Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2022/990 E. 2022/1396 K. 21.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/990 – 2022/1396
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2022/990 ( G E R İ Ç E V İ R M E )
KARAR NO : 2022/1396

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/04/2022 (Ara Karar)
ESAS NUMARASI : 2022/33 E

İHTİYATİ TEDBİRE İTİRAZ EDEN
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVACILAR :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 21/10/2022
YAZILDIĞI TARİH : 24/10/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi ihtiyati tedbire itiraz eden davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352.maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
İDDİANIN ÖZETİ
İhtiyati tedbir talep eden davacılar vekili, eser sözleşmesi kapsamında aralarında 30/04/2022 ödeme günlü 700.000,00 TL bedelli bononun da yer aldığı 3 adet bonoyu davalıya verdiklerini, davalının talebi üzerine bu üç bono yerine her biri 684.000,00 TL bedelli 3 adet çeki davalıya teslim ettiklerini, çeklerin üzerine davalı şirket yetkilisinin bonolar yerine değişim amaçlı verildiği şeklinde el yazısı ile not düştüğünü, kendilerine verilen bonoların asıllarından fotokopi ile üretildiğini bono bedelinin talep edilmesi üzerine öğrendiklerini, kendilerine verilen bonolar üzerine davalı şirketin diğer temsilcisinin el yazısı ile iptal işlemi yaptığını, bankaya ibraz edilen 30/11/2021 vadeli 600.000,00 TL bedelli bonoyu ödediklerini, 30/12/2021 vadeli bono için d aynı mahkemede 2022/33 esas sayılı menfi tespit davası açıldığını, bu dava açılmadan Ankara 3.Asliye Ticaret Mahkemesi’nden İİK.nun 72/3 md. uyarınca tedbir kararı aldıklarını, henüz vadesi gelmeyen 30/04/2022 vadeli 700.000,00 TL bedelli bono nedeni ile de aynı gerekçeler ile borçlu olmadıklarını belirtip, Ankara 11.Asliye Ticaret Mahkemesinde açılıp 2022/292 esas numarası verilmiş iken eldeki dava ile birleştirilen dava yönünden de tedbir kararı verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece; 13/07/2021 tarihli “borç tasfiye protokolü ve ibraname” başlıklı belge kapsamında düzenlenen 13/07/2021 düzenleme 30/04/2022 vade tarihli 700.000,00 TL bedelli bononun da içerisinde yer aldığı 3 adet bononun iadesi karşılığında 3 adet çekin teslim edildiği savunması ile iadesi gereken bonolar yerine renkli fotokopilerinin iade edildiği iddiasının yargılamayı gerektirdiği gibi, 30/11/2021 vadeli 600.000,00 TL bedelli bononun ödenmesi sonrası, 30/11/2021 keşide tarihli 684.000,00 TL bedelli çek aslının da iade edilmiş olması nedeniyle bonolar ve çekler arasında bağlantı bulunduğu iddiası karşılığında dosya içeriği itibariyle ihtiyati tedbir istemi verilmesi istemine ilişkin yaklaşık ispat konusunda yeterli kanıt sunulduğu belirtilerek ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmiş, ek karara karşı aleyhine ihtiyati tedbir kararı verilen davalı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Aleyhine ihtiyati tedbir kararı verilen davalı vekili; mahkemenin ihtiyati tedbir talebinin kabulü kararının hatalı olduğunu, senede karşı ileri sürülen iddiaların senetle ispatı gerektiğini, teminat miktarının yetersiz olduğunu, her bir davacı için teminat miktarının ayrı ayrı belirlenmesi gerektiğini belirterek ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbir talebinin kabulüne ilişkin kararının kaldırılmasını istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık, ihtiyati tedbir kararı verilmesi için şartların oluşup oluşmadığı hususlarına ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Talep, ihtiyati tedbir kararının kaldırılması istemine ilişkindir.
Geçici Hukuki Koruma türlerinden olan “ihtiyati tedbir” 6100 sayılı HMK’nın 389 – 399. maddelerinde düzenlenmiştir. HMK’nın 389. maddesinde ihtiyati tedbirin şartları, 391. maddesinde ihtiyati tedbir kararının kapsam ve içeriği, 393. maddesinde ihtiyati tedbir kararının uygulanması, 394. maddesinde ihtiyati tedbir kararına itiraz ve uygulanacak usule yer verilmiştir.
İhtiyati tedbire itiraza ilişkin HMK’nın 394. maddesinde uygulanacak usul kısaca şu şekilde açıklanmıştır: Aleyhine ihtiyati tedbir talep edilen karşı taraf dinlenilmeden verilen ihtiyati tedbir kararına karşı tedbirin uygulanması sırasında hazır olunması halinde tedbirin uygulanmasından itibaren, hazır bulunmuyorsa tedbirin uygulanmasına ilişkin tutanağın tebliğinden itibaren bir hafta içinde ihtiyati tedbir kararına karşı itiraz edilebilir. İtiraz üzerine mahkeme duruşma açarak tarafları davet eder ve itiraza ilişkin bir karar verir.
Buna göre HMK’nın 394/4. maddesinde, tedbir kararına itiraz üzerine mahkemenin ilgilileri dinlemek üzere davet edeceği, gelmedikleri takdirde dosya üzerinde inceleme yaparak kararını vereceği belirtilmiş olup, itiraz üzerine incelemenin duruşmalı yapılması zorunlu olduğundan, mahkemece öncelikle, duruşma günü verilerek ilgililer dinlenmek üzere usulen davet edildikten sonra gelmeseler dahi itiraz sebepleri incelenerek sonucuna göre gerekçeli karar yazılmak suretiyle bir karar verilmesi gerekir.
İstinaf yoluna başvurulabilecek kararlar ise HMK’nın 341. maddesinde düzenlenmiş olup 1. fıkrası “İlk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü hâlinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir” hükmünü içermektedir.
Geçici hukuki koruma tedbiri olan ihtiyati tedbire yönelik kararlardan, HMK 391/III. maddesi gereğince “tedbir talebinin reddi halinde” ve yine 394/V. maddesi gereğince “karşı taraf dinlenilmeden verilen ihtiyati tedbir kararına yapılan itiraz üzerine verilen kararlara” karşı istinaf kanun yoluna başvurulabilir.
Mahkemece istinafa konu edilen ara kararında, karara karşı HMK’nın 394. maddesi uyarınca itiraz yoluna gidilebileceği gösterilmesi gerekirken istinaf kanun yolu gösterilmiş, aleyhine tedbir talep edilen yan tarafından da karara karşı istinaf yoluna başvurulmuştur.
Ancak yukarıda da açıklandığı üzere, esasen ihtiyati tedbir talebinin kabulü kararına karşı HMK’nın 394. maddesi gereğince tedbir kararı veren mahkemede itiraz yolu gidilebileceği öngörülmüş olup davalı yan tarafından yanılgılı değerlendirme ile karara karşı istinaf yoluna gidilmesi mümkün değildir. Ayrıca tedbir talebinin kabulü kararına karşı itiraz usulü yerine kanun yolu olan istinaf yoluna başvurulmuş olması söz konusu talebe istinaf niteliğini kazandırmayacaktır. Kanun yolundaki yanılgı ilgili tarafa tanınan bu imkandan yararlanmasını önlemez. Kaldı ki somut olayda bu yanılgının nedeni ilk derece mahkemesidir.
HMK’nın 394. maddesi uyarınca itiraz incelemesinin mahkeme tarafından yapılması gerektiğinden dilekçesinin reddiyle gereğinin yapılmak üzere dosyanın mahalline geri çevrilmesine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-6100 sayılı HMK’nın 394. maddesi uyarınca gereği yapılmak üzere dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE,
2-İstinaf başvurma harcı dışında istinaf karar ve ilam harcı harcının isteği halinde istinaf eden davalıya İADESİNE,
3-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
HMK’nın 352.maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda 21/10/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip