Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2022/482 E. 2022/675 K. 13.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ
ESAS NO : 2022/482 (ESASTAN RET )
KARAR NO : 2022/675
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/02/2022 (ara karar tarihi)
ESAS NO : 2022/101 E

İHTİYATİ TEDBİR TALEP
EDEN DAVACI :
VEKİLİ :
KARŞI TARAF DAVALI :
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
TALEP : İhtiyati Tedbir
KARAR TARİHİ : 13/05/2022
YAZILDIĞI TARİH : 09/06/2022
Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi ihtiyati tedbir talep eden vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, davalı tarafın keşide tarihi 27/01/2016, vade tarihi 27/01/2019, bedeli 388.000,0 TL olan senede dayanarak Ankara 12. İcra Dairesinin 2021/16797 sayılı dosyası ile müvekkili aleyhinde kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takibe giriştiğini, takibe dayanak olan sahte bononun düzenleme tarihinin 2016 yılı olduğunu, mahkemeye 2016 yılında müvekkilinin noter huzurunda vekaletnameye attığı imza ve 2015 senesinde … Bankasında kredi sözleşmesine attığı imzayı dilekçe ekinde sunduklarını, 6100 sayılı HMK’nın 209/1. maddesi hükmüne göre senetteki yazı veya imza inkar edildiğinde, bu konuda bir karar verilinceye kadar, o senedin herhangi bir işleme esas alınamayacağını ileri sürüp dava konusu bonodaki imza kıyaslandığında, çıplak gözle dahi bonodaki imzanın müvekilline ait olmadığının tartışmasız olduğunu, bu kapsamda borçlu olmadığının tespiti için açılan davada HMK. m.209’un uygulanması bakımından, sahtelik iddiası ya da davasının varlığında HMK. m.209/1 hükmü gereği sahteliği iddia olunan senede dayanılarak başlatılmış olan icra takibinin mahkemenin tedbir kararıyla (teminatsız olarak) durdurulabileceğine yönelik kararlar verdiğini, işbu davanın yargılaması sürecinde müvekkilinin mal varlığı üzerindeki haksız haciz ve satış tehdidi devam edeceğinden ve bu durum müvekkilinin başta mülkiyet hakkına ve ekonomik salahiyetine karşı büyük bir tehlike arz ettiğinden, dava kesinleşinceye kadar icra takibinin durdurulması hususunda 6100 sayılı HMK md. 209 gereğince öncelikle teminatsız olarak mümkün değil ise teminatlı olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece, davacı tarafça 6100 sayılı HMK md. 209 gereğince icra takibinin durdurulması için ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiş olup dosya kapsamına göre, sunulan delillerin yaklaşık ölçütte takip dayanağı senedin sahteliği konusunda kanaat edinmeye yeterli olmadığı anlaşıldığından yasal koşulların oluşmayan ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili; Davalı tarafın yürüttüğü takibe dayanak bononun müvekkili tarafından düzenlenmemiş olup üzerinde yer alan imzaların da müvekkiline ait olmadığı, müvekkilinin takibe konu bononun hiçbir şekilde keşidecisi olmayıp bahsedilen bonodan da yapılan bu hukuka aykırı takip vesilesiyle haberdar olduğu, bononun sahte olduğu, 6100 sayılı kanunun 209/1.madde hükmünün emredici nitelikte olduğunu, teminatsız olarak ihtiyati tedbir talebine karar verilmesi gerektiği bildirilmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
HMK 209.madde gereğince tedbire karar verilip verilemeyeceği hususu uyuşmazlık konusudur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, senedin sahteliği iddiasına dayalı HMK 209.m gereği tedbir istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına göre ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık olmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İhtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken istinaf karar ve ilam harcın peşin alındığından başkaca alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK’nin 362/1.g maddesi gereğince kesin olmak üzere 13/05/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”