Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2023/1107 E. 2023/1285 K. 05.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2023/1107 ( KABUL KALDIRMA)
KARAR NO : 2023/1285

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : DR. … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/06/2022
ESAS-KARAR NO : 2021/157 E 2022/388 K

DAVACI : …
VEKİLLERİ :
DAVALI : ANKARA
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 05/10/2023
YAZILDIĞI TARİH : 10/10/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkilinin satım sözleşmesini konu alan faturalardan kaynaklanan alacağının tahsili amacıyla Ankara 6. İcra Müdürlüğü’nün 2015/4270 E. Sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi yaptığını, davalının haksız itirazı ile takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına ve müvekkili lehine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, dava konusu faturalarda belirtilen akaryakıtın müvekkiline satılmadığını, müvekkili tarafından, 31/05/2012 tarihinde 2.375,86 TL; 15/06/2012 tarihinde, 3.286,42 TL; 30/06/2012 tarihinde, 3.024,29 TL; 15/07/2012 tarihinde, 2.755,38 TL; 31/07/2012 tarihinde, 3.594,10 TL’lik faturalar karşılığıda alım yapıldığını, bunun dışında alım yapılmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, takibe konu akaryakıt satışına ilişkin faturaların davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarında bulunduğu, akaryakıtın davalıya ait araçlar için alındığı anlaşıldığından, bilirkişi raporunda belirtilen alacak miktarı için davanın kısmen kabulü ile itirazın iptaline, icra takibinin devamına, alacak likit olduğundan hesaplanan %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf eden-davalı vekili tarafından;
Mahkemece kaldırma kararı uyarınca eksik inceleme ve araştırma ile hüküm tesis edildiği, yemin hakkının hatırlatılmadığı, davacı yanın fatura ve faturalara konu malları teslime ilişkin ispat yükümlülüğünü yerine getirmediği, mahkemece usule aykırı olarak resen araştırma ilkesinin uygulandığı, faturaların açık fatura olduğuna dair değerlendirmenin hatalı olduğu bildirilerek başvurulmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık taraflar arasındaki satım sözleşmesine konu emtiaların teslimi ve bedelinin ödenmesi talepleri noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, satım sözleşmesini konu alan faturalardan kaynaklanan alacağın tahsili talebi ile başlatılan takibe itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler re’sen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Ankara 6. İcra Müdürlüğü’nün 2015/4270 E. sayılı icra dosyasının incelenmesinde; alacaklının …. A.Ş; borçlunun …. Şti olduğu; 31/07/2012 ila 30/09/2012 tarihleri arasında tanzim edilen 5 adet faturaya dayalı asıl alacak ve işlemiş avans faizi ile birlikte toplam 12.756,54 TL için icra takibi başlatıldığı, yasal sürede borçlunun itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, Dairemizin 16/02/2021 tarih ve 2018/1308 E, 2021/199 Karar sayılı kararı ile “Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu yeterli araştırma ve incelemeyi içermemektedir. Davalı yana ait ticari defterlerin Yargıtay’da olduğu bildirilerek yalnızca muavin kayıtları üzerinden inceleme yapılarak düzenlenen rapor esas alınarak hüküm kurulması doğru değildir. Davalı yana incelemeye esas yıllara ait ticari defterlerin ibrazı ya da inceleme yeri için imkan tanınıp, ticari defterler üzerinde davacıya ait kayıtlarla karşılıklı olarak inceleme yapılarak yeniden denetime ve tetkike elverişli bilirkişi raporu alarak tarafların iddia ve savunmaları kapsamında teslim olgusu araştırılarak gerektiğinde davalı muavin kayıtlarında yer alan ödeme kaydının davalı ticari defterlerinde bulunması halinde dayanak belgelerinin istenmesi ve cevap dilekçesinde davalı yanın yemin deliline de dayandığı gözetilerek varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekmektedir. Ayrıca davalı yanın temerrüde düşürüldüğüne ilişkin dosya kapsamına davacı yanca herhangi bir delil ibraz edilmemesine karşın mahkemece işlemiş faize hükmedilmesi de doğru değildir.” gerekçesiyle karar kaldırılmıştır.
Mahkemece kaldırma kararımız sonrasında mahallinde tarafların defterlerinin karşılıklı olarak incelenmesi için yeniden rapor alınmış, alınan 27/01/2022 tarihli bilirkişi raporunda davalı yanın almadığını beyan ettiği akaryakıt satışlarına ilişkin olarak düzenlenen faturaların davacı kayıtlarında olduğu, davalı yanın kabul etmediği 2.942,40 TL’lik faturanın …’a, 2.659,57 TL’lik faturanın ise …’ya, imza karşılığında teslim edildiği, ayrıca bu faturaların ekindeki akaryakıt alan araçlar listesinde yer alan araçların, davalı yanın kabul ettiği faturalar ekindeki araçlarla aynı olduğu, davalı yanın kabul etmediği 94,00 TL’lik faturaya konu akaryakıtın teslimine ilişkin olarak düzenlenen ve 040259 nolu “Veresiye Fişine Ait Borç Senedi”nde akaryakıtın … plakalı araca verildiği ve anılan belgenin … tarafından imzalandığı, davalı yanın kabul etmediği diğer faturanın ise davalının kendi muhasebe kaydına işlendiği, ancak ödemesinin yapıldığının görüldüğü, ödemeye dair dayanak belgelerin ibraz edilmediği bildirilmiştir.
Mahkemece … ve …’nın kim olduğuna dair taraflara açıklamada bulunulması için süre verilmiş olup, davalı yanca …’nın şirket ortağı, …’un ise şirket çalışanı olduğu ifade edilmiştir.
Mahkemece takip konusu faturalar gereğince mal tesliminin davacı yanca ispat edildiğine ilişkin değerlendirmesinin yerinde olduğu anlaşılmıştır. Bununla birlikte davalı ticari kayılarında yer alan davacı kayıtlarında yer almayan dayanakları sunulmayan ödemelere dair kaldırma ilamının gereği yerine getirilmemiş, ilamda belirtilen yemin hakkı hatırlatılmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile hüküm tesis edildiği anlaşılmıştır.
Bir vakıayı ispat yükü kendisine düşen taraf o vakıayı başka delillerle ispat edemezse diğer tarafa yemin teklif eder. Yemin teklifini ispat yükü kendisine düşen taraf yapar. Yemin teklifine dayanan taraf bunu dava dilekçesinde veya cevap dilekçesinde açıkça belirtmesi gerekir. Mahkeme ancak bu halde (dava dilekçesinde veya cevap lahiyasında yemin deliline dayanıldığının bildirilmesi halinde) yemin teklifini hatırlatmakla yükümlüdür. Kendisine yemin teklif edilen taraf, yemin teklifinin kabulünden sonra, usulüne uygun biçimde (HMK m. 233) yemin eder ise, yemin teklif eden tarafın iddia ettiği vakıanın mevcut olmadığı kesin delil ile ispat edilmiş olur. Yemin teklif eden taraf, bundan sonra iddiasını ispat için başkaca delil gösteremez.
Açıklanan bu nedenlerle mahkemece; davalının yemin deliline de dayandığı dikkate alınarak, davacıya karşı tarafa yönelik olarak yemin teklif etme hakkı hatırlatılmadan, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu durumda, ödemeye dair davalının yemin teklif etme hakkının hatırlatılması suretiyle oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, dava dosyasının kapsamı ile mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri birlikte değerlendirildiğinde; mahkemenin hüküm kurmasını sağlayacak olan tüm esaslı delillerin toplanmamış, mahkemece değerlendirilmemiş olması nedeniyle, davalı yanın istinaf başvurusunun açıklanan nedenlerden ötürü kabulüne, yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nun 353/1-a-6.maddesi uyarınca kaldırılmasına ve dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 07/06/2022 tarih ve 2021/157 Esas, 2022/388 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-HMK.’nin 353/1-a-6.maddesi uyarınca davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurma harcı dışında alınan istinaf karar ilam harcının istek halinde davalıya İADESİNE,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf kanun yoluna başvuran lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1-g maddesi gereğince kesin olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu 05/10/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”