Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2022/781 E. 2023/50 K. 03.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/781 – 2023/50

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2022/781 (KABUL DÜZELTEREK YENİDEN
KARAR NO : 2023/50 ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİ)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/02/2021
ESAS NO : 2020/47 E 2021/109 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 03/02/2023
YAZILDIĞI TARİH : 03/02/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili; sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, anılan icra takibinde müvekkiline ödeme emri ve… Bankasının 5017857 çek numaralı, 28/02/2019 keşide tarihli ve 25.000,00 TL bedelli çekin fotokopisi tebliğ edildiğinde çek üzerindeki imzanın müvekkili şirket yetkilisinin el ürünü olmadığının anlaşıldığını, bu durumdan davaya konu icra takibinde ödeme emrinin müvekkiline tebliği ile haberdar olunduğunu, fakat harici sebeplerden dolayı söz konusu icra takibine itiraz edilemediğini ve takibin kesinleştiğini, mahkemece gerekli araştırma yapıldığı takdirde senet üzerindeki imzanın müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığının sabit hale geleceğini, müvekkili şirket yetkilisinin mahkemece yapılacak ilk celsede duruşmada hazır bulunarak ıslak imza örneklerini vereceğini, iş bu icra takibi sebebiyle müvekkilinin ticari hayatı ve itibarı doğrudan etkileneceğini ve müvekkili şirket yönünden telafisi imkansız zararlar meydana geldiğini, Ankara 10. İcra Müdürlüğü’nün 2019/4628 Esas sayılı takibinin İcra ve İflas Kanunu’nun 72. Maddesi uyarınca tedbiren durdurulmasına, çek üzerindeki imzanın müvekkili şirket yetkilisinin el ürünü olmadığının ve bu çekten dolayı borcunun bulunmadığının tespiti ile davalının % 20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili cevap dilekçesinde; takip konusu çekten dolayı müvekkili şirkete karşı borçlu olduğunu ve davacının borca ve imzaya itirazlarının taraflarınca kabul edilmediğini, müvekkili şirket ile davacı arasında ticari alım satıma dayanan bir ilişki bulunmadığını, müvekkili şirket tarafından tamamı faturalı şekilde davacıya satılan malların bedeline karşılık davacının kendisine ait hesaptan keşide ettiği çekleri müvekkiline verdiğini, davaya konu çekin de bu şekilde davacı tarafça müvekkiline teslim edilen çeklerden olduğunu, bedelinin halen ödenmediğini, bu hususun ticari defter ve kayıtlar ile sabit olduğunu, davacının satın aldığı malların bedeline karşılık olmak üzere müvekkiline teslim ettiği bu çeklere ilişkin olarak protokol karşılığı ödeme yaptığı başkaca takip dosyaları bulunmadığını, davacının takip konusu çekten dolayı müvekkili şirkete karşı borçlu olduğunu, davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda; takip konusu çekte davacı keşideci adına atılı bulunan imzanın davacı şirket yetkilisinin eli ürünü olmadığı, bu hali ile davacının çekten kaynaklı borçtan sorumlu tutulamayacağı, her ne kadar davacı keşidecisi ve muhatap bankası aynı olan … nolu çektiki imzanın davacı şirket yetkilisi tarafından kabul edildiğini ve bu çek ile dava konusu çekteki imzanın aynı olduğunu iddia etmiş ise de çeklerdeki imzanın bir birinden bağımsız değerlendirilmesi gerekmesi nedeniyle bu iddiaya itibar edilemeyeceği gerekçesiyle davacının davasının kabulüne karar verilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava; çeke dayalı menfi tespit istemine ilişkindir.
Davalı vekili 05/04/2022 tarihli dilekçesi ile İstinaf Kanun Yoluna başvurmuştur.
Davacı vekili ise 31/01/2023 tarihli dilekçeleri ile davalarından feragat ettiklerini belirterek, feragat doğrultusunda karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili davacının feragatine karşı 03/02/2023 tarihli dilekçesi ile vekalet ücreti yargılama gideri taleplerinin olmadığını belirterek, feragat doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
HMK.’nın 311.maddesi gereğince davadan feragat kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Davadan feragat maddi hukuk bakımından haktan da feragat anlamına gelir. Feragat edilen dava yeniden açılamaz.
Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin” “Karar Verilmiş Dosyalara İlişkin İşlemler” başlıklı 215.maddesinde “Hükmün kesinleşmesinden önce davadan feragat, davayı kabul veya sulh halinde, hakim dosya üzerinden bu konuda ek karar verir. Taraflarca kanun yoluna başvurulmuş olsa dahi sırf bu nedenlerle dosya istinaf veya temyiz incelemesine gönderilmez.” şeklinde düzenleme mevcuttur.
Bu nedenle, davacının Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/47 Esas, sayılı dosyasında açmış olduğu davasından feragati kesin hükmün sonuçlarını doğuracağından, hükümden sonra davadan feragat nedeniyle yerel mahkeme kararının düzeltilerek, feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin davadan feragati nedeniyle istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/47 Esas, 2021/109 Kara ve 25/02/2021Tarihli kararının HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince DÜZELTİLEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE,
2-a)Davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
b)Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 179,90TL harcın peşin alınan 426,94TL harçtan mahsubu ile bakiye 247,04TL harcın karar kesinleşince davacıya İADESİNE,
c)Talep edilmediğinden vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
d)Davacı tarafça sarfedilen yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
e)Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
f)6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen arabuluculuk ücreti karşılığı olan 1.320,00 TL arabulucu ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
İstinaf aşamasında yapılan harç masraf yönünden,
3-İstinaf kanun yoluna başvuran davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıranlara iadesine,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nun 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere 03/02/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan
e-imzalıdır

Üye
e-imzalıdır

Üye
e-imzalıdır

Katip
e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”