Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2022/49 E. 2022/262 K. 04.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

….
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/09/2021
ESAS-KARAR NO…..
DAVANIN KONUSU : Alacak
KARAR TARİHİ : 04/03/2022
YAZILDIĞI TARİH : 04/04/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352.maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili; müvekkilinin, önceki ciranta …’dan araç devri bedeli olarak 100.000,00 TL (her bir çek bedeli 50.000,00TL olmak üzere) bedelli, davalı … Şubesi tarafından…’nun talebi üzerine verilen çek koçanının … ve …. nolu çeklerini aldığını, 02/01/2013 tarihinde çek bedellerinin tahsili amacı ile başvuru yaptığında çeklerin karşılıksız olduğunu, düzenli ödemelerin önceki çek koçanına ilişkin olduğunu öğrendiğini, müvekkili tarafından çek bedellerinin tahsili amacı ile icra takibi yapılmış ise de keşideci… tarafından imzaya itiraz edildiğini, Sincan İcra Hukuk Mahkemesince yapılan inceleme ve alınan bilirkişi raporlarında imzanın keşideci…’ya ait olmadığı tespit edildiğini, takibin iptaline karar verildiğini, Sincan Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğunu, iddianame kabul edilerek Ankara Batı 7. Asliye Ceza Mahkemesince sanıkların üzerine atılı dolandırıcılık suçunun sabit görülmesi halinde eylemlerinin TCK’nın 158/1f-son maddesine uyma ihtimalinin bulunduğunu, resmi belgede sahtecilik suçunun da bu suç ile birlikte işlenmiş olması nedeniyle tüm suçlar yönünden CMK’nın 3 vd maddeleri gereğince görevsizlik kararı verildiğini, dosya görevli Ankara Batı 3.Ağır Ceza Mahkemesine gönderildiğini, sanık beyanlarında davalı … Şubesinden…’ya ait çek koçanının teslimine ilişkin evraklar arasındaki… tarafından düzenlenip imza altına alınan kendi adına düzenlenmiş çek koçanının …’ya teslim edildiğini, mahkemece ilgili adi evrakta yapılan inceleme sonucu evraktaki yazı ve imzanın…’ya ait olmadığının tespit edildiğini, Ankara Batı 3.Ağır Ceza Mahkemesinde …’nun banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından ayrı ayrı ceza aldığını, TTK ve Çek Kanunu gereğince gerçek kişi tacirlerin vekil aracılığı ile çek keşide etmesinin yasak olduğunu, bu hüküm gereğince 3.kişi çek koçanlarını istediğinde aynı dikkat ve özen yükümlülüğü ile davalı bankanın sorumluluğu bulunduğunu, davalının, …’ya ait olmayan yazı ile talepte bulunduğunu gösterir adi evrak karşılığı …’ya teslim etmiş olduğundan üzerine düşen görevi ihlal ederek ve basiretli bir tacir gibi davranmayarak müvekkilinin zararına sebebiyet verdiğini, müvekkilinin, davalı bankaya çeklerin tahsili amacıyla başvurduğunda, banka tarafından çek üzerinde keşideci imzası tutmadığından bahisle çek hakkında herhangi bir işlem yapmadığını, …, …’ya ait çek koçanını adi evrak karşılığında bankadan teslim alırken, banka adi evraktaki imzayı kontrol etmediğini, davalı bankanın bu olayda 2 zıt işlem yaptığını, çelişkili davrandığını belirterek davanın kabulü ile çekte yazılı olan miktarların vade tarihi veya çekin bankaya ibraz edildiği 30/11/2012 ve 3012/2012den itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili; husumet, yetki ve zamanaşımı itirazları bulunduğunu, müvekkilinin davacıya çek bedelini ödememesinde hukuka aykırı bir yön olmadığını, davacı aldığı çekleri tahsil amacıyla bankaya ibraz ettiğinde çek üzerindeki imza ile…’nun müvekkilinde bulunan imza sirkülerinin birbirine uymaması gerekçesi ile çek hakkında herhangi bir işlem yapılmadığını, TTK uyarınca müvekkili bankanın, basiretli bir tacir gibi davranarak çeklerin üzerindeki imzaları ve çek bedelinin karşılığının bulunup bulunmadığını kontrol etmekle yükümlü olduğunu, aksi halde bu incelemeler yapılmadan çek bedelinin ödenmesi halinde müvekkilinin sorumluluğu gündeme geleceğini, kontrollerin yapılmasının ardından imza uyumsuzluğu sebebiyle davacıya ödeme yapılmadığını, yapılan işlemlerin tamamı, kabul görmüş bankacılık uygulamalarına, usule ve yasaya uygun olduğunu, yasal yükümlülüğünü yerine getiren müvekkilinin ilgili çek bedelini davacıya ödenmemiş olmasında hiçbir kusuru olmadığını, çek koçanı, işlem bazında verilen yazılı talimata binaen …’ya teslim edildiğini, teslim sırasında müvekkilinin inceleme yükümlülüğünü yerine getirdiğini, müvekkilinin çelişkili işlem yapmadığını, davacının, asıl borçluya karşı tüm hukuki yolları tüketmeden müvekkili banka aleyhine dava açmasının haksız ve kötü niyetli olduğunu, TTK uyarınca çek bedelini ödemekten sorumlu kişinin müvekkili değil … olduğunu, davacı basiretli tacir gibi davranmayarak zararın meydana gelmesine kendi kusuru ile sebebiyet verdiğini, müvekkilinin çek koçanını …’ya teslim etmesi ile davacının çek bedelini tahsil edememesi arasında illiyet bağı bulunmadığını, haksız ve mesnetsiz iddialarla açılan davanın öncelikle usulden, esasa girilecek olması halinde ise müvekkili yönünden esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, yetkinin HMK m. 6 ve 14 hükümleri uyarınca belirlenmesi gerektiği, şubenin eyleminden ötürü şirkete karşı şubenin bulunduğu yer mahkemesinde dava açılabileceği, davalının şirket merkezinin İstanbul olduğu, işlemi yapan şubenin ise … Ankara şubesi olduğu, yetkili mahkemenin davalının yetki itirazında bulunduğu İstanbul Mahkemeleri olduğu gerekçesi ile davanın usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili, müvekkil, önceki ciranta …’dan araç devri bedeli olarak 100.000,00 TL (her bir çek bedeli 50.000,00TL olmak üzere) bedelli, davalı bankanın … Şubesi tarafından…’nun talebi üzerine verilen çek koçanını …. ve … numaralı çeklerini aldığını, çeklerin karşılıksız çıktığını, çek bedellerin tahsili amacıyla icra takibi başlattığını, keşideci … imzaya itirazı üzerine takibin durduğunu, aldırılan bilirkişi raporları sonucu imzanın keşideci…’ya ait olmadığından takibin iptaline karar verildiğini, müvekkil tarafından suç duyurusunda bulunulduğunu, TCK’nın 158/1f-son maddesi ve CMK’nın 3 vd gereğince görevsizlik kararı verildiğini, dosyanın Ankara Batı 3.Ağır Ceza Mahkemesine gönderildiğini ve sanık…’ya ait çek koçanının teslimine ilişkin evraklar arasında bulunan ve sanık… tarafından düzenlenip imza altına alındığı iddia olunan kendi adına düzenlenmiş çek koçanının, …’ya teslim edildiğinin anlaşıldığını, evraktaki yazı ve imzanın…’ya ait olmadığını, Ankara Batı 3.Ağır Ceza Mahkemesi ilamıyla …’nun banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından ayrı ayrı ceza aldığını, davalı bankanın sorumluluğu bulunduğunu, çek koçanının … verilmesinin banka personelinin kusurlu işlemi olduğunu, çekte muhatap bankanın ödeme yükümlülüğü bulunduğunu, açılan davada husumetin konusu itibariyle kişiye de yöneltilebileceği gibi sorumlu olan bankaya da yöneltilebileceğini, Yargıtay kararları ve kanun hükümleri gereğince hafif kusurlarından sorumlu olan bankanın, bu sorumsuz davranışlarından dolayı müvekkilini zarara uğrattığını, yerel mahkemece yetkisizlik kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, müşterek ve müteselsil sorumluluktan dolayı çekte yazılı olan miktarların vade tarihi veya çekin bankaya ibraz edildiği 30/11/2012 ve 30/12/2012’den itibaren ile beraber işleyecek olan ticari faizi ile birlikte davalı bankadan alınarak müvekkile verilmesine, yerel mahkemenin kısa karar ile gerekçeli karar arasındaki açık ve bariz farkın kamu düzenine ilişkin olan usuli eksiklik olup şubelerinde temsil yetkisi olduğundan seçenekli olarak yetki yeri belirlemesi de hatalı kararın kaldırılarak yetkili mahkemenin haksız fiil yeri olan ….. bağlı bulunduğu Ankara Adliyesi olduğunun tespitine, HMK m. 16 uyarınca haksız fiilden doğan davalarda zarar görenin yerleşim yerinin de yetkili olduğunu belirterek istinaf isteminde bulunmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık; eldeki davaya bakmaya yetkili mahkeme noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, Çek Kanunundan kaynaklanan özen yükümlülüğüne aykırılıktan ötürü tazminat istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, ilk derece mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön olmamasına ve özellikle uyuşmazlığın Çek Kanununda düzenlenen özen yükümlülüğüne aykırılığa dayandırılmış olması bakımından davalı bankanın borcunun haksız fiil değil kanundan kaynaklanmış olmasına göre davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70.-TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 59,30.-TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40.-TL harcın istinaf eden davacıdan alınarak Hazineye İrat Kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-HMK m. 359/4 uyarınca kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 353/1-b-1 maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda HMK’nin 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere, 04/03/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”