Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2022/930 E. 2023/829 K. 05.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/930 – 2023/829

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2022/930 (ESASTAN RET )
KARAR NO : 2023/829

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/11/2021
ESAS-KARAR NO : 2018/244 E – 2021/1017 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Alacak
KARAR TARİHİ : 05/06/2023
YAZILDIĞI TARİH : 26/06/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili; …, yüklenici … şirketi birlikte Türkiye’nin değişik yörelerine 55 mw Ges güneş santralı yaptığını, Ges için gerekli alüminyum ayak imal edilme işi için Kayseri’ye gelerek … numarada faaliyet gösteren dava dışı … A.Ş yetkilisi ile anlaştıklarını, malzeme alım ve imali için peşin her iki şirkete ait çekleri verdiğini, dava dışı …….A.Ş’nin davacılardan alıdığı çeklerden 5 adet çeki ayırarak malzeme imal işinde kullanmadan ekonomik darboğazda olan dava dışı kendi paydaşı ve yetkilisi olduğu ana grup şirketi davalı … ..A.Ş.’ ye ciro ederek anılan şirketin banka borçlarını kapattığını, …… A.Ş’nin ayak üretimi ve diğer malzeme tedarik sevkıyatını durdurduğunu, davacının 5 adet çek bedelini herhangi bir mal almadan ticari itibarlarını zedelememek ve karşılıksız kaşesi vurulmaması için bankalara taksitle ödediklerini, GES’ leri de süresinde yetiştirememe nedeniyle EFDK karşısında çok zor durumda kaldığını, (5) adet çekten, davacıların sorumlu olmadığı yolunda açılan Kayseri 1 .Asliye Ticaret 2016 / 1163 Esas sayılı menfi tespit davasında, davacıların çeklerden sorumlu ve borçlu olmadıkları yolunda karar verildiğini, davacılar, … ve Grup Şirket … şirketinin banka borcunu hiçbir mal almadan ödemiş olduklarını, … yetkilisi … …’in amacının, fabrikayı makine ve ekipmanlarıyla … ‘ye ucuza satmak, Grup Şirketi … ….A.Ş.’in banka borçları nedeniyle makinalarını kaçırmak ve dolambaçlı icra takibi yapmak, alacaklı banka ve üçüncü kişiler ile işçi alacaklarını ve vergi borcunu ödememek olduğunu, bu amaçla … yetkilisi Mamut …,2016 Mayıs ayında dava dışı … şirket sahipleri … ve diğer paydaşları ile konuşarak … …A.Ş.’ne ait tüm makine ve ekipmanı işyeri ile birlikte devir etme ve böylece davacının borcunu ödememe konusunda anlaştıklarını, bu nedenle Mayıs 2016 da dava dışı … … A.Ş özel kasıtla mal ve ekipman ile demirbaş almadan yeni kurulduğunu, dava dışı …… A.Ş. daha OSB deki fabrikayı satmadan, devretmeden ve para almadan, alım-satım faturaları düzenlenmeden 4 gün önce (10.06.2016 ) … nin ……A.Ş’ye ait OSB 27-29 Nolu şube olarak göstermek için Yönetim Kurul kararı aldıklarını, Sicil gazetesi ile sabit olduğunu, böylece … ve …’nin el ve fikir birliği içinde dolambaçlı ve örtülü işyeri devri konusunda, ucuza satma konusunda anlaşarak davacıyı bilerek birlikte zarara uğrattıklarının sabit olduğunu, … yetkilileri, tüm ekipmanını devir aldığı … …A.Ş.’nin sadece aktifini almış, pasifini almadığını, yasayı dolandığını, mal sevkiyatı durunca müvekkillerinin Kayseri iline geldiğini, fabrikada … yetkilileri ile karşılaştıklarını, üretimin aynen devam ettiğini gördüklerini, … yetkilileri bize yeni ödeme yapın malzemeleri biz üretip teslim edelim dediklerini,… yeni kira sözleşmesini aynı fabrika binası için imzaladığını, böylece makinalar taşınmadan işyerinde devamlılık sağlandığını, 14.06.2016 tarihinden bir gün sonra …… A.Ş.’nin Ticaret Sicilde adres değiştirdiğini, ……A.Ş.’ye ait terkedilmiş bir tabela şirketine dönüştüğünü belirterek, 100.000,00 TL alacağının dava tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte tahsilde tekerrür olmamak koşulu ile hüküm altına alınmasına ve işbu davanın … San ve Tic. A.Ş ve …. A.Ş. Ve tek yetkilisi … …’in ihbar edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili; müvekkili şirketin 16/05/2016 tarihinde kurulduğunu, dava dışı …… A.Ş’ nin borcundan dolayı sorumlu tutulamayacağını, taraflar arasında ticari işletmenin devrinin söz konusu olmadığını, dava dışı şirkete verilen çek bedellerinden müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını, dolanlı işlem izlenimi yaratma amacı taşıyan bu iddiaların ispat yükünün davacı üzerinde olduğunu bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece davacının iddiaları doğrultusunda; dava dışı şirketin davalıya ticari işletmesini devrettiği, organik bağ bulunduğunun da ispatlanamadığı, bir kısım makinelerin, işçilerin davalı şirkette çalışmasının davacının davalıdan alacaklı olduğunun anlamına gelmeyeceği, ancak tasarrufun iptali davasına konu olabileceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili; müvekkilinin davanın ihbar edildiği … … A.Ş.’ye mal karşılığında çekler verdiğini, ancak mal sevkiyatını düşürerek üretimi durdurduğunu tüm mal varlığını tamamı ile davalıya devrettiğini, ticareti terk ettiğini, devrin sebebinin ise Fetö soruşturması olduğunu, lehtarın iş yerini örtülü olarak devrettiği davalıdan çeklerin bedelinin tahsiline karar verilmesi gerektiğini belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık; davaya konu çeklerin avans olarak verildiği ve bedelsiz kalması nedeniyle çeklerde lehtar sıfatıyla yer alan dava dışı şirketin ticari işletmesini devrettiği davalıdan tahsiline karar verilip verilemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, davacının dava dışı şirkete keşide ederek avans olarak verdiği daha sonra bedelsiz kalan çeklerin bedelinin dava dışı şirketin mal varlığını muvazaalı olarak devraldığı iddia edilen davalı şirketten tahsili istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına ve özellikle davacının iddialarını usulüne uygun delilerle kanıtlayamadığı, davacının iddialarının tasarrufun iptali davasında tartışılabilecek nitelikte olduğunun anlaşılmasına ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına göre davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60TL harcın istinaf eden davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 05/06/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan
¸e-imza

Üye
¸e-imza

Üye
¸e-imza

Katip
¸e-imza

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”