Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2023/122 E. 2023/319 K. 13.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2023/122 ( KABUL KALDIRMA)
KARAR NO : 2023/319

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/12/2019
ESAS-KARAR NO : 2016/813 E 2019/1059 K

DAVACILAR
VEKİLİ :
DAVALI : … (T.C….)
VEKİLİ
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 13/03/2023
YAZILDIĞI TARİH : 10/04/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkilleri aleyhine 300.000,00 TL bedelli senede dayalı olarak 301.117,80 TL alacağın tahsili için icra takibi başlattığını, müvekkillerinin davalı adına borç para ilişkisi nedeniyle 15/03/2011 düzenleme, 01/05/2012 vade tarihli 300.000,00 TL bedelli bono düzenlediğini, takipten önce 80.000,00 TL, takipten sonra 119.400,00 TL davalı ve davalının kardeşlerine ödeme yapıldığını, davalının takipten önce yapılan 80.000,00 TL ödemeyi mahsup etmeden takibe giriştiğini belirterek müvekkilinin davalıya takip miktarı kadar değil, toplam 220.000,00 TL borçlu olduğunun tespitine, 300.000,00 TL takip için çıkarılan tüm icra takip ve dosya masrafı, vekalet ücreti ve faiz miktarı kadar borçlu olmadığının tespitine, icra takibinin haksız ve kötü niyetli olarak yapılması nedeniyle 80.000 TL’nin %20’si oranında kötü niyet tazminatının davalıdan alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; icra takibinin başladığı tarih itibariyle davacıların müvekkiline iddia ettikleri gibi ödeme yapmadıklarını, ödeme iddiasına ilişkin dekontlar ve belgeler incelendiğinde gerek ödemeyi yapan şahıslar gerekse ödemelerin yapıldığı iddia edilen kişilerin ve gerekse ödeme açıklamalarının hiçbir şekilde müvekkilinin başlattığı icra takibiyle ve bono ile alakalı olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, ispat yükünün davacı üzerinde olduğu, ödemelerin bir kısmının dava dışı şahıslara yapıldığı, davalının ödemeleri inkar ettiği, ödemelerin davaya konu senede ilişkin olduğunun ispat edilemediği, dava dışı … tarafından 25.08.2011 … adına 5.000,00 TL bedelli EFT yapıldığı, yine dava dışı şahıslara devam eden tarihlerde toplam 25.000,00 TL EFT yapıldığı, işlem açıklamasında … … 2012 tarihli senet şeklinde açıklamaların bulunduğu, fakat bilirkişi raporunda ödeme yapılan …’ın davalı olduğunun tespit edilemediğinin bildirildiği , ödeme yapılan dava dışı şahıslara yapılmış ödemelerin ise davalı yanca inkar edildiği, alacaklı vekili tarafından 5.000,00 TL ve 25.000,00 TL’yi yi aşacak şekilde bir kısım ödemelerin icra dosyasına bildirildiği, bir an için bu ödemelerin davaya konu senede ilişkin yapıldığı kabul edilse bile icra dosyasına haricen yapıldığı bildirilen ödemelerin miktarı ve dava tarihi dikkate alındığında davacının bunu aşan ödemelerinin olduğunu ispat edemediği ve yemin deliline de dayanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ödeme yapan … davacı …’nın eşi olup ödemelerin dava konusu senede ilişkin olduğunu, dekontlarda bu durumun açık olarak belirtildiğini, aksinin davalı tarafından ispat edilmesi gerektiğini, raporda ödeme yapılan …’ın davalı olup olmadığının tespit edilemediği yönündeki görüşe itiraz edilmesine rağmen ek rapor alınmadığını, borcun ödeme yapılan kişilerle de ilgili olduğunu, tanık dinlenmesi talebinin reddinin hukuki dinlenme hakkı ve adil yargılanma hakkının ihlali niteliğinde olduğunu, ödemeye konu çeklerin araştırılmasına yönelik talebin dikkate alınmadığını ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık, davacıların davalıya takibe konu senet nedeniyle takipten önce ödeme yapıp yapmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler re’sen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Öncelikle takip ve davaya konu senedin dava dosyası ve icra takip dosyası içinde bulunmadığı anlaşılmakla mahkemece senet suretinin dava dosyasına kazandırılmaması delillerin doğru değerlendirilmesi bakımından bir eksikliktir.
Davacı dava dilekçesinde 80.000,00 TL takipten önce ve 119.4000,00 TL takipten sonra ödeme yapıldığını beyan ederek ödeme tarih ve bilgilerini liste halinde açıklamıştır. Takipten sonra yapıldığı belirtilen 119.400,00 TL ödemenin tarih ve miktar olarak aynen davalı alacaklı vekili tarafından icra müdürlüğü dosyasına haricen tahsil olarak bildirildiği anlaşılmaktadır. Bu ödemeler davaya konu da değildir. Takipten önce yapılan ödemeler yönünden ise, alacaklıya usulüne uygun geçerli bir ödemenin yapıldığının bahsedilebilmesi için ödemenin davalıya bizzat yada talimatı ile 3.kişilere yapılması gerekir. Davalı takipten önce yapılan tüm ödemeleri inkar etmiştir. Bu durumda davalı dışındaki kişilere yapıldığı iddia edilen ödemelerin usulüne uygun ödeme olduğu kabul edilemez. Bu kapsamda dava dışı kişilere çeklerle yapılan ödemelerin de araştırılması dosyaya yenilik katmayacaktır. Ancak takipten önce yapıldığı bildirilen ödemelerden 25/08/2011 tarihli 5.000,00 TL bedelli ödemeye ilişkin ödemenin … Bankası kanalıyla dava dışı … tarafından …’ın … hesabına EFT yoluyla gönderildiğine ilişkin banka dekontu dosyaya sunulmuştur. Bu durumda ilgili ödemenin davalı …’a yapılıp yapılmadığının bankadan araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, davacıların bu yöne değinen istinaf itirazlarının kabulü ile HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi, 2016/813 Esas, 2019/1059 Karar ve 12/12/2019 tarihli kararının KALDIRILMASINA,
2-HMK.’nin 353/1-a-6.maddesi uyarınca davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurma harcı dışında alınan istinaf karar ilam harcının istek halinde davacılara İADESİNE,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf kanun yoluna başvuran lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu 13/03/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”