Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2022/534 E. 2022/1522 K. 07.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/534 – 2022/1522

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2022/534 (KABUL KALDIRMA)
KARAR NO : 2022/1522

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/02/2022
ESAS NO : 2021/972 E- 2022/120 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 07/11/2022
YAZILDIĞI TARİH : 29/11/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, davacı ile davalı arasında 08/03/2018 tarihinde spor malzemelerinin satışına ilişkin 80000USD’lik sözleşme imzalandığını, akabinde ise davacı tarafından toplamda 30000USD ödeme yaptığını, ancak 2018 yılı haziran ayında teslim edilmesi gereken spor malzemelerinin davalı tarafından ücretin ödenmediği gerekçesi ile teslim edilmediğini ancak davacının TBK’nın 117. maddesi gereğince temerrüte düşürülmediğini, sözleşme gereğince malların ve ödemenin aynı anda yapılacağının düzenlendiğini, aslında malları davalının hazırlayıp, davacıya teslim edemediğini, malların teslim edilmeyeceğinin davacı tarafça anlaşılması sonrasında ödenen bedellerin iadesinin istendiğini ancak davalı tarafından bedellerin ödeneceği belirtilerek öteleme politikası uygulandığını, ödenen bedellerin iade edilmemesi nedeniyle Eskişehir 8. İcra Müdürlüğünün 2021/729 E sayılı dosyası ile başlatılan takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini ileri sürüp, itirazın iptaline, takibin devamına ve alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, davacı ile davalı arasında spor aletlerinin alım-satımı konusunda sözleşme imzalandığını, davalı firmanın, davacıya vereceği spor aletlerinin Rusya-Tomsk’ta bir spor salonunda kullanılacağını ve buraya nakliye edileceğini, nakliyeyi de davacının tedarik edeceğini, malların teslime hazır hale getirildiğini, ancak davacı tarafından ön koşul olan tüm ödemelerin gerçekleşmesi koşulunun yerine getirilmediğini, üstelik lojistik firmasını da davalıya bildirmediğini, davalının temerrüte düşmediğini, davacının yerine getirmesi gereken sorumluluğu yerine getirmediğini, bu nedenle ödenen bedelin iadesini talep edemeyeceklerini, davalının kötü niyetli olduğu iddiasının gerçeği yansıtmadığını, bunun yanında davacının kötü niyetli olduğunu, davacı tarafın dürüstlük kuralına ve diğer yükümlülüklerine aykırı davrandığını bu nedenle davanın reddine karar verilmesini,
Karşı dava yönünden ise; davacı-karşı davalının, davalı-karşı davacının zararını karşılamak zorunda olduğunu, davacı-karşı davalının Haziran ayına kadar kalan 75000 USD borcunu ödeyerek, satım konusu malların taşınması için lojistik firması bildirmesi gerekirken edimlerini yerine getirmediğini ve sözleşmenin hükümsüz kalmasına sebebiyet verdiğini, bu nedenle davalı-karşı davacının menfi zararlarını karşılaması gerektiğini, davalı-karşı davacının, sözleşmenin yerine getirilmesi ve karşı edanın kabulü için yapılan masraflara ilişkin, davacı-karşı davalının ifasını gerçekleştirmediği para borcundan kaynaklanan işlemlere ilişkin, haksız fesih nedeniyle yürütülmek zorunda kalınan hukuki sürece ilişkin masraflara ilişkin zararlarının bulunduğunu, tüm bu nedenlerle karşı davalarının kabulü ile, satım sözleşmesi konusu emtiaların saklanması, masrafı için belirsiz alacak davası olarak ikame edilen davada şimdilik 1000 TL’nin sözleşme tarihinden, davalının haksız feshine kadar işleyecek süre boyunca işletilecek yasal faizi ile birlikte alınarak kendilerine ödenmesine; İthal olunan mallar için ödenen gümrük ve taşıma masrafları için kısmi dava olarak ikame edilen davada fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 1000 TL’nin ödeme tarihinden itibaren davalı-karşı davacının haksız feshine kadar işleyecek temerrüt faizi ile birlikte alınarak kendilerine ödenmesine; gümrük ve taşıma masrafları dışında davalı-karşı davacı firmanın iş bu sözleşmenin kurulmasından sonra sözleşmenin ifası için özgülediği kapital olan 34165,14 USD’nin gelirinden mahrum kalmış olması nedeniyle uğradığı zararlar için kısmi dava olarak ikame edilen davada fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak üzere şimdilik 100 USD’nin fiili ödeme tarihindeki Merkez Bankası döviz satış kuru karşılığı olarak sözleşme tarihinden dava tarihine kadar işleyecek süre boyunca işletilecek temerrüt faizi ile birlikte tahsil edilerek kendilerine ödenmesine, Hukuki sürece ilişkin yapılmak zorunda kalınan masraflar için kısmi dava olarak ikame edilen davada fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100 TL’nin işleyecek temerrüt faizi ile birlikte alınarak kendilerine ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece verilen ilk kararda “Davacı hakkında İstanbul Esenyurt Vergi Dairesi’ne yazılan müzekkereye verilen cevabi yazıya göre davacının herhangi bir mükellefiyet kaydının bulunmadığının bildirildiği, yine İstanbul Ticaret Sicili Müdürlüğü’ne yazılan müzekkereye verilen cevabi yazıya göre de davacının ticaret sicil kaydının bulunmadığının bildirildiği, bu nedenle davacının tacir olmadığı anlaşılmakla, ticari dava niteliğinde bulunmayan dolayısıyla mahkememiz görev kapsamı dışında olan davanın Asliye Hukuk Mahkemelerinde görülüp sonuçlandırılması gerekmekle, davanın mahkememizin görevsizliği nedeniyle usul yönünden reddine” karar verilmiştir.
Mahkememizce verilen karar davalı vekilince istinaf edilmiş olmakla, Ankara Bölge Adliye Mahkemesinin 22. Hukuk Dairesi’nin 14/10/2021 tarih ve 2021/1133 E, 2021/1581 K sayılı kararı ile kaldırılmıştır.
Mahkemece kararın kaldırılması sonrasında; İstanbul Esenyurt Vergi Dairesi’ne yazılan müzekkereye verilen cevabi yazıya göre davacının herhangi bir mükellefiyet kaydının bulunmadığının bildirildiği, davalının istinaf aşamasında sunduğu Büyükçekmece Vergi Dairesine ait belgede her ne kadar davacının durumu potansiyel vergi mükellefi olarak belirtilmiş ise de bilindiği üzere potansiyel vergi yükümlüsü vergi numarası almış olan ileride vergi mükellefi olabilecek kişilere verilen numara olup potansiyel vergi mükellefleri adından anlaşılacağı üzere herhangi bir vergi mükellefi olmadığı, yine İstanbul Ticaret Sicili Müdürlüğü’ne yazılan müzekkereye verilen cevabi yazıya göre de davacının ticaret sicil kaydının bulunmadığının bildirildiği, mahkememizce Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi internet sitesinde yapılan incelemede de davacıya ait bir kaydın bulunmadığı, davacı vekilinin yargılama aşamasındaki, istinaf başvurusuna cevap dilekçesindeki ve 15/02/2022 tarihli oturumundaki beyanlarındaki, davacının ticari işletmesinin bağlı olarak ticari defter ve kayıtlarının olmadığı, dolayısıyla davacının bir ticari işletmeye sahip olduğunun davalı tarafça ortaya konamadığı gibi mahkemece de bu yönde bir tespit yapılamadığı, Ticaret Mahkemelerinin görevi iki tarafın ticari işletmelerinden kaynaklı ihtilaflara ilişkin olduğu, davacı tarafça, malların teslim edilmemesi nedeniyle gerçekleşmediği iddia edilen satış ilişkisinin toplam tutarı gözetilerek davacının, ticari işletme sahibi olduğunun kabulünün mümkün olmadığı, çünkü ticari işletme faaliyetinin az veya çok bir süreklilik arz etmesi gerektiği, aksi ispat edilmeyen, davacının ticari işletme kurmak üzere dava konusu spor malzemelerinin davalıdan alınmasına yönelik salt bu işlem gözetilerek davacının tacir ve ticari işletme sahibi olduğunun kabul edilemeyeceği, bu durumda, davacının tacir niteliğinin bulunmaması, ihtilafın iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olmaması göz önüne alındığında davaya bakma görevinin genel mahkemelere (Asliye Hukuk Mahkemesine) ait olduğu gerekçesi ile Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ nedeniyle davanın usul yönünden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf kanun yoluna davalı vekili; Görev ve yetkiye ilişkin BAM tarafından verilen kararların İlk Derece Mahkemesi bir yana Yargıtay’ı dahi bağladığı, dolayısıyla BAM kararı çerçevesinde karar verilmesi gerektiği, davacının, müvekkili şirketten 80.000 USD tutarında spor malzemesi için sözleşme imzaladığı ve Rusya Tomsk’da spor salonu için spor malzemelerini satın almak istediği, bu hususun dava dilekçesinde kendi beyanında da yer aldığı, 80.000 USD tutarındaki spor malzemelerini davacının şahsı için böyle bir satışın gerçekleşmediğinin açık olduğu, ayrıca söz konusu işlem tutarı esnaf sayılma parasal sınırının çok üzerinde olduğu, davacı tarafından da huzurdaki uyuşmazlık tacir olduğundan veya ticari işletmesiyle ilgili olduğundan ya da esnaf sayılma parasal sınırının üzerinde işlem yaptığından bahisle Ticaret Mahkemesi’nde ikame edilmiş durumda olduğu kararın kaldırılması gerektiği bildirilmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Mahkemenin görevi uyuşmazlık konusudur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Asıl dava, satım konusu malın, davalı tarafından teslim edilmemesi nedeniyle, ödenen 30.000 USD satış bedelinin iadesine ilişkin davalı satıcı aleyhine başlatılan icra takibine itirazın iptali davası; Karşı Dava ise satış bedelinin tam olarak ödenmemesi ve teslim edilecek lojistik adresinin bildirilmemesi suretiyle karşı edimlerini yerine getirmeyen alıcının buna karşın satış sözleşmesini haksız olarak feshetmesi sebebiyle oluşan satıcının menfi zararlarının tazmini istemine ilişkindir.
Eskişehir 8.İcra Dairesinin 2021/729 E lı dosyasında; … tarafından ……Ltd Şti aleyhine 03.02.2021 tarihinde yapılan ilamsız takipte 28.01.2021 tarihli asıl alacak 30.000 USD dayanak gösterilerek ilamsız takip yapılmıştır.
Taraflar arasında 08.03.2018 tarihli adi satış sözleşmesi başlıklı belge düzenlenmiş olup, satıcı … Ltd.Şti, alıcı … 80.000USD karşılığı spor malzemeleri satın alınmak üzere anlaşmaya varıldığı görülmektedir.
Mahkemece genel mahkemenin görevli olduğuna dair verilen görevsizlik kararı Dairemizce davalı tarafın tacir olduğu anlaşılmakta ise de davacı tarafın gerçek kişi olduğu, esnaf mı tacir mi olduğu ve esnaf ise esnaf sınırını aşan faaliyette bulunup bulunmadığı, buna göre tacir olup olmadığı konusunda herhangi bir araştırma yapılmadığı, bu itibarla, mahkemece davacının faaliyetinin esnaf faaliyeti olup olmadığı, işin hacmi itibariyle ticari muhasebeyi gerektirip gerektirmediği, ticari faaliyet boyutuna erişip erişmediği değerlendirilip, gerekirse bu hususta bilirkişi incelemesi yapılarak davacının tacir-esnaf olduğunun kesin bir şekilde belirlenmesinden sonra, görevin belirlenmesi gerekeceğinden hükme doğrudan etki edecek şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulamayacağı gerekçesi ile kaldırılmıştır.
Mahkemece kaldırma kararında belirtildiği üzere araştırma yapılmadan karar verilmişse de yapılan işin niteliği, hacmi ve davacı yanın beyanında ticari işe hazırlık niteliğinde olduğunu belirtmesi karşısında davaya ticaret mahkemesi tarafından bakılmalıdır.
Öyle ise mahkemece görevli olduğu gözetilerek taraf delilleri toplanıp işin esası hakkında karar verilmesi gerektiğinden davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nin 353/1.a.3.maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/972 Esas, 2022/120 Karar ve 15/02/2022 tarihli kararının KALDIRILMASINA,
2-HMK.nın 353/1.a.3.maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurma harcı dışında alınan istinaf karar ilam harcının istek halinde davalıya İADESİNE,
4-İstinaf yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
5-Kararın tebliğinin İlk Derece Mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/(1).c. Maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 07/11/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.

Başkan

Üye
Üye

Katip

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”