Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2022/561 E. 2022/629 K. 10.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2022/561 (ESASTAN RET )
KARAR NO : 2022/629

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/01/2019
ESAS-KARAR NO : 2018/358 E 2019/55 K

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVACI :
VEKİLİ :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Sözleşmenin İptali
KARAR TARİHİ : 10/05/2022
YAZILDIĞI TARİH : 26/05/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.

GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, davalının müvekkilinden peşin ödemeli teslim koşuluyla araç aldığını, aracın davalının talebi üzerine özel olarak üretildiğini, davalının çek ile 10.000,00 TL ödediğini, bunun 5.000,00 TL’sinin davalıya iade edildiğini, davalıya aracı alması ve bedelini ödemesi için defalarca bildirimde bulunulduğunu, davalının faturayı iade ettiğini, bunun üzerine müvekkilinin aracı başka bir müşterisine sattığını, devir işlemleri sırasında aracın davacı adına tescil edilmiş olduğunun öğrenildiğini, davalının aracı hileli yollarla mülkiyetine geçirdiğini, bu nedenlerle … plakalı aracın yolsuz trafik kaydının iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, müvekkili ile davacı arasında bir satım sözleşmesi mevcut olduğunu, aracın bu sözleşme gereğince parasını vererek üzerine tescil ettirdiğini, müvekkilinin davacının haberi olmadan aracı üzerine tescil ettiremeyeceğini, müvekkilinin 10.000,00 TL kaparo verdiğini, daha sonra davacının Kayseri’deki temsilcisine 40.120,00 Euro verdiğini bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, davaya konu aracın satışı konusunda taraflar arasında 15.01.2011 tarihinde satış sözleşmesi düzenlendiği, davacı tarafından kesilen 05.10.2011 tarihli fatura ve yine davalı tarafından düzenlenen uygunluk belgesi ile 27.01.2012 tarihinde davalı adına tescil edildiği, davaya konu aracın satışı konusunda sözleşme mevcut olması ve tescilin davacı tarafından düzenlenen belgelere göre mevzuata uygun şekilde yapılması nedeniyle yolsuz tescilden bahsedilemeyeceği, satışa ilişkin davalının borcunun bulunması tescili yolsuz hale getirmeyeceği, aracın tescilinden 11 ay sonra düzenlenen iade faturasının tescili yolsuz hale getirmeyeceği belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf eden- davacı vekili tarafından;
Taraflar arasında damper semi-treyler teknik protokolü imzalanarak 15.08.2011 tarihinde satış sözleşmesi imzalandığı, davalı tarafından sözleşme kapsamında 10.000,00 TL bedelli çek ile müvekkiline kapora verildiği, ancak aracın bedelinin ödenmediği gibi teslim de alınmadığı, müvekkili tarafından kapora bedelinin bir kısmının iade edildiği, satış sözleşmesine konu araca ait faturanın ve araç otopark bedelini ihtiva eden faturanın gönderilerek ödeme yapılması ve aracın teslim alınmasının talep edildiği, ancak davalı yanca müvekkiline 31.12.2012 tarihli iade faturasının gönderildiği, bunun üzerine müvekkili tarafından özel olarak üretilen aracın başka bir firmaya satışı hususunda anlaşıldığı ve tescilinin yapılması işlemleri sırasında davalı tarafından aracın tescil kaydının alındığının öğrenildiği, ancak araç bedelinin ödenmediği, tescilin yolsuz olduğu bildirilerek başvurulmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık yolsuz tescil nedeniyle araç trafik tescil kaydının iptali koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, yolsuz tescil iddiasıyla davalı adına kayıtlı bulunan … plakalı aracın trafik kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesi talebine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Davaya konu aracın satışı konusunda taraflar arasında 15.01.2011 tarihinde satış sözleşmesi düzenlenmiştir. Davalı, davaya konu aracı davacı tarafından kesilen 05.10.2011 tarihli fatura ve yine davalı tarafından düzenlenen uygunluk belgesi ile 27.01.2012 tarihinde adına tescil ettirmiştir. Satışa ilişkin davalının borcunun bulunması tescili yolsuz hale getirmeyeceği gibi, kaldı ki taraflar arasındaki satış sözleşmesinin 5.2 maddesinde bakiye satış bedelinin araç tesliminden önce ödeneceği kararlaştırılmış, davaya konu araç davalıya teslim edilmemiştir. Ayrıca satış bedeline yönelik alacak davası Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/358 E. sayılı dosyası üzerinden halen derdesttir.
Davalı tarafından düzenlenen iade faturasının tarihi ise 31.12.2012’dir.
Somut olayda taraflar arasında satım sözleşmesinin kurulduğu hususu ihtilafsızdır. Bedelinin ödenip ödenmediği hususu ise tartışmalı olup, satış bedeline yönelik alacak davası Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/358 E. sayılı dosyası kapsamında dava konusudur.
Yolsuz tescilden söz edebilmek için, tescilin geçerli olmayan bir işleme dayanması veya tescilin hukuki sebepten yoksun bulunması gerekir. Somut olayda taraflar arasında geçerli bir sözleşme kurulmuş olup, tescil işlemi bu sözleşmeye göre gerçekleştirilmiştir. Sözleşme bedelinin ödenmediği iddiası ise tescili yolsuz hale getirmeyecektir. Her ne kadar davalı yanca tescil tarihinden sonra iade faturası düzenlenerek davacıya gönderilmiş ise de artık burada tescilin yolsuzluğundan değil, sözleşmenin feshinden bahsedilmesi gerekmekte olup, bu husus trafik kaydının iptaline neden olmayacaktır.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına göre davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 44,40TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30TL harcın istinaf eden davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 10/05/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”