasına göre rakamlarla doldurup (rakamları farazi doldurduğundan senet bedelini dilekçelerinde karıştırmış ve elden de bir takım borç verildiğini iddia ederek boşluğu doldurmaya çalışmıştır.) icra takine koyduğu, eksik inceleme ile hüküm kurulduğu bildirilmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Davaya konu senetlerden davacının sorumluluğunun değerlendirilmesi uyuşmazlık konusudur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Davaya konu senetlerin incelenmesinde; 01.01.2017 keşide tarihli, 30.01.2017 vadeli keşidecisi …, lehtarın … olduğu, 20.000,0TL tutarlı; 01.02.2017 keşide tarihli 28.02.2017 vadeli aynı taraflar arasında ; 01.03.2017 keşide tarihli 30.03.2017 vadeli 40.000,0 TL tutarlı, 01.04.2017 keşide tarihli 30.04.2017 vadeli 30.000,0 TL tutarlı nakten ihdas nedenli senetler olduğu görülmüştür.
Senetlerin 01.11.2018 tarihinde Ankara 13. İcra Müdürlüğünün 2018/ 128 73 esas sayılı dosyasında icra takibine konu olduğu anlaşılmıştır .
Davacı dava dilekçesine … aracılığıyla 08.01.2017 tarihinden başlayıp 30.04.2018 tarihine kadar devam eden ödemelere ait toplam 158.325,53 TL’lik dekontları sunmuştur.
Davalı … tarafından davacı …’a 08.12.2016 tarihinde 20 bin TL , 17.03.2017 tarihinde 30 bin TL 02.06.2017 tarihinde 40.bin TL tutarında paralar gönderildiği,dekontlardaki açıklamalarında “borç olarak verilen para” ve “borç” yazdığı; 27.12.2017 tarihinde 6.150,0 TL olarak gönderilende açıklama bulunmadığı görülmüştür.
Davacı tarafça sunulan dekontların incelenmesinde 08.01.2017 tarihinde 2192 TL 08.02.2017 tarihinde 2368 TL 09.03.2017 tarihinde 2333 TL 10.04.2017 tarihinde 2400 TL 17.04.2017 tarihinde 3199 TL 08.05.2017 tarihinde 2248 TL 17.05.2017 tarihinde 3027 TL 08.06.2017 tarihinde 2336 TL 19.06.2017 tarihinde 2975,10 TL 03.07.2017 tarihinde 3.913,186TL ve devam eden ödemeler olduğu en son 30.04.2018 tarihli olup ancak açıklama kısmında neye istinaden ödendiğinin yazılı olmadığı görülmüştür.
Mahkemece adli belge inceleme uzmanından alınan raporda; 4 adet senet incelenmiş senetlerin tanzim tarihlerinin 01.01.2017 ile 01.04. 2017 arası olduğu, senetler üzerindeki yazılar ve … adına atılı bulunan imzaların mukayese yazı ve imzalarla karşılaştırılması sonucunda imzaların … mukayese imzalar arasında benzerlikler olduğu; 01.01.2017 tanzim 30.01.2017 ödeme tarihli 01.02.2017 keşide 28.02.2017 ödeme tarihli ve 01.04.2017 keşide 30.04.2017 ödeme tarihli senetlerin ödeyecek bölümlerindeki yazılar ile …’un mukayese yazıları arasında benzerlikler tespit edildiği; … alacaklısı … olarak düzenlenen 01.03.2017 tanzim 30.03.2017 ödeme tarihli senet üzerindeki yazılar ve diğer senetler üzerindeki ödeyecek bölümlerindeki yazılar haricindeki yazılar ile …’un mukayese yazıları arasında farklılıklar tespit edildiği bildirilmiştir.
Ankara 3 Asliye Ceza Mahkemesinin 2020/ 994 esas 2021 626 karar sayılı ilamının incelenmesinde Sermaye Piyasası Kurulu Başkanlığı’nın katılan konumunda olduğu … şüpheli suç tarihi 27.08.2018 Sermaye Piyasası kanunu muhalefet suçundan dava açıldığı, kararda SPK tarafından hazırlanan denetim raporuna göre anığa borsada işletmesi için para veren kişilerin ifadelerinde sanığın savunmasında bahsettiği üzere müşteri tabir edilen kişilerden para aldığının doğrulandığı hesap incelemelerinde sanığın müşteri tabir edilen kişilerden para transferlerinin görüldüğü borsa faaliyetlerinin bir bütün halinde izinsiz portföy yöneticiliği kapsamında kaldığının tespit edildiği mahkemece alınan raporda da portföy yöneticiliği olarak eylemlerin tanımlandığı belirtilerek hapis cezası verilmiş ve ceza ertelenmiş olup istinaf başvurusu üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Ceza Dairesi tarafından 01.11.2012 tarihinde kesin olarak başvuru esastan reddedilmiştir .
Dosya kapsamından davacı yan davaya konu senetlerin borsa işlemleri nedeniyle davalının gönderdiği paralara teminat olmak üzere verildiğini, senetler karşılığında banka aracılığıyla gönderilen 158.325,53 TL tutarında ödeme yapıldığını, senetlerin güvene dayalı olarak geri alınmadığını, ancak davalı tarafça takibe konulduğunu ileri sürerek borçlu olmadığının tespitini istemiştir.
Davalı ise banka aracılığıyla borç para gönderdiğini, bunun karşılığında dava konusu senetlerin düzenlendiğini ancak senet bedellerinin ödenmediğini bildirmiştir.
Davaya konu senetlerdeki imza davacı tarafça inkar edilmemiştir. Soyut borç ikrarını içeren senetler nedeniyle, davacı tarafça banka aracılığıyla ödenen bedelin senetlere yönelik olduğu iddiası davacı yanın dava dilekçesinde yemin delilini de bildirmemiş olduğu gözetilerek, davacı tarafça kesin delillerle kanıtlanamamıştır.
Buna göre Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına göre ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık olmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,80 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 210,50 TL harcın istinaf eden davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 25/09/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …
¸e-imza

Üye …
¸e-imza

Üye …
¸e-imza

Katip …
¸e-imza

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”