Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2023/1308 E. 2023/1763 K. 21.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2023/1308 ( KABUL KALDIRMA)
KARAR NO : 2023/1763

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : DR. … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/02/2023
ESAS-KARAR NO : 2023/105 E

İHTİYATİ TEDBİR
TALEP EDEN DAVACILAR :
VEKİLLERİ :
İHTİYATİ TEDBİRE
İTİRAZ EDEN DAVALI :
DAVANIN KONUSU : İhtiyati Tedbir
KARAR TARİHİ : 21/12/2023
YAZILDIĞI TARİH : 03/01/2024

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi ihtiyati tedbire itiraz eden davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
İhtiyati tedbir talep eden davacılar vekili, davalı ile müvekkili … arasında … plakalı araç hakkında düzenleme şeklinde mülkiyetin saklı tutulması kaydıyla satış sözleşmesi düzenlendiğini, satışın bedeline karşılık olarak … tarafından 27/10/2020 düzenleme tarihli 30/06/2022 vade tarihli 120.000,00 TL bedelli ve diğer müvekkil … tarafından kefil olarak imzalanan bono verildiğini, bononun icra takibine konu edildiğini, ayrıca davalı şirkete olan başka bir borç için de yine … tarafından keşide edilmiş 27/10/2020 keşide tarihli, 30/06/2022 vade tarihli, 60.000,00 TL bedelli …’ın kefil olarak imzaladığı başka bir bono teslim edildiğini, bu bononun da icra takibine konulduğunu, icra takiplerinin haksız olduğunu, bu bonolardan kaynaklı borçların davalı şirkete nakliye hizmetleri vermek suretiyle, ödenmesi konusunda anlaştıklarını ve anlaşma gereğince 676.650,94 TL’lik hizmet verdiklerini, hizmetlere ilişkin fatura düzenleyerek teslim ettiklerini, aralarındaki anlaşma gereğince hizmet verdikleri tutardan 180.000,00 TL olan senet bedeli mahsup edilerek senet asıllarının müvekkiline iade edilmesi ve kalan alacağında müvekkiline ödenmesi gerektiğini, ancak hem alacağın ödenmediğini hem de senetlerin icraya konulduğunu belirterek İİK’nun 72/3. maddesi uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilmesini, hacizlerin kaldırılmasını, müvekkilleri aleyhine olan icra takiplerini iptalini talep ve dava etmiştir.
İhtiyati tedbir verilmesine itiraz eden vekili 22/03/2023 tarihli cevap dilekçesiyle, müvekkili firma ile davacı arasında senetlere ilişkin borçların nakliye teslimat hizmetleri vermek suretiyle ödenmesine ilişkin bir anlaşma olmadığını, bu iddiaları ispatlar dosyaya yazılı bir sözleşme sunulmadığını, davacının dosyaya sunduğu 21 adet faturaya ilişkin müvekkili firma aleyhine başlatılmış bir takip bulunmadığını belirterek ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını ve davanın reddini talep etmişlerdir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece 10/02/2023 tarihli ara kararında, iki çek hakkında da ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilerek İİK 72/3 maddesi gereğince icra veznesine girecek paranın alacaklıya verilmemesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf eden davalılar vekili, ihtiyati tedbir kararının davacı tarafından senede karşı senetle ispatlar herhangi bir yazılı delil sunulmamasına rağmen verildiğini ve gerekçelendirilemeyen iddialarına rağmen kabul edilmesinin yasaya aykırı olduğunu bildirerek kaldırılmasını talep etmiştir. Mahkemece istinaf talebinin süreden reddine dair kararını aynı gerekçelerle istinaf etmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
İhtiyati tedbirin şartlarına ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Talep, ihtiyati tedbir kararının kaldırılması istemine ilişkindir.
Geçici Hukuki Koruma türlerinden olan “ihtiyati tedbir” 6100 sayılı HMK’nın 389 – 399. maddelerinde düzenlenmiştir. HMK’nın 389. maddesinde ihtiyatin tedbirin şartları, 391. maddesinde ihtiyati tedbir kararının kapsam ve içeriği, 393. maddesinde ihtiyati tedbir kararının uygulanması, 394. maddesinde ihtiyati tedbir kararına itiraz ve uygulanacak usule yer verilmiştir.
İhtiyati tedbire itiraza ilişkin HMK’nın 394. maddesinde uygulanacak usul kısaca şu şekilde açıklanmıştır: Aleyhine ihtiyati tedbir talep edilen karşı taraf dinlenilmeden verilen ihtiyati tedbir kararına karşı tedbirin uygulanması sırasında hazır olunması halinde tedbirin uygulanmasından itibaren, hazır bulunmuyorsa tedbirin uygulanmasına ilişkin tutanağın tebliğinden itibaren bir hafta içinde ihtiyati tedbir kararına karşı itiraz edilebilir. İtiraz üzerine mahkeme duruşma açarak tarafları davet eder ve itiraza ilişkin bir karar verir.
Buna göre HMK’nın 394/4. maddesinde, tedbir kararına itiraz üzerine mahkemenin ilgilileri dinlemek üzere davet edeceği, gelmedikleri takdirde dosya üzerinde inceleme yaparak kararını vereceği belirtilmiş olup, itiraz üzerine incelemenin duruşmalı yapılması zorunlu olduğundan, mahkemece öncelikle, duruşma günü verilerek ilgililer dinlenmek üzere usulen davet edildikten sonra gelmeseler dahi itiraz sebepleri incelenerek sonucuna göre gerekçeli karar yazılmak suretiyle bir karar verilmesi gerekir.
İstinaf yoluna başvurulabilecek kararlar ise HMK’nın 341. maddesinde düzenlenmiş olup 1. fıkrası “İlk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü hâlinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir” hükmünü içermektedir.
Geçici hukuki koruma tedbiri olan ihtiyati tedbire yönelik kararlardan, HMK 391/III. maddesi gereğince “tedbir talebinin reddi halinde” ve yine 394/V. maddesi gereğince “karşı taraf dinlenilmeden verilen ihtiyati tedbir kararına yapılan itiraz üzerine verilen kararlara” karşı istinaf kanun yoluna başvurulabilir.
Somut olayda tedbir talep eden vekili; icra veznesine girecek paranın alacaklıya ödenmemesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiş, mahkemece ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmiştir.
Mahkemece istinafa konu edilen ara kararında, karara karşı HMK’nın 394. maddesi uyarınca itiraz yoluna gidilebileceği gösterilmesi gerekirken istinaf kanun yolu gösterilmiş, aleyhine tedbir talep edilen yan tarafından da karara karşı istinaf yoluna başvurulmuştur.
Ancak yukarıda da açıklandığı üzere esasen ihtiyati tedbir talebinin kabulü kararına karşı HMK’nın 394. maddesi gereğince tedbir kararı veren mahkemede itiraz yoluna gidilmelidir.
Somut olayda, mahkemece ihtiyati tedbir talebinin kabulüne dair 10/02/2023 tarihinde ara karar verildiği, bu kararda HMK’nun 345. maddesine değinilerek tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildiği, davalının 23/02/2023 tarihinde süre uzatım talebinde bulunduğu ve cevap verme süresinin uzadığı, davalının 22/03/2023 tarihinde cevap dilekçesi ve istinaf dilekçesi verdiği ve bu hususun HMK 394. maddeye aykırı olduğu açıktır. Yasa yolu mahkemenin 2023/105 esas sayılı dosyasında yanlış gösterildiğinden ihtiyati tedbire itiraz süresinde kabul edilip ihtiyati tedbir kararına itirazın duruşma açılarak değerlendirilmesi gerekirken istinaf talebinin süre yönünden reddedilmesi doğru bulunmamıştır.
Öyle ise mahkemece davalı yanın tedbire itiraz talebi ile ilgili bir karar verilmesi gerektiğinden davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nin 353/1.a.6.maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için mahkemesine gönderilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İhtiyati tedbire itiraz eden davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 23/06/2023 tarih ve 2023/105 Esas sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-HMK.’nin 353/1-a-6.maddesi uyarınca davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurma harcı dışında alınan istinaf karar ilam harcının istek halinde itiraz eden davalıya İADESİNE,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf kanun yoluna başvuran lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5- İtiraz eden davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1-g maddesi gereğince kesin olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu 21/12/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”