Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2023/1255 E. 2023/1313 K. 12.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2023/1255 (KABUL DÜZELTEREK YENİDEN
KARAR NO : 2023/1313 ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİ)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : Dr…. (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/06/2023 (Ara Karar)
ESAS NO : 2023/446 E

İHTİYATİ TEDBİR TALEP
EDEN DAVACILAR :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 12/10/2023
YAZILDIĞI TARİH : 25/10/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkilleri aleyhine senede dayalı icra takibi başlattığını, müvekkili …’ın davalının oğlu ile evlenerek yurt dışına gidebilmesi için davalının müvekkillerinden zorla tehditle senetler aldığını, müvekkili …’ın davalının oğlu ile evlenerek yurt dışına gittiğini, senet bedellerini aynı zamanda eşi olan davalının oğluna ödediğini, davalının tehditleri üzerine bu sefer davalının kardeşinin yurt dışına gidebilmesi için davalının oğlundan boşanarak davalının kardeşi ile evlendiğini, daha sonra davalının kardeşinden de boşandığını, davalının icra takibi başlattığını, müvekkilinin imzaladığı tek senetlerin bunlar olduğunu, takibe dayanak senetler istendiğinde müvekkilinin imzaladığı senetler olup olmadığının anlaşılacağını, imzanın müvekkillerine ait olmama ihtimalinin de bulunduğunu, imzanın müvekkillerine ait olması halinde zorla tehditle alınan senetlerin sonradan doldurulduğunu, tahrif edildiğini, geçersiz olduğunu, savcılık şikayeti sonucu verilen takipsizlik kararının kesinleştiğini belirterek teminatsız olmadığı taktirde teminat karşılığında icra takibinin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, HMK 389 ve devamı maddeleri uyarınca yaklaşık ispat koşulunun oluşmadığı, alacağın varlığının yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki iddialarını tekrar ederek tedbir kararı verilmemesi halinde telafisi güç zararların meydana geleceğini belirterek ihtiyati tedbir kararı verilmesini istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık, ihtiyati tedbir kararı için gerekli koşulların oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Talep, senede dayalı icra takibi nedeniyle açılan menfi tespit davasında takibin durdurulması yönünden ihtiyati tedbir istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Menfi tespit davası, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 72.maddesinde düzenlenmiştir.
Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir (İİK 72/2.f).
İİK’nın 72/3.maddesinde ise; “İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir” hükmü bulunmaktadır.
Yukarıda da belirtildiği gibi, İİK.’nın 72/3.maddesine göre, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilmesi mümkün değildir.
Mahkemece davacı tarafın ihtiyati tedbir talep talebinin, davanın icra takibinde sonra açılan menfi tespit davası olması nedeniyle İİK 72/3.maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilemeyeceği gerekçesiyle ret etmesi gerekirken HMK 389 ve devamı maddeleri uyarınca dava konusu alacağın tespitinin yargılamayı gerektirdiği, yaklaşık ispat koşulunun oluşmadığı gerekçesi ile reddedilmesi hatalı görülmekle birlikte sonucu itibariyle ihtiyati tedbir talebinin reddine dair kararın yerinde olduğu anlaşılmıştır.
HMK’nun 353/(1)b-2.bendi gereğince mahkemenin kararın gerekçesinde hata etmesi halinde gerekçenin düzeltilmesi suretiyle yeniden karar verilmesi gerektiğinden, istinaf başvurusunun kabulü ile kararın gerekçesi düzeltilmek suretiyle hüküm kurulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/446 Esas sayılı 16/06/2023 tarihli ara kararının HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince gerekçesi DÜZELTİLEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE,
2-İİK 72/3. maddesi uyarınca ihtiyati tedbir talebinin REDDİNE,
3-İstinaf kanun yoluna başvuran ihtiyati tedbir talep eden davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde ilk derece mahkemesi tarafından davacıya iadesine,

4-İhtiyati tedbir talep eden davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince nihai kararda nazara alınmasına,
5-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nun 362/1(f).madde gereğince kesin olmak üzere 12/10/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”