Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2023/14 E. 2023/459 K. 31.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2023/14 – 2023/459

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2023/14 (KABUL KALDIRMA)
KARAR NO : 2023/459

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/12/2022
ESAS NO : 2022/167 E 2022/167 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tespit (D.İş)
KARAR TARİHİ : 31/03/2023
YAZILDIĞI TARİH : 28/04/2023

Yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Talep eden davacı vekili; müvekkilinin 11/08/2011 tarihinde …. Şti.’yi devraldığını, devralınan şirketin muhtelif tarih ve bedelli ödenmemiş 4 adet çekinin mevcut olduğunu, bu durumun müvekkilinin kredibilitesinin olumsuz etkilediğini ve kredi notunu düşürdüğünü belirterek dava konusu haksız durum sebebiyle müvekkili şirketin çekler nedeniyle sorumlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava hasımsız olarak açılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece; tespit davasının dinlenebilmesi için cebri icraya yetki vermeyen tespit hükmünün bu tehlikeyi ortadan kaldırmaya elverişli olması gerektiği, ancak davacı şirket tarafından açılan dava konusu senetler nedeniyle borçlu olmadığının tespiti davasının hasımsız olarak dinlenmesinin mümkün olamayacağı, ayrıca bu şekilde verilecek hükmün de alacağın yokluğu anlamına gelmeyeceği, davacı yan dilekçesi ekinde çekleri sunmamış ise de çeklerin keşidecisinin devralınması nedeniyle borçlu duruma geldiği iddiası karşısında, zayi nedeniyle çek iptali davasının keşideci tarafından açılmasının mümkün olmaması gerekçesiyle dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili; mahkemece eksik inceleme ve ileri sürülen sebepler dinlenilmeden karar verildiğini, çek bedellerinin müvekkili tarafından karşılanabileceğini, ancak çek alacaklılarına ulaşılamadığını, çeklerden kredi başvurusu sırasında haberdar olduklarını, mahkemece ilgili bankalardan sorulmak ve araştırma yapılmak suretiyle tespitin yapılması gerekirken hukuki yarar yokluğundan davanın reddedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, hukuki yararın mevcut olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık; davacı şirketin bedelsiz kalan çeklerden ifa imkansızlığı nedeniyle sorumlu olmadığının tespitinin hasımsız olarak ileri sürülüp sürülemeyeceği ayrıca hukuki yararının var olup olmadığı noktasında toplanmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Talep; menfi tespit istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Değişik iş dosyası, mahkemelerin esasına girmediği ancak hakim kararı gerektiren işlemlerle ilgili verdikleri kararların ortak adıdır. Değişik iş dosyalarında genellikle sadece dosya üzerinden inceleme yapılır ve duruşma icra edilmeksizin karar verilir. Mahkemenin esas defterine kaydedilmez, esas numarası almaz.
Menfi tespit davası adından da anlaşılacağı üzere başlı başına bir dava türüdür. Menfi tespit davası icra konusu edilen ya da edilmeyen bir borçtan kurtulmak ya da borçlu olunmadığının tespiti için açılan bir dava türü olup dava dilekçesi genel hükümlere göre düzenlenir.
Davacı yanca dava konusu 4 adet çek nedeniyle borçlu olmadığının tespiti talebi ile iş bu dava hasımsız olarak açılmıştır. Mahkemece değişik dosyası üzerinden dava şartı yokluğu nedeniyle talebin reddine karar verilmiş ise de söz konusu talebin değişik iş dosyası üzerinden üstelik hasımsız olarak değerlendirilip sonuçlandırılabilmesi mümkün değildir.
Davacının talebi menfi tespite ilişkin olup, değişik iş üzerinden değerlendirme yapılarak karar verilemeyeceğinden, mahkemece bu husus tespit edilerek değişik iş esası kapatılarak dosyanın tevziye yeniden esas numarası almak üzere gönderilmesine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde değişik iş numarası üzerinden dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.
HMK’nın 355/1.m.2.cümlesi: “…Ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir..” hükmünü içermektedir. Açıklanan nedenlerle yeniden karar verilebilmesi için HMK’nın 355/1.m.2.cümle hükmü resen gözetilerek esası incelenmeksizin kararın kaldırılmasına ve dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
Kaldırma nedenine göre istinafa gelen davacı yanın istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesi gerekmemiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/167 Esas 2022/167 Karar 06/12/2022 tarihli kararının KALDIRILMASINA,
2-HMK.nın 355 maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurma harcı dışında alınan istinaf karar ilam harcının istek halinde davalıya İADESİNE,
4-İstinaf yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
5-Kararın tebliğinin İlk Derece Mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/(1).g.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 31/03/2023 tarihinde kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.

Başkan
e-imzalıdır

Üye
e-imzalıdır

Üye
e-imzalıdır

Katip
e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”