Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2022/73 E. 2022/222 K. 03.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ
… KARAR VERİLMESİ)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

….
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/10/2021
ESAS NO ….

TALEP KONUSU : İhtiyati Tedbir
KARAR TARİHİ : 03/03/2022
YAZILDIĞI TARİH : 04/03/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi itiraz eden banka vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
İhtiyati tedbir kararına itiraz eden vekili; müvekkili banka tarafından yapılan icra takibinin 03.09.2021 tarihinden sonra talepçinin çek zayi veya çek iptali davası açmadan tedbir atlep edemeyeceğini, müvekkilinin iyi niyetli ciro yoluyla hamil olduğunu, davacı/borçlu şirketin takibe konu çekin müvekkili bankaya ibraz edildiği, müvekkili bankanın takibe konu çek üzerine çalıntı olduğunu derç ettiği iddiasının asılsız olduğunu bizzat çek üzerinden açıkça anlaşıldığını, yine, çek üzerinde imzanın davacı/borçlu şirkete ait olmadığı yönünde her hangi bir ibare, şerh de olmayıp davacı/borçlu şirketin bu yöne ilişkin iddiasının da doğru olmadığını, takibe konu çek üzerinden açıkça anlaşıldığını, ihtiyati tedbirin yasal şartlarının da oluşmadığını, belirterek verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılarak haksız ve hukuka aykırı olarak talep edilmiş olan ihtiyati tedbir talebinin reddine, karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece; bir kambiyo senedi olan bononun keşideci tarafından bazı unsurlarının eksik olarak düzenlenmesi ve bu eksikliklerin bonoyu elinde bulunduran kişi tarafından doldurulmasının TTK’nun 778/2-f maddesi yollamasıyla TTK’nun 680. maddesi gereğince mümkün olduğu, davacı keşideci olarak koçan halinde imzasız çalınan kambiyo senedinin sonradan anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu iddiasını kanuni delillerle (senet,yemin) ispatlamak zorunda olduğu, davacının iddiası ile ilgili ceza soruşturmasının devam ettiği, dosyada örneği bulunan çek örneği ve … Kargo 10.09.2020 tarihli müzekkere cevabı incelendiğinde kayıp çalıntı iddiasının bulunduğu dava konusu çekle ilgili gerek HMK 389 gerekse İ.İ.K 72 madde gereğince ihtiyati tedbirin kabulü için yasaca aranan gerekli ve yaklaşık ispata dair yeterli koşulların bulunması, tedbir talebinin kabulü için kesin ispat koşulunun gerçekleşmesinin gerekmediği gerekçesiyle ihtiyati tedbir kararına yapılan itirazın reddine karar verilmiş, ara karara karşı ihtiyati tedbire itiraz eden vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Muteriz banka vekili, icra takibinden sonra, çekin keşidecisi tarafından ceza davası açılmadan kayıp çalıntı iddiası yönünden alınmış herhangi bir karar olmadan ihtiyati tedbir talep edemeyeceğini, İhtiyati tedbirin verilmesi için hukuki şartların oluşmadığını belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına tedbir talebinin reddine karar verilmesini istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık; somut olayda ihtiyati tedbir kararı verilip verilemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Talep; ihtiyati tedbire itiraz istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355.madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya incelendiğinde, dava dilekçesinde davacı tarafın dava konusu çekin ödenmesinin engellenmesi ve icra takibinin durdurulması için tedbir talebinde bulunduğu görülmektedir.
Talebe konu çekin davalı tarafça …. İcra Müdürlüğünün 2021/6200 Esas sayılı dosyası ile icra takibine konulduğu ve bu takipten sonra tedbir talep edildiği açıkça anlaşılmaktadır. Bu durumda, İcra İflas Kanununun 72/3.maddesinin birinci cümlesi gereğince icra takibinin durdurulmasına karar verilemeyeceği gibi HMK’nin 26.maddesinde belirtilen Taleple Bağlılık İlkesi gereğince İİK’nun 72/3.maddesinin ikinci cümlesi gereğince icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesi yönünde tedbir kararı verilmesi de doğru değildir.
Açıklanan nedenlerle, mahkemece borçlu vekilinin tedbir talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, talebin kabulüne karar verilmesi doğru görülmediğinden, muteriz banka vekilinin istinaf başvurusnun kabulü ile yerel mahkeme kararının HMK’nin 353/1b.2.maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Muteriz banka vekilinin istinaf isteminin KABULÜNE,
2-Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesinin 04/11/2021 tarihli, 2021/132 D.İş sayılı ara kararının HMK’nin 353(1).b.2.maddesi gereğince, DÜZELTİLEREK YENİDEN HÜKÜM KURULMASINA,
2-a)Muteriz banka vekilinin ilk derece mahkemesinin 04/11/2021 tarihli ihtiyati tedbirin kaldırılması yönündeki itirazının kabulü ile 06/10/2021 tarihli ihtiyati tedbir kararının KALDIRILMASINA,
b) İhtiyati tedbir talep eden vekilinin ihtiyati tedbir talebinin REDDİNE,
3-İstinaf kanun yoluna başvuran ihtiyati tedbire itiraz eden davalı vekili tarafından yatırılan harcın karar kesinleştiğinde itiraz edene iadesine,
4-Muteriz vekili tarafından yatırılan istinaf karar harcının iadesine, yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince nihai kararda nazara alınmasına,
5-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nun 362/1(f).madde gereğince kesin olmak üzere 03/03/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”