Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2022/543 E. 2022/1010 K. 06.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2022/543 (USULDEN RET )
KARAR NO : 2022/1010

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/01/2022 (Ara Karar)
ESAS NO : 2021/369 E
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :

VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 06/07/2022
YAZILDIĞI TARİH : 18/07/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili 03.01.2022 tarihli dilekçesinde, dava konusu 5.500.000,00 TL bedelli senetin davacı tarafından düzenlenmediğini, sahte olarak oluşturulduğunu, bu konuda suç duyurusunda bulunduklarını, müvekkilinin 31.12.2021 tarihinde emniyete çağrılarak karşı tarafın göz altına alındığı yönünde bilgilendirildiğini, iş bu dosyada davalı vekili olarak gözüken senet alacaklısının avukatının da şüpheli olarak göz altına alındığını, daha önce Mahkemece %15 teminat karşılığında verilen ihtiyati tedbir kararının müvekkilinin tüm mal varlığı ve banka hesaplarına alacaklı davalı tarafından haciz konulmuş olması nedeniyle infazının olanaksız olduğunu belirterek Ankara 9. İcra Müdürlüğü’nün 2019/16142 E. sayılı takip dosyasının ve taşınmaz satışı için dosyanın gönderildiği Ankara Gayrimenkul Satış İcra Dairesi’nin 2021/1239 sayılı takiplerinin HMK 209/1 maddesi uyarınca dava sonuna kadar teminatsız olarak durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, davacı vekilinin HMK 209 maddesi uyarınca ihtiyati tedbir talebin kabul etmediklerini, diğer vekilin beyanlarına da iştirak ettiğini, ayrıca davacının şikayetçi olduğu soruşturma ile davalının diğer vekili … … hakkındaki soruşturmaların da birleştirilmediğini, icra hukuk mahkemesindeki incelemelerde senet üzerindeki … yazısı ve altındaki imzanın davacının eli ürünü olduğu tespit edildiğini, tüm bu nedenler ve daha sonra dilekçeyle açıklayacakları sebepler çerçevesinde davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece; ihtiyati tedbir talep eden yönünden yaklaşık ispat koşulunun yerine getirildiği, daha özel nitelikteki HMK 209 maddesi uyarınca icra takibinin teminatsız durdurulması talebinin kabulüne karar verilmiş, karara karşı ihtiyati tedbir talep eden davacı vekili istinaf yasa yoluna başvurmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili; davacı yanın soyut beyanları karşısında mahkemece hatalı olarak teminatsız olarak HMK 209 maddesi gereğince takibin durdurulmasına karar verildiği, takibin durdurulmasına ilişkin şartların somut olayda bulunmadığı, davacının mal kaçırdığı, müvekkilinin bundan dolayı mağdur olabileceğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık, HMK 209. maddesi uyarınca sahtelik iddiası bulunan bonoya dayalı başlatılan takibin ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulabilip durdurulamayacağı hususlarından kaynaklanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Talep; ihtiyati tedbir kararına itiraza ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355.madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davacı vekili müvekkili aleyhine bonoya dayalı olarak başlatılan icra takibinin, takibe konu bononun sahteliği ile ilgili açılmış dava bulunduğu gerekçesi ile durdurulması yönünde tedbir talepli açtığı davada, mahkemece 29.06.2021 tarihli ara karar ile tedbir talebinin reddine karar verildiği, davacı vekilinin hal ve şartların değiştiğinden bahisle yeniden tedbir talebi üzerine mahkemece 14.07.2021 tarihli ara karar ile İİK’nın 72/3 maddesi uyarınca ihtiyati tedbir kararı verildiği, bu kararın istinafı üzerine Dairemizce 02.12.2021 tarih 2021/1417 E. 2021/1945 K. sayılı kararı ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun usulden reddine karar verildiği, davacı vekilinin gelinen aşamada hal ve şartların değiştiğinden bahisle HMK’nın 209/1 maddesi uyarınca teminatsız olarak takibin durdurulmasını 03.01.2022 tarihli dilekçe ile talep ettiği, mahkemece 12.01.2022 tarihli celsenin 7 nolu ara kararı ile HMK’nın 209/1 maddesi uyarınca teminatsız olarak takibin durdurulmasına yönelik karar verildiği, bu karara ilişkin gerekçe yazıldığı, karara karşı davalı vekili tarafından itiraz edildiği, itiraz üzerine mahkemece itirazın duruşmalı olarak incelenmesine karar verildiği, mahkemece 16.03.2022 tarihli duruşmada ise “Geçen celse 7 nolu ara karar doğrultusunda Mahkememizce HMK 209/1. Maddesine göre ihtiyati tedbir kararı verildiği ve celse arasında buna ilişkin gerekçeli karar yazıldığı, mahkememizce verilen bu gerekçeli kararın İstinafı kabil olduğunun da belirtildiği, buna rağmen davalı vekilince Mahkememizce verilen bu ihtiyati tedbire itiraz edildiği, Mahkememizce sehven bu itirazın duruşmalı olarak bugün değerlendirilmesine karar verildiği, ancak yukarıda değinildiği üzere Mahkememizce verilen kararın İstinafı kabil olduğu anlaşıldığından, bu itiraz yönünden karar verilmesine yer olmadığına,” karar verildiği, bunun üzerine davalı vekili tarafından kararın istinaf edildiği anlaşılmıştır.
HMK’nın “İstinaf yoluna başvurulabilen kararlar” başlıklı 341.maddesini 1 nolu bendinde, “İlk derece mahkemelerinde verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü halinde itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir.” düzenlemesi bulunmaktadır.
Açıklanan nedenle davalı vekilinin istinaf başvurusunun usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İhtiyati tedbire itiraz eden davalı vekilinin yaptığı istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352.maddesi gereğince USULDEN REDDİNE,
2-İstinafa başvuran tarafından yatırılan karar harcının talep halinde iadesine,
3-İstinafa başvuran tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nin 333.maddesi gereğince artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-Kararın tebliğinin İlk Derece Mahkemesince yapılmasına,
HMK’nun 352.maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan ön inceleme sonunda, kesin olmak üzere 06/07/2022 tarihinde oy birliği ile verildi.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”