Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2023/1147 E. 2023/1116 K. 19.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2023/1147 (KABUL KALDIRMA YENİDEN ESAS
KARAR NO : 2023/1116 HAKKINDA KARAR VERİLMESİ)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : DR…. (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/09/2017
ESAS NO : 2014/1065 E 2017/821 K

DAVACI-KARŞI DAVALI :
VEKİLLERİ
DAVALI-KARŞI DAVACI :
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 19/09/2023
YAZILDIĞI TARİH : 19/10/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş, Dairece verilen kararın temyiz incelemesi sonucu bozulması üzerine 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 373.maddesi uyarınca, incelemenin duruşmalı yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında ticari ilişki olduğunu, ticari ilişki kapsamında davalının vermiş olduğu çeklere karşılık müvekkilinin davalıya mal gönderip teslim ettiğini, ancak davalının ihtarname göndererek alacak talep ettiğini ileri sürerek borçlu olmadığının tespiti ile davalıya borç olarak verilen 91.000,00TL’nin ödenmesini talep etmiştir.
Karşı davada davalı-karşı davacı … vekili, davacı tarafın taraflar arasındaki anlaşmaya istinaden vermiş olduğu çeklere karşılık mal göndermediğini, müvekkilinin çekleri avans olarak verdiğini, çek bedelleri kadar alacaklı olduğunu ileri sürerek 412.013,64 TL’nin ödenmesini talep etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Asıl davada davalı … vekili, davacının davalıya mal göndermediğini ve müvekkilinin 412.013,64 TL avans alacağı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Karşı davada davalı şirket vekili, karşı davacıya avans karşılığında mal gönderdiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece benimsenen bilirkişi raporu ve toplanan deliller doğrultusunda, taraflar arasındaki ticari ilişkinin davalının gönderdiği avanslara karşılık davacının mal göndermesi şeklinde devam ettiği davacı tarafın 412.013,64TL karşılığında mal gönderdiğini iddia etmiş ise de sözkonusu malların teslimine ilişkin olarak “Teklif Formu” başlıklı üç adet belge sunduğu, bu belgelerin irsaliye gibi teslimi gösterir belge sayılamayacağı, bu nedenle davacının mal gönderdiği iddiasını kanıtlayamadığı gerekçesiyle menfi tespit talebinin reddine, 91.000,00TL yönünden ise bu ödemenin gönderildiği banka dekontunda açıklama kısmında “Ödeme” yazdığı, bu durumun mevcut bir borca yönelik ödeme kabul edilmesi gerektiğinden davacı tarafın bu yöndeki talebinin reddine karşı davanın ise kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf eden -davacı/karşı davalı vekili, malların davalıya teslim edildiğini, bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, ispat yükünün davalı üzerinde olduğunu, 91.000,00 TL’yi aralarındaki ilişki çerçevesinde borç olarak verdiğini belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
İstinaf eden- davalı/karşı davacı vekili, vekâlet ücretinin yanlış hesaplandığını bildirerek kararın bu yönüyle kaldırılmasını istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık, asıl davada davacının davalıya mal teslimi yapıp yapmadığı ve davacı tarafça davalıya gönderilen 91.000,00 TL’nin hangi amaçla gönderilip gönderilmediği ve karşı davada karşı davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan menfi tespit ve alacak istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Dairemizin 29/06/2021 tarihli 2017/3446 Esas 2021/1173 Karar sayılı kararı ile davacı tarafından gönderilen 91.000,00 TL’nin borç olarak gönderildiğine dair delil sunulmadığı, havalenin aksi ispat edilinceye kadar bir borcun tasfiyesine yönelik yapılmış olacağının kabulü gerektiğinden, mahkemece 91.000,00 TL alacak talebine yönelik verilen davanın reddi kararının yerinde olduğu, mal teslimine ilişkin delil olarak sunulan 3 adet teslim formu altındaki imzanın davalı çalışanına ait olduğu ve malları teslim aldığını beyan ettiğini, daha önceki tarihli teslim formlarının bir kısmında da aynı çalışanın imzasının bulunduğunu, teslim edilen mallara ilişkin olarak davalı tarafça çekle yapılan ödemeler düşüldüğünde davacının davalıya 472.013,00 TL borçlu olmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle davalı karşı davacı … vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı/karşı davalı …. Şti.’nin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, asıl davanın kısmen kabulüne davacının davalı şirkete 472.013,00 TL borçlu olmadığının tespitine, davacı tarafın 91.000,00 TL alacak isteminin reddine, karşı davanın reddine karar verilmiş, karara karşı taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 16/03/2023 tarihli 2021/6316 Esas 2023/1605 ilamı ile “…Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı/karşı davalı vekilinin asıl davada verilen hükme yönelik tüm temyiz itirazlarının yerinde görülmemiştir.
Davalı/karşı davacı vekilinin asıl ve birleşen davaya yönelik temyiz itirazlarına gelince; davacı tarafından mal teslimi yapıldığının ispatı olarak dosyaya 3 adet teslim formu sunulmuş olup, Bölge Adliye Mahkemesince teslim formları esas alınarak yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Teslim formları mal teslimine dair karine teşkil etmemekle birlikte içeriğinde davalı elemanının malı teslim aldığına dair imzasının varlığı teslime ispat teşkil etmiş ise de, bilahare davacı tarafından davalı tarafa 05.11.2013 tarihinde e-posta ile gönderilen cari hesap ekstresinde davalının 563.013,00 TL alacaklı olduğunun gösterildiği ve davacı tarafından bu belgenin kendileri tarafından gönderildiği inkâr edilmemekle beraber acele gönderildiğinden hatalı olduğu açıklamasının sonuca etkisi bulunmadığı gözetilerek davacının kendi aleyhine oluşturduğu bu belge içeriğine istinaden bir değerlendirme yapılması gerektiğinden hatalı değerlendirme ile sonuca varılması doğru olmadığı…” gerekçesi ile bozulmuştur.

Bozma ilamı üzerine Dairemiz 2023/1147 Esasına kaydı yapılarak duruşma açılıp 19/09/2023 tarihli celsede bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Tarafların inceleme dönemine ait defterleri açılış ve kapanış tasdiklerinin zamanında yaptırıldığı ve defterlerin muhasebe usullerine uygun olarak tutulduğu anlaşılmaktadır. Defterlerin tetkikinde;
Davalı-karşı davacı tarafından keşide edilen tüm çeklerin davacı-karşı davalının da defter kayıtlarında olduğu, sorulduğu üzere her iki taraf kayıtlarında da çeklerin kayıt tarihinin 12.10.2013 olduğu, bu hali ile taraf defterlerinin birbirini teyit ettiği, davalı-karşı davacı tarafından düzenlenen iade faturalarının davacı-karşı davalının da defter kayıtlarında olduğu, bu hali ile taraf defterlerinin birbirini teyit ettiği, davacı-karşı davalı tarafından gönderilen 10.000,00 TL ile 91.000,00 TL’nin davalı-karşı davacının da yasal defter kayıtlarında gözüktüğü, bu hali ile taraf defterlerinin birbirini teyit ettiği, ancak davacı-karşı davalının düzenlediği ancak davalı-karşı davacının kabul etmediği 3 adet toplamı 563.014,00 TL olan faturaların davalı-karşı davacı yasal defter kayıtlarında gözükmediği, bu hali ile taraf defterlerinin birbirini teyit etmediği tespit edilmiştir.
Davacı tarafın fatura konusu malların davalıya teslim edildiğine ilişkin dava dosyasına 3 adet “teklif formu” başlıklı belge sunduğu, söz konusu teklif formlarındaki emtia içeriği ile uyuşmazlık konusu olan 3 adet faturadaki emtia türü, emtia adedi ve emtia toplamının aynı olduğu, formların alt kısmında davalı-karşı davacının -SGK kurumunca gönderilen listede faturaların düzenlendiği tarihte davalı-karşı davacının sigortalı işçisi gözüken-sigortalı İşçisi Mehmet Işık isminin ve imzasının olduğu, teslim eden kısmında ise Muhsin Çakmak ismin olduğu, ancak davacı tarafça dosyaya sunulan belgelerin başlığında “teklif formu” ibaresine yer verildiği, söz konusu başlık dikkate alındığında belgeyi düzenleyen kişinin belgede yer alan malları, belgede belirtilen miktar ve tutarda satmayı teklif ettiğinin anlaşıldığı, belgenin altında yer alan “teslim eden” ve “teslim alan” alanlarında ise belge içeriğinde yer alan malların teslim edildiği veya teslim alındığına ilişkin bir açıklamanın yer almadığı, söz konusu teklif formları ile ilgili faturaların teklif formalarından çok sonraki tarihlerde düzenlendiği, dava tarihinden sonra 25/12/2013 tarihli KDV düzeltme beyanına bu iç faturanın konu olduğu, davacı tarafından davalı tarafa 05.11.2013 tarihinde e-posta ile gönderilen cari hesap ekstresinde davalının 563.013,00 TL alacaklı olduğunun gösterildiği ve davacı tarafından bu belgenin kendileri tarafından gönderildiği inkâr edilmemekle beraber acele gönderildiğinden hatalı olduğu açıklamasının sonuca etkisi bulunmadığı birlikte değerlendirildiğinde davacı karşı davalı yan ticari defter kayıtlarının taraflar arasındaki ticari ilişkiye uygun olmadığı anlaşılmıştır.
Davacının davalı karşı davacıya borçlu olduğu, talep ettiği 91.000,00 TL’nin bu kapsamda ödeme için banka havalesi ile gönderilip bakiye alacaktan mahsup edilerek karşı davacının davacı firmadan 472.013,64 TL avans alacaklı olduğu anlaşılmıştır.
Yine bakiye alacak içersinde hesaplamaya katılmayan … Şubesine ait 3013129 çek nolu, 30/11/2014 vadeli, 30.000,00 TL miktarlı ve yine … Şubesine ait 3013130 çek nolu, 31/12/2014 vadeli, 30.000,00 TL miktarlı iki çek bedelinin karşı davacı tarafından dava dışı …. A.Ş tarafından yapılan Konya 7. İcra Müd.2015/691 Esas sayılı takip dosyası ile takip yapıldığı ve karşı davacı tarafından toplam 37.795,91 TL olarak 21/01/2015 tarihinde ödendiği, diğer çekin ise 01/12/2014 tarihinde … Bankasının ilgili yazı cevabı ile karşı davacının hesabından ödenmiş olduğu anlaşılmıştır. Karşı davacı verdiği ıslah dilekçesi ile bu çekler yönünden açtığı menfi tespit davasını İstirdat davasına çevirmesi gözönüne alınarak ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faiziyle tahsili gerektiği kanatına varılmış, bozma ilamı doğrultusunda aşağıdaki gibi karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı karşı davalı …. Şti’nin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı karşı davacı … vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
3-Konya 1.Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 07/09/2017 tarihli, 2014/1065 Esas, 2017/821 Karar sayılı kararının HMK‘nun 356.maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
4-YENİDEN ESAS HAKKINDA HÜKÜM KURULMASINA,
A-Asıl Davada,
a-472.013,00-TL borçlu olmadığının tespitine yönelik isteminin REDDİNE,
b-91.000,00-TL alacak isteminin REDDİNE,
c-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 269,85-TL harcın peşin alınan 9.614,90-TL harçtan mahsubu ile bakiye 9.345,05-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı karşı davalı … Ltd Ştine iadesine,
ç-Davacı tarafça sarf edilen 24,30-TL başvurma harcı, 9.614,90-TL peşin harç, ve 3,75TL vekalet harcı olmak üzere toplam 9.642,95TL harcın davalı …’dan alınıp davacı … Ltd. Şti.ne verilmesine
d-Davacı- K.Davalı … …. Şti. tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
e-Davalı-K. Davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddedilen kısım (472.013,00 TL) yönünden hesaplanan 69.081,82TL nisbi vekalet ücretinin davacı-karşı davalı … …. Şti.’nden alınarak davalı …’a verilmesine,
f-Davalı-K. Davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 2017 yılında yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddedilen kısım (91.000,00 TL) yönünden hesaplanan 10.030,00TL nisbi vekalet ücretinin davacı-karşı davalı … …. Şti.’nden alınarak davalı …’a verilmesine,
g-HMK’nun 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
B-Karşı Davada;
a-412.013,64-TL’nin temerrüt tarihi olan 29/11/2013 tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek AVANS faiziyle birlikte karşı davalı …. Şti’den alınarak karşı davacı …’a verilmesine,
b-37.795.91-TL nin ödeme tarihi olan 21/01/2015 tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek YASAL faiziyle birlikte karşı davalı …. Şti’den alınarak karşı davacı …’a verilmesine,
c-30.000.00 TL’nin ödeme tarihi olan 01/12/2014 tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek YASAL faiziyle birlikte karşı davalı …. Şti’den alınarak karşı davacı …’a verilmesine,
ç-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 32.775,79TL harçtan, peşin alınan 8.060,85-TL harç ile 133,13TL ıslah harcının toplamı olan 8.193,98TL harcın mahsubu ile bakiye 24.581,81TL harcın davacı-k.davalı … …. Şti.’nden alınarak hazineye gelir kaydına,
d-Davalı-k.davacı … tarafından yapılan peşin alınan 8.060,85-TL harç ile 133,13TL ıslah harcının davacı-k.davalı … …. Şti.’nden alınarak davalı-k.davacı …’a verilmesine,
e-Davalı-k.davacı … tarafından yapılan 300,00TL bilirkişi ücreti gideri ve 47,00TL posta, tebligat gideri olmak üzere toplam 347,00 TL yargılama giderinin davacı-k.davalı … …. Şti.’nden alınarak davalı-k.davacı …’a verilmesine,
f-Davalı-k.davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 70.173,34TL vekalet ücretinin davacı-k.davalı … …. Şti.’nden alınarak davalı-k.davacı …’a verilmesine,
g-HMK’nun 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
İstinaf aşamasında yapılan harç masraf yönünden;
5-Asıl davada;
Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 269,85-TL harcın davacı karşı davalı … …. Şti.’nden alınarak Hazineye İrat Kaydına,
Karşı davada;
Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 32.775,79-TL harçtan peşin alınan 8.194,00TL harcın mahsubu ile bakiye 24.581,79TL harcın davacı karşı davalı … …. Şti.’nden alınarak Hazineye İrat Kaydına,
6-İstinaf kanun yoluna başvuran davacı karşı davalı … …. Şti. tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
7-İstinaf aşamasında duruşma yapılması nedeni ile, davacı karşı davalı … Ltd Şti kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 11.000,00TL maktu vekalet ücretinin davalı karşı davacı … Erdaldan alınarak davacı karşı davalı … Ltd Ştine verilmesine,

8-İstinaf aşamasında duruşma yapılması nedeni ile, davalı karşı davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 11.000,00TL maktu vekalet ücretinin davacı karşı davalı … Ltd Şti’den alınarak davalı karşı davacı … … verilmesine,
9-HMK’nun 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
10-Kararın tebliğinin Dairemizce yapılmasına,
Taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK’nin 356.maddesi uyarınca duruşmalı yapılan inceleme sonucunda 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere, 19/09/2023 tarihinde oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Başkan…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Katip…
e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”