Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2022/493 E. 2022/578 K. 25.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2022/493 (KABUL DÜZELTEREK YENİDEN ESAS
KARAR NO : 2022/578 HAKKINDA KARAR VERİLMESİ)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/11/2018
ESAS NO : 2016/654 E 2018/909 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 25/04/2022
YAZILDIĞI TARİH : 25/05/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili; davalı aleyhine iki faturadan kaynaklı alacaklı için ilamsız takip yapıldığını, borçlu şirket yetkilisinin takibe itirazı sonucu takibin durduğu, itirazına dayanak gösterdiği protokolde belirtilen hisse devrinin gerçekleşmediği, faturada belirtilen cihazların bedelin müvekkili şirkete ödenmediği, protokolde hisseye devredende farklı bir şirket olduğu ve cihazlarında davalı şirket tarafından teslim alındığı belirtilerek itirazın iptali ile davanın %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı şirket yetkilisi …; takibe konu cihazların bedelinin hisse devri yolu ile ödendiğinin taraflar arasında 09/04/2013 tarihinde protokol imzalandığı, protokol uyarınca …’e ait olan dönem …Ltd. Şti hisselerinin … ve … İş Sağlığı Ltd. Şti’ne devredileceği, karşılık olarak da dava konusu cihazların şirketlerine devredileceği iddiasının gerçek olmadığı, Ankara 63 Noterliğinin 09/04/2014 tarihli … yevmiye numaralı devir senedi ile gerçekleştiği iddiaları ile davanın reddine, kötü niyetli takip nedeni ili davacı aleyhine %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, hisse devrine ilişkin protokolde devir alan olarak gösterilen … İş Sağ. ve Güv. Tek. Hiz. Don. Dan. Tic. Ltd. Şti.’ne hissenin devredilmediği, protokolde imzası bulunmayan …’a hisse devrinin yapıldığı, bu anlamda davacıya hisse devrinin yapıldığının kabul edilemeyeceği, ayrıca davalı şirketin unvanı ve onun adına yetkilisi tarafından protokolün imzalanmamış olması nedeni ile davalıyı da bağlayıcı olmadığı, hisse devrinin Yasadaki prosedüre uygun olarak yapılıp yapılmadığı hususunun bu davanın konusu olmayacağı, devir olan olarak davacı adının geçmesine karşın hissenin davacıya devredilmemiş olması bakımından protokolün uygulanamayacağı, takibe konu fatura bedellerinin ödenmediği sabit olduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili, protokolün davacı şirket yetkilisi tarafından imzalandığını, dava dilekçesinde dayanılmayan gerekçe ile davanın kabulüne karar verildiğini, hisse devrinin gerçekleştiğini, davanın reddi yerine kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, bilirkişi raporunun hükme esas almaya elverişli olmadığını, icra inkar tazminatına hükmedilmesinin de hatalı olduğunu belirterek istinaf isteminde bulunmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık, taraflar arasında akdedilen protokol hükümlerine uygun olarak hisse devrinin gerçekleştirip gerçekleştirilmediği buradan varılacak sonuca göre takibe konu faturalardan ötürü davalının borçlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, satım sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Taraflar arasında Limited Şirket hisse devri hususunda protokol akdedildiği, bu protokol hükümleri uyarınca hisse devrinin bedeli olarak takibe konu edilen fatura içeriğindeki tıbbi cihazların davalıya devrinin kararlaştırıldığı anlaşılmakta olup fatura içeriğindeki malların davalıya teslimi hususunda ihtilaf bulunmadığı gibi takibe konu edilen faturaların her iki yan defterinde de kayıtlı olduğu tespit edilmiştir.
Bu anlamda takibe konu edilen fatura içeriğindeki malların bedeli olarak kararlaştırılan Limited Şirket hisse devrinin protokol hükümleri uyarınca gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğinin ispat yükü davalı yandadır.
TTK’nın 595. maddesi “(1) Esas sermaye payının devri ve devir borcunu doğuran işlemler yazılı şekilde yapılır ve tarafların imzaları noterce onanır. Ayrıca devir sözleşmesinde, ek ödeme ve yan edim yükümlülükleri; rekabet yasağı ağırlaştırılmış veya tüm ortakları kapsayacak biçimde genişletilmiş ise, bu husus, önerilmeye muhatap olma, önalım, geri alım ve alım hakları ile sözleşme cezasına ilişkin koşullara da belirtilir. (2) Şirket sözleşmesinde aksi öngörülmemişse, esas sermaye payının devri için, ortaklar genel kurulunun onayı şarttır. Devir bu onayla geçerli olur. (3) Şirket sözleşmesinde başka türlü düzenlenmemişse, ortaklar genel kurulu sebep göstermeksizin onayı reddedebilir. (4) Şirket sözleşmesiyle sermaye payının devri yasaklanabilir. (5) Şirket sözleşmesi devri yasaklamış veya genel kurul onay vermeyi reddetmişse, ortağın haklı sebeple şirketten çıkma hakkı saklı kalır. (6) Şirket sözleşmesinde ek ödeme veya yan edim yükümlülükleri öngörüldüğü takdirde, devralanın ödeme gücü şüpheli görüldüğü için ondan istenen teminat verilmemişse, genel kurul şirket sözleşmesinde hüküm bulunmasa bile, onayı reddedebilir. (7) Başvurudan itibaren üç ay içinde genel kurul reddetmediği takdirde onayı vermiş sayılır” hükmünü içermektedir.
Bu anlamda Limited Şirket hisse devrinin geçerlilik koşulları TTK m. 595 hükmünde düzenlenmiş olup esas sermaye payının devri ve devir borcunu doğuran işlemlerin yazılı şekilde yapılması ve tarafların imzalarının noterce onaylanması şart olduğu gibi, şirket sözleşmesinde aksi öngörülmemişse, esas sermaye payının devri için, ortaklar genel kurulunun da onayı şarttır.
Somut olayda protokol hükmü gereğince hisse devri kararlaştırılan Limited Şirket genel kurulunca devre onay verdiği konusunda alınmış bir karar bulunmadığı, yine şirketin devre onay vermiş sayılmasını gerektiren Kanuni koşulların da gerçekleşmediği dosya kapsamındaki Ticaret Sicil dosyası ve tarafların ortaya koymuş olduğu delillerden anlaşılmaktadır.
Sonuç olarak taraflar arasındaki protokol hükümleri uyarınca takibe konu edilen fatura içeriğindeki malların bedeli olarak kararlaştırılan Limited Şirket hisse devrinin yapılmamış olduğunun anlaşılması karşısında ödeme iddiasının davalı yanca ispat edilemediği ve açıklanan bu gerekçe ile davanın kabulü gerekirken ilk derece mahkemesince somut olaya uygun düşmeyen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş ise de, HMK m. 353/1-b-2 hükmü uyarınca kararın düzeltilerek yeniden esas hakkında aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
2-Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/654 Esas 2018/909 Karar sayılı 28/11/2018 tarihli kararının HMK 353/1-b-2.maddesi gereğince DÜZELTİLEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE,
3-a-Davanın KABULÜ ile;
Ankara 5.İcra Dairesi’nin 2015/15554 takip sayılı dosyasında 27.500,00.-TL asıl alacak ile ilgili borçlu itirazının iptali ile takibe aynı koşullarla devamına,
b- İ.İ.K 67/2 maddesi gereği asıl alacak üzerinden davalı aleyhine %20 İcra İnkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
c-Alınması gereken 1.878,53.-TL harçtan peşin alınan 332,14.-TL’nin düşümü ile kalan 1.541,39.-TL harcın davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
ç-Davacı tarafından yatırılan 332,14.-TL peşin ve 29,20.-TL başvurma harcının davalıdan alınaraka davacıya verilmesine,
d-Karar Tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Uyarınca Hesaplanan ve takdir olanan 3.300,00 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
e-Davacı tarafından yapılan toplam 674,60.-TL (Tebligat ve Müzekkere gideri: 174,60.-TL ve Bilirkişi ücreti: 500,00.-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
f-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırına iadesine,
İstinaf aşamasında yapılan harç ve masraflar yönünden ;
4-İstinaf kanun yoluna başvuran davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde ve karar kesinleştiğinde davalı yana iadesine,
5-İstinaf eden davalı tarafından yapılan istinaf posta giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından, karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
7-HMK’nun 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
8-HMK m. 359/4 uyarınca kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 353/1-b-2.maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda HMK’nin 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere, 25.04.2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan…

Üye…

Üye…

Katip…

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”