Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2022/97 E. 2022/429 K. 29.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

…. HAKKINDA KARAR VERİLMESİ)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

….
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/02/2019
ESAS NO :….
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 29/03/2022
YAZILDIĞI TARİH : 22/04/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkili ile dava şirket arasındaki satım ilişkisi kapsamında cari hesap alacaklarının tahsili için takibe giriştiklerini, davalı yanca haksız olarak takibe itiraz edildiğini beyanla itirazın iptalini, takibin devamını ve % 20 oranından aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, davacıya borçlarının bulunmadığını, hizmet verildiğinin ispatı gerektiğini, faturanın tek başına yeterli olmadığını ileri sürerek davanın reddi isteminde bulunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, taralar arasında satım ilişkisi bulunduğu, davacının cari hesap alacağından ötürü takibe giriştiği, takibe konu edilen faturanın davalı tarafından defterine kaydedilmiş olduğu, her ne kadar sehven bildirildiği ve düzeltme beyannamesi verildiği savunulmuş ise de, düzeltmenin KDV beyannamesine ilişkin olduğu, ispat yükünün takibe konu faturayı BA formu ile benimseyen davalı üzerinde olduğu, davacının alacağının varlığını ispatlamış olduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile takibe vaki itirazın iptali ile 6.816,13.-TL asıl alacak üzerinden takibin aynı koşullarla devamına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili, mahkemece bilirkişi raporuna süresi içerisinde itiraz etmemize karşın süresinde olmadığı gerekçesi ile değerlendirilmediğini, ancak sürenin hesabının hatalı olduğunu, eksik inceleme ile karar verildiğini, HMK ve TTK hükümleri uyarınca ispatlanamayan davanın reddine karar verilmesi gerekirken bilirkişi raporlarına itirazlar incelenmeksizin davanın kabulüne karar verildiğini, davacının defterlerinin HMK m. 222 hükmü uyarınca delil niteliğinin bulunmadığını, takibe konu edilen faturadan ötürü müvekkili şirkete her hangi bir hizmet verilmediğini, bu nedenle müvekkili defterlerinde kayıtlı olmadığını, nasıl ki fatura tek başına alacağın mevcudiyetini göstermiyor ise ba bs formlarının da alacağın varlığını göstermediğini, müvekkili şirketin sözkonusu forma ilişkin olarak düzeltme beyannamesi verdiğini, bu hususun mahkemece dikkate alınmadığını, vergi dairesi ile tekrar yazışma yapılarak bu hususun teyit edilmesi gerektiğini, davacının kendi kayıtları arasında çelişkiler bulunduğunu, dava dilekçesine eklenen hesap ekstresine göre bakiye alacağının 3.931,00.-TL olduğunu, mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek istinaf isteminde bulunmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık, takibe dayanak fatura içeriğindeki malların teslim edilip edilmediği noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, satım sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Davacı yan davalı ile aralarındaki ticari ilişki kapsamında düzenlenmiş olan faturadan bakiye alacağın tahsili için takibe girişmiş, davalı yan ise mal ya da hizmet verildiğinin ispatı gerektiğini savunmuş, ancak takibe konu edilen faturanın davalı yan defterinde kayıtlı olduğu belirlenmiştir. Bu durumda takibe konu edilen fatura içeriğindeki mal ve hizmetin verildiği ispat edildiği kabul edilir ve ancak aksini iddia edenin bu vakıayı ispat etmesi gerekmektedir.
Davalı yan teslim olgusunun aksinin ispatı yönünden … …. Başkanlığına düzeltme beyanında bulunduklarını ileri sürmüş, mahkemece ilgili kurum ile yapılan yazışma neticesinde davalı tarafından verilen düzeltme beyanının KDV beyannamesine yönelik olduğu anlaşılması karşısında yazılı olduğu biçimde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce davalı yanın sözkonusu savunmasının ispatı yönünden … Başkanlığı ile yapılan yazışma neticesinde BA formlarında düzeltme verildiğine ilişkin her hangi bir bilgiye rastlanmadığı bildirilmiştir.
Bu durumda davalı yanın teslim olgusunun aksinin ispatının sağlanamadığı anlaşılmakla ilk derece mahkemesinin kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gözetilerek, Dairemizce görülen eksikliğin giderilmesi nedeni ile HMK m. 353/1-b-3 hükmü uyarınca yeniden esas hakkında aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
2-Ankara 5.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/313 Esas 2019/166 Karar sayılı 22/02/2019 tarihli kararının HMK 353/1-b-3.maddesi gereğince DÜZELTİLEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE,
3-a-Davanın KABULÜNE,
Davalının Ankara 2. İcra Dairesinin 2017/23215 E sayılı takip dosyasına vaki itirazın iptaline, takibin 6.816,13.- TL asıl alacak üzerinden aynı koşullarla devamına,
b-Alacağın likit olduğu anlaşılmakla asıl alacak tutarı üzerinden %20 oranında hesaplanacak icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
c-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan 465,60.-TL karar ve ilam harcından, davacı tarafından peşin yatırılan 116,41.-TL harcın mahsubu ile bakiye 349,19.-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına
d-Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 2.725,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine
e-Davacı tarafından yatırılan 157,51.-TL harç bedeli, 600,00.-TL bilirkişi ücreti, 71,50.-TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 829,01.-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine
f-Davalı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına
g-HMK’nın 333.maddesi gereğince, kararın kesinleşmesinden sonra yatırılan gider ve delil avansının kullanılmayan kısmının taraflara iadesine,
İstinaf aşamasında yapılan harç masraf yönünden
4-İstinaf kanun yoluna başvuran davalı tarafından yatırılan istinaf karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde ve istek halinde davalıya iadesine,
5-Davalı tarafından yapılan 32,00.-TL istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından, vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-HMK’nun 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
8-HMK m. 359/4 uyarınca kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 353/1-b-3.maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda HMK’nin 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere, 29.03.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

….

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”