Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2022/582 E. 2022/1072 K. 07.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2022/579 (ESASTAN RET )
KARAR NO : 2022/1075

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/11/2021
ESAS-KARAR NO : 2021/205 D.İş E 2021/205 D.İş K

İHTİYATİ HACİZ TALEP EDEN
ALACAKLI :
VEKİLİ :
İHTİYATİ HACZE İTİRAZ EDEN
BORÇLULAR :
VEKİLİ :
TALEP KONUSU : İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ : 07/07/2022
YAZILDIĞI TARİH : 08/07/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalılar vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Alacaklı vekili, alacak karşılığında borçluların taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasını talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Borçlular vekili, ihtiyati haciz kararının Ankara 2. İcra Müdürlüğünün 2021/16291 esas sayılı takip dosyası ile icra takibine konulduğunu ve uygulandığını ödeme emri ve haciz tutanağının tebliğ edilmediğini, müvekkillerinin ikametinin Çankırı ili olduğunu, yetkili mahkemenin kural olarak davalı gerçek veya tüzel kişinin ihtiyacı haczin talep edildiği tarihteki yerleşim yeri mahkemesi olduğunu, dava tarihindeki müvekkillerinin ikamet belgelerinin dilekçede ekli olduğunu, müvekkillerinin tüketici olup karşı tarafın sunduğu bononun düz beyaz kağıt şeklinde olup standart bilinen bononun ibraz edilmediğini, tedbir talep edenin kiralık araç işletmecisi olup müvekkillerinin kiralık araç kullandığını, senedin tacir-tüketici işlemi esnasında sözleşmeye bağlı tanzim edildiğini ve bu nedenlerden görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi olduğunu, davacının araç kiralama firmasının sahibi ve yetkilisi olduğunu, aralarında yaptıkları ön görüşme neticesinde kiralayacakları aracın kaskolu olduğunun belirtildiğini, karşı tarafla kiralamaya mutabık kaldıkları aracın 3 gün sonra geleceğini geçici olarak başka bir model araç verildiğini, verilmiş ve verilecek olan ikinci araç için müvekkillerine ayrı ayrı 2 adet sözleşme imzalatıldığını, müvekkillerinin acelesinin olmasını fırsat bilen davacı tarafından sözleşmeyi okumalarına imkan tanınmadığını ve sözleşmeden bir suretinde verilmediğini, aracın iadesi esnasında sözleşmenin talep edilmesi sonrasında sözleşmeyi bulamadıklarını belirterek sözleşmenin verilmediğini, müvekkillerinin her ay araç kira bedelini ödediklerini, müvekkili …’nun kiralık araç ile tek taraflı maddi hasarlı kaza yaptığını, kiralanan aracın kaskosuz olduğunun kaza günü ortaya çıktığını, müvekkilin aracın tamir ve bakımını yaptırarak karşı tarafla sulh olmalarına rağmen karşı tarafın aylar sonra aracın değer kaybına uğradığını belirterek, aynı marka model sıfır kilometre araç alınmasını talep ettiklerini, müvekkilinin ise değer kaybını karşılayabileceğini beyan ettiğini, karşı tarafın tehdit ederek aracın değer kaybının 105.000 TL olduğunu söyleyerek fahiş ücret talebinde bulunduğunu, imzalatılan boş senedin doldurularak icra takibine başlandığını, hile ile imzalatılan boş senedin bedelsiz ve geçersiz olduğunu, müvekkillerine atfedilecek böyle bir borç ve borcun sebebi olmadığını, senedin matbu araç kiralama sözleşmesi kağıdının devamı olarak matbaada bastırıldığı, tüketici müvekillere sanki sözleşme evrakıymış gibi imzalatıldığı, senet kısmının sonradan yırtılarak takibe verildiği, tüketicinin kötü niyetle ve hile ile kandırıldığının takibe konulunca anlaşıldığı, takibe konulan senedin sözleşmeye istinaden zararın talebi değil bedelsiz senedin tahsili talebi olduğunu, senedin sözleşmenin eki olduğunu, davacı tarafından kolluk ifadesinde bunun ikrar edildiğini, senedin boş yeri doldurulur iken bedeli nakden ahzolunmuştur şeklinde tanzimi senede kambiyo senedi vasfı vermediğini, müvekkillerinin tüketici olduğundan bononun nama yazılı düzenlenmiş olması gerektiğini takibe konu bononun tüketici hukuku bakımından da geçersiz olduğunu, yetki itirazlarının kabulü ile davanın yetki ve görev bakımından usulden reddine, ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, 29.11.2021 tarihinde 10.04.2021 düzenleme, 30.06.2021 ödeme günlü, 105.000TL bedelli senet, delil mahiyetindeki diğer belgelerle ihtiyati için aranan şartlar gerçekleştiğinden ihtiyati haciz kabul kararı verildiği, itiraz eden tarafından mahkemenin yetkisiz ve görevsiz olduğu, ihtiyati hacze konu bononun klasik bono olarak tanzim edilmediği, tüketici bonosu olduğu ve karşılıksız kaldığı belirtilerek ihtiyati hacze itiraz edilmişse de İİK 265. maddesi uyarınca sadece ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı itiraz edilebileceği, itiraz edenlerin tacir olmadıkları kabul edilse bile 6102 sayılı TTK’nın 777/3 maddesi gereği ödeme yeri gösterilmeyen bonolarda tanzim yerinin ödeme yeri olduğu, tanzim yeri gösterilmeyen bonoda da tanzim yerinin keşidecinin yanında yazan adres olduğu dikkate alındığında talebe konu bononun Ankara’da düzenlendiği, mahkememizin bu itibarla yetkili olduğu, göreve yönelik itirazın İİK’nın 265. md. gereği kabulünün mümkün olmadığı, bononun tüketici bonosu olduğu, geçersiz ve karşılıksız kaldığı, matbu bono olmadığı yönündeki iddiaların esas hakkındaki dava ile birlikte karara bağlanabileceği İİK m 265, 6102 s. TTK m 777/3 gereğince takibe konu bono ve tüm dosya içeriği ile itirazın reddine karar vermek gerekmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Borçlular vekili: yetkili yerin Çankırı ili , görevli mahkemenin Tüketici Mahkemeleri olduğunu, senedin bedelsiz olduğunu, senedin hile ile sözleşmenin devamı olarak sanki sözleşme evrakıymış gibi imzalattırıldığı, senetteki keşideci ve borçlu isimlerinin ve imzalarının müvekkillerinin el ürünü olduğu, senette boş kalan yerlerden olan düzenleme tarihinin, vade/ödeme tarihinin, düzenleme yerinin, senet bedelinin, keşideci/borçlu müvekkillerinin TC kimlik numaralarının, lehtarın isminin, sonradan doldurulduğunun tespit edildiğinin, dosyaya sunulmuş olan davacının kollukta verdiği 16/09/2021 tarihli ifadesinde sözleşme yapıldığı ve araç kiralama şirketinin olduğunu ikrar ettiğini, karşı tarafın maddi zararının karşılandığını takibe konulan senedin sözleşmeye istinaden değer kaybına yönelik zararın talebi olmayıp, bedelsiz senedin tahsili olduğunu, müvekkillerinin tüketici olması dolayısıyla bononun nama yazılı düzenlenmesi gerektiğini, takibe konu senedin tüketici hukuku yönünden geçersiz olduğunu, ve Yargıtay kararlarında bu durumun mutlak def’i sayılarak bonoyu elinde bulunduran tüm hamillere karşı tüketicinin geçersizlik itirazında bulunabileceği, kabul etmemekle birlikte takibe verilen senedin araçta oluşacak muhtemel zararların teminatı olarak verilmiş olsa bile zararın belirlenmesi ve tespit edilmiş somut zarara karşılık tahsil talebinin olması, ya da icra takibine verilen senet bedelinin belirlenmiş zarar miktarı kadar olması gerektiğini, karşı tarafın basiretli tacir gibi davranmadığını, müvekkillerine atfedilebilecek borç ya da borcun sebebinin belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık; ihtiyati haciz koşullarının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Talep, ihtiyati haciz istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına göre davalılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Borçlular vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70.-TL harç peşin alındığından başkaca harca gerek olmadığına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-HMK 359/4 maddesi gereğince kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1.f maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 07/07/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”