Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2023/118 E. 2023/853 K. 09.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2023/118 (ESASTAN RET )
KARAR NO : 2023/853

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : DR … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/10/2022
ESAS-KARAR NO : 2020/800 E – 2022/749 K

DAVACI :
VEKİLLERİ
DAVALI
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 09/06/2023
YAZILDIĞI TARİH : 26/06/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkilinin 30/09/2014 tarihli 000531 seri nolu faturadan doğan alacağının tahsili amacıyla Kayseri 3. İcra Müdürlüğü’nün 2015/17393 E. Sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi yaptığını, davalının haksız itirazı ile takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına ve müvekkili lehine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, takip dayanağı faturaya konu makinenin müvekkilinin davalı şirketten alacaklarını tahsil edememesi nedeniyle mevcut alacaklarının da mahsup edilmesi suretiyle alacağına karşılık alındığını, ödeme ve temliklerin taraflara ait ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılacak inceleme ve dosyaya sunulan temlik sözleşmeleri ile sabit olacağını bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, takibe dayanak fatura bedelinin 885.00,00 TL olduğu, davalının takibe konu fatura tarihinden sonra 23/10/2014 tarihinde dava dışı …Şirketi’ne 102.000,00 TL banka havalesi ile ödeme yaptığı, dava dışı … San. Tic. A.Ş.’ne 50.421,94 TL, dava dışı …. Şti.’ne 426.804,57 TL ve dava dışı …’a 50.000,00 TL ödeme yaptığı, buna göre takip konusu fatura borcuna mahsuben davalının toplam 629.226,51 TL ödemesinin bulunduğu, takip dayanağı 885.00,00 TL’lik fatura bedelinden davalının yaptığı toplam 629.226,51 TL tutarlı ödemelerin mahsubu sonucu bu faturaya dayalı olarak davacının davalıdan 255.773,49 TL alacağı kaldığı, davacının takipten önce davalıyı ihtar veya sair yollarla usulüne uygun olarak temerrüde düşürdüğünü iddia ve ispat edemediğinden davacının davalıdan takip öncesi dönem yönünden işlemiş temerrüt faizi olarak bir alacağı olmadığı belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf eden-davalı vekili tarafından;
Takibe dayanak faturaya konu makinenin müvekkilinin davacıdan olan alacaklarına karşılık, müvekkilinin alacaklarını tahsil edememesi nedeniyle alındığını, fatura bedelinin bir kısmının müvekkilinin davacıdan olan alacağı mahsup edilmek suretiyle ödendiğini, davacı yanca defter ibrazından kaçınıldığı hususunun mahkemece gözden kaçırıldığını, ayrıca davacı şirkette satın alma sorumlusu olarak çalışan tanık …’in ifadesinde mahsup iddiasının kabul edildiğini, mahkemece alacak likit olmamasına karşın müvekkili aleyhine hükmedilen icra inkar tazminatının ve lehlerine kötüniyet tazminatına karar verilmemesinin yerinde olmadığını;
İstinaf eden- davacı vekili tarafından;
Mahkemece temlik sözleşmeleri kapsamında yapıldığı iddia edilen ödemelerin fatura alacağından mahsup edilmesinin doğru olmadığını, müvekkilinin 3. kişilere herhangi bir borcu bulunmadığını, davalı yanın gerçeğe aykırı temlikler düzenleyerek borcu sona erdirmeye çalıştığını, temliklere istinaden cari hesap mutabakatı vs. gibi dayanak belgeler olmaksızın temliklerin esas alınmasının hatalı olduğunu, davalı yanca ödeme belgesinin sunulamadığını bildirerek başvurulmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık faturadan kaynaklanan davacı alacağının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, satım sözleşmesini konu alan faturadan kaynaklanan alacağın tahsili talebi ile başlatılan takibe itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Kayseri 3. İcra Müdürlüğü’nün 2015/17393 E. sayılı icra takip dosyası incelendiğinde, alacaklı-davacı … Şti, borçlunun-davalı … Şti olan 322.415,82 TL asıl alacak, 29.096,92 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 351.512,74 TL tutarlı ilamsız takiplerde ödeme emri düzenlendiği, ödeme emrinin borçluya 02/10/2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 08/10/2015 tarihinde takibe itiraz edip takibin durmasını istediği, bunun üzerine süresi içerisinde iş bu itirazın iptali davasının açıldığı,
Takibin dayanağı davacının davalı adına düzenlediği 30/09/2014 tarihli 000531 nolu, 885.000,00 TL bedelli faturadır. Bu faturadan dolayı ödenmeyen-kalan alacak talep edilmiştir. Davalı taraf bu faturanın içeriğine ve teslime dair bir itirazda bulunmamıştır. Fatura bedelinin davacıya, davacının alacaklılarına yapılan ödemelerle ve davacının borçlu olduğu kişilerin alacaklarının kendilerine temlik etmeleri suretiyle ödendiğini iddia etmiştir. Yani ödeme savunmasında bulunmuştur. Bu nedenle ödeme iddialarını-savunmasını ispat yükü davalıya geçmiştir. Takibin ve davanın konusu faturaya dayalı bir miktar alacak olması ve talep edilen miktara göre bu ödeme savunmasını yazılı delillerle ispatı gerekir.
Davacı tarafa verilen kesin süreye rağmen ticari defterlerini incelemeye hazır etmediğinden davacının ticari defterleri üzerinde bilirkişi inceleme yapamamıştır. Davalının ticari defterlerini ise bilirkişi incelemiş ve raporunu sunmuştur. Bilirkişi … raporunda:” Davacının davalıya toplam bedeli 885.000 TL olan tesis satışı yaptığı, davalının bahse konu bedel karşılığında davacının borçlu olduğu kişi ve kurumlardan temlik aldığı, ayrıca davacıdan olan alacağını mahsup ettiği, davacı adına ödemeler yaptığı, davalının ticari defterlerinde tüm bu mahsuplardan sonra davacıya bakiye 23.357,67 TL borçlu gözüktüğü, temliklerin ve davacı ödemelerinin geçerliği bakımından ek rapor aşamasında hukukçu bilirkişi atanmasının uygun olacağı ve raporumuzun 3. Sayfasında italik putnolarla a.b.c.d.e maddelerinde belirttiğimiz davacı kayıtlarının sunulması gerektiği” şeklinde rapor düzenlenmiştir. Bilirkişi tarafından sunulan raporda da tespit edildiği üzere takip konusu fatura davalının ticari defterinde kayıtlıdır. Dolayısıyla faturanın ve fatura konusunun davacı tarafından davalıya teslim edildiği kabul edilmiştir. Nitekim davalının bu konuda bir itirazı ve inkarı da yoktur. Davalı bu fatura alacağıyla ilgili olarak ödeme, mahsup ve temliklere dayanmıştır.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar Dairemizin 12/11/2020 tarihli, 2018/478 Esas ve 2020/1425 Karar sayılı karar ilamı ile “Davalı ödeme savunmasına delil olarak, dava dışı …Şirketi’ne gönderdiği banka havalesi-ödemesine dair makbuzunu sunmuştur. 23/10/2014 tarihli yani takibe konu fatura tarihinden sonradır. Açıklama kısmında davacının çeklerine mahsuben havale edildiğine dair cümleler vardır. Miktarı da 102.000,00-TL’dır. Ancak mahkemece bu ödeme fatura bedelinden mashup edilmemiştir. Bununla birlikte davacı vekilinin 27/06/2016 tarihli dilekçesinde söz konusu ödemenin yapıldığı, ancak başka bir sebeple yapıldığı iddia edilmiş olduğundan bu ödeme ile ilgili ispat yükü davacı yana geçmiş olup, dosya kapsamında söz konusu ödemenin anılan faturaya istinaden yapılmadığı hususu davacı yanca ispat edilememiş olup, mahkemece bu ödemenin kabul edilmemesi yerinde olmamıştır.
Davalı ödeme savunmasına delil olarak 31/10/2014 tarihli temlik sözleşmesini sunmuştur. Bu temlik sözleşmesi ile davalı, davacının… Şirketi isimli 3. kişiye olan borcunun davacı adına davalı tarafça temlik alındığını iddia etmiştir. Temlik miktarı 426.804,57-TL’dir. Davalı benzer iddialarla davacının dava dışı 3. kişi …’a olan borcuna karşılık temlik aldığını, yine dava dışı 3. kişi … A.Ş.’ne olan borcunun temlikine ilişkin belgeleri dosya kapsamına sunmuş olup, mahkemece söz konusu temlik belgeleri, davacının herhangi bir imzası, beyanı ve muvafakatının olmaması nedeniyle tek başına davalının bu konudaki iddialarını lehine kesin olarak ispata yeterli görülmemiştir.
Alacağın temliki B.K.nun 162. ve devamı maddelerde düzenlenmiş olup, alacağın temlikinde borçlunun muvafakatı veya rızası aranmaz. Mahkemece davalının ödeme iddiasına konu 3. kişilere yapıldığı iddia edilen ödemelerin bulunup bulunmadığı hususunun 3. kişilere ait ticari defter ve kayıtların incelenmesi sonrasında değerlendirilmesi gerekirken bu hususta araştırma yapılmaması eksik inceleme olarak kabul edilmiştir.” gerekçesiyle eksik inceleme nedeniyle kaldırılmış olup, mahkemece kaldırma kararı doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılmıştır.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına ve özellikle dava dışı 3. kişilere ait kayıtlarda takip tarihinden ve fatura tarihinden sonra olmak üzere davacının borçlarının davalı tarafından ödendiği hususunun kayıtlanmasına, davalının ticari kayıtları ile dava dışı 3. kişi şirket kayıtlarının birbirini teyit etmesine göre taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekili ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-a-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 80,70TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20TL harcın istinaf eden davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
b-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 17.471,88TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 4.367,97TL harcın mahsubu ile bakiye 13.103,91TL harcın istinaf eden davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin Dairemizce yapılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 361/1.maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere, 09/06/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan…
¸e-imza

Üye…
¸e-imza

Üye…
¸e-imza

Katip…
¸e-imza

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”