Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2022/617 E. 2022/996 K. 06.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ ….

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ
…..
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

…..
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/02/2022
ESAS NO : …..
DAVACI…..
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 06/07/2022
YAZILDIĞI TARİH : 18/07/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
İtiraz eden davalı vekili, dava dışı … Ltd. Şti. ile aralarında menfi tespit davası bulunan davacının sözleşme ile yüklendiği edimini tam olarak yerine getirdiği hususunun, İstanbul 8. ATM’ nin …. dosyasında dava konusu olduğunu, müvekkilinin alacağa karşılık çeki teslim aldığını ve tahsil etme yoluna gittiğini, tedbir verilmesi kararının müvekkilinin bedeli tahsilinin önüne geçtiğini ve zarara uğradığını belirterek ihtiyati tedbir talebinin kabulüne dair verilen kararın ortadan kaldırılmasına ve ihtiyati tedbir talebinin reddine, icra dosyasına yatan paranın taraflara ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece; ihtiyati tedbirin somut olayda verilebilecek tedbir türlerinden olduğu, davalı alacaklının iş bu davada haklı bulunması halinde alacağını tahsil kabiliyetinin bulunduğu belirtilerek ihtiyati tedbire itiraz isteminin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili, müvekkilinin iyiniyetli hamil olduğu, ciro tarihinin menfi tespit davasından önce olduğu, ciro yasağı bulunmadığı, müvekkilinin alacağına karşılık çeki teslim aldığı ve tahsil etme yoluna gittiği, tedbir verilmesi kararının müvekkilinin bedeli tahsilinin önüne geçtiği ve zarara uğradığı,
Davacı vekili, mahkemenin gerekçesinin hatalı olduğu, itirazın süresinde yapılmadığı bildirilerek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
İhtiyati tedbire itiraz hususunun değerlendirilmesi uyuşmazlık konusudur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Talep, ihtiyati tedbire itiraza ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Davacı tarafın, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında İİK 72.maddeye dayalı olarak tedbir talep ettiği, mahkemece takibin durdurulmasına karar verilemeyeceği ancak teminat karşılığı icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesine karar verileceği belirtilerek isteğinin kabul edildiği anlaşılmaktadır.
HMK 394. maddesine göre;” (1) Karşı taraf dinlenmeden verilmiş olan ihtiyati tedbir kararlarına itiraz edilebilir. Aksine karar verilmedikçe, itiraz icrayı durdurmaz.
(2)İhtiyati tedbirin uygulanması sırasında karşı taraf hazır bulunuyorsa, tedbirin uygulanmasından itibaren; hazır bulunmuyorsa tedbirin uygulanmasına ilişkin tutanağın tebliğinden itibaren bir hafta içinde, ihtiyati tedbirin şartlarına, mahkemenin yetkisine ve teminata ilişkin olarak, kararı veren mahkemeye itiraz edebilir.
(3)İhtiyati tedbir kararının uygulanması sebebiyle menfaati açıkça ihlal edilen üçüncü kişiler de ihtiyati tedbiri öğrenmelerinden itibaren bir hafta içinde ihtiyati tedbirin şartlarına ve teminata itiraz edebilirler.
(4)İtiraz dilekçeyle yapılır. İtiraz eden, itiraz sebeplerini açıkça göstermek ve itirazının dayanağı olan tüm delilleri dilekçesine eklemek zorundadır. Mahkeme, ilgilileri dinlemek üzere davet eder; gelmedikleri takdirde dosya üzerinden inceleme yaparak kararını verir. İtiraz üzerine mahkeme, tedbir kararını değiştirebilir veya kaldırabilir.
(5)İtiraz hakkında verilen karara karşı, kanun yoluna başvurulabilir. Bu başvuru öncelikle incelenir ve kesin olarak karara bağlanır. Kanun yoluna başvurulmuş olması, tedbirin uygulanmasını durdurmaz.”
İhtiyati tedbir kararı davalıya 11.01.2022 günü e-tebligat yoluyla tebliğ edilmiş olup, davalı vekili tarafından 07.02.2022 tarihinde yerel mahkemeye sunulan cevap dilekçesinde ihtiyati tedbire itiraz edilmiştir.
Mahkemece itirazın süresinde olmadığından bahisle reddine karar verilmesi gerekirken esas yönünden itirazın reddine karar verilmesi doğru değildir.
Açıklanan bu nedenlerle; davalı vekilinin istinaf talebinin esastan reddi ile davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile kararın HMK’nın 353/1-b-2.maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
3-a)Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/3 Esas sayılı 21/02/2022 tarihli kararının HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince DÜZELTİLEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE,
Davalı vekilinin ihtiyati tedbire itirazının süre yönünden REDDİNE,
İstinaf aşamasında yapılan harç ve masraflar yönünden ;
4-İstinaf kanun yoluna başvuran tedbire itiraz eden davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talebi halinde yatırana iadesine,
5-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli harç davalıdan peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
6-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin nihai kararda dikkate alınmasına,
7- HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nin 362/1.f maddesi gereğince kesin olmak üzere 06/07/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

……

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”